Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2010 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Hayırlı Bayramlar Referandum’da en güçlü hayır nedeni, usul tarzından ileri geliyor: AKP’nin kendi değişikliğini dayatması ve bir uzlaşma aramaması, ayrıca bütün maddeleri “evet/hayır paketi”nin içine sokması... Bu iki temel neden, AKP’nin demokrasi ile bir ilgisi olamayacağının ve her türlü desise ile dayattığı bu paketin (içeriğine bile bakmadan) demokrasiyi güçlendirmeyeceğinin açık seçik delilidir. Böylece hukukta usulün ne kadar önemli olduğunu görüyoruz! Bu değişiklik, özü itibarıyla, Erdoğan’ın otoriter yönetimini ve otoriter rejimini güçlendirecektir. İktidar, tam uşaklık yapacak bir Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) öngörüyor. Kurul’un Başkanı Adalet Bakanı! Bütün adalet müfettişlerini atayan Adalet Bakanı! Adam, tam taht kurmuş. İstemediği konularda nasıl bütün sistemi çalışamaz durumuna sokabileceğini, son HSYK toplantısında gördük. Bay Bakan çekip gitti, atamalar yapılamadı, Kurul’u çalışamaz kıldı!!! Şüphesiz, gazetemizde hukukçu yazarlarımız da bu konuyu lime lime ettiler. Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi üyesi Rıza Türmen de HSYK ile ilgili ileri sürülen “Avrupa standartları geliyor” yalanlarına iyi bir yanıt veriyor (Milliyet, 6 Eylül). Türmen, daha önce ortadaymış/tarafsızmış gibi görünen birtakım “ciddi” sağcı yazarların referans noktasıyken şimdi ise TV tartışmalarına çağrılmıyor. Çünkü bugün gerçekleri söyleyecek olanlara ihtiyaç yok! Gün, iktidar yalanlarının kabul ettirilmesi gereken gün! Solcuların bütün ayağı yere basanları Hayır diyor! İşçi Partisi, TKP, 10 Aralık Hareketi ve sırtını iktidara dayamayan bütün solcular... Bir kısmı ise boykotçu! Hata yapıyorlar! Bu “sosyalist ideoloji” ile ilgili bir konu değil. Yarın nasıl bir ülkede yaşayacağımız sorusuna, “boykot” yanıtıyla ilgisiz kalmak, politikasızlığın daniskasıdır! Bu, sonuçta, Erdoğan’ı sevip okşayan bir yanıttır! Ülkeye zerre kadar yararı yoktur! Türkiye Birleşik İşçi Partisi’nden gelen ve boykotçuları eleştiren yazıyı okuyorum: “12 Eylül’de oylanacak olan.. emperyalizm ile Türk ve Kürt emekçileri ve ezilenleri arasındaki üstü örtülü savaştır..” Kendilerine solcu diyen örgütlü evetçiler, bağımsız olsalar neyse! Hayır, hepsi sırtını iktidara dayamış, iktidarın safında hayırcılara karşı savaşıyor! TV’de bunlardan biri, o malum CIA varakasında yazıyormuş, Erdoğan ve AKP bugüne kadar korkutacak ne yaptı ülkede, demez mi? Yalamalığın ve yalakalığın bu kadarına pes doğrusu! Onları “solcu-sosyalist kampta” kabul ederek tartışanlara tanrıdan büyük sabır! Bu solcu kılığı giyenlerin örgütlediği, “yetmez ama evet” sahtekârlığı da dolaştırılıyor ortalıkta. İktidar elemanlarının, entel-aydın, solcu görüntüleriyle, çevrelerindeki iyi niyetlileri dolandırmak için kurdukları bir kumpas bu. Yetmez ama evet’in içine bakıldığında, bende yaptığı çağrışım şu: Ey Ali Dibo takımı, daha fazlasını yapmalıydınız, az bile yaptınız, yüksek yargıyla ilgili atamaları doğrudan Erdoğan’a bağlamanız gerekirdi! Ama cesaret edemediniz, yazıklar olsun size, ama ne yapalım ki şimdilik buna yine de evet diyeceğiz! Dışişleri Bakanı diyor ki “Hayır çıkarsa bunu dünyaya anlatamam!” Dünyanın, Hayır durumunda, bunu çok iyi anlayacağına ve bıyık altından kıs kıs güleceğine eminim! Merak etmeyin, daha makbul duruma gelirsiniz! Bizlerdeki aptallığı dünyada aramaya kalkışırsak, böyle anlatamazlık içine gireriz! İktidar; *Neredeyse bütün medyayı esir alarak, (Mine Kırıkkanat’ı kovan Zafer Mutlu, Vatan’ı kime hazırlıyor?), *Toplumun her kesimine her türlü tehdidi sallayarak ve defterinizi düreceğiz diyerek, *Kendisine konsomatrislik yapan bir işçi ağasını toplumun üzerine salarak, *Herkesi, evet veya hayır’ını açıklamaya zorlayarak ve Referandum’u neredeyse açık oy, gizli sayıma dönüştürerek... ... hiçbir demokratik ülkede görülemeyecek türlü çeşitli zorbalıklarla bezeli bir süreç sonrasında, eveti zorluyor.. Bu zulmü, bu millet, 12 Eylül Askeri Anayasa Referandumu’nda bile görmemişti! 12 Eylül’e karşı değil, 12 Eylül’ün katmerlisi bir 12 Eylül yaşıyoruz! Buna en iyi yanıt, iyi bir hayır şamarı olur! Vatandaşa ‘evet’ afişi karşõlõğõ 250 lira verilirken Özdemir’in maaşõna ve emekli aylõğõna haciz konmuş ‘Hayõr’cõ başkana haciz IŞIK KANSU BEYPAZARI / KARAŞAR - İnözü Vadisi’nden, kavaklar ve mavi söğütler arasõndan Ankara’nõn içlerine giriyoruz, yaylalara doğru. Az sonra Karaşar beldesine vara- cağõz. Araçta, CHP Ankara Milletveki- li Yılmaz Ateş ve CHP Beypazarõ İlçe Başkanõ Sadi Aras da var. Sa- di Aras, Beypazarõ ve çevresi açõ- sõndan referandumdan umutlu. Ha- yõrlarõn evetlerden fazla olacağõnõ umuyor. Bölgede güçlü olan MHP’nin fire vermeyeceği kanõ- sõnda. Yine de hayõrlar ile evetlerin bõçak sõrtõ olacağõnõ düşünüyor. Toplumdaki dönüşüm, çõkarcõlõk güdüsü memleketin her yanõnõ sar- dõğõ gibi, Beypazarõ’na da uğramõş. İlçede evlerin balkonlarõndan sarkan koskoca, ampüllü evet afişlerini soracak olduk, Sadi Aras, durumu açõkladõ: “AKP, vatandaşlara referan- duma kadar 250 lira veriyor, bu afişleri evlerinin balkonlarından assın diye. Pıtrak gibi arttı ev- lerdeki bu afişler...” Karaşar’a gittiğimizde öğreniyo- ruz ki, CHP’li Belediye Başkanõ Ali Özdemir’in maaşõna da, emekli aylõğõna da, tüm mallarõna da haciz konmuş... Gerekçe? Bir önceki AKP’li belediye başkanõ Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan 161 bin liralõk borcunu ödememiş. AKP iktidarõ beklemiş, beklemiş; AKP’li yiğidin kamçõsõnõ şimdi CHP’li be- lediye başkanõnõn sõrtõna sõrtõna vurmuş. İcra takibi başlamõş, haciz gelmiş... Karaşar Belediyesi’nin eti ne, budu ne? Nasõl ödeyecek? Çağrõ yapmõşlar, büyük kentlerdeki Ka- raşarlõlara durum duyurulmuş. Be- lediyenin borçlarõnõn ödenmesi için imece başlatõlmõş, bir fon oluştu- rulmuş... Yaşlõlõk, yoksulluk maaşõ alanlar bile katõlmõş bu gönüllü harekete. 3 ayda bir aldõklarõ 270 liranõn 100 li- rasõnõ ayõrmõşlar. 65 aylõğõ alanlarõn, yoksul yaşlõlarõn topladõğõ para 5 bin lirayõ bulmuş! AKP’li eski Belediye Başkanõ Yılmaz Koçak’õn aldõğõ 4 dozer or- tada yokmuş, kayõpmõş, uçuver- miş; kimin umurunda? Varsa yok- sa, 12 Eylül’de en az yüzde 90 ora- nõnda hayõr çõkmasõ beklenen Ka- raşar’õn cezalandõrõlmasõ... CHP’li Yõlmaz Ateş’in Karaşarlõlara dedi- ği gibi: “AKP’nin ne adaleti, ne ahlakı, ne de vicdanı var. Bize ze- hir yutturmak için anayasa deği- şikliği adında bir hap yaptılar. Hapı yutacak mıyız?” Bu sözleri duyan Karaşarlõlar, hep bir ağõzdan “Hayır” dediler, “Yutmayacağız” dediler. Yõlmaz Ateş, “Ergenekon’la, anayasa de- ğişikliği ile amaç, Alevi-Bektaşi inancı olanları ordudan da, yar- gıdan da ayıklamak, uzaklaştır- maktır” dediğinde salondan bir uğultu yükseldi ki, sormayõn gitsin. “Diktatörlüğe gidiyoruz. Bunla- rı 12 Eylül’de sandığa gömelim” deyince de, “Gömeceğiz, gömece- ğiz” diye bağõrdõlar, “Hayırda ha- yır vardır” diye ünledi Karaşarlõ- lar. Beypazarõ ve çevresindeki gezi bitti, geri döneceğiz. Şu konuşma- ya tanõk olduk: “Bölgedeki Süley- mancılar geçen seçimde MHP’ye oy vermişlerdi. Şimdi şıhlarından işaret bekliyorlar...” Türkiye; şõhlarõn, şeyhlerin, hoca efendilerin elinde, demokrasicilik oynuyor. Karaşar’ın CHP’li Belediye Başkanı Ali Özdemir’in maaşına da, emekli aylığına da, tüm mallarına da haciz konmuş. Öte yandan AKP ‘Evet’ afişlerini balkonlarına asan vatandaşa 250 lira ödüyor. CHP, YSK’ye başvurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreteri Önder Sav Yüksek Seçim Kurulu Başkanlõğõ’na başvurarak halkoylamasõ sonucunu belirleyen tasdikli sandõk kurulu tutanaklarõnõn siyasi parti temsilcilerine verilmesinin karar altõna alõnmasõnõ istedi. Sav’õn YSK’ye yaptõğõ başvuruda, “Halkoylamasında, sayım-döküm tutanağının sadece iki adet hazırlanacağı, sandık görevlisi siyasi parti temsilcilerine verilmeyeceği duyumu alındığı” vurgulanarak şöyle denildi: “Tüm seçimlerde isteyen siyasi parti görevlisi veya gözlemcisine verilen sayım-döküm tutanağı, seçimlerin şeffaflığını sağlayan en önemli hususlardan birisi olmuştur. Halkoylaması, yaratacağı sonuçlar açısından milletvekili genel seçimleri kadar önemlidir. Hiçbir kuşku, şüphe ve şaibeye meydan vermeyecek şekilde yapılması daha önceki uygulamanın devamı ile mümkün olacaktır.” ÖZEL BİLGİLER KULLANILDI AKP mektuplarla ‘evet’ çağrısı yaptı İLHAN TAŞCI ANKARA - Ana- yasa değişikliğinin oy- lanacağõ referanduma saatler kalõrken AKP, Adrese Dayalõ nüfus kayõtlarõnõ bile kul- landõ. Yurttaşlarõn ad- larõna düzenlenmiş ve adreslerine gönderi- len mektuplarla “Evet” çağrõsõ yapõl- dõ. CHP Konya Mil- letvekili Atilla Kart, kimlik bilgisinin par- çasõ olan kişilerin ad- resinin yasal ve idari gereklilik dõşõnda kul- lanõlamayacağõnõ vur- gulayarak “Hiçbir ya- sal dayanağı yok” dedi. AKP Çankaya İlçe Başkanlõğõ’nõn, baş- kentte, yurttaşlarõn isimlerine düzenlen- miş mektuplarõ açõk adreslerine göndere- rek evet propaganda- sõ yapmasõ dikkat çek- ti. İsme düzenlenmiş mektuplarda “Neden evet demeliyiz” slo- ganõyla 40 madde sõ- ralanõyor. Bu propaganda yön- temi, kişilerin özel ad- reslerinin bile AKP tarafõndan elde edil- diğini gösteriyor. Konuyu değerlen- diren CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP’nin yurt- taşlarõn adõna ve ad- resine mektup gön- dermesine hiç şaşõr- madõğõnõ vurgularken “Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devle- ti artık AKP’nin devleti oldu” dedi. [email protected] Yeni Parti üyelerine sopalarla saldırdılar Haber Merkezi - İstanbul Bah- çelievler’de CHP’li kadõnlarõn so- palõ saldõrõya uğramasõnõn ardõndan Ümraniye’de de “12 Eylül’de ne- den ‘HAYIR’ diyoruz” başlõklõ broşür dağõtan Yeni Parti (YP) üyeleri saldõrõya uğradõ. Saldõrõyõ, “korkunçtu” sözle- riyle değerlendiren YP Kadõköy İl- çe Başkanõ Gülbin Ergör, “O an Yunus polisleri gelmeseydi linç edilmiştik” dedi. Saldõrõda metal bir sopayla vurulmasõ sonucu başõndan yaralanan Ümit Dayı- oğlu, “Etrafımızı saranlar çem- ber sakallıydı. Gözlerinden nef- ret okunuyordu” diye konuştu. Türkiye Gençlik Birliği’nden (TGB) yapõlan açõklamaya göre, İzmir Konak’ta 4 üyelerinin ‘ha- yır’ çõkartmasõ yapõştõrõrken hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltõna alõndõğõ bildirildi. Açõklamada, “Hayır, bildirisi dağıtan, hayır afişi asan, hayır tişörtü giyen gençler sorgulanıyor. Yetmiyor kelepçeleniyor. Gençlik saldırı- lardan yılmayacak” denildi. Denizli’de ise emekli öğret- men İlhan Piyan, geçen pazartesi günü, evinin karşõsõndaki inşaat- ta asõlõ olan ve üzerinde ‘Sevda- mız millet, kararımız evet’ ya- zõlõ dev afişi indirmek istedi. Pi- yan, afişin iplerini kesmeye çalõ- şõrken, kendisini görerek inşaata çõkan 2 kişinin sopalõ saldõrõsõna uğradõ. Piyan kaçmaya çalõşõrken, inşaatõn birinci katõndan yere dü- şerek yaralandõ. İSTANBUL, İZMİR VE DENİZLİ’DE SALDIRI Değirmenci ihraç istemiyle disiplinde ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda Avcõlar Belediye Baş- kanõ Mustafa Değirmenci “ra- hibe” afişleri nedeniyle önlemli olarak kesin ihraç istemiyle disip- lin kuruluna sevk edildi. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay, toplantõdan sonra yaptõğõ açõklamada, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum sürecinde 70 ilde mi- ting yaptõğõnõ; Kayseri, Konya, Zonguldak ve Antalya’ya iki kez gittiğini, 181 ilçede miting yapõl- dõğõnõ ve 300 civarõnda belde ve- ya köyde de çeşitli programlar uygulandõğõnõ anlattõ. Okay, Kõ- lõçdaroğlu’nun bayramda İstan- bul’da çalõşmalarõnõ sürdüreceği- ni ve cumartesi günü saat 16.00’da Kartal ilçesinde yapõlacak mitingle çalõşmalarõn noktalanacağõnõ bil- dirdi. Okay, afiş olayõnda “taşı- makta olduğu göreve sorumlu- lukla bağdaşmayan” bir tavõr içine giren Avcõlar Belediye Baş- kanõ Değirmenci’nin önlemli ola- rak kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açõkladõ. Okay, “İl Başkanı Berhan Şim- şek’in de bilgisi olduğu söyleni- yor. Tek sorumlu Değirmenci mi?” sorusuna “İl başkanımızla ilgili olarak Sayın Değirmen- ci’nin açıklaması dışında hiçbir iddia ve isnat yoktur. Belediye başkanının bireysel inisiyatifi olduğu yönünde bilgiler bulun- maktadır” yanõtõnõ verdi. AVCILARDAKİ ‘RAHİBE’ AFİŞLERİ MESLEK ODALARI: TÜM ERKLER İKTİDARIN ELİNDE TOPLANIYOR İstanbul Haber Servisi - Meslek odalarõ, 12 Eylül’deki anayasa referandumunda “hayır” oyu vereceklerini açõkladõ. TMMOB’ye bağlõ Makine Mühendisleri Odasõ’nda basõn açõklamasõnõ okuyan İstan- bul Barosu Başkan Yardõmcõsõ Prof. Selçuk Demirbulak, İstanbul Barosu, Tabip Oda- sõ, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odasõ, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve Veteriner Hekimler Odasõ adõna yaptõğõ açõklamada, siyasi iktidarõn tek taraflõ ira- desiyle hazõrlanan ve toplumsal uzlaşmadan uzak biçimde oluşturulan değişiklik pake- tinde “hayır” oyu vereceklerini söyledi. Pa- ketinin ‘kamu yararı’ amacõ gütmediğini belirten Demirbudak, “Referanduma su- nulan anayasa değişikliği önerisi ile kuv- vetler ayrılığı sisteminden kuvvetler bir- liği sistemine geçilmesi ile bütün erklerin siyasi iktidarda toplanması amaçlan- maktadır” dedi. Türkiye’de çağdaş de- mokrasinin yerleşmesi ve antidemokratik uygulamalarõn son bulmasõ için emek güç- lerinin katkõda bulunmasõ gerektiğinin altõnõ çizen Demirbulak, “Meslek odalarının uz- manlık alanlarını doğrudan ilgilendiren kimi karşı duruşlarına bile tahammül edemeyen siyasi iktidarın, demokratik adımlar atacağı yönünde girişimlerde bulunduğuna inanmıyoruz” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn referandumda “hayır” oyu vere- cek olanlarõ darbeci olarak nitelendir- mesiyle ilgili olarak “Şu demokrasi anlayışına bakın. ‘Hayõr’ oyu verecek- ler darbeci ise o zaman ‘hayõr’ deme- lerine olanak verme” diye konuştu. CHP lideri Kõlõçdaroğlu, katõldõğõ bir televizyon programõnda, “Şu demokrasi anlayışına bakın. Hayır oyu verecekler darbeci ise o zaman ‘hayõr’ demelerine olanak verme. Anayasal hak kullan- mak darbecilik olarak adlandırılıyor. Onun kafasındaki bu. Düşüncesinin gerisindekileri ortaya çıkarıyor” ifade- lerini kullandõ. Kõlõçdaroğlu, Ahmet Da- vutoğlu’nun “‘Hayõr’ denirse ben bunu dünyaya nasıl anlatırım” yönündeki sözlerini de eleştirerek “O zaman o kol- tukta niye oturuyorsun? ‘Hayõr’ çıkar- sa, Davutoğlu’nun istifa etmesi lazım. Halkın iradesini, demokrasiyi anlata- mayan bakan olabilir mi?” dedi. ‘Erdoğan özür diledi mi?’ Kõlõçdaroğlu “rahibe afişleri” ile ilgili olarak da “Bakın bu afişin gereği yapıl- dı ve tartışıldı. Ama Rize Belediye Baş- kanı’na ne oldu? ‘Güneydoğu’dan ka- dõnlar getirilsin, ikinci evlilik yapõlsõn’ dedi. AKP gereğini yaptı, biz de malze- me etmedik. Bu bizim siyasi olgunlu- ğumuzdur. Biz özür diledik. Başba- kan, Güneydoğulu kadınlarımızdan, annelerimizden özür diledi mi?” dedi. ‘Hangi sanatçı ‘evet’ diyecek’ “Evet” oyu verecek sanatçõlarõn hatõr- latõlmasõ üzerine de Kõlõçdaroğlu, “On- larla da bir TV programında tartış- mak isterim. Evlerinin gece yarısı bası- labileceğini, telefonlarının dinlenebile- ceğini ve kendilerini dinleten savcıyı da şikâyet edemeyeceklerini anlatır- dım. ‘Bu ülkede üniversiteler neden ses- siz’ diye sormak isterim. Otobüs bilet- lerine zam gelince sokaktaki vatandaş hak arayabiliyordu. Şimdi bu hakkın aranamayacağı bir anayasaya hangi sanatçı ‘evet’ diyecek” diye sordu. ‘ ‘Villamı takas etmeye hazırım’ Kõlõçdaroğlu, “Başbakan Erdoğan sizi villasına davet etti. Gitmeyi düşü- nüyor musunuz” şeklindeki bir soru üzerine “Başbakan’ın evini ziyaret et- mek gibi niyetim yok. Ben gazeteler- deki fotoğrafları görüp, onun üstüne bu ifadeleri seslendirdim. O kadar lüks bir konuta da girmek istemem. Benim villam Başbakan’ın malikâne- si ile kıyaslanacaksa, ben takas etme- ye razıyım. Eğer takas gerçekleşirse, ben o malikâneyi Kızılay’a bağışlaya- cağım. Bu ülkede aç olarak ölü bulu- nan insanlar var. Bu dramların ya- şandığı bir yerde Başbakan’ın o ka- dar lüks bir yerde oturması, etrafını Çin Seddi gibi duvarlarla örmesi doğ- ru mudur?” diye konuştu. Kılıçdaroğlu Erdoğan’a yanıt verdi: O zaman ‘hayır’ dedirtme