Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
29 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Cameron’dan Türk’e
Türk Propagandası
Namı diğer “yağcılık”...
Türk gazetelerinin dünkü başlıkları, “İngiliz
yağcılığından” geçilmiyordu:
“AB vetosuna çok kızıyorum”, “Türkiye’siz AB
fakir olur”; “Tabii ki Türkiye!” vs…
Günahını almamak lazım. “Türk’e Türk
propagandası” yaparak, “vıcık yağ” çeken tek lider
Cameron değil. TC sınırları dahilinde konuşan
hemen her Avrupalı lider “Türkiye’nin avukatlığına”
sarılıyor. Berlusconi’den… Zapatero’ya kimleri
gördük şimdiye dek. Ama ne hikmetse bu
avukatlık daima “Türkiye sınırları” dahilinde kalıyor.
Edirne’den öteye geçmiyor.
Bu avukatlık; Türkiye’nin üyeliğine
kuşku/endişe/önyargı/nefretle yaklaşan seçmenler
ve yabancı düşmanlığına prim veren kanaat
önderleri nezdinde hiç sergilenmiyor.
Ankara’nın üyeliğine takoz koyan AB ortaklarıyla
karşı karşıya yapılan üst düzey AB zirvelerinde, AB
Parlamentosu koridorlarında icra edilmiyor.
Cameron’un Türkiye’de yaptığı ateşli
konuşmaların dörtte birini, İngiliz
parlamentosunda yaptığını düşünebiliyor
musunuz?
Yumruğunu ülkesinde masaya vurup; “Yetti
gayrı! Türkiye’yi kapıda süründüren AB’ye çok
öfkeliyim. Türkiye’nin olmadığı bir AB daha güçlü
değil, daha zayıf olacaktır. Ankara’nın üyeliğini,
hükümetimizin seçim döneminde nihayete
erdirmek adına elimizdeki tüm imkânları seferber
etmeye kararlıyım!” desin bakalım neler oluyor?
‘AB’ye diklenme tiyatrosunun’ sırrı
Cameron’un Ankara’daki bu desteksiz atışlarını
İngiliz medyası tiye alıyor.
“Economist”in “internet” baskısında “(Vay be
Cameron) Kızgınmış! Sahi mi?” sözleriyle başlayan
bir yazı: Bu Türkiye’ye yüz vermeyen AB’ye “öfke
halinin”; “palavra/baloney” olduğunu belirttikten
sonra şöyle devam ediyor:
“Cameron’un beraberindeki ticari heyetin
liderliğini yapan bir Başbakan sıfatıyla konuştuğu
düşünüldüğünde; (bu palavradan numaralar!)
mazur bulunabilir.”
İngiltere-Türkiye arasındaki mevcut ticaret
hacmini, önümüzdeki beş yılda –yani kendi seçim
dönemi içinde- ikiye katlamak(!!!) hedefiyle
Türkiye’ye gelen Cameron’un beraberindeki
“kalabalık işadamları delegasyonuna” atıfta
bulunan İngiliz yayınları; gezinin “ticari yönünü”
öne çıkarıyor.
“Telegraph”ın “internet” sayfasındaki Will
Heaven imzalı bir yazı bu açıdan çok çarpıcı.
“(Gezi öncesi…) Doğudaki İngiliz tarihini
hatmeden İngiltere Başbakanı” diye söze giren
“Telegraph” yazarı; “Dün Türkiye’de William
Harborne’un I. Elizabeth namına yaptığı
yolculuktan bahsetti ve ‘Biz İngilizler tüccarlarımız
adına daima ticaret fırsatları aramışızdır… Bugün
kısmen ben de aynı nedenlerle dört yüz yıl
arayla… Harborne’u takip ediyorum’ dedi…
Cameron umarım Doğu Hint Kumpanyası’nı
hatırlara düşürebilecek bu ve benzer retorikleri
(gezinin bir sonraki ayağı) Hindistan’da kullanmaya
kalkmaz. Hintliler bağımsızlıklarından şiddetle gurur
duyarlar ve geride kalan İngiliz Hindistanı’nı
halishane duygularla anmazlar.”
Geçmişten ders almamak
İngiltere kraliçesinin ticari çıkarları için Osmanlı
topraklarına nüfuz eden William Harborne ile
İngiliz sömürgeciliğinin Hindistan’da temelini atan
“Doğu Hint Kumpanyası’nı” böyle aynı cümlede
kullanıldığını görünce haliyle meraklanıp, “Bu
Harborne da kimmiş?” diye baktım.
Bugün Cameron’un ayak izlerini takip ettiğini
söylediği Harborne’un adının yanında “Wikipedia”
da şu bilgiler veriliyor: “Kraliçe Elizabeth’in
Türkiye’ye sefir tayin ettiği bir diplomat ve işadamı.
Sultan için aralarında pahalı bir saatin de
bulunduğu gösterişli hediyelerle 1583’te
Konstantinapol’e hareket eden William Harborne,
III. Murat’ tan Osmanlı limanlarında ticaret izni aldı.
Bu ayrıcalıklardan o zamana dek yalnız Fransızlar
faydalanırdı.”
Harborne; kraliçenin hükümeti adına başka
deyişle Osmanlı sarayından kapitülasyonları
kopartan ilk İngiliz oluyor.
Beraberindeki “ticaret heyetiyle” dört yüz arayla
bu topraklara ayak basan İngiliz Başbakanı;
yaptığı açıklamayla, -özetle- benzer bir
“kapitülasyon açılımının” peşinde olduğunu beyan
ediyor.
“Telegraph”ta İngiliz Başbakanı’na “Aman sakın
ola ki sonraki durak Hindistan’da… (Osmanlı
kapitülasyonlarının Hint versiyonu olan..) Doğu
Hint Kumpanyası bahsi ve benzeri konuları açma!”
uyarısının yapılmasının sebebi bu.
Hindistan’ın “siyasi sınıfı”, bizimkiler gibi tarihten
bihaber yaşamıyor.
Cameron gerçekten Delhi’de, Hindistan’daki İn-
giliz tarihinin bu sayfalarını karıştırsa; skandal olur.
Bizimkiler “Âlâ! Ohh! Yeni bir altın çağ yaşıyo-
ruz” diyerek her söyleneni baş tacı ediyor. Yet-
medi. Erdoğan, Londra’ya kapitülasyonları tanı-
yan III. Murat’ın mektubunu takdim ediyor.
Şapur şupur yarabbi şükür.
nilgun@cumhuriyet.com.tr
Almanya Dõşişleri Bakanõ, AB’yle müzakere sürecinin üyelikle sonuçlanmayabileceği uyarõsõ yaptõ
Westerwelle ‘ucu açõk’ta õsrarlõDış Haberler Servisi - Türkiye’ye resmi
ziyarette bulunan Alman mevkidaşõ Guido
Westerwelle ile bir araya gelen Dõşişleri Ba-
kanõ Ahmet Davutoğlu, Berlin’e terörle
mücadelede daha aktif bir işbirliği bekledikleri
mesajõ verdi. Westerwelle ise ülkesinin Tür-
kiye’nin AB üyeliği süreciyle ilgili “ucu
açık” görüşünü bir kez daha yineledi.
Davutoğlu, Almanya Başbakan Yardõmcõ-
sõ ve Dõşişleri Bakanõ Westerwelle ile dün İs-
tanbul Çõrağan Sarayõ’nda heyetlerarasõ te-
maslardan sonra yapõlan ortak basõn toplan-
tõsõnda, görüşmelerinin aylõk bazda düzenli
hale geldiğini belirtti. Davutoğlu, kanun ça-
lõşmalarõ dolayõsõyla Almanya’yõ ziyaret
edemeyince Westerwelle’nin, “Aramızda
karşılıklılık esası yok, ben gelirim” diyerek
İstanbul’a geldiğini kaydetti.
Türkiye’nin AB üyeliği, vize muafiyeti ve İran
konularõnõn da ele alõndõğõ görüşmeyle ilgili açõk-
lamalarda bulunan Davutoğlu şu ifadeleri kul-
landõ: “Maalesef terörün en önemli finansal
ve lojistik kaynakları (kontrol dışında olacak
şekilde tabii) Avrupa’da odaklanmış bulu-
nuyor. Genelde, Avrupalı dostlarımızdan
özelde de Alman dostlarımızdan, ortak kaderi
paylaştığımız Almanya’dan, teröre karşı
mücadelede çok daha aktif ve günbegün iş-
leyen bir işbirliği bekliyoruz.”
Westerwelle’nin eylül ayõnda bir Türkiye zi-
yareti olacağõnõ söyleyen Davutoğlu, o zama-
na kadar bu konudaki teknik çalõşmalarõn yü-
rütülmesi konusunda mutabõk kaldõklarõnõ da di-
le getirdi. Davutoğlu görüşmelerde, iki ülke ara-
sõnda yoğunlaştõrõlmõş bir stratejik diyalog me-
kanizmasõ kurmaya karar verildiğini de kaydetti.
Westerwelle’nin teröre karşõ verilen mücadele-
de Türkiye’nin yanõnda olduklarõnõ ifade ettiğini
söyleyen Davutoğlu, “Bundan memnuniyet
duyduk, ama bizim kamuoyumuzun da bu
konuda daha somut beklentileri var” dedi.
En kapsamlõ ele aldõklarõ konunun Türki-
ye-AB ilişkileri olduğunu belirten Davu-
toğlu görüşmede “AB’nin son dönemdeki vi-
ze muafiyet çabalarını takdirle takip et-
tiklerini, ancak Türkiye’nin artık bu ça-
baların dışında bırakılmasının hiçbir meş-
ru temelinin kalmadığını da dile getirdi-
ğini” kaydetti. Davutoğlu, İsrail’in Gaz-
ze’ye yardõm konvoyuna saldõrõsõ konusun-
da dayanõşma beklentilerini Westerwelle’ye
anlattõğõnõ bildirdi. IHH’nin Almanya’da ya-
saklanmasõna ilişkin bir soru üzerine, Davu-
toğlu “IHH Almanya ile İHH Türkiye’nin
iki farklı kuruluş olduğunu Westerwelle de
teyit etti” diye konuştu.
Türk Alman Üniversitesi’nin de temel ta-
şõnõn konulmasõ aşamasõna gelindiğini bildiren
Davutoğlu, Almanya Cumhurbaşkanõ’nõn
ekim ayõndaki Türkiye ziyaretiyle bu adõmõn
atõlacağõnõ kaydetti.
Gelecek yõl Türkiye’den Almanya’ya gö-
çün 50. yõlõnõn kutlanacağõna işaret eden Da-
vutoğlu, 2011 yõlõnõ “Göç Yılı” ilan ederek,
göçün tüm yönlerini ele alacak, kapsamlõ bir
faaliyeti hayata geçireceklerini söyledi.
Süreç otomatik değil
Westerwelle ise basõn toplantõsõnda “Türki-
ye’nin yönünün Avrupa olduğunu” belirtti an-
cak AB üyeliğine ilişkin süreci “ucu açık” şek-
linde değerlendirdi. Ziyareti öncesinde Bild ga-
zetesine verdiği “Türkiye henüz AB üyeliği-
ne hazır değildir” yönündeki demeciyle ilgi-
li bir soru üzerine Westerwelle şunlarõ söyledi:
“...Bizim için bu konu stratejik bir öneme sa-
hip. Sadece Almanya için değil, birlik için de
Türkiye’nin AB’ye yönelmesi büyük bir
öneme sahip. Türkiye’nin yönü Avrupa’dır.
Bu şekilde bundan sonra hiçbir şekilde yan-
lış yorum olmayacağını ümit ediyorum.
Çünkü açıklamalarımın büyük çoğunluğu
doğru yansıtıldı, sadece bazıları yanlış yo-
rumladı... Biz Türkiye’nin AB’ye bağlan-
masına büyük önem atfediyoruz. Bu bizim
çıkarımıza. Biz bu konuda ucu açık olan bir
süreç üzerinde anlaştık. Otomatik bir süreç
değil bu. Elbette bu konuda kriterlerin ob-
jektif bir şekilde yerine getirilmesi gerekir...”
İran konusunda nükleer programda kap-
samlõ bir şeffaflõk istediklerini söyleyen Al-
man bakan, Türkiye ve Brezilya’nõn, Tahran’õ
diyaloğa katõlma çabalarõnõ olumlu karşõla-
dõklarõnõ dile getirdi.
Westerwelle, Hamas ile ilgili olarak da “Biz
Hamas’ı siyasi olarak kabul etmiyoruz.
Çünkü bizim açımızdan şiddetle arasına
bir mesafe koymuyor. Bu hem Alman-
ya’nın hem AB’nin görüşü” diye konuştu.
Westerwelle, İstanbul’daki temaslarõnõn ar-
dõndan dün Ankara’ya geçerek Başbakan
Tayyip Erdoğan ile de bir araya geldi.
Londra’dan Berlin ve
Paris’e sert serzeniş
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - İngiltere Başbakanõ David
Cameron, Türkiye ziyareti sõrasõnda ve Alman
Dõşişleri Bakanõ Guido Westerwelle’nin ziyaretinden
hemen önce, isim vermeden de olsa, Almanya ve
Fransa’yõ Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini
engellemekle suçlayõnca, diplomatik bir sõkõntõya yol
açtõ. Cameron’un, Berlin ve Paris’in AB adayõ
Türkiye karşõsõndaki tutumunu “korumacılık ve
önyargı” gibi kavramlarla açõklamasõ, AB içinde
Türkiye konusundaki cepheleşmelerin bitmediğini
gösterdi. İngiltere’nin sağcõ başbakanõ, Türkiye
ziyareti sõrasõnda, açõk adres belirtmeden Almanya ve
Fransa’daki sağ hükümetlerin Türkiye-AB ilişkilerine
yönelik politikalarõnõ “çifte standart” olarak niteledi.
Davutoğlu, en kapsamlı ele aldıkları konunun
AB olduğunu söyledi. “Türkiye’nin AB’ye
bağlanması bizim çıkarımıza” diyen Alman bakan
ise sürecin ucunun açık olduğunu da vurguladı.
İki bakan Boğaz turu da yaptı. (EPA)
Dış Haberler Servisi - İs-
rail, Gazze’ye yardõm filosu-
na yönelik kanlõ baskõnõ pro-
testo ettiği sõrada polisin attõ-
ğõ gaz bombasõyla bir gözünü
kaybeden eylemcinin tazminat
talebini ve tedavi masraflarõ-
nõ ödemeyi reddetti.
ABD’li ve aynõ zamanda İs-
rail vatandaşõ da olan Yahu-
di eylemci Emily Henocho-
wicz, geçen mayõs sonunda
meydana gelen ve 9 Türk’ün
yaşamõnõ yitirdiği Mavi Mar-
mara saldõrõsõndan hemen
sonra Batõ Şeria’da “utanç
duvarı” önünde düzenlenen
İsrail karşõtõ protesto gösteri-
sine katõlmõştõ.
İsrail polisinin attõğõ göz ya-
şartõcõ gaz tüpü 21 yaşõndaki
Henochowicz’in yüzüne ge-
lerek sol gözünü kaybetme-
sine neden olmuştu.
İsrail’de yayõmlanan Haa-
retz gazetesinin muhabiri olay
sõrasõnda bölgede bulunduğunu
ve polisin doğrudan gaz tüple-
riyle eylemcileri hedef aldõğõnõ
gördüğünü söylemişti.
İsrail şiddetinde gözünü yiti-
ren genç kõzõn tedavi masrafla-
rõ ve tazminatõn ödenmesine yö-
nelik talebine Savunma Ba-
kanlõğõ’ndan ret yanõtõ gelmesi
gerek İsrail gerekse ABD ba-
sõnõnda yankõ uyandõrdõ.
Haaretz ve New York Ti-
mes gazetelerinin haberlerine
göre, olayõn ardõndan
ABD’den İsrail’e gidenHe-
nochowicz’in babasõ kõzõnõn
Kudüs’teki hastanede teda-
viye alõndõğõnõ ve kendilerine
yaklaşõk 10 bin dolarlõk fatu-
ra çõkarõldõğõnõ anlattõ.
Ailesi Holocoust’tan
kurtulmuştu
Baba-kõz daha sonra
ABD’ye geri döndü ve bura-
da da tedaviye devam edildi.
Baba Henochowicz’e avuka-
tõ, harcamalarõ İsrail Savunma
Bakanlõğõ’nõn karşõlamasõ yö-
nünde talepte bulunmasõ tav-
siyesinde bulundu.
Ancak İsrailli yetkililer
faturayõ ödemeyi reddetti.
Gerekçe olarak ise gözyaşar-
tõcõ bombanõn hedefinin doğ-
rudan Henochowicz olma-
masõ ileri sürüldü.
Henochowicz, New
York’ta eğitim gördüğü oku-
lun değişim programõna katõ-
larak 6 aylõğõna İsrail’deki
akademiye kayõt yaptõrmõştõ.
Geçen şubat ayõnda İsra-
il’de bir mahkemenin, Doğu
Kudüs’te yerleşimcilerin aç-
tõğõ bir davada bir grup Filis-
tinli ailenin evini terk etme-
sine yol açan kararõnõn ar-
dõndan Filistinlilerle Ulus-
lararasõ Dayanõşma Hareke-
ti’ne katõlmõştõ.
Henochowicz, gözünü yi-
tirdiği gösteri sõrasõnda taş
atanlarõn yanõnda olmadõğõnõ,
o sõrada elinde Türk ve Avus-
turya bayraklarõ tuttuğunu
anlattõ. Genç kõz, İsrail do-
ğumlu babasõnõn ailesinin
Holocoust’tan kurtulanlardan
olduğunu söyledi.
YİTİRİLEN GÖZÜN HESABINI KİM VERECEK?
Henochowicz, gözünü yitirdiği eylemde taş
atmadığını söylüyor.
TC KADIKÖY 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya no:2004/2571 ESAS
Borçlu’ya ait ve bir borçtan dolayõ hacizli bulunan;
TAPU KAYDI:
İstanbul ili Kadõköy ilçesi, Osmanağa Mahallesi, 4 pafta, 1426 Ada, 11 parsel sayõlõ 69.50 m2 miktarlõ kat mülkiyetlõ taşõnmazda 20/420 arsa paylõ bod-
rum kat 1 nolu bağõmsõz bölümün (fotoğraf atölyesinin) borçluya ait 1/36 hisseli taşõnmaz ve aynõ ada parselde kayõtlõ 72/420 arsa paylõ zemin kat 3 nolu
bağõmsõz bölümün(dükkanõn) borçluya ait 1/36 hisseli taşõnmaz.
İMAR DURUMU:
Satõşa konu taşõnmazlarõn dosyasõnda mevcut Kadõköy Belediye Başkanlõğõ Plan ve Proje Müdürlüğünün 23/09/2008 tarihli, 2008/1077175 sayõlõ imar du-
rumu yazõsõnda söz konusu parselin 16/03/1971 t.t.li, 1/500 ölçekli, Rasimpaşa l. Etap Planõnda bina yüksekliği H: 18.50 m.irtifah, bitişik nizam “Ticaret
Alanõ“nda kaldõğõ, ayrõca Kültür ve Tabiat Varlõklarõ Koruma Yüksek Kurulunun 05/11/1999 tarih, 664 sayõlõ ilke kararõ gereği söz konusu parsele komşu
veya yol karşõnda tespitli tarihi eser niteliğinde yapõ bulunmasõ halinde uygulama esnasõnda Anõtlar Kurulundan görüş alõnmasõ gerektiği bildirilmiştir.
TAŞINMAZIN NİTELİĞİ:
Söz konusu gayrimenkuller Kadõköy ilçesi, Osmanağa mah., Söğütlüçeşme caddesinde mahallen 69 kapõ nolu, betonarme karkas sistemde bir bodrum,
bir zemin, beş normal katlõ inşa edilmiş Özer iş Hanõn bordum katõnda tapu kaydõnda fotoğraf atölyesi denmesine rağmen mahallinde depo olarak kulanõlan
1 nolu işyeri ile zemin katõnda halen Naci Kuyumcu olarak işletilmekteki 3 nolu dükkandõr. Betonarme karkas sistemde bir bordum, bir zemin üç normal
katlõ, ayrõk nizamda; Bodrum kat 1 nolu işyerinin zemini seramikle kaplõ olup kapõsõ demir doğramalõdõr. İşyeri takriben 10.00 m2 sahalõdõr. Zemin kat 3
nolu dükkan, kuyumcu olarak işletilmektedir. Zemini seramikle kaplõdõr. Kapõ ve camekanõ alüminyum doğramalõdõr. Dükkan takriben 20.00 m2 sahalõdõr.
Bina vasat üstünde malzeme ve işçilikle inşa edilmiş olup binada su, elektrik ve doğalgaz tesisatlarõ vardõr. Bina Kadõköy’ün merkezi içerisinde ticaret böl-
gesindedir. Her türlü belediye hizmetlerinden istifade eder konumda olup ulaşõmõ kolaydõr.
TAŞINMAZIN DEĞERİ:
Bulunduğu semt, semt içindeki yeri, imar durumu, halihazõr vaziyeti, bu civardaki alõm satõm rayiçleri, kõymetine etki eden tüm hususlar ile günün ikti-
sadi koşullarõ da göz önünde bulundurularak, Bordum kat 1 nolu işyerinin borçluya ait 1/36 hissesinin 500,00.- TL, Zemin kat 3 nolu dükkanõn borçluya ait
1/36 hissesinin 5.000,00.-TL kõymetinde olacağõ kanaatine varõlmõştõr.
SATIŞ ŞARTLARI:
1-Yukarõda yazõlõ taşõnmazlardan Bodrum kat 1 nolu taşõnmazõn 1. satõşõ günü 21/09/2010 saat 14.00-14.10 arasõnda, Zemin Kat 3 nolu taşõnmazõn 1. sa-
tõş günü 21/09/2010 saat 14.20-14.30 arasõnda Kadõköy 6. İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin
%60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõ-
ranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla taşõnmazlar 01/10/2010 günü aynõ yerde ve saatlerde ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde
edilememişse, gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu
kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanlõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olma-
sõ ve bundan başka paraya çevrilmesi ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
2- Artõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin % 20’si nispetinde pey akçesi (nakit) veya bu miktar kadar milli bir bankanõn “şartsõz, kesin ve
süresiz” teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinden 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu satõm harcõ satõş
bedelinden ödenecek, damga vergisi, tahliye ve teslim masraflarõ ile KDV, tapu alõm harcõ alõcõya aittir. Tellaliye ve Birikmiş Vergiler satõş bedelinden öde-
nir.
3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile
onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr.
4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale be-
deli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ve ayrõca hükme ha-
cet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup tebligat pul masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderi-
lebilir.
6-Adreste tebligat yapõlamamasõ, tebliğ imkansõzlõğõ ve adresi Tapu Sicil Müdürlüğü’nce bilinmeyen ve dosyamõza bildirilmeyen ilgililere gazetede ya-
yõmlanan ilanõn tebliğ yerine kaim olmasõna.
7- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2004/2571 Esas sayõlõ dosya
numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ ile satõş ilanõnõn tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kaim olacağõ ilan olunur.
*(İc. İf. K. 126) *( * ) ilgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.
(Basõn: 52086)
ADANA BİRİNCİ İCRA VE İFLAS
MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ALACAKLILAR TOPLANTISI
İLANI
MÜFLİSİN HÜVİYETİ VE İKAMETGAHI; Kemal Matbaasõ Matbaacõlõk Sanayi ve
Ticaret A.Ş ADANA
DOSYA NUMARASI; 2010/5 İflas. Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04. 05.
2010 Tarih ve 2009/285 Esas, 2010/264 Karar sayõlõ ilamõ ile iflasõna karar verilen Adana
Ticaret Sicil memurluğunun 9267 sicil numarasõnda kayõtlõ yukarõda isim ve adresi yazõlõ
bulunan Müflis şirketin iflas işlemlerine esas olmak üzere iflas idaresi memurlarõnõn se-
çilmesi amacõ ile 10.08.2010 Salõ günü saat 14.00’te Adana l. İcra ve İflas Müdürlüğü’nde
toplantõ yapõlacağõndan, alacaklõlarõn toplantõya gelmeleri veya selahiyetli bir vekil gön-
dermeleri tebliğ ve ilan olunur. 23.07.2010 (Basõn: 51896)
Milli Kütüpha-
ne kimlik kartõ-
mõ kaybettim.
Hükümsüzdür.
FATİH
BARIŞHAN
Yeşil kartlarõmõzõ
kaybettik.
Hükümsüzdür.
BAHTİYAR
DEMİRER
SELİN
DEMİRER