20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Ross King'den Brunelleschitıin Kubbesi1 Biryapının toplumsal ve estetik açıdan analizi zengin bir kaynakçaya, bu arada Manetti ve Vasarinin Röne- sans sanatçıları ve dönemin arka planındaki toplumsal geliş- meleri üzerine yazdıklarına dayanarak Floransa'daki Büyük - Katedralin hikâyesini ayrıntılı bir döküm halinde kaleme r _ aldığı Brunelleschinin Kubbesfnde Ross King, yapım sü- â resi 140 yılı bulan ve nihayet ünlü kubbesiyle 1436'da tamamlanarak Ouattrocento'ya (15. yüzyıl) damgasını vuran bu eserin capomaestro'sunu, Filippo Brunelleschiyi böyle bir öncülük sıfatı içinde tanımlıyor ve onun adıyla bü- tünleşen bu yapıyı, toplumsal ve kültürel arka plamyla inceliyor. • KayaözSEZClN * Ö. 1. yüzyılda yaşamış Ro- I nıalı mimar ve kuramcı I Vitruviııs, Roma lmparato- _1_ • ru Avgustus'a adadıgı ün- • lü eseri De Ârchitectura hın bi- rinci kitabma, mimarı tanımlaya- rak girer: "Mimar, değişik bilim dalları ve çeşitli öğretilerin bilgisi ile donatılmış olmalıdır: çiinkü di- ğer sanatlardaki tiim çalışmalar onun değerlendirmesi ile ölçülür. Bu bilgi, uygulama ve kuramın bütünüdür." (Mi- marlık Üzerine On Kitap. Ş. Vanlı Mi- marlıkVakfıYay., 1990). Tul'an'dan sonra dikilen Bâbil Kulc- si'ni anıtsal nıimarlık örneklerinin ilki olarak alırsak uzun asırlar boyunca onu izleyen nice mimarhk anıtının, başka dallardaki eserlere oranla yapımcısınm gölgede kalmış olması, Vitruvius'un mi- mara biçtiği ayncalıklı tanımla pek de örtüşmüyor. Ama mimarlık alanında, çağdaşlarının da övgüsünü kazanmış olan Brunelleschi'nin Floransa Katedra- li, belki de dönemine öncülük yapmış olması nedeniyle mimarhğın kötü tali- hini yenmeyi başarmış bir başyapıt ola- rak dikkatleri üzerinde toplayabildiği gibi mimarının adını da yeterincc yücel- tir. Bunun önemli nedenlerinden biri, ortaçağ minıarlığının aynntıya dayalı ve görkemlilik duygusu uyandıran esıetiği karşısında, hem o estetikten hem de an- tikçağ mimarlığından yararlanarak Rö- nesans'ın yolunu açnıış olması. Bu ara- da Floransa, iki büyük çağı birbirine bağlayan önemli bir kenttir kuşkusuz; örneğin Boccaccio ve Dante gibi isinı- ler.'bu kentle birlikte anılıyor. GENÇ BİR MİMAR Dante'nin deyişiyle Roma'nm ünlü ve güzel kızı Floransa'da, Arno Vadisi üze- rinde inşa edilen yapı, yüzyılın salgm hastalıklannm, kent savaşlarmın, reka- bet ilişkilerinin, başarıların ve düş kırık- Iıklannın yaşandiğı karnıaşık bir ortanı- da, açılan yarışmaların büyük sürtüşme- lere yol açtığı boğuntulu bir dönemde yükselcn anıtsal kubbesiyle minıarlık ta- rihindeki yerini alacaktır. Floransa o dönemde Avrupa'nm cn zengin kentlerinden biridir. Yün sanayi- sinin geliştiği kentte en gözde kumaşlar üretilir. Ama bunlar, Floransa'nın tarih sahnesindeki yerini almasmda yeterli nedenler değildir. Floransa komünü, özgün adıyla Santa Maria del Fiore'nin bütün Toskana bölgesinin en güzel ve görkemli yapısı olması için bütün ola- naklarını seferber etmişti. Bu idealiri önemini kavramış olan genç Filippo ise, katedralin kubbesi için açılan yarışmaya katılırken önüne çıkacak teknik sorun- lann bilincindeydi. "Kaçış noktası" il- kesini bulduğu perspektiikurallarını mimarhğa uygulama başansmı gösteren ilk mimar o olacak ve işin üstesinden gelebilmek için birçok engeli aşması ge- rektiği bilincinden yola çıkacaktı. Katedralin ilk temel taşı 1296'da yeri- ne konulmuş ama inşası uzun bir zaman dilimini kapsamıştı. O tarilılerde yapı, Arnolfo di Cambino'nun başlamğı ve daha sonra tamamlayamadan bıraktığı Gotik tarzda bir katedral tasarımına da- yanıyordu. O zamandan başlayan dö- nüşümler agı, perde perde katedralin yapısına sindikçe, özellikle de kubbe için açılan yarışma sırasmda Brunel- leschi ve Glıiberti arasmda yıldan yıla şiddetlenen rekabet üst düzeye ulaştık- ça Santa Maria del Fiore de bütün Ital- yan Rönesansı'ndaki yerini alacak düzey ayncalıgını yaşamaya başlayacaktır. Kaynaklarda, Filippo Brunellesc- hi'nin (1377-1446) adı Rönesans mi- nıarlığının ilk büyük ustası olarak geçi- yor. Genç yaşmda, geleneğe uyarak bir kuyumcu ustasının yanında çıraklıkla başlıyor mcsleğe. Zamanla iyi bir ku- yumcu ve heykelci oluyor. lpekçiler loncasuıa kabul ediliyor. Pistosia Laco- po kilisesinin gümüş sunağı ilk önemli eserlerinden biri. Floransa vaftiz cvinin kapısı için açılan yanşmayı. az bir iarkla Ghiberti'ye kaptırması, aradaki rekabe- tin ateşini yakan ilk olaydır. Donatcllo ile dostluk kurar. Roma dönemi eserle- rini incelemek için onunla birlikte Ro- ma'ya gider. Oradaki yapılarm ıölövele- rini çıkarır. Roma yıkmtıları üzerinde yaptığı araştırmalar, ondaki antikçağa ilişkin duyarlığı keskinleştirir. Kuyumcular loncasına kabul edilmesinden sonra il- gisini mimarlık üzerinde yoğunlaştırır. Bu arada Ortaçag nıimarlığını tanıyarak yetişnıesi, ondaki meslek bilincinin ! oluşmasında önde gelen bir etken ola- I caktır. Floransa Ka- tedrali'nin kubbesi, bu dönemin mimarlı- ğından büsbütün uzak değildir. Ancak daha önemli bir ayrmı söz konusudur burada: 91.5 m. yüksekliğindeki anıt- sallığm yanı sıra organik bütünlüğü ön- gören Rönesans'a özgü bir mekân kav- ranııyla karşılaşıyoruz Floransa Kated- rali'nde. Ross King de kitabının birçok yerinde bu niteliksel ayrıma işaret eder. Kenıer ve kubbelerdeki tonozların kar- maşık bir ölçü sistemine görc konunı- landırılması, taş, tuğla ve mermer nıal- zemelerin amaca göre kullanımı, sekiz dilimli sivri kubbenin dairesel kubbe- den daha yüksek olması nedeniyle pro- jenin bu esasa göre biçimlendirilmesi ve buna benzer başka sorunlar yapının, mimarına ve dönemine özgü bir karak- ter içinde algılanmasını gerekli kılar. Dönemin önde gelen mimarı, Leon Bat- tista Alberti, Golik katedralleri kınayıcı bir dil kullanırken, Mısır piramitlerini "çılgın bir fiki" olarak eleştirirken, San- ta Maria del Fiore karşısmda hayranhğı- nı dile getirmekten kaçmmamıştı: "In- san ne kadar katı yürekli olursa olsun, buraya gelip de göklere yükselen, gölge- si bütün Toskana halkının üstünü örte- bilen o devasa yapıyı gördüğünde, des- tekleyecek alışap kirişler ve iskeleler kullanmaksızın bu eseri yaratmış olan mimar Pippo'yu nasıl övmemezlik ede- bilir?" (s. 106) Mimarlıkta bir örtü elemanı olarak kubbe farklı coğrafyalarda ve tarklı kül- C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 7 3 türlerde değişik tasarım boyutları içinde ele almmıştır bilindiği gibi. Örneğin Roma, Bizans ya da Jslam dünyasında kubbe dizaynı birbirine benzemez. Flo- ransa Katedrali'nin dilimli kubbesi, onu izleyen bir başka dilimli kubbeye, Mic- helangelo'nun San Pietro'daki tasarımı- na öncülük yapmakla kalmamış, mimar- lığın kıskançlıkla korunması ve uygula- mada ödün verilmemesi gereken bir "meslek" olduğu gcrçeğine de seçkin bir örnek oluşturur. Kubbe yapımında- ki başarısının arkasında, daha önce ger- çeklcştirdiği iki şapel kubbesiyle ilgili deneyiminin de payı olmuştu kuşkusuz. HEM ÖVCÜ HEM DE YERGİ Ancak Floransa Katedrali, bir öncü eser olarak sanatçısına büyük yükümlü- lükler getinnişti. Yazarın biyografık ro- nıan tadında kaleme aldığı ve dönemin kültürel yapısını da ihmal etmeden sıra- ladığı olay ve olgular silsilesi arasından fırlayıp çıkan sanatçının profUi epeyce etkileyicidir. Olaylarm girift öyküsünün akışı içinde yaşananların Filippo'ya çı- kan faturası, kitapıa anlatılan "hikâ- ye"ye bakılırsa oldukça yüklüdür. Orta- ya çıkan yeni gelişmelerle birlikte proje için gerekli olan koşulları, işveren duru- mundaki Duomo'ya kabul ettimıek hiç de kolay olnıaz. Carrara'dan getirilecek mermer bloklarm taşınmasında karşıla- şılan güçlükler (11 Badalone olayı), Fi- lippo'nun oğlunun yarattığı sorunlar, Floransa'nın Milano karşısmdaki Lucca yenilgisi, tutuklanmaya kadar varan en- geller ve daha başkaları. Floransa Katedrali'nin yapını süreci, dönemin bilim adamlarına da yeni ufuklar açmıştı. Bu ise tıpla Leonardo- nunkine benzer bir "ingegno" (deha) karşısmda bulunduğumuzu kanıtlaya- cak bir başka olgu. Örneğin dönemin astronomu Toscanelli'nin Santa Maria del Fiore'nin kubbcsine yerleştirdiği düzenek "astronomik yolculuk"un ka- pısmı aralanuş, Colombus'un "yeni dünya"ya açılmasuıı hazırlayan etken- lerden biri olmuştu. Brunelleschi gibi yaşadığı dönemde bir yandan eleştirilirken bir yandan da aşırı övgülere boğulmuş bir başka mi- mar belki de yoktur. Yazar bu gerçeği, merakla okunan bir mimarlık öyküsü olarak, abartıya ve yanlışa düşmeden, kaynaklardan aldığı bilgileri saptırma- dan okura aktarıyor. Övgü konusunda, ölçüleri aşarak göklerin bile bu katedral kubbesini kıskandığını öne süren Vasari yanında Manetti de onunla yarışırcasına, Filippo'nun minıarlığının "insan sarrai- lığı"ndan üstün olduğunu yazmıştı. Kanadalı yazar Ross King, aslında bi- limsel bir araştırma niteliği ağır basan kitabında, olasıdır ki romancılığından kaynaklanan öyküleyici bir anlatun yön- temi kullanmayı, böylece bilinısel kitap- lara özgü uznıan yaklaşımı gerektiren bir dilden kaçmmayı tercih etmiş. Çok satan kitaplar listesine girmesinde, bu- nun önemli bir etken olduğu kuşku gö- türmez. Sanat dalları arasında görece sı- nırlı bir okur kitlesine seslenen mimar- hkla ilgili bu tür araştırma kitapları, bu alana yönelik ilgiyi yoğunlaştırmakta et- kıli olabileceği gibi mimarhğın toplum- sal ve kültürel yapıyla bütünleşen yönle- rine dikkat çekmcsi balamından uyancı bir katkı da getirebilir. Bu yönüyle Ross King'in kitabmda tanık olduğunıuz Flo- ransa Katedrali'nin meraklı ve bir o ka- dar da ilginç öyküsü, aslında bir döne- min sosyokültürcl kesitidir. • Brunelleschi'nin Kubbesi/ Ross King/ Çeriren: Belkıs Dişbudak/ Yem Yayın/ 182 s. S AYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle