26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

UMHURİ YET'İN | 28 eylül 1992 tarîhii Amiral Dumesnil'in raporunun sureti Yangınm failJeri kimlerdir? Ben, îzmir yangıntnda Türklerin suçlu olamayacakları kanaarindeyim. Bu kanım hiçbir zaman duygusal bir tcmele de dayah değildir. Yiııe bu kanım sadece mantıksa] bir çikarsamamn sonucu da değildir. a) Somut şahitler (süzenli birliklercc yağmacı Türklerin öldürüJ düğünü görcn Lazarisderin Üstadı) Türkierin şehirde düzeni sağlamak ve yağmayı ortadan kaldırmak amacım ispatlamıştır. b) Türk ordusu, başka hiçbir ordunun sahip olmadığı kadroiara sahipcir ve bu orduda disiplin iyi biçimde uygulanır. c) İşgaJin ilk gününde bağımsız biçimde yapılan yağmalar takip eden günlerde büyük ölçüde basurıimışnr ama bu yağmaiar sırasında hiçhîr zaman yangın girişimine işaret edilmemiştir. d) Rum ve Ermeni mahallelerinde çoksayıda cephane ve çok miktarda yanıcı ve patlayıcı malzeme depolan vardı. Bir hayli zaman öncesinden beri. bütün Hıristiyanları moralman baskı alnnda tutmak için, İzmir'in Türklere bırakıİmasındansa tahrip edileceği fikri üzerine propaganda yapıldiğı tespİt edilmişri. Bu şeldldeki söylenriler binlerce defa başta bizim Genel Konsolos olmak üzere Fransızlann kulağına geîmisti. hatra bu kanım, Türk makamlarınm topladığı dcliİler ve hala devam etrirdikleri sorusturmalarmı dikkate almaksmn oluştıı. Tutukiananiar arasında çok sayıda Rum ve Ermeni ile onların itiraflan bulunuyor olmahdır. Bu konuda Türk gazereleri isimler ve kanıdarla birlikte bazı açıkiamalar yaymlamaya başladılar. Genel bir biçimde, Rumiar için sessiz kalınırken, sadece soaımlu olarak Errneniler tutulmaktadır. Ahşkaniıklan ve karakterİeri dîkkate aîmdığında ben de gönül tahathğıyla sorumluluğun büyük bir bölümünün onlara ait oİduğuna inanıyorum. Şunu da son oîarak belirtmek istiyorum ki bizim genel konsolosluğumuz da biraz da olsa suçiamadan pay almaktan uzak degiİdir. Yangmdan önce, İngiliz Genel Konsolosluğunun talebi üzerine Amiral B. Brock'un 3 eylülde, İngiliz vatandaşlannı en kısa sürede şehri terk ermeye çagınr çağırmaz İzmir'de panik başlamıştı. •^•TT.î^ İZ e) Yangının arifesinde Mııstaik Kemal Pasa, bizim konsolosluğumuzun birl<aç evötesinde bulunan kordon üzerine genel karargâhım kurdürtmuşru. Ateş bu evlerden hcmen uzaklaşnrılmıştı. f) 1 ürkler yangına karşı sahip olduklan tüm imkânlarla mücadele emler. Bu imkiİJilar, boylesine büyük bir feİaket karşısında clbette yctersizdİ. g) İzmir'de çok iyi organize itfaiye ekipleri çok sayıda Hîristiyanıngitmişolmasındandolayı ne yazık ki k;xrgaşa içindeydi, İtfaiye ekipleri mümküıı oldugu kadar çabıık harekere geçciler, ama onlar şehrin birçok nokrasmda aynı anda çıkan yangın karşısında bulunuyorlardı, bu durum Türk yağmacılara atfedilemeyecek bir organizasyonu gösteriyor. Bu yangınlar mevcut yeteri kadar büyük miktardakİ yanıcı malzemeyle daha da azmış ve çok kısa sürede yaygınlaşmıştır. Kundakçıİar (Ermeniler veya Runıfar) gorevlenm yapmakta olan Hıristiyan itfaiyecilcre bilc saldırmışlardı (Sigorta Yönetimi Yangın Servisi Temsilcİsi MösyÖ Ernest Bon'un şahitHği). h) Düzenli Türk askerlerini sokaklara petrol dökmekle suçlayan, tabiattyla güveııe layık olan insanlar (konumundakİ) Fransız Ralıiplerin ifadelerini bizzat araştırdım. Bu söylentiler katiyetle yanlış öğrenilmiştir ve felaketin ciddiyeti ve aniliğinden dehşete düşmüş insanların hayalinden kaynaklanmaktadır. Türk otorirelerîyle görüşmelerim öncesinde olan her şey, İyi niyet benim kanaatimİ oluşturdu, 12 eylülde, her zaman sakinligini koruyan vc meslektaslarıyla sıkı ilişkiJeri olan AmerikaBirleşik Devletleri genel konsolosu birden bire rüm Amerıkan vatandaşlarımn ayrılmal.arı enırini verdi ve kendisi de bİzzat İznıir'i terk etti. Bu bilgüerin kaynakları, İngilizler için Rumlaıdır, Amerikalıİar içinse Ermenilerdir. Bu durum bu iki bu iki miiletin genel konsoloslanntn, Ermeni veya Rum kundakçılann şehri nıaruz bırakacakları tehlikeden Önceden haberdar edtldİklerini sanmaya imkân vermektedİr. Bu felakerle maddeten ve manen yıkılan MUSTAFA KEMAL'in felaketin duyulmamasına çalıştığı bir vakadır. Onun asıl amacı böylesi bir feİaken İstanbul'da görmemek.. Bu gün, büyük yangının üzerinden 86 yıl geçmiş durumda. "Körfezin gelini"ni "Ateşin gelini"ne çeviren yangın hiç kuşkusuz İzmir kentinin mekânsal görünümünde onulmaz yaralar açmıştır. Cumhuriyet Türkiye'si ve başta İzmir Belediyesi olmak üzere onun İzmir'de oluşturduğu yerel birimler, kenti 1923'ten 1930'ların ortalarına kadar küllerinden yeniden yaratabilmek amacıyla yoğun çabalar göstermişlerdir. Bugün İzmirliler olarak yaşadığımız kentin yakın geçmişinde önemli sosyal travmalar yaratan yangına ilişkin hafızalarımızı ve kolektif bel leğimizi, yangını kim veya kimlerin çıkardığmdan çok oluşturduğu sonuçlar ve onun üzerine Cumhuriyet'in titiz ve kararlı bir çalışmayla bir kenti yeniden yaratma sevdasına yoğunlaştırmamız gerekir. Bu yazıda vurgulandığı üzere yangının sorumlularına ilişkin yerli ve yabancı kaynakların büyük bir çoğunluğu Türkleri işaret etmemiş olmasına rağmen dünya barışı ve birlikte yaşamanın olası asgari müştereklerini oluşturabilmemiz açısmdan artık 13 Eylül günü kenti ateşe veren kundakçı ya da kundakçıları aramaktan vazgeçmeliyiz. Zira, birlikte ya 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle