Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Sayfalar
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UMHURIYET'I bazı Türkler öteki unsurların kadim hakkı olan ticaret ve sınai işlere el atıyorlar. Bu Anayasa'nın bizim için ihlali demektir" Donup kalmıştım. Karolidi Efendi, yüzyıllardır mazlum ve perişan Türk çiftçisi ile kendi topraklarımızdaki demiryollarımızda kapıcı ve hademe olarak bile kabul edilmeyen evlatlarımıza bu medeniyet vasıtasınm nasıl işletileceğini öğretmek üzere Ittihat ve Terakki tzmir kâtibi Mahmut Celal Bey tarafından kurulmuş Şimendifer Mektebi'nin, Rum meslektaşı nasıl çileden çıkardığını görmüştüm. Böylece yapılmakta olanm hayrma, lüzumuna ibadet ve bayrak kadar mukaddesliğine kanaat getirdim." söylememiş miydi? Ah, böyle gezer miydi hiç canan Gül değil, arkasındaki kanlı kefen Sen misin, sen misin ey garip vatan? Evet, devletin çöküş döneminde başta İzmir olmak üzere, îstanbul, Selanik, Şam, Bağdat, Beyrut gibi kentler, çok yoğun biçimde yabancıların ekonomik egemenliğine sahne olmuştu. Vatan elden gitmiş miydi?.. Askeri bakımdan daha elden gitmemişti, ama ekonomik bakımdan çoktan uçup gitmişti. İşte bu kapitülasyonlar ve Düyunu Umumiye boyunduruğundaki düzene biz, "Osmanlı gayrı milli ekonomisi" diyoruz. 20. yüzyil başındaki İzmir kenti, İngiliz, Fransız, Amerikan, İtalyan, Yunan vs. kumpanyaların oluşturduğu sanayiden ticarete, ulaşımdan madenlere, bankacılıktan sigortacılığa kadar uzanan geniş bir sömürü coğrafyasının tüm hazinelerinin tren yoluyla veya kervanlarla rıhtımına ulaştığı ve kıyıya yanaşan yabancı bayraklı gemilerle yurt dışına kaçırıldığı bir Hıristiyan egemenliğindeki ticaret, zevk ve eğlence kentidir. Böyle bir kentte "Türk milli burjuvazisinden" söz edebilir miyiz?.. Doğal ki hayır! Ey garip vatan Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay, İzmir'de dalgalanan yabancı bayrakları gördüğünde, "Biz cephede boşuna dövüşüyoruz, düşman bizi çoktan içimizden ele geçirmiş" demişti. 1908'de 2. Meşrutiyet ilan edildiğinde 10 kişilik Izmir Ticaret Odası yönetim kurulunda yalnız bir üye, Türk kökenliydi. 1881'deihracata başlayan kuruyemişçi Mehmet Suphi Efendi, Izmir'in ilk milli tüccaSanki bir Avrupa kenti rıydı. Bu spotlar, Osmanlı'nm son Bu sürecin başlangıcı 1600'lü dönemindeki gayrimilli ekonomik yıllara uzanır. ABD Indiana Ball gerçeklere vurgu yapan İzmir foState Üniversitesi öğretim üyesi toğrafını sergiler. Yakın tarihimizDaniell Goffman, îzmir ve Levande Hamidiye Kahramanı olarak ten Dünya (15501650) isimli kitaün yapan Rauf Orbay, Birinci Dünbmda (Tarih Vakfı Yurt Yayinları, ya Savaşı'nda Bahriye Müsteşarı olaİstanbul 1995), 17. yüzyil İzmir'ini rak İzmir'e gemisiyle geldiğinde, yaBraudeFin erken yeniçağ Avrupa nında bulunan 4. Kolordu Kurmay kenti hayaline çarpıcı biçimde benVatan Şairi olarak anıîan Başkanı Cafer Tayyar Paşa'ya şunzediğine dikkat çeker. Namık Kernaî ları söylemişti: Bu kent (önce kasaba büyük" Biz galiba boşuna dövüşülüğünde idi), mal ve pazar arayan yoruz. Şu İzmir limanında dalgalanan yabancı Avrupa şirket ve tacirlerini, mıknatıs gibi çeker. Tibayrakları gördükten sonra acı gerçeği bir kez dacari ağların merkezlerini limanına yerleştirir. Çünha anladım. Şu îngiliz bayrakları, şu Yunan sankü teritoryal devleti oyuna getiren, kendi ekonomi cakları, şu Fransız armaları güya Türk olan bu kentpolitikalarını yürüten, benzersiz derecede özgür, otote gerçek hakimiyetin kimde olduğunu haykınyorlar. nom dünyalardan oluşan bir kent kimliğini yaratBiz, bu kenti savunmak için denizlerde dövüşüyomak isteyen bir ticari kıpırdanma söz konusudur. ruz. Oysa, onlar içeride kuyumuzu kazıyorlar. YuKasaba hızla kozmopolit bir kente dönüşürken tinan denizinde tek bir Türk sandalına rastlamadım. carete duyarlı Hollandalı, Fransız, İngiliz, İtalyan, Oysa onların tüm gemileri limanda sürekli bir Alman, Portekizli ve İspanyol, yani geçmişinde söşeyler indirip bindiriyor. Ayakta uyuyoruz. Biz, vamürgecilik izleri bulunan tüccar guruplarını da içitan olarak çok şeyimizi kaybetmişiz zaten." ne çeker, kent dokusu içinde otonom bölgelerde serpilip büyümesine izin verir. Rauf Orbay'ın İzmir'i gözlemleyerek vardığı soBu olay, Levanten kesimin tarih sahnesine nucu, Namık Kemal tüm ülkeyi ilgilendirir biçimçıkmasını sağladı. Genişleyen art bölgesinin halkı de "Vaveyla" isimli eserinde anlamlı bir şiir olarak 50