19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİ YET'İN İZ Yangmdan sonra ortaya çıkan manzara Yangma ilişkin olarak bu güne kadar yayımlanmış kaynakların birçoğu yangının sorumluluğunu Türkler yerine Ermenilere yüklemektedir. Bu kaynakların genel olarak dönemin yerli ve yabancı basını, elçilik raporları, yine yerli ve yabancı askeri raporlar, sigorta temsilciliklerinin tutanaklarından oluştuğunu söylemek mümkündür. Bütün bunlara ek olarak, Türk ordusu 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdiğinde kentte bulunan savaş muhabirlerinin aktardıkları gözlemler ve kentteki sigorta kumpanyalannın resmi itfaiye teşkilatının müdürü Paul Greskoviç'in yangma ilişkin 13 Eylül'den 18 Eylül'e kadar tuttuğu günlük; yangının Ermeniler tarafından önce Ermeni mahallesinde başlatıldığmı ve giderek büyüdüğünü 18 Eylül'e gelindiğinde ise, kentin büyük bir bölümünü yok ettiğini bize bütün açıklığıyla aktarmaktadır. Bütün bu kaynakların içerisinde yangını Türklerin çıkardığına ilişkin en taraflı iddialar yangın sırasmda Izmir'de görev yapan Amerikan Başkonsolosu George Horton tarafından 1926 yılmda yazılan "The Blight of Asia" adlı kitapta dile getirilen düşüncelerdir. Buna karşın birçok gözlemci yangının sorumluluğunun Türklere yüklenemeyeceğini açık bir dille ifade etmişlerdir. Örneğin, "Müslüman Asya'da Güç Mücadelesi" adlı 1923 yılında yazdığı kitabında E. Alexander Powell "... Şimdi anlıyorum ki, kamuoyuna Türk'ün kötü gösterilmesindeki yanlışlarını ve önyargılarını sistematik olarak yönlendiren gazetelerin hiçbir makul özrü yoktur. Sayfalannı, köşelerini Türk karşıtı saldırılara cömertçe açmışlar ve en serinkanlı düşünen kişilerin dahi gerçeği yansıtmak konusundaki fikirlerine itibar etmemişlerdir. Buna en yakın örnek Eylül 1922'de Izmir'in yakılması olayıdır. Amerika'da ciddi bir öneme sahip hiçbir gazete Türkiye'de yaşanan bu dehşeti Türk tarafının görüşlerine yer vermek için beklemedi. Ancak Amerikan, İngiliz ve Fransız kaynaklarınca, görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda ve bir Fransız komisyonun raporuyla, kentin Türklerin ellerine geçmesini engellemek için Rum ve Ermenilerce kasten ateşe verildiği yeminli ifadelerle ortaya çıktıktan sonra bile kaçı satırlarında kısacık da olsa Türklere büyük bir haksızlık yapıldığını kabul edebilme cesaretini gösterebildi." (2) sözleriyle aslmda 1922'den bu yana 86 yılda çok fazla bir değişiklik olmadığını neredeyse kanıtlıyor. Zira, günümüzde de birtakım çevreler dönemin bütün belgelerinin aksine bir tarihsel gerçeği tersine çevirebilmek amacıyla ellerindeki bütün olanakları kullanarak kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Onların aksine Mark Prentis adlı bir başka gözlemci ise, bakın neler söylüyor. Bilindiği gibi Mark Prentis Yakındoğu Yardım Komitesi'nin Izmir'deki temsilciydi. O'nun 1923 yılında yazarak kaleme aldığı ve bir kopyasını İstanbul'da bulunan Amerikan Yüksek Komiseri Amiral Mark L. Bristol'e gönderdiği izlenimlerde aynen şu ifadeler yer almaktaydı: ".. .Kadın kılığında veya gayri nizami gibi giyinmiş pek çok Ermeni genci Salı ve Çarşamba geceleri (1213 Eylül 1922) yangm çıkartırken görülmüşlerdi." (3) Ünlü Fransız Gazetesi Le Figaro 20 Eylül 1922'de sütunlarında yangınla ilgili olarak " . . . Yangm konusunda Fransız hükümetine ulaşan bilgilerden hiçbiri bu felaketin sorumluluğunu Türklere yüklemiyor. Rodos'tan çekilen bir telgrafta da İzmir'den gelmiş sayısız sığınmacılardan hiç birisinin yangmı Türklere mal etmediği kaydediliyor. Pek çok tanığa göre suç yangm çıkarmakla görevli bir askeri birlik oluşturan Yunan askeri otoritelerine aittir." (4) ifadeleriyle yangm konusunda Türkleri suçlayıcı hiçbir ibareye yer vermemekteydi. Yangını Türk tarafının üzerine havale etmek is 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle