19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HURI YET'I Somar'm bu önemli eserine egemen olan temel düşünce şudur: kooperatif bir ekonomik yapılanmadır fakat bu, bir toplum ahlakına dayanmak koşuluyla yaşayabilir. Onun rolü bir "çarei hal" olmak değil, belki bu günün karmaşık toplumsal koşulları içinde, çaresiz ve yetersiz insan sınıflarını, maddi ve manevi açıdan kurtarmaktır. "Kendi ekonomi durumumuz bakımından hangi meselelerle karşılaştığımızı ve bunlar içinde hangi çıkar yollar bulabileceğimizi, buna karşılık bugün birer çıkar yol gibi göz önüne alınan bazı hal şekillerinin hakiki değer kuvvetlerini belirtmek, ancak elimizdeki bilgi kaynaklarımn mecmua ve eserlere intikal eden tecrübe ve tahakkuklarm, istatistik ve bilançoların esaslı ve kafi incelemelerinden sonra mümkün görülebilir". Bundan ötürü kooperatifçiliğimizdeki çıkar ve çıkmaz yolların iyi bir çözümlemesini yapmak gerekir (Ziya Somar, "Kooperatif: Çıkar ve Çıkmaz Yollar", Ekonomi, 2 (1943). Somar, Genel kooperatif Bilgisi'nin iç kapağına "İzmir'in en mübarek insan kâsesi olan Milli Kütüphaneye yazarak imzaladı. Akademya'dan sonra da doğrudan doğruya Ziya Somar'ın yazı işleri müdürlüğünü üstlendiği, imtiyaz sahibi olduğu onbeş günlük bir süreli yayını devreye soktuğunu görüyoruz. Bu dergi Eylül 1947 Ocak 1948 yılları arasında kimileri çift olmak üzere toplam sekiz sayı çıktı. Kapağında Anayol, İzmir ve Türkiye için fikir, bilgi ve cemiyet dergisi kaydı bulunmaktadır. Derginin ilk sayısında okuyuculara seslenen şu satırları okuyoruz: "Bu dergiyi önünüze çıkaranlar, kaleme ve fikre, bir millet adına ve bir cemiyet uğruna (hizmet) etmekten başka bir yer ve mana tanımayanlardır. Onlarca gazete, dergi, kitap,bir milletin saadet, felaket, refah, sıkmtı hallerinde muhtaç olduğu aydınlık ve ferah yolları açılmış fedai bir kol başıdır..." Anayol'un kavşak noktası, daha doğrusu çıkış noktası İzmir olacaktı. İzmir önce yerel, sonra ulusal, daha sonra evrensel boyutlar içinde bizi "gerçeğe" ulaştıracaktı. "İzmir'in iliklerinden çıkıp ağır ağır, yavaş yavaş cemiyetimizin içine oradan da bir Türkiye'nin varlığına buradan da, bir dünya hakikatine yükselmeğe çalışacağız". Anayol, "Kendi cemiyetimizin her türlü zarftan sıyrılmış, öz varlığındaki gerçek meselelerine, tarihine, fikrine, duygusuna, görüşüne varmayı" istiyordu. Ancak Anayol yaratıcı olmak iddiasındadır: "Hazır kurulmuş görüşlerin, rahat ve kolay yapılanmasından çıkma "gecekondu" fikirlere Anayol'da yer yoktur". Cumhuriyet'in yirmi beşinci yılını algıladığı bir sırada İzmir'in konumunu ele alan imzasız, fakat Somar'ın kaleminden çıktığına şüphe bulunmayan bir yazı (no. 4 5) üzerinde önemle durulması gereken düşüncelerle doludur. Burada savunulan, ileri sürülen düşünceler de aslında Anayol'un yaym anlayışı ve felsefesiyle tam bir uyum içindedir. Yazı, İzmir'in yakın bir geçmişte geçirdiği acı felaketlerini ammsattıktan sonra, onun yeniden bir vatan parçası haline gelişi üzerinde durmakta, ancak olayın her fırsatta sorgulanması gerektiğine işaret etmekte, işin sözle, nutukla geçiştirilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır: "Böylece, tarihimizi, meydan hatiplerinin yılda bir defa yağlanıp işleyen gırtlak makinelerinden; politikacmın, her devri, her insanı aynı bir (geçim ve ikbal) gözüyle ayarlayan sahte kıymet ölçüsünden kurtarıp gerçek değerine getirerek hakiki farklarını belirtmiş olacağız... Ancak o yoldadır ki, Türk çocuğu, kendisine bir minnet ve ödeme borcu gibi, yıllardır yüklenen tarihinin içinde, iliklerini yine taze bir imanın sıcakkanıyla dolayarak, ona başka bir hayatın ve iradesini getirmiş bir başka doğum neşvesini tadacak... Onda omuzlarma basan bir mihnet ve şükran hesabının ağırlığını değil, yeni bir Ziya Somar Yayıncı Somar, İzmir'in fikir ve edebiyat tarihi üzerine çok değerli eserlerini yayınlarken, bir yandan da İzmir'de çıkan gazete ve dergilerdeki yazılarıyla bu kentin aydınlık yaşamma yeni katkılarda bulunuyordu. 1927'den beri çıkan, sonradan İzmir Halkevi'nin yayın organı haline gelen Fikirler, Somar'm sürekli yazdığı dergiler arasında yer alıyordu. Bu derginin İzmir'in süreli yayınları arasında seçkin ve önemli bir yeri vardır. Somar, doğrudan doğruya bu dergi üzerine yazdığı bir yazıyı (Fikirler, 244 245 (1943), şu sözlerle noktalıyordu: "Son söz olarak "Fikirler", İzmir'in Türkiye içinde duyan ve çarpan bir yüreği, düşünen bir kafası, söyleyen bir dili olacaktır, onun güvendiği biricik kuvvet: ülküsünün büyüklüğü, temizliği ve samimiyetidir". Öte yandan Ziya Somar, İzmir'de 1943 yilında yayına giren Ekonomi Mecmuası'nın da yazı kadrosu içindedir. Yine İzmir'de çıkan Bağ dergisinde de yazıları görülüyor. Yeni Asır gazetesinin de sürekli yazarları arasında bulunduğunu belirtmek gerekir. Bütün bunlarm ötesinde Ziya Somar, aylık bir dergi olarak Akademya (ilim, fikir, sanat)'yı 1944 yılında yayına soktu. Gerçi derginin "imtiyaz sahibi ve neşriyat müdürü" Ali Kemal Karadayı'dır. Fakat dergi bütünüyle Somar'ın damgasını taşımaktadır. Akademya "... sadece kafanın ve hakikatm açık ve şerefli tezgâhından çıkan yazılara..." sayfalarını açıyordu. Derginin ancak iki sayı çıktığı ve uzun ömürlü olmadığı anlaşılmaktadır. 80
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle