20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 9 EYLÜL 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Referandum Neden Bölücü Oldu? İster “Evetçi” olsun ister “Hayırcı”, hemen hemen bütün yazarlar referandum sürecinin ülkeyi böldüğü konusunda hemfikir… İster “Evet” çıksın, ister “Hayır”, referandum sonrası Türkiye’nin daha kamplaşmış, daha bölünmüş bir Türkiye olacağından hiç kimsenin kuşkusu yok. Neden böyle oldu? Niçin, aslında demokratik bir mekanizma olması gereken ama tarihte demokratik olduğu kadar otoriter rejimlerin aracı olarak da kullanılan referandum, Türkiye’deki bölünme ve kamplaşmaları keskinleştirdi? Bu sorunun iki yanıtı var: Birinci yanıt zaten sorunun içinde gizli: Çünkü bu referandum demokratikleşmenin değil, otoriterleşmenin aracı olarak kullanılıyor! Yüksek Yargı organlarının, özellikle de Anayasa Mahkemesi’nin siyasal iktidarın etkisine girmesi, demokratik düzenin temellerini tehdit ediyor: Siyasal iktidar, referandumda önerdiği değişiklikler aracılığıyla zaten etkisinde olan HSYK’yi iyice denetime alacak ve bütün yargı mekanizmasını bağımlı hale getirecek. Üstelik iktidarın eylemlerinin “Demokratik, Laik ve Sosyal Bir Hukuk Devleti” kavramına uygunluğunu denetlemekle görevli olan Anayasa Mahkemesi’ni de kendine tabi kılınca, artık demokrasi rafa kalkacak! İşte bu referandumun bölünmeleri derinleştirmesinin, kamplaşmaları keskinleştirmesinin birinci nedeni bu: İnsanlar artık, en temel hak ve özgürlüklerinin, canlarının, mallarının, hürriyetlerinin tehlikede olduğunu düşünmeye ve korkmaya başladılar. Zaten AKP, bugüne kadarki uygulamalarıyla, bu konuda hiç de güvenilir olmadığını defalarca kanıtladı. Bir de sonuç “Evet” çıkarsa insanlar artık, can, mal ve hürriyet kaygısına düşecek! İkinci yanıt ise iktidarın referandum süreci sırasındaki eylem ve söylemlerinden kaynaklanıyor: İnsanların varlıklarını tehdit eden: “Bitaraf kalan bertaraf olur...” İşadamlarını tehdit eden: “Hayır çıkarsa işadamları beni aramasın...” Vatandaşların akıllarına ve vatanperverliklerine yönelik: “Hayır diyenin ya aklından bir zoru vardır ya da vatan sevgisiyle ilgili bir sıkıntısı vardır...” Ve nihayet: “Hayır diyenler darbecidir...” Sözlerinin tümü faşist rejimlerin kullandığı “Nefret Söylemleridir”! “Nefret söylemleri” genellikle faşist iktidarların kullandığı “Milli Düşman” kavramı üzerinden geliştirilen, taraftarlarını “vatan- millet-din-iman” ana temaları etrafında birleştirmeye yönelik sloganlardır. “Milli düşman” kavramı üzerinden, otoriter bir “Milli Birlik ve Beraberlik” anlayışını yansıtır… Hedefindeki düşmana hayat hakkı tanımaz… Bu “Milli Düşmanı” bertaraf etmek için eyleme geçmeyi önerir! Ne yazık ki AKP iktidarının liderinden, bakanından, parti sorumlusuna, medya destekçisine kadar, bütün kademelerinde egemen olan söylem budur. Üstelik eylemlere baktığımızda da, artık insanları bunaltan “Evet” baskısının, afişlerden, devletin görevlisi olması gereken ama AKP üyesi gibi davranan vali ve kaymakamlara kadar her yerde egemen olduğunu görüyoruz. Bu nedenle de, referandum, birleştirici, bütünleştirici, uzlaştırıcı demokratik bir sonuç değil, ayrımcı, bölücü, düşmanlaştırıcı bir sonuç doğuracaktır. İşte bu iki neden bir arada, birbirlerini pekiştirerek, ülkedeki kamplaşmaları keskinleştiriyor. AKP’nin daha işin başında bunu görmemiş olması olanaklı değildir. Nitekim Değişiklik Paketi’nin de uzlaşmacı bir yöntemle değil, dayatmacı bir yöntemle oluşturulmuş bulunması, AKP’nin bu “kamplaşmayı” ve “bölünmüşlüğü” bilinçli bir strateji olarak tercih ettiği izlenimi vermektedir. Referandumun sonucu ne olursa olsun, sanıyorum AKP iktidarı 2011 seçimlerinde de aynı stratejiyi uygulayacaktır! [email protected]; www.kongar.org Sağlõk Bakanlõğõ’ndan 3 hafta sonra Batõ Nil Virüsü itirafõ. Hastalõk yüzünden 3 kişi öldü Şimdi de WNV salgını MAHMUT LICALI ANKARA - Sağlõk Bakanlõğõ Mani- sa’daki şüpheli ölümlerden 3 hafta sonra, Rusya, Romanya ve Yunanistan’da da gö- rülen Batõ Nil Virüsü (WNV) olarak adlan- dõrõlan salgõn nedeniyle Türkiye’de 3 kişinin yaşamõnõ yitirdiğini açõklarken toplam 7 vakada virüse rastlandõğõnõ bildirdi. Enfek- siyon Hastalõklarõ Uzmanõ Prof. Dr. Önder Ergönül, vakalarõn 3 hafta önce görüldüğünü belirterek “Bir gecikme olduğu açık. Ege bölgesi risk altında” diye konuştu. Sağlõk Bakanlõğõ Bilim Kurulu üyeleriy- le birlikte gündemde olmamasõna karşõn basõn toplantõsõ düzenleyen Refik Saydam Hõfzõssõhha Merkezi Başkanõ Mustafa Er- tek, Manisa’daki şüpheli ölümlerin 3’ünde Batõ Nil Virüsün’ün tespit edildiğini kabul etti. Sakarya, İzmir, Aydõn ve Isparta’dan top- lam 4 yeni vakada daha Batõ Nil Virüsü’ne rastlandõğõnõ açõklayan Ertek, böylece Tür- kiye’de toplam 7 vakada WNV’nin tespit edildiğini belirtti. Aşı yok, sivrisinekten korunun Batõ Nil Virüsü’ne karşõ insanlar için ge- liştirilmiş herhangi bir aşõnõn henüz bulun- madõğõnõ belirten Ertek, sivrisineklerle mü- cadelenin virüsten korunmanõn temelini oluşturduğunu ifade etti. Türkiye’nin son- bahar mevsimine girmesi ve havalarõn so- ğumasõyla yeni vakalarõn görülmesinin aza- lacağõnõ dile getiren Ertek, “Herhangi bir salgın söz konusu değildir. Sadece 7 vaka görülmüştür” dedi. İki günde tespit edilebilir ama... Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ön- der Ergönül, virüsün tespit süresinin 1-2 gün olmasõna karşõn Manisa’daki vakalar hak- kõnda bakanlõğõn önce “Batı Nil Virüsü yok- tur” diye açõklama yaptõğõnõ, dün de bu açõk- lamadan vazgeçilerek virüsün tespit edildi- ğini açõkladõğõnõ belirtti. Sınav çetesine 4 tutuklama ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn gerçekleştirdiği sõnavlara girecek kişi- lerin yerine en az 3-4 bin lira karşõlõ- ğõnda ‘joker’ adõnõ verdikleri başka ki- şileri sokan ve jandarma tarafõndan 10 ayrõ ilde gözaltõna alõnan 38 kişiden örgütün lideri olduğu savlanan Ziya Kadiroğlu ile Oktay Tufan, Cabbar Koltuk ve Atilla Tanyürek isimli 4 kişi tutuklandõ. Operasyon kapsamõnda 5 kişinin daha arandõğõ öğrenildi, 4’ü tutuklandõ. Aralarõnda doçentlerin de bulunduğu 8 zanlõ ise tutuksuz yargõ- lanmak üzere serbest bõrakõldõ. Kanalizasyonda cenin bulundu IĞDIR (Cumhuriyet) - Iğdõr Dev- let Hastanesi’nin morgunun önünden geçen kanalizasyonda 4 aylõk olduğu tahmin edilen bir erkek çocuk cenini bulundu. Hastanede çalõşan bir hiz- metli tõkanan logarõn kapağõnõ açõnca ceninle karşõlaştõ. Cumhuriyet Savcõlõ- ğõ inceleme başlattõ. Ceninin 4 aylõk bir erkek bebeğe ait olduğu belirlendi. Ceninin hastanedeki tuvaletlerden bi- rinden mi atõldõğõ, yoksa başka bir yer- den mi geldiğiyle ilgili çok yönlü araş- tõrma başlatõldõğõ ifade edildi. Koca dayağı kör ediyordu KIRŞEHİR (AA) - Kõrşehir’in Akça- kent ilçesine bağlõ Yeniyapan köyünde ya- şayan Ş.K. (25), 3 aylõk kocasõnca sürekli dövüldüğü gerekçesiyle jandarma tarafõn- dan alõnarak, ailesine teslim edildi. Gördü- ğü şiddet sonucu gözlerinden rahatsõzlanan ve görme kaybõ yaşayan kadõn hastaneye kaldõrõldõ. Yapõlan muayenede iki gözünde yüzde 95 oranõnda görme kaybõ olduğu be- lirlenen genç kadõnõn sağ gözü ameliyat edildi. Ş.K. boşanmak için dava açtõ. Trafikte referandum etkisi İstanbul Haber Servisi - 12 Eylül’de yapõlacak anayasa değişikliği referandumu, İstanbul’da önceki yõllarda gözlenen bay- ram öncesi yoğunluğunu bu kez yaşatmadõ. Arife günü köprülerin ve otoyollarõn ücret- siz olmasõna karşõn beklenen yoğunluk gö- rülmedi. Atatürk Havalimanõ’nda da diğer yõllara nazaran uçak seferlerinde sakinlik göze çarptõ. Havayolu şirketleri yetkilileri, yoğunluk yaşanmamasõnda, bayram tatili- nin kõsa oluşu ve 12 Eylül’deki referandu- munun etkili olduğu görüşünde birleşti. Bayrampaşa’da soygun grişimi İstanbul Haber Servisi - Bayrampa- şa’da kar maskeli ve silahlõ bir kişi, döviz bürosunu soymak isterken yakalandõ. Ko- mando eğitimi almõş olan güvenlik görevlisi Kadir Aytemiz (24) soyguncuya müdahale etti. Soyguncunun silahõndan çõkan 3 kur- şundan biri eline isabet eden Aytemiz, hasta- neye kaldõrõldõ. Olay yerinden yaya olarak kaçmak isteyen şüpheli yaklaşõk 150 metre ileride Motorize Polis Timleri’nce yakalandõ. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tõp Merkezi Pediatri Hematoloji Bölü- mü’nde tedavi gören ve babasõ ceza- evinde olan 2.5 yaşõndaki lösemi hastasõ Eylem Karakuş, bayrama buruk giriyor. Eylem’in dõşõnda üç çocuğun daha oldu- ğunu, yaklaşõk iki aydan beri çocuklarõ- nõ göremediğini dile getiren Saliha Ka- rakuş, “Bu durum benim için büyük bir işkence. Hiçbir gelir kaynağım yok. Yardım eli istiyorum” diye konuştu. (AA) Annenin çõğlõğõ KAYSERİ (AA) - Kayse- ri’de 21 Eylül 2009’da Şeker Bayramõ’nõn ikinci günü kaybolan Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin kardeşler ile Türkan Ay’õn aileleri, bay- rama çocuklarõnõn hasretiyle giriyorlar. Anne Leyla Te- kin, bayramda acõlarõnõn bir kat daha arttõğõnõ, çocuklarõ- nõn yaklaşõk bir yõldõr kayõp olduğunu ve geçen süre içe- risinde olumlu veya olumsuz hiçbir haber alamadõklarõnõ ifade ederek “Çocukların üzüntüsüne dayanamayan eşim 2 kez kalp krizi geçir- di. Çok zor günler geçiri- yoruz. Çocuklarımızı bul- mak için umudumuzu kay- betmedik. Onları kaçıran- lara sesleniyorum. Ne olur onları bırakın” dedi. KAYIP ÇOCUKLAR Yine onlarsız bayram Yanlış teşhis ölümle sonuçlandı Haber Merkezi - Diyarbakõr’da bisikletten düşen Rotinda Gökalp (12), bisiklet gidonunun sert bir şe- kilde karnõna çarpmasõ sonucu yaralandõ. Şiddetli ka- rõn ağrõsõ şikâyetiyle 4 hastane dolaştõrõlan küçük ço- cuk, üniversite hastanesinde gözlem altõna alõndõ. Ağ- rõlarõnõn psikolojik olduğu ileri sürülerek taburcu edi- len Rotinda, yolda aşõrõ kan kaybõndan öldü. Üç gün önce meydana gelen olayda Rotinda, ilk olarak gittikleri özel hastanede renkli ultrason olma- dõğõ gerekçesiyle başka bir özel hastaneye gönderildi. Burada acil serviste röntgen çekildikten sonra çocuk, Diyarbakõr Devlet Hastanesi’ne sevk edildi, buradan ise Dicle Üniversitesi Tõp Fakültesi’ne kaldõrõldõ. İd- diaya göre doktorlar tahlilleri yaptõktan sonra yakõn- larõnõn õsrarõ üzerine 3 saat gözlem altõnda tuttuklarõ çocuğu, ağrõlarõnõn psikolojik olduğu teşhisiyle tabur- cu etti. Baba Turan Gökalp, hastaneler ve doktorlar hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili so- ruşturma başlatõlõrken, otopside Rotinda’nõn bağõr- saklarõnda kanama ve zedelenme tespit edildi. Rotinda ihmal kurbanõ kuşkusu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle