20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Ugo Foscolo'dan 'Jacopo Ortis'in Son MektuplaıT H- Çağının ötesini görebilmek Ugo Foscolo, italyan edebiyatının önde gelen yazar ve şairlerinden. Ülkemizde bugüne kadar günde- me taşınması konusunda göz ar- dı edilen sanatçının kült eserleri tek kitapta imge Kitabevi Yayın- ları tarafından temmuz ayında yayımlandı. Cülbende Kuray Ulu- soy'un çevirisini yapıp hazırladığı bu kitap Jacopo Ortis'in Son Mektupları roma- nı, Ulusoy'un roman üzerine yaptığı karşılaş- tırmalı inceleme çalışması ve başta "Mezarlar" olmaküzere Foscolonun benzertemaları iş- lediği şiirlerinden oluşan seçkiyi içeriyor. Ay- dınlanma akımıyla romantizmin kavşak nok- tası Fransız Devrimi'nin çalkantılı ortamına içeriden bakan, eserinde Avrupa sanatının kö- kenleriyle yaşadığı dönem arasında felsefe ve estetik aracılığıyla bir köprü kuran Foscolo, çözülmenin ruhunu işlediğinden saptamaları ve değerlendirmeleriyle hâlâ yeni. • FadimeuSLU • acopo Ortis'in Son Mek- tupları romanı, Ekim 1797 ile Şubat 1799 tarihlcri ara- sında Jacopo Ortis tarafın- dan yazılmış mektuplardan olu- şuyor. Ortis, özgürlükçü, yurtse- ver bir entelektüel. Vatanına tut- kuyla bağlı olan Ortis, Napol- yon'un Venedik'i Avusturya'ya vermesi üzerine Venedik'i terk eder. Adı sürgünler listesindedir; ne iktidarla işbirliğine yanaşır ne düzenin kurbanı olmaya. Adım adım Venedik'ten uzaklaşırken gördüğü dehşeti, özgürlüğü elinden alı- nan vatanının çaresizliği karşısında duyduğu ıstırabı, bu süre içerisinde ya- şadığı umutsuz aşkı, mektuplarında ar- kadaşı Lorenzo Alderani'ye anlatır. Kurgunun çerçevesini çizen anlatıcı ka- rakter Lorenzo, Jacopo'nun ölümün- den sonra onun yazdığı mektup ve bel- geleri bir araya gctirerek romanın omurgasını kurar. Zaman zaman onun yaşamı hakkında okura bilgi vererek kurgunun yapısını güçlendirir. Yaşadığı dönemin gerçekliğini betimleyen Or- tis'i izleyen anlatıcı, bir anlamda, oku- run gözü yerine geçer. Tarih sahnesin- deki bir aydının yaşamı, aynı zamanda tutsak Venedik'in, bütünüyle bakıldı- ğmda ltalya'nın acısıdır. Özü aşk ve tutku olan, yaşamı boyunca özgürlük mücadelesi vcrcn Ortis, hem yaşayan bağımsız bir karakter hem vatanının ruhunu taşıyan sembol kişidir. "Yurdu- mun şöyle haykırdığmı duyuyorum" der Ortis, "Gördüğünü yaz. Sana hara- belerden sesleneceğim. Sana rarihimi yazdıracağım. Yüzyıllar benim yalnızh- ğıma ağlayacaklar. Toplumlar ise başı- ma gelen felaketlerden ibret alacaklar. Zaman güçlüyü alt eder. Kanlı cinayet- SAYFA 16 leri ise ancak kan temizler." ÖLÜME KOŞU îçsesinde kcndini bulan ltalya, Or- tis'in yazması konusunda onu tetikler. Bu sorumluluğu paylaşmaları için "bir avuç kalmış, yalnız ve zulmc uğramış yüce ruhlu kişiler"e de yazmaları için açık davetiye gönderir: "Eğcr yazgı gü- ce karşı savaşmanıza engel oluyorsa ne- den sıkıntılarınızı hiç olmazsa gelecek kuşaklara anlatmıyorsunuz? Herkes adına sesinizi yükseltin vc şöyle bağırın: "Belki şanssızız ama ne körüz ne de al- çağız; cesaretten değil ama ne yazık ki güçten yoksunuz." Kollannız zincire vurulmuşsa, her şeye hükmeden dikta- törlerin asla hükmedemeyeceği zekânıza i neden siz ket vuruyorsunuz? Yazm (...) Günümüz insanı tükenmişliğin cinne- tiyle güçsüz ve yorgun düşmüş ama in- sanoğlu ölüme yaklaşınca yeniden ve öncekinden daha güçlü doğar. Sizi din- lemeyi hak edecek ve intikamınızı ala- | cak kadar güçlenccek olan gelecek ku- I şaklar için yazm. Sizi zulme uğratanlar '. hakkmdaki gcrçekleri bir bir yazın. "(s. 139) Kısa bir almtısmı verdiğimiz bu uzun mektubunda Ortis, kendi mağduriyeti- nin gerekçesini bildirir ve okuruna ma- nifesto sunar adeta: lnanca bağlılığı kutsayan, yapılması gerekeni söyleyen : evrensel bir manüesto. Nitekim, yaza- ' rın, sadece kendi ülkesinin değil, büyük ülküleri yaratan Aydmlanma dönemin- den sonra Fransız Devrimi'nin berabe- , rinde getirdiği bunalımı, maddi ve i manevi değerlerin çöküşünü, ülkülerin | kaybedildiği Kıta Avrupası'nın kaosunu | dile getirirken okuruna coşku duyura- ; bilmeyi hedeflediği gözlenir. Kitabın ilk bölümünde anlatıcı okuyucuya şöyle seslenir "Sen ey okuyucu, eğer kendile- ! rinin yapamadığı kahramanlığı başkala- rından bekleyen kişilerden değilsen, umarım ki bu mutsuz gence acıyacaksm ve belki de onu örnek alarak yüreklene- ceksin." (s. 11) Ortis'in yaznıa eylemi, direnci her geçen gün tükenirken ölüme doğrıı koşan bir adamın yaşamsal ge- rekçesine dönüşür. Bireyin ve ldtle psikolojisinin işlendiği bu mektuplarda, tarihin bir kesiti, ülke- nin bilinçaltmı oluşturan kültürel at- mosferi hatırlatılarak çözümlenmiştir. Siyaset, bilim, sanat, toplum, doğa, din ile ilgili görüşleri ölümün eşiğine vardı- ğınm farkında olan bilincin pervasız di- le gelişidir. ÖDÜLLENDİRİLME UMUDU... Ele aldığı değerlerin çözülüşünü aşa- malarıyla anlatismda görmek mümkün. Bilinçdışı bir yönlendirmeyle ilüzyon yaratan dinin kitlcyc etkileri yazarın odağa aldığı meselelerden. "Şanssızlar, acı ekmeklerini yedikleri, gözyaşlarına kanşmış sularını içtikleri bu dünyadan başka bir dünyaya muhtaçtır. Hayal öy- le bir dünya yaratıyor? yürek de onunla a\omuyor. Bu dünyada hep mutsuzluğa mahkûm olan erdem, bir gün ödüllen- dirilme umuduyla, varlığını sürdürebil- mek için direniyor. Fakat alçak olma- mak için dine gereksinim duyulan kişi- ler ne zavallıdır!" diyen Ortis, "Ar- qua'da bulunan küçük bir kilisede" diz çöktüğünü, "kalbi" üzerinde "Tanrı'nın eli" olduğunu söyler ve şöyle devam eder: "Yoksa zayıf olan ben miyim Lo- renzo? Dilerim Tanrı sana yalnızhk duygusunu, gözyaşını ve bir kilise ihti- yacını hiçbir zaman hissettirmesin." (s. 101) Inancm aracıları, yazarın eleştirel tutumunu besler. "ltalya'nın rahiplerinin ve papazları- nm olduğu ama gerçek din adamlarının olmadığı doğrudur" der, "Çünkü din bir toplumun yasalarma, örf ve adetleri- ne girip onlarla özdeşleşmemişse, orada dini kuruluşlar yalnızca ticaret yapar." (s.53) Bilim için de bilimin insan arasındaki ilişki için de benzer tutumundan vaz- geçmez yazar. "Insanlık tarihi süresince bilim ve doktrin adı altında yüzyıllardır yazılmış ve yayımlanmış olan çılgınlıklar, en faz- la birkaç bin cilde indirilse, ölümlülerin böbürlenmesine gerek kalmazdı." VVERTHER ÇAĞRIŞIMI Politik toplumsal kavrayışla aşlun bi- reysel tutumunu eşit koşullarda ele alır yazar. Akıl ile duygunun dengelendiği ortak bir dil oluşturur. Ideolojik, politik sorunlara yaklaşımmda da, tutkuyla bağlandığı aşkını anlatırken de Aydın- lanmacı aynı zamanda romantik tavnnı korur. Olayları kendi koşulları içinde, koşulları yöneten sistemi farklı yönler- den görünen gcrçelderiyle değerlendir- miştir. Jacopo Ortis'in Son Mektupları, bi- çim ve tema olarak Goethe'nin Genç Werther'in Acıları'm çağrıştırır. Wert- hcr'in uzun bir monologa dönüşen tek yönlü mektupları da roman anlatıcısı ta- rafından derlenmesiyle şekillenir. Her iki romanın kahramanı kentten uzakla- şarak doğaya sığınır. Yaşadıkları acı, ölümle sonuçlanan intihara neden olur. Bireysel acıyla toplumun travmalan iç içedir anlatılarda. Doğadaki değişimler, doğanm göstcrilen fomıu insanın o an- da hissettikleriyle koşutlur. Goethe'nin romanına otobiyografik unsurları yerleştirdiği bilinir. Yaşamın- da karşılığı bulunan umutsuz aşkın izle- rini kahramanın adı vc engellerle dolu aşkın tasviriyle anlatmıştır. Gerçek ha- yatuı Charlotte'u, kurmaca ortamda Lotte olmuştur. Bu ayrıntı, Foscolo'nun yaşamı ve kurgusunda da karşımıza çı- kar. Foscolo'nun âşık olduğu Teresa, aynı adla kurgudaki yerini almıştır. Ulu- soy, bu yapıtın "Italyanca bir kopyası olarak yorumlan"dığını kaynaklarıyla belirtir. Kitaba aldığı karşılaştırma metninde romanlan bu yönüyle değil, kaliraman- larınm benzer ve farkhlıklarıyla inceler. "Ortis ve Werther: Farklar ve Benzer- likler" başlıkh metinde kahramanları derinlemesine bir bakışla tahlil eder. "Yalnızca Jacopo'nun alçakgönüllülüğü ile Werther'in kibrinin karşılaştınlması bile, bu iki insanm ne denli farklı kişi- likleri olduğunu göstermeye yeter," der Ulusoy. Kahramanların karakterleri, inançları, yönsemeleri, olaylar karşısm- daki tutıımlan, görüş ve yorumları ay- rıntılarıyla belirginleştikçe aralarındaki farktan doğan mesafe gittikçe açılır. Böylece, eserlerin benzerliği şematik bir çerçeveye indirgenir. . Ulusoy'un incelemesi, Foscolo'nun edebiyatı hakkında okura kapsamlı bil- giler verir. İtalyan edebiyatmm başyapı- tı sayılan Jacopo Ortis'in Son Mektup- ları üzerine yapılan öteki değerlendir- melere de değinen Ulusoy, söz ettiği gö- rüşleri yeniden ele alıp tartışırken eserin çeşitli bakış açılarıyla görülebilmesini sağlar. Kitabın son bölümünde bulunan şiirler, kişiyi sınırlayan her türlü duru- ma, olguya karşı isyanm ifadesidir. Ölü- mün kendini ölümsüzlükle aşmaya ça- lışması, intiharın destanı, siyaset ve din oligarşisinin sanat karşısmdaki aczi Fos- colo'nun anlatimıyla yaşamın şiirine dö- nüşür. • Jacopo Ortis'in Son Mektupları/ Ugo Foscolo/ Çeviren ve Yayıına Hazırla- yan: Gülbendc Kuray Ulusoy/ İmge Ki- tabe\'i/2S3 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 7 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle