19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
levebilirmisiniz? - Genelde sanat, özelde şiir, gerçekliğiniçinde yeni bir gerçeklik yaratmadıryani kendi gerçekliğini kurmadır.Estetize edilmiş yeni bir dünyanın oluşturulmasıdır. Bu da yazınve şiirde dille olanaklıdır. Ozellikle şiir, bilinç- altından aldığıözle söz varlığı içinde yeni bir dil yaratarak soyutlama sekisinegelir ve gerçeğini kurar. Bunu yaparkeneğretileme, kinaye, benzetme, mecaz vb. söz sanatlarından oldukça yararlanır. Hatta el ele verir. Bu şiir geçekliğinde imgelerin ve düşlemlerin de temel taşı olarak şiirin örgüsüne yerleştikleri yadsınarnaz. Şairin ruh yapısıçatıyı biçimlendirir. Şunu da söyliyeyimki çağrışımlar ve düş gücü soyutlamadaetkin rol oynar. Bu böyle! Amasoyutlama hermetik bir aşamaya gelirse, anlamsız sayildamalar cirit atmayabaşlarsa o zaman bunun şiir olup - olmadığını düşünmek derim. Afşar Timuçinbir yazısında şunlarısöyler: “... Sanatınzaman zamanaçmaza düştüğü, gerçek çabasınm dışına çıktığı, bir azınlık için, bir seçkinlik uğraşı durumunadüştüğü olmaz mı? Olur. Sanat, şiir öz gerçekliğini, insandan kopmakla,insan araştırması olmaktan çıkmak- la yitirir...” Bu düşünce, benim de düşüncemiyansıtıyor. Soyutlamadeğil, soyutun gayyasına dalan şiirin hayat damarlan kopmuş demektir. Okunmaz,rafların karanlığında çürür kalır. Şiirde asil olan soyutungayyasına düşmektensoyutlamayapmaktır. Ben şiirlerimibir azınlık için değil, halk ve dünya mutluluğu için yazıyorum. Kötülüğünpençesindeki yeryuvarm kurtulmasıve mutlu bir insanlığın yeşermesiiçin yazıyorum. Bunun için şiirim doğacıdır, politiktir, Kernalist solcu- dur, muhalif ve devrimcidir. “ŞİİREHEPYAŞAMINEVRENSEL SESİOLARAKBAKTİM” - Şiirinizi Türk şiiri içinde nasıl bir yere koyuyorsunu4 bu ver, günümüz - şiirinin neresindedir? - Sevgili dost, önce şunu söyleyeyim. Bir gün Gerardo Diego, Lorca’ya şiiri üzerine bir soru sorar. 0 da şu yanıtı verir: ‘Ama ne diyeyim sana şiirim üzerine? Ne diyeyim bu bulutlar, bu gökler üzerine? Görmek, görmek, görmekonları, görmek onu, işte o kadar. Anlayacaksın bir ozanın şiiri üzerine hiçbir şey diyemeyeceğim. Eleştirmecilerle,hocalara bırakalim bu işi.” öyle dört dörtlük bir şair kabul etmiyorum. AmaLorca’nın söylediklerinekatılıyorum. - Poetikanızı biraz açımlar mısınız? Şiirde anlam sorununa nasıl yaklaşıyorsunuz? - Toplumsal gerçekçililde kendi yaşamsaldeneyimlerimin bileşkesi ve manevi yapımdaki zaaflarım şiir tuvalimerengini vermiştir. Şiire hep yaşamınevrensel sesi olarak baktım. Hayatınestetiğini dilleyakalamaya ve dizeleştirmeyeuğraştım. Açık veya kapalı bir niteliktebiçimlendirdiğim her şiiriminetkileme 4nını keskin tutmaya özen gösterdim. Bunun için lirizm ve düşün dengesini gözettim çok kez. iç sesler ve uyak da çok zaman şiirime güç kattı. Mitolojiyi de zaman zaman şiirimde kullandım;çünkü mitler yüreğiminbukağısını çıkarır hep, beni imgelerinsenfonisine götürür. Dilimin ucuna gelen bir dizedenyola çıkarım bazen, sonra yavaş yavaş örmeye dururumşiirimi. Bazen bir izleği not ede- rim, zamanla belleğinıde şiirleşir o izlek,sonra kaleme sarilırım. Bilinçle bilinçalunıçarpışır durur. Biinçakı dürtüleriniusumla şiir olarak inşa ederim. Salah Birsel’in dediği gibi “Usun süzgedndengeçmemiş bir duyunun deli saçmasından öteve uzanmayacağı çok açıktır.” Topluma açıksanız, insanlığa iletileriniz varsa anlama önem vermeisiniz.Ancak anlam haykırmamalı.Tiil altındanya da dolaylı bir anlatınila kendini sezdirmeli, duyurmalı. İmge ve simgeler de sıcak oluşumlar nıeydanagetirmeli. Acı gerçekleri, aşkın sesiniçağdaş bir romantizminyahmıyla tutuşturmak da anlamı esteteğin koynunakoymaktır bir yerde. Yine de asil olan öz ve biçimi dengede tutmak. AhmetHaşim’in şu sözü çok önemli: ‘Anlam araştırmak için şiiri deşmemeli!” HORMONLUYÜZYIL.. - Şiir insanın, insan için yarattığı yücebir değer. Küreselleşen bir dünyada,günden güne yainızlaşan, birbirine yaban cilaşan insana nasıl bakıyor, bu yabancılaşmayı, yainızlaşmayı şiiri erinizdedile getirebiliyor musunuz? - Onemli bir noktaya değindiniz. Küreselleşme adı altında nıafyalaşan kapitalizm birtakım dayatmalarla ulusalve insani değerleri yok ediyor. insanı,insanın kurdu, soyucusu konumuna getiriyor. Her şeyi alınıpsatılanbir meca haline sokuyor, yozlaştırıyor, süreklisömürü ve tüketimle dünya doğasınıöldürüyor. Daha korkuncu bu emperyalizmuyuşturucu, dinci, seks eksenli,parçalayıcı, bölücü, anlamsızlaşurıcıfikirler içeren postmodern bir yolağıdünya uluslarına şırınga etmeye çalışıyor. Bunun için daha çok edebiyatı kullanıyor.Bu düzeni betimleyen romana, şiirebakınızşöyle bir. Yaşamın gerçelderini,Aydınlanmacı ve devrimci nitemini, emekçi çığliğmı, acılarını, yoksulluğunu yok sayarak uyutucu, tüketicive seks amaçlı kendi esrik ve çilgındünyasını inşa ediyor. Ozneler yerinesözde özneler koyarak nereye yarılırki?... Kaotik ve saptırilnıış bir tarihiyaşıyoruz. Postmodem salgına flıtulnıuşsanattan, roman, öykü ve şiirdentoplum uzaklaşıyor. Elbette sanatınve edebiyaun türleri üzerinde araştırmalaryapılacak, yeni deneylere varılacak,en güzelsözler, deyişler, düşün- ler üretilecek. Ancak dayatmalann, fasonyaklaşımların eşiğinde değil. Genetiğideğiştirilmiş sanatın, romanın, şiirinin yutturulması bağlamında değil. Bugün bana sorarsanız, çağdaş Türk şiirinin şimdilerdeki vicdani sesi olarak Ataol Behramoğlu, AliYüce, Mehmet Başaran, Nihat Behram, Ayten Mutlu, Erdal Alova, Hüseyin Atabaş ve HüseyinHaydar’ı görüyorum. Şiirinince nüansından baktığımda hakça bir dünyayıve yaşamı savunan, çağdaş Türkiyekokulu, devrimci birer kimliktir bu şairlerimiz. Bunlarıyürekten selamliyorum.Ben de tüm antenlerimi seferberederek bu hormonlu yüzyıla muhalif estiriyorum şiirlerimle.Sancılıcoğrafyalarda acilarm tanıklığınıyapıyor, insan kalarak yaşamanınbir görev olduğunu, evrensel ve ulusal değerlerin ölmeyeceğini haykırmayaçalışıyorum. • ı Güneşin Sofrasında Söylediğim Şiir- teri M. Güner Dernirayi Koza Yayın DağıtımI 606 s. AR ‘ur’ oluyoruz. 1 _______ÇARPIŞMAPARTiSİICHUCK PALAHNIUK Onu herkes farklı anlatıyor. Biri, “Yedi Bela Öğğk Casey ashuda kötü biri değil; sadece dünyada sahici bir şeyler bulmaya çalışıyor” diyor. Onu etkileyici ve olağanüstü bulanlar kadar onun iğrenç, korkutucu, hatta katil olduğunu düşünenler de var. Peki kim bu Öğğk Casey denen adam? Chuck Palahniuk’ım, her zaman olduğu gibi, bir öncekinden daha çılgınbu ronıam bir anlamda sözel kişisel tarih. Aıneı-ika’nın başuıa bela kcsilip, yürüyen ve konuşan bir kitle imha silahına dönüşen iğrenç mi iğrenç bir Lipin, Yedi Bela Öğğk Casey’nin, hayatına giren ya da girmeyip şöyle bir kenarmdan geçen bir sürü insanın sözlü anlatırnıyla, kimsenin hayal bile edemeyeceği eylemlerine tanık 13ai :DıklılemaGonloğU : :7* DİKİZLEME GÜNLÜĞÜ HAL NİEDZVIECKİ VAHŞİ İNSANLAR DIRK WITTENBORN Gerçek vahşi insanlarla karşılaş- Dikizleme Günlüğü, yeni iletişim mak için uzak diyarlara gitmek araçlarının yalnızca eğlence gerekmez.Amerikanhayatınınorta sektörünü değil, toplumu da yerinde her türlü vahşetin kol gez- değiştirdiğini, bu yeni kültürün mektedir ve kahı-amammız Finn seks, politika ve gündelik bunlara bizzat tanık olacak ve ilk yaşantınuz üzerindeki etkilerini ağızian bize aktaracaktır. ortaya koyuyor. i4ohyarNah.CemalNadir5k.No:3 PUNTOKİTAPHIZ.A.Ş. C4aloğhı/ İSTAHDUL ÇobançeşmeNah.Altay5k.Ne:8 T02125121500pbaF02125121511 Genel Yenibosna34196İst. M:infoayrintiyayinlari.com.tr— T:21Z4961050F:2125513013 Wwww.ayrlntlyayiniari.com.tr Epuntoapuntokltap.com L 1CUMHURİYET KİTAP SAYI 1067 SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle