Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
değiştirmek için olağanüstü bir enerji harcanıyor
da örneğin YÖK’ü kaldırma ya da yenileme gereği
duyulmuyor?
Yanıt son derece basit; çünkü YÖK tümüyle ele
geçirildi, AKP’nin üniversite kolları başkanlığı hali-
ne getirildi de ondan.
Öyle olmasaydı, demokratikleşme şampiyonası-
na YÖK de katılacaktı.
Gerçi son dönemde Anayasa Mahkemesi
“Ama”yasa Mahkemesi oldu ama, tümüyle söz
geçirmek gerekiyor.
HSYK’nin açılımını da şuna getirmek istiyorlar:
Halim Selim Yüksek Kurulu!
Referandumun ruhunu “hukuk devletinin gelece-
ği” oluşturuyor. Bu alandaki tehlikenin altını girişte
çizdik.
Gündemdeki davaların hukuki durumu ile de-
vam edelim.
Bir futbol maçının 70. dakikasına gelindiğinde
hakem, “Şimdi 40. dakikaya dönüyoruz, yeniden
başlıyoruz. 90. dakikaya kaç saat sonra ulaşacağı-
mızı şimdiden söyleyemem” diyebilir mi?
Bir sınavın ortasında salon sorumlusu, “Öğren-
ciler sürpriz; 50 soru daha ekledim. Az sonra dağı-
tacaklar” diyebilir mi?
Bir binayı inşa etmekte olan mühendis, “Önce
katları çıkacağım. Binayı görünür hale getireceğim,
sonra temel direklerini dökeceğim. Çatının üstüne
de su basmanı çıkacağım” diyebilir mi?
Ergenekon ve sonrasında açılan benzer davalar
bu mantıkla açıldı ve yürüyor!
Ergenekon adlı bir terör örgütünün varlığını ilgili
hiçbir devlet kurumu kabul etmiyor.
Ama savcılar neredeyse kendileri kurmuş kadar
emin.
Ergenekon iddianamesini hazırlayanlar, 2002 -
2004 arası darbe zincirlerinin tümünü kırdıklarını
iddia ediyor.
Ama olayın tarafları “belgeler sahteydi, iddialar
gayri ciddiydi” diyor.
Balyoz soruşturmasında tüm tutuklular serbest
bırakıldıktan sonra medyaya yeni bir belge servisi
yapılıyor:
“Mevcut planların yanında altı tane daha vardı...
Bu planlar yeterli gelmezse üstüne El Kaide kon-
duracağız...”
Poyrazköy davası başlıyor. Savunmalar yapılı-
yor. Sanıkların gömdükleri silahlarla eylem yapıp
darbeye zemin hazırlayacağı iddia ediliyor. Ardın-
dan bir yıl önceki polis raporu geliyor:
“Gömülen silahlar kullanıma elverişli değil.”
Islak imza davası öyle bir sulandı ki; düne kadar
Dursun Çiçek’i darbelerin efendisi ilan edenler,
Çiçek’in söylediklerinin altına imza atmaya girişti.
Bütün bu davalar neden altüst oldu?
Soruşturma, koğuşturma, yargılama aşamaları
iç içe geçtiği, bu aşamalar hukuk zemininden çıktı-
ğı için.
Hükümet bütün bu hukuk cinayetlerini demokra-
sinin güçlenmesi olarak sunuyor. AYM’nin ve
HSYK’nin başkalaştırılmasını başarırlarsa sıra öteki
hukuk kurumlarına gelecek.
Bu karmaşanın tanımı şu olabilir:
Kim kime dum duma.
Haydi referanduma!
Bakalım halkımız gerçeğin hayırdına varabilecek
mi?
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Kişiler karalanıyor, kurumlar karalanıyor.
Ve sonra... Örneğin bir pazar sabahı 102 emekli
ve muvazzaf subay hakkında tutuklama kararı
açıklanıyor.
İddianameye göre birçoğu görev başındaki su-
baylar, generaller “kaçak sanık.”
Bir numaralı kaçak sanık, emekli Orgeneral Çe-
tin Doğan, bavulu hazırlamış, savcıya teslim ol-
mak üzere havaalanına giderken kimi zaman bur-
nunun ucundaki olayları göremeyen polis, yakası-
na yapışıyor, derdest edip İstanbul’a götürüyor.
Bodrum Havaalanı’nda bir trajedi!
“Tarafsız” yargının emri baş üstüne!
6. Kolordu’nun komutanı Korgeneral Nejat Bek,
bir diğer “kaçak sanık.”
Görevinin başında... Görüldüğü yerde tutuklana-
cak!
Korgeneral, Hatay’da PKK’nin kalleşçe öldürdü-
ğü 4 polisin cenaze töreninde.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın yanı başında du-
ruyor.
Kaçak sanık, emrinde 200 bin polis bulunduran
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Emniyet Genel Mü-
dürü Oğuz Kağan’ın on santim uzağında... Medya
alaya alıyor... Bakan’la kaçak sanık yan yana!
Adana’daki cenaze töreni trajikomik bir olaya
sahne oluyor.
Ya da aslında ağlanası ama gülünç olaylar yaşa-
nıyor bu ülkede.
Bakan Atalay kaçak sanık korgeneralin de bu-
lunduğu tören alanındaki “bölge komutanlarının
hepsine, emniyet teşkilatına” sesleniyor: Amanos
Dağları’nı temizleyin!
Bu sırada Abeydullah Kolcu, “Komutanları içeri
atıyorsunuz. Kim temizleyecek?” diye yüksek sesle
gerçekçi bir soru ortaya atıyor.
Bakan Atalay’dan yanıt yok mu? Var! “Böyle za-
manları fırsat bilip, kimi provokatörler, kimi kışkırtı-
cılar da ortalıkta, bu durumu iyi kullanıyorlar” diyor.
Kolcu adındaki vatandaşın haykırdığı gerçeği kara-
lamak istiyor.
Salı günü saat 11.00 sıralarında NTV’de soruları
yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,
önemli, çarpıcı açıklamalar yaptı.
Başbakan RTE, İngiliz Başbakanı Cameron’la
basın toplantısında kahkahalar atmaya, sayesinde
ülkenin ne hallere geldiğinden sanki habersiz gibi
konuşmaya devam ededursun... Kılıçdaroğlu çok
tehlikeli bir süreçten söz etti:
“Ayrışmanın ötesine geçtik. Şimdi bir çatışma
süreci başladı.”
Bu ülkede bir Kürt sorunu olduğunu yadsıyan
yok.
Kılıçdaroğlu ile MHP lideri Bahçeli’nin hemen
her zeminde ve her fırsatta üzerinde ısrarla dur-
dukları ilke, sorunun etnik çatışmalara dönüşme-
den çözümlenmesi.
İnegöl ve Hatay’daki çatışmaları yerel yetkililer
diledikleri kadar bir zabıta olayı imiş gibi göster-
meye çalışsınlar. Radikal’in manşeti gerçeği açıklı-
yor: “Etnik çatışma riski büyüyor, önlem şart - Teh-
likeli tırmanış.”
Etnik çatışmalar İnegöl ve Hatay’la sınırlı değil...
Öteden beri sık sık izleniyor. İstanbul Bayrampa-
şa’da, başka kentlerde, ilçelerde.
“Önlem şart.” Evet ama kiminle? Terörü ve Kürt
sorununu açılım gibi ne idüğü hâlâ belirsiz önlem-
lerle mi, hangi kafa ile çözeceğiz? Ayrışmanın ça-
tışmaya dönüştüğünü hâlâ kavrayamayan kafalarla
mı?
Kılıçdaroğlu’nun salı günü bir başka doğruyu
açıkladığını sandık. Zira 27 Nisan e-muhtırasının
zamanın Genelkurmay Başkanı Büyükanıt tarafın-
dan AKP’yi mağdur gösterip tekrar iktidara getir-
mek için yazılıp açıklandığını... bu nedenle Dolma-
bahçe buluşmasının hükümetle asker arasında iş-
birliği görüşmesi olduğunu, tarafların birinin böyle-
ce iktidara gelerek, diğerinin 1 milyonluk zırhlı ara-
bayla ödüllendirildiğini söyledi.
Söyleyen ana muhalefet lideri olunca dünkü ga-
zeteler “yeni bir suçlama” diye manşetlediler Kılıç-
daroğlu’nun sözlerini.
Amma velakin bizler Kılıçdaroğlu, herhalde elin-
de bilgi veya ciddi bir duyum var ki e-muhtırayı ve
Dolmabahçe buluşmasını böyle değerlendirdi diye
yorumlarken... bir gazeteci TV’deki yayında söyle-
mesi gerekeni CHP liderine söyletmiş.
Fikret Bila sormuş: “Elinizde belge var mı?”
Kılıçdaroğlu: Ne belgesi?... “TV’de söylediklerim
benim yorumum” demez mi?
Önce gerçekmiş gibi konuş... söylediklerinin da-
yanağı olmadığının farkına varınca, yorum diye
açıkla...
Bu da değişimin, gelişimin yeni bir öğesi olsa
gerek!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 29 TEMMUZ 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Temmuz
Oslo Y 18
Helsinki Y 24
Stockholm Y 19
Londra B 21
AmsterdamY 19
Brüksel Y 18
Paris Y 22
Bonn Y 24
Münih Y 24
Berlin Y 21
Budapeşte B 25
Madrid B 34
Viyana B 22
Belgrad B 27
Sofya B 21
Roma B 26
Atina B 29
Zürih Y 21
Moskova B 35
Aşkabat A 30
Taşkent A 33
Bakû A 33
Bişkek A 25
Tiflis B 34
Kahire B 35
Şam B 36
İstanbul PB 29
Edirne PB 29
Kocaeli PB 30
Çanakkale PB 30
İzmir B 33
Manisa B 35
Denizli B 36
Zonguldak Y 27
Sinop Y 29
Samsun Y 28
Trabzon Y 29
Giresun Y 28
Ankara B 34
Eskişehir B 30
Konya B 33
Sıvas B 33
Antalya B 33
Adana B 35
Mersin B 34
Diyarbakır A 44
Şanlıurfa A 45
Mardin A 40
Siirt A 41
Hakkâri B 35
Van B 29
Kars B 29
Ülkemizin kuzey
kesimleri parçalı
ve çok bulutlu.
Batı Karadeniz’in
iç kesimleri, Orta
Karadeniz, Doğu
Karadeniz kıyıları
ile Sinop ve İne-
bolu çevreleri sa-
ğanak ve gök gü-
rültülü sağanak di-
ğer yerler az bu-
lutlu ve açık ge-
çecek. Hava sı-
caklığı; mevsim
normallerinin üze-
rinde seyredecek.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Referandum sü-
recindeki yanlõ yayõnlarõ nedeniyle
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ta-
rafõndan uyarõlan TRT, uyarõyõ
umursamadõ. YSK’nin “yayın-
larda objektiflik, eşitlik, ser-
bestlik ve dürüstlük kavramla-
rına uygun hareket edilmeme-
si durumunda konunun cum-
huriyet başsavcılığına iletilece-
ğini” açõkladõğõ günün akşamõ ya-
yõmlanan 3 programda da bu il-
keler hiçe sayõldõ. Katõlõmcõlar re-
ferandumdan “evet” çõkmasõnõ
ballandõrarak anlatõrken, hiçbir
karşõt görüşe yer verilmedi.
Cumhuriyet’in konuya ilişkin
haberleri üzerine TRT hakkõnda
inceleme başlatan YSK’nin ku-
ruma yönelik uyarõ kararõ pazar-
tesi günü akşam 18.00 sõralarõn-
da ajanslara düştü. YSK kararõnõn
yankõlarõ sürerken, TRT’nin yan-
lõ yayõnlarõ da hõz kesmeden de-
vam etti. Kararõn açõklanmasõnõn
üzerinden henüz 2 saat geçmişken
TRT Haber kanalõnda yayõmlanan
“Çıkış Yolu” programõnda Za-
man Gazetesi Genel Yayõn Yö-
netmeni Ekrem Dumanlı ve Star
gazetesi yazarõ Ergun Babahan
referandum için “hayır” kam-
panyasõ başlatan CHP ve MHP’yi
sert dille eleştirdi.
Aynõ gün TRT 1’de saat
23.00’te ekrana gelen “Enine
Boyuna” programõnda da açõk bir
şekilde YSK kararlarõ çiğnendi.
Programa katõlan 4 konuğun hiç-
biri referandumun olumsuzluk-
larõndan söz etmedi. Program ko-
nuklarõndan Musa Serdar Çele-
bi, “Her şeye rağmen milletin
arzusu ortadadır. Sivil anaya-
saya daha da yaklaşma ve on-
dan sonra da bu prosesin de-
vamı konusunda irade kulla-
nacaktır. Şahsen hepimizin ar-
zusu odur” derken, Yeni Şafak
yazarõ Akif Emre, “Evet çıkması
durumunda Türkiye’deki de-
ğişimin biraz daha yol alacağı
ve daha rahat önünü görebile-
ceğini söyleyebilirim. Ama ter-
si çıkarsa büyük bir yara ala-
cağını rahatlıkla söyleyebili-
riz” görüşünü dile getirdi.
Propaganda TRT Haber kana-
lõnda 23.00’te ekrana gelen
“Medya Müfettişi” programõn-
da da sürdü. Eski ANAP millet-
vekili Faik Tarımcıoğlu, deği-
şikliklerin yasalaşmasõ duru-
munda Türkiye’de “hukukun
nefes alacağını” anlattõ. Çevre-
sinde konuştuğu kimsenin ana-
yasa değişiklik paketi metnini
okumadõğõndan yakõnan Tarõm-
cõoğlu, sunucu Serra Kara-
çam’õn düzenlemeleri sõralamasõ
üzerine “Çok güzel düzenleme-
ler var. Tek tek incelerlerse
buna ‘evet’ diyeceklerdir” dedi.
Tarõmcõoğlu’nun pakete ilişkin
olumlu sözlerini “Dolayısıyla
‘evet’ diyeceklerdir” diye kesen
Karaçam da TRT’nin tavrõnõ net
bir şekilde ortaya koydu.
YSK’nin uyardõğõ gün yayõmlanan 3 programda da ‘evet’ propagandasõ yapõldõ
TRT bildiğini okuyor
TURHAN SELÇUK KARİKATÜR SERGİSİ
AÇILDI - Sekizinci Uluslararası Keşan Kültür
ve Turizm Festivali kapsamında “Turhan Selçuk
Karikatür Sergisi ve Resim Kursu Sergisi” açıl-
dı. Turhan Selçuk karikatürleri sergisini açmak-
tan duyduğu memnuniyeti dile getiren Keşan
Belediye Başkanı Mehmet Özcan, gazetemiz ka-
rikatüristi Kamil Masaracı’ya plaket verdi.
Beşikçi hâkim
karşısına çıktı
İstanbul Haber Servisi - Çağõmõzda Hu-
kuk ve Toplum dergisinde “Ulusların kendi
geleceğini tayin hakkı ve Kürtler” başlõklõ
yazõsõnda “terör örgütü propagandası”
yaptõğõ iddiasõyla 7.5 yõl hapsi istenen yazar
İsmail Beşikçi ile Yazõişleri Müdürü avukat
Zeycan Balcı Şimşek dün hâkim karşõsõna
çõktõ. Savunmasõnda Kürt sorununun önemi-
ne değinen Beşikçi, “Bu konularda konuş-
ması gereken üniversite, basın-yayın, ya-
zarlardır. Kısacası Türk düşün hayatıdır.
Savcıların bu çalışmalarla ilgili soruştur-
malar yürütmesi ise bu eleştirileri bilimin
üretimini engellemek olarak değerlendiri-
lir” dedi. Kürt sorununun başbakanlarõn ifa-
delerinde de yer aldõğõnõ anõmsatan Beşikçi,
“Ekim 1991’de Süleyman Demirel, ‘Kürt
realitesini tanõyoruz’ demiştir. Tansu Çiller,
BASK modelinden bahsederken, Mesut
Yõlmaz da ‘AB’nin yolu Diyarbakõr’dan ge-
çer’ demişti. Ama egemen çevrelerin uya-
rıları üzerine söylediklerinin arkasında
durmamışlardır. Bugün de Abdullah Gül
‘Kürt sorunu Türkiye’nin en önemli sorunu-
dur’ dedi. Tayyip Erdoğan da benzer gö-
rüşleri dile getirdi” diye konuştu.
Yazar İsmail Beşikçi hak-
kında 7.5 yıl hapis isteniyor.
(Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
CHP’DEN TEPKİ
‘Görevden
alma, siyasi bir
yargõsõz infaz’
MURAT MUMCU
DİDİM - CHP Didim İlçe
Başkanõ Mustafa Bekar, CHP’li
Didim Belediye Başkanõ Mü-
min Kamacı’nõn, İçişleri Ba-
kanlõğõ’nca görevden alõnmasõ-
nõn “siyasi bir yargısız infaz”
olduğunu vurguladõ.
Kamacõ’nõn geçici önlem ama-
cõyla görevinden uzaklaştõrõldõ-
ğõnõn bildirildiğini anõmsatan
Bekar, “Bu karar herhangi
bir mahkemeden kesinleşmiş
hüküm olmamasına karşın
alınmıştır. Ayrıca beraatla so-
nuçlanmış altı dava da sanki
henüz karara bağlanmamış
gibi listeye eklenmiştir. Hatta
dosya numarası değişmiş aynı
dava, ayrı davalarmış gibi
gösterilmiş yani hukuk yok
sayılmıştır” diye konuştu. Ka-
rarõn Aydõn Valisi Hüseyin
Coş’un istemiyle alõndõğõnõ da
öne süren Bekar, “Valinin ta-
lebiyle bakanlık, kendini mah-
keme yerine koymuştur” dedi.
İçişleri Bakanlõğõ Eskişehir’in
DP’li Sivrihisar İlçe Belediye
Başkanõ Fikret Arslan’õ gö-
revden aldõ. Gerekçe olarak
1997’de yapõlan çöplük ihale-
sinin gösterildiği belirtildi.
Tunç’tan Erdoğan’a Ahmet Kaya tep-
kisi: Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde
15 yõla kadar hapis cezasõ istemiyle yargõlanan
şarkõcõ Ferhat Tunç, “Barõş söylemlerinin yar-
gõlama vesilesi haline getirildiği için üzülüyo-
rum. Terörle Mücadele Kanunu bugünkü siya-
sal iktidarõn bu ülkeye getirdiği bir tasarruftur.
301. maddeli günleri özlüyoruz” dedi. Tunç,
referandum çalõşmasõnõ Ahmet Kaya’nõn müzi-
ğiyle yapacağõnõ söyleyen Başbakan’õn timsah
gözyaşlarõ döktüğünü belirtti.
Anne yerine bebeğe iğne: Kütah-
ya’nõn Tavşanlõ ilçesinde Doç. Dr. Mustafa
Kalemli Devlet Hastanesi’nde yeni doğum ya-
pan Ü.Y. ve H.Y. adlõ kadõnlara yapõlmasõ için
hazõrlanan iğneler anne yerine bebeklere yapõl-
dõ.Rahatsõzlanan bebekler Eskişehir Osmanga-
zi Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’ne sevk
edildi. Sağlõk Bakanlõğõ soruşturma başlattõ.
Özdemir’in Özel Kalem Amiri tu-
tuklandı: “İhaleye fesat karõştõrmak” iddia-
sõyla tutuklanan eski Ankara Emniyet Müdürü
Orhan Özdemir’in Özel Kalem Amiri Ömer
Zeren, cumhuriyet savcõsõnõn serbest bõrakõl-
masõna itirazõ üzerine tutuklandõ.
12 Eylül mitingi başvurusu: “78’liler
Girişimi”, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinin
30. yõldönümünde Kadõköy’de miting yapmak
için İstanbul Valiliği’ne başvurdu. Valilik
önünde toplanan grup adõna yapõlan açõklama-
da “Türkiye, süren 12 Eylül ya da sürekli dar-
becilik haliyle hesaplaşmak zorundadõr” dedi.
‘PKK, AKP’yi hedef alacak’ uyarısı:
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, 81 il emniyet
müdürlüğüne gönderdiği çok gizli yazõda, bö-
lücü terör örgütü PKK’nin, AKP binalarõ ile
yöneticileri, belediye başkanlarõ ve ailelerine
dönük ses getirici eylemler planladõğõ belirtildi.
İstanbul’da elektrikli otobüs dev-
ri: İBB Başkanõ Kadir Topbaş, Polonya’dan
İstanbul’a test sürüşleri için 2 elektrikli otobü-
sün geldiğini söyledi. Söz konusu otobüsler
hem akaryakõt hem de elektirikle çalõşõyor.
Polisgörüntüledi,başkantutuklandı
ADANA (AA) - Adana’da, polis tarafõn-
dan izinsiz gösteriye katõlanlarõ organize
ederek poşularõnõ düzeltirken görüntülediği
BDP Seyhan İlçe Teşkilatõ Başkanõ Hüseyin
Beyaz tutuklandõ.
14 Temmuz 1982 tarihinde Diyarbakõr As-
keri Cezaevi’nde başlattõklarõ açlõk grevi
sonrasõ ölen terör örgütü PKK üyelerini an-
ma bahanesiyle 25 Temmuz’da, Ova, Şakir-
paşa, Gülbahçesi ve Dağlõoğlu mahallerinde
izinsiz gösteri yapan, polis ekiplerine de taş
ve molotofkokteyli atõlmasõyla ilgili Fatih
G, Okan D. ve A.S. (14) gözaltõna alõndõ.
Foto Film Şube Müdürlüğü ile TEM Şube
Müdürlüğü ekipleri tarafõndan çekilen görün-
tülerin incelenmesinin ardõndan da belirlenen
adreslere operasyon düzenlendi. Operasyon-
da, BDP Seyhan İlçe Başkanõ Hüseyin Be-
yaz, Agit B. ve Murat C. gözaltõna alõndõ.
Beyaz’õn izinsiz gösteride terör örgütü lehine
sloganlar atõp, polise taş ve molotofkokteyli
ile saldõran grubu yönlendirirken polis kame-
ralarõ tarafõndan görüntülendiği öğrenildi.
Görüntülerde Beyaz’õn polise taş atan gençle-
rin kimliklerinin belirlenmemesi için yüzleri-
ne taktõklarõ poşularõ düzelttiği, ölen terör ör-
gütü üyelerinin resimlerinin bulunduğu ve te-
rör örgütünü övücü yazõlarõn olduğu bez afiş-
lerin nasõl taşõnacağõna ilişkin yönlendirmeler
yaptõğõnõn görüldüğü kaydedildi.
BDP Seyhan İlçe Başkanı Beyaz’ın izinsiz gösteriyi yönettiği ve organize ettiği belirlendi. (AA)
MUĞLA (AA) - Marmaris’ten Fethiye’ye
“Mavi Yolculuk” yapan ve içinde 18 İspanyol
turist ile 5 mürettebatõn bulunduğu teknede
yangõn çõktõ. Orman söndürme helikopteriyle
söndürülen teknedeki bir 1 turistin kayõp oldu-
ğu belirtildi.
“Kayhan 9” adlõ ahşap teknede, Dalaman il-
çesinin Kapõdağ Yarõmadasõ’nõn Nar Adasõ
mevkisinde henüz belirlenemeyen bir nedenle
yangõn çõktõ. Alevlerin bütün tekneye yayõlmasõ
üzerine tam bir can pazarõ yaşanõrken turistler
ve mürettebat canlarõnõ kurtarmak için denize
atladõ. Olay yerine giden sahil güvenlik ekiple-
ri, denize atlayan 17 turist ve 5 mürettebatõ kur-
tardõ. Denizden müdahale edilemeyen yangõn,
bölgeye gönderilen orman yangõnõ söndürme
helikopterinin müdahalesiyle söndürüldü.
Tamamen yanan teknenin kamarasõnda oldu-
ğu öğrenilen 80 yaşlarõndaki İspanyol turist ise
bulunamadõ. Kurtarõlan turistler ve gemi müret-
tebatõ, sahil güvenlik botlarõ ve bölgeden geçen
başka bir tekneyle Fethiye’ye götürüldü. Kurta-
rõlan 22 kişi, Fethiye limanõnda bekletilen am-
bulanslarla ilçedeki hastanelere kaldõrõldõ. 22
kişinin hayati tehlikesi bulunmadõğõ bildirildi.
DENİZDE CAN PAZARI
Turist teknesinde
yangõn: 1 kayõp