Katalog

jjP*""ŞP CU M H U RİY ET 'İ i " ^TırrTinrifiiıı1 iıimım W I I M M I I I M H I I I U I • • nunda mutlaka "Yunan İzmir'ine" dönüşeceğini tarih nasıl ispat etti ise, bu yeni gâvurlaşma sürecinin de sonunda mutlaka Izmir üzerindeki tarihi Yunan emelleri ile örtüşeceği ihtimali vardır. Evrensel ahlak değerlerinin sıfır olduğu günümüz dünyasında, Ernıeni Soykırımı, Kürt Soykırımı, Süryani Soykırımı, 13 Eylül İktisat Kongresi'ne İzmir Soykırımı gibi tezkatılan i§ kollarının lerle Türkiye'nin karşısına armaları dikilenlerin, daha ilerdeki aşamalarda Izmir'in gerçekte bir "Yunan vatanı" olduğu tezini de önümüze sürmeyeceklerinin garantisi var mıdır?.. Eğer ye İktisat Kongresi'ne gelen Mustafa Kemaî, katıljmcılarla beraber kongrenin yapıldığı binarnn önünde am fotoğrafı çektirmiştir. niden gâvur Izmir'i yaratırsak, bu tezin maddi koşullarını zaten kendi elimizle hazırlamış olmaz mıyız?.. Gâvur İzmir (!) özlemi u yazı, hem Cumhuriyet tzmir'ine katkı sağlamak, hem de bir kesime yanıt vermek için kaleme akndı. Toplumumuzun önemli ekonomik kuruluşlarından ESlAD'ın (Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği) yayın organı ESÎADYaşam'ın 1. sayısmda, kapak konusu olarak sunulan "lyi ki Gâvur İzmirliyiz" başlığı altında tartışılması gerekli bazı savlar ileri sürülmektedir. "Haydi yine, yeni ve yeniden Gâvur izmir" diye özetlenebilecek bu yazıda, 9 Eylül'cü, Milli Kurtuluşçu ve Milli Burjuvazisini örnek biçimde yaratan Izmir'e, yeniden çarpık küreselleşme adına, vahşi kapitülasyonların boyunduruğu altına girmiş, kimliksiz, kozmopolit, dış sömürüye açık, tümüyle bağımlı, Türklükten ve Müslümanlıktan nasibini almamış, ama gâvurluğu ile onur duyan bir kent özlemi dayatılmaktadır. Bu tepeden inmeci ve toplumsal desteğin es geçildiği öneriyi ciddiye alıyoruz ve kaleme alanları, bilgilendirmek amacındayız. B içermektedir. Bin kez yazdık, yeniden yazıyoruz. "Gayrimüslim", Müslüman olmayanların toplamıdır, yani Batılılar (Avrupa ve Amerikalılar), Levantenler (Doğuya yerleşmiş Avrupalılar), Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler bu parantez içine girerler... "Levanten" dediğimizde ise, sadece ve sadece Doğu'ya yerleşmiş Batılıları, yani Ingiliz, İtalyan, Fransız, Alman vesaire Avrupalı tüccar ailelerin oluşturduğu sosyal ve ekonomik kümeleri işaret ederiz. Rum, Ermeni, Yahudi, asla ve kata "Levanten" değillerdir. Onlar, Osmanlı Devleti'nin ve izmir şehrinin yerli ve asli unsurlarıdır. Hiçbir Yahudi, Ermeni ve Rum, eğer sığmacağı bir koruyucu kimlik aramıyor ise, kendini Levanten olarak ifade etmez, Sorun bakalım Moris Bencu'ya, Jozef Keşişyan veya Mihail Tahinci'ye... Levanten miymişler?.. Hiçbir Levanten de, Rum, Ermeni ve Yahudi'yi, Levanten kimdir? Öncelikle, önemli bir not sunmalıyım. EsiadYaşam'da "Avrupa'nın Hayran Kaldığı Şehir izmir" isimli yazıda, inanmak zorundayız ki art niyetten değil bilgisizlikten kaynaklanan sayısız yanlış değerlendirmelerin enbaşında "Levanten" tanımıüzerine yapılan yorumdur. Derginin 32. sayfasında Levanten tanımının, kaynağı ne olursa olsun İzmir'de yaşayan gayrimüslimlerin ortak ifadesi olduğu vurgulanmaktadır. Bu cümle inanılmaz bir yanlışlığı Yeni İzmir Borsa binasj 46