Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
onun hakkında karar veriniz ve onu memnun
ediniz. Eğer bir kölenin ve hizmetlinin veya yaşlı bir
kadının bir davası varsa hakkında karar veriniz ve
onu memnun ediniz.
Ülkenin hukuk sorunlarıyla ilgili karar verecek
olan sen, ‘basit davayı zorlaştırma’, ‘zor olanı basit
olarak gösterme’, ‘ekmek ve bira uğruna kararını
suçlunun yararına verme’, ‘haklı bir davayı
kaybettirme, haksız davayı da kazandırma’, doğru
olanı yap.”
Erdal Doğan’ın Hitit Hukuku kitabındaki bu
konuşmayı, Yargıtay Onursal Üyesi Çetin
Aşçıoğlu, “Doğru ve Güvenli Yargı Özlemi ve
Yeniden Yapılanma” adlı son çalışmasında işlemiş.
Doğru, güvenli ve hızlı yargılama insanoğlunun
insanlaşma arayışının temel ilkelerinden biri olarak
tarih boyunca gündemde kalmış.
Anadolu’da 4 bin yıl önce yaşamış krallar bu
arayışlarını çevrelerine de yerleştirmeye çalışırken
bugünküler ne yapıyor?
II. Tuthalıya’yı onlara anlatmaya çalışsak,
“söylediklerini boşver, adamın adında önemli
mesajlar var” derler, devam derler:
“Kırmızı halıda kim yürüyorsa, bütün yetki
ondadır. Bırak davayı, adaleti. Hepsi ondan
sorulur...”
4 bin yıl önceki Tuthalıya, oldu bugün “tut
halıya!”
Bugünkü Tut Halıya’nın mesajı da olsa olsa
şöyle olur:
“Bizden olmayan herkes içeri atıla, davasına
sonra bakıla. Tutukluluk için pazarlık yapıla.
Yargıçlar karar vermeden önce krala danışa. Bütün
kararlar hukuktan bağımsız ola. Bağımsız yargı tüm
memlekete yayıla...”
Kara mizah bir yana, AKP hükümeti
referandumla birlikte yeni bir kurum oluşturmayı
hedefliyor:
AKP Adliyesi!
Eğer 12 Eylül darbesine evet dedirtirlerse
Anayasa Mahkemesi ile Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu genişleyecek ve içi boşaltılacak.
Sıra sonraki iki kuruma gelecek:
Yargıtay ve Danıştay!
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde
en çok şikâyet konusu olan 2. ülkeymiş.
AKP’ye ne gam!
Yargılama sisteminin hızlandırılması ve
sağlamlaştırılması için adli kolluktan yargıç
güvencesine kadar bir dizi atılması gereken adım
varmış.
AKP’ye ne gam!
Varsa yoksa adalet mekanizmasını
AKP’leştirmek.
Bunun adı değişim değil, başkalaşım.
Prof. Hikmet Sami Türk, Cumhuriyet’te
yayımlanan dizi yazısında, AKP’nin yaptığı
anayasa oyununun nasıl sonuçlar doğuracağını,
hukuk bilimi zemininden sapmadan anlattı.
Okuyunca içim acıdı.
Mahmut Esat Bozkurt’lardan Faruk Erem’lere
uzanan hukuk birikimimiz bu darbeyi hak etmiyor.
Bu anlamda hukukçularımıza ayrıca görev
düşüyor...
Biraz gururlu olun; hukukun ayaklar altına
alınmasına yüksek sesle hayır deyin...
Gurur, ilerlemenin uyarıcısıdır.
Sizin göstereceğiniz gururlu çıkış, toplumu da
olumlu etkileyecektir.
Bu dayatmaya boyun eğmeyin.
Boyun eğmemek, yükselmenin ilk adımıdır.
Boyun eğerseniz beliniz de kırılır. Eğmezseniz
ileriyi de görebilirsiniz; sadece bugünü değil,
geleceği de kurtarabilirsiniz.
12 Eylül 1980 döneminde tarih, askeri yönetimin
dayatmalarına karşı çıkıp hukuk uygulayan
hukukçuların hakkını teslim etmiştir, boyun
eğenleri de en ağır manevi cezalara çarptırmıştır.
Bütün ‘12 Eylül’lere hayır diye haykırın...
Asker-sivil darbe çemberini kırın!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
kendisine “arkadaşım” diyormuş.
Oysa günlerdir ABD-Türkiye ilişkilerine
Washington’ın bakışı RTE’nin övünmelerine hak
verecek nitelik ve içerikte değil.
Bir ünlü İngiliz gazetesi, Toronto’daki
görüşmede Obama’nın RTE’ye Türkiye İsrail’le
ilişkilerini germeye, İran’ı kollamaya hatta
savunmaya devam ederse… Kongre’nin
Türkiye’nin istediği silahları alma iznini
vermeyeceğini söylediğini yazdı.
Bu yazının yayımlandığından beri Ankara
çalkantıda..
Efelerin efesi Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu bize hiç kimse ültimatom veremez
diyor da başka bir şey demiyor.
Ne ültimatom veren var ne de Obama’nın
“arkadaşını” uyaran sözlerinde tehdit!
Hükümet ABD’de giderek yoğunlaşan
eleştirilerden, Türk dış siyasetini ve AKP’yi
mercek altına alan gelişmelerden hiç söz etmiyor.
15 Ağustos 2010’da kimi gazeteler manşetten
bir haber verdi.
Başlık şuydu: “ABD’nin Türkiye ile ilgili merak
ettiği soru: Atatürk’ün yolunda mı Doğu’ya mı
dönüyor?”
Haberde şu satırlar okunuyordu:
“ABD Dışişleri Bakanlığı 110 sayfalık Türkiye
raporu yayımladı. Hükümet, Türkiye ile ABD
arasındaki karmaşık ve önemli ilişkiyi idare
ediyor... Buradaki temel sorun, Türkiye’nin
Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Batılı
yaklaşımından uzaklaşıp uzaklaşmadığı ve eğer
uzaklaşıyorsa bunun hangi boyutta olduğudur.
Türkiye’nin gözünü daha kararlı biçimde İslami
özelliklerinin yolu kolaylaştırdığı Doğu’ya dikmesi
potansiyel katma değeri de beraberinde
getirmektedir…”
Bu haberlerin koşutunda bir diğer gelişme
izlendi. Dışişleri Bakanı Clinton’ın da katıldığı bir
toplantıda Türkiye’nin masaya yatırıldığı bildirildi.
Yalanlanmadı.
Bu olgulara karşın RTE hâlâ ABD’nin Türkiye’ye
eski günlerde olduğu gibi baktığını savunabiliyor.
Bakan Davutoğlu ise ABD’ye ateş püskürüyor
ama… Türkiye’nin yoğun biçimde konuşulduğu
Washington’a bir heyet gönderiyor. “Heyetin
Türkiye’nin masaya yatırıldığı haftalardan sonra
Washington’a gidecek olması ziyareti daha da
kritik hale getiriyor.”
ABD, RTE’nin Batılı görüntü veren söz ve kimi
davranışlarının kocaman bir yalan olduğunu fark
etmiş görünüyor.
Zaten uzun araştırmalara gerek yok. Mal
meydanda!
Gazetelerde çıkan haberleri bir araya
getirsinler. RTE’nin adım adım
Türkiye’nin yönünü Atatürk yolundan saptırıp
Batı’dan Doğu’ya çevirdiğini saptayacaklardır.
Şimdi sırası değil ABD ilişkilerini tartışmanın…
Çok daha seviyeli soy sop tartışması gündemde.
RTE tutturmuş, Kılıçdaroğlu neden Dersimli
olduğunu söylemiyor, diye. RTE’nin bu saldırısı ile
Ankara Belediye Başkanı haddini bilmez Melih
Gökçek’in TV’lerden söylediği iddialar adeta
koşut.
Kılıçdaroğlu’nun annesi -olsa ne yazar-
Ermeniymiş, kendisi Alevi.
Soyuyla sopuyla uğraşan RTE’ye; Kılıçdaroğlu;
Muğla mitinginde sadece alanı dolduranların
değil, aslında başka birinin dikkatini çekmek için
eliyle bir dövizi gösteriyor: “Soyunu açıkla
Recep!”
CHP Genel Başkanı soyunu durmadan ağzına
sakız eden RTE’ye TV’lerden canlı yayımlanan bu
dövizi neden gösteriyor?
Bu hareket bir yanıt mı, uyarı mı RTE’ye?
Ya da soy sop konusuna girilirse sonu nereye
varacağı kestirilemeyen kimi iddiaların gündeme
geleceğini anımsatmak mı istiyor?
Örneğin sen şunu dersin, bunu dersin
Kılıçdaroğlu hakkında. Ama bak ya o ya da bir
parti yetkilisi… üç yıldır tutuklu Ergün Poyraz’ın
yayımladığı “Takunyalı Führer” kitabının 28. ve 29.
sayfalarında senin soyun için şunlar yazıyor
derse…
Bu gelişmeler Bay RTE; hiç gereği yokken
başlattığın soy sop tartışmasıyla ırkçılığa,
kafatasçılığa hizmet etmiş olmayacak mısın?
[email protected]
SAYFA 19 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Ağustos
Oslo Y 19
Helsinki Y 19
Stockholm Y 17
Londra B 23
AmsterdamY 21
Brüksel Y 21
Paris B 24
Bonn Y 23
Münih PB 25
Berlin B 22
Budapeşte B 27
Madrid B 29
Viyana B 27
Belgrad PB 32
Sofya B 32
Roma B 29
Atina A 37
Zürih Y 24
Moskova Y 24
Aşkabat A 37
Taşkent A 34
Bakû A 35
Bişkek A 33
Tiflis A 35
Kahire A 39
Şam A 40
İstanbul A 33
Edirne A 35
Kocaeli A 34
Çanakkale A 35
İzmir A 36
Manisa A 40
Denizli A 39
Zonguldak A 30
Sinop A 31
Samsun A 31
Trabzon A 31
Giresun A 31
Ankara A 36
Eskişehir A 34
Konya A 35
Sıvas A 32
Antalya A 33
Adana A 36
Mersin A 35
Diyarbakır A 41
Şanlıurfa A 42
Mardin A 38
Siirt A 38
Hakkâri A 33
Van A 28
Kars A 29
Yurtta yağış
beklenmiyor. Yurt
geneli az bulutlu
ve açık geçecek.
Zamanla kuzey
kesimleri parçalı
bulutlu geçecek.
Hava sıcaklığı kı-
yı kesimlerinde
mevsim normal-
lerinin 2 ila 4 de-
rece, iç ve doğu
bölgelerde 6 ila
8 derece üzerin-
de seyredecek.
Doğrusu adamlar her şeyi
gözümüzün içine baka baka,
açık açık yapıyor, açık açık
söylüyor.
Bunlara bakarak
referandumda alınması gereken
tavrı belirlemek o denli kolay ki!
Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu (HSYK) Ankara’da
toplanıyor. Kritik davalara
bakan hâkim ve savcıların
durumunun ele alınması önerisi
heyetin seçilmiş üyeleri
tarafından gündeme
getirildiğinde, siyasi iktidarın
oradaki temsilcileri bakan ve
müsteşar, gündemi kilitliyor.
Söz konusu yargıçların,
verdikleri tutuklama kararlarıyla
ilgili Yargıtay kararları var. Bu
kararlar da gösteriyor ki,
oralarda garip bir şeyler oluyor;
denetim mekanizmasının bunları
görmezden gelmesi
beklenemez, beklenmemeli.
Ama tarafsız denetim
mekanizmasının çalışmasını
engelliyor siyasi iktidar.
- Ben diyor Adalet Bakanı,
yargı üzerinde denetimim
dışında tasarrufa izin vermem.
Böylelikle Sayın Bakan,
anayasa değişikliğinin asıl
amacını da ilan ediyor.
Anayasa değişikliğinin esas
amacı bitaraf yargıyı bertaraf
etmek. Bitaraf tarafsız demek;
bertaraf etmek ise, saf dışı
etmek anlamını taşıyor.
Eskiden, İslamcı terör örgütü
İBDA-C’nin yayın organı vardı:
Taraf (Ahmet Altan’ın Taraf’ı
değil, o da aynı taraf olmasına
rağmen, başka Taraf), İBDA-
C’nin sloganı şuydu:
- Bitaraf olan bertaraf olur.
Adalet Bakanı da, bitaraf
yargıyı nasıl bertaraf
edeceklerinin örneğini veriyor
HSYK toplantılarına
katılmayarak.
AKP’nin tarafsızlık
konusundaki görüşleri hakkında
en ufak kuşkusu olanlar var ise
eğer, Başbakan’ın, TÜSİAD’a
söylediklerine baksın!
Başbakan TÜSİAD’a, İBDA-
C’nin sloganını tekrarlıyor ve
diyor ki,
- Bitaraf olan bertaraf olur.
Oysa demokrasi bitaraf olanın
da, karşı gücü elinde tutanın
karşısındaki safta olanın da,
bertaraf olma korkusunu
duymadan yaşayacağı, özgürlük
rejimidir.
Ama bu konuda terörist
radikal İslamcı İBDA-C ile ılımlı
İslamın temsilcisi Tayyip
Erdoğan hiç de öyle
düşünmüyorlar.
Her ikisi de aynı şeyi
söylüyorlar:
- Bitaraf olan bertaraf olur.
Başbakan’ın, bu çıkışını
iyimser yorumlayıp, “bir an önce
kanaatinizi oluşturun” diye
anlamak mümkün mü?
Tayyip Bey’in söz konusu
konuşmasına bakarsanız, öyle
bir olasılık var gibi görünüyor.
Ama AKP’nin diğer
sözcülerine kulak verirseniz bu
olanaksız.
Baksanıza, Sayın Egemen
Bağış, geçen gün iftar
çadırındaki konuşmasında ne
buyuruyor:
- Bu paketin içeriğini,
okuduktan sonra, paketin ülkeye
neler kazandıracağını gördükten
sonra bu pakete ‘hayır’
diyenlerin ya aklından zoru
vardır ya da vatan sevgisiyle ilgili
bir sıkıntısı vardır.
Egemen Bey beni bağışlasın,
ama kendilerinin Başbakan ile
ters düşeceğini düşünmek
haddimiz olmadığına göre,
bitaraf olan bertaraf olur
sözünden ne anlaşılması
gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.
Bunları okuduktan sonra dün
telefonda Melih Aşık ile, İBDA-
C ile Ahmet Altan’ın
“Taraf”larının, İBDA-C ile Tayyip
Erdoğan’ın ortak sloganlarının
garip çağrışımlarını konuşurken,
ortak bir yargıya varıyor ve
Başbakan’ın ne söylemek
istediğini şöyle açıklıyoruz:
- Benden yana olan berhudar
olur, bana karşı olan berhava
olur.
Evet, her şey o kadar açık ki.
Doğrusu her şeyi böylesine
açık oynadığı ve 12 Eylül
referandumunun asıl amacını bu
kadar açıkça ilan ettiği için,
AKP’yi tebrik mi etmek gerek,
yoksa bütün bunları yaparken
halkın aymazlığına yatırım yapıp
güvendiği için, telin mi etmek
gerek, bilmiyorum.
[email protected]
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
‘Bitaraf-Bertaraf’
Her Şey Öyle Açık ki!
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Öğrenci Seçme ve Yer-
leştirme Merkezi (ÖSYM), YÖK
Başkanõ Prof. Yusuf Ziya Öz-
can’õn isteği üzerine KPSS’de
kopya çekildiği ve sorularõn ça-
lõndõğõ yönündeki iddialar üzeri-
ne inceleme başlattõ. ÖSYM Baş-
kanõ Prof. Ünal Yarımağan,
KPSS testinde 120 sorunun ta-
mamõna doğru yanõt veren aday-
lar ile yüksek puan alan adaylarõn
araştõrõlacağõnõ açõkladõ.
Özcan ve Yarõmağan, önceki
gün bir toplantõ yaparak KPSS’de
kopya çekildiği, sorularõn çalõn-
dõğõ ve yanlõş hesaplama yapõldõ-
ğõ yönündeki iddialarõ değerlen-
dirdi. Özcan’õn isteği üzerine
ÖSYM konu hakkõnda detaylõ
bir araştõrma başlatõrken ÖSYM
Başkanõ araştõrmalarõn ayrõntõla-
rõ hakkõnda açõklama yaptõ.
Somut hiçbir verinin olmama-
sõna karşõn iddialarõn araştõrõldõ-
ğõnõ kaydeden Yarõmağan, “Bir-
takım iddialar var. İddiaları or-
taya koyanların elinde de hiçbir
kanıt yok. Onlar da tamamen
hisleriyle söylüyorlar” dedi.
‘350 aday tam puan aldı’
ÖSYM’nin 120 soruluk testte
geçen yõl hiç tam yapan çõkma-
mõşken bu yõl 350 kişi çõkmasõnõ
bir gösterge olarak değerlendirip
incelediğini kaydeden Yarõmağan,
bu durumdan hemen sorularõn
çalõndõğõna yönelik bir sonuç çõ-
karõlamayacağõnõ kaydetti.
Araştõrmalar sonucunda iddia-
larõn doğruluğu kanõtlanõrsa sõ-
navõn iptal edilip edilmeyeceğine
ilişkin soruya Yarõmağan, “Her
şey her zaman mümkün. Böy-
le bir şey olduğu ispat edilirse,
kanıtları olursa, olabilir ama
böyle bir şey olduğuna inan-
mıyorum” dedi. KPSS’nin Eği-
tim Bilimleri testinde bir karõ-
kocanõn 120 sorunun tamamõnõ
doğru yanõtladõğõnõn anõmsatõl-
masõ üzerine Yarõmağan, “Evet,
bunlar kafa karıştırıyor. Ben
mutlaka ‘Hiçbir şey olmamõştõr’
demiyorum ama bir karı-ko-
canın ikisi birden 120 sorunun
120’sini yaptı diye bunlar mut-
laka kopya çekti sonucunu çı-
karamazsınız” diye konuştu.
Sorularõn ÖSYM’den sõzdõrõl-
dõğõ iddiasõ üzerine Yarõmağan,
böyle bir şey olmasõna ihtimal ver-
mediğini belirterek “Tabii ki ol-
maz olmaz diye bir şey yoktur
dünyada. Yani ABD’nin en sı-
kı güvenlik şifrelerini bile kı-
ranlar oluyor” diye konuştu.
KPSS’deki iddialarla ilgili
ÖSYM’ye başvuran olup olma-
dõğõ sorusu üzerine Yarõmağan,
“Tüm sınavlarda olduğu gibi bu
sınavdan önce de bize birkaç
emniyet müdürlüğünden bilgi
gelmişti, ‘İlimizde böyle bir du-
yum aldõk bir usulsüzlük yapõla-
cağõna ilişkin, üzerine gidiyoruz’
diye” dedi.
CHP’den soru önergesi
CHP Kõrklareli Milletvekili
Turgut Dibek 2010 KPSS soru-
larõnõn çalõndõğõ iddialarõnõ Mec-
lis gündemine taşõdõ. Dibek, Mil-
li Eğitim Bakanõ Nimet Çubuk-
çu’nun yanõtlanmasõ istemiyle
verdiği soru önergesinde, bu yõl-
ki KPSS’de 120 soruda 120 doğ-
ru yanõtõ olan kişi sayõsõnõn
500’den fazla olduğunu belirterek,
“İnternette yayımlanan iddia-
lara göre, bir kişinin 2008’de
eğitim bilimleri sınavından 44
doğru, 69 yanlışı; 2009 yılında
58 doğru, 57 yanlışı; bu yıl ise
120 doğrusu bulunmaktadır.
İddialara göre bu durumda
olan 9 kişi internet siteleri ta-
rafından tespit edilmiştir” dedi.
Konu ile ilgili başka bir iddia-
nõn ise optik okuyucularõn yanõt-
larõ ve puanlarõ yanlõş hesapla-
dõklarõ yönünde olduğunu belirten
Dibek, ayrõca sõnava girenlerin bü-
yük çoğunluğunun kendi kont-
rollerindeki net sayõlarõyla,
ÖSYM’nin açõkladõğõ sonuçlar
arasõnda farklar olduğunu ifade et-
tiklerini de kaydetti.
KPSS mercek altında
Kopya çekildiği ve sorularõn çalõndõğõ yönündeki iddialar üzerine inceleme başlatõldõ
3DİNİN
TEMSİLCİSİ
YANYANA
AİHM Sulukulelilerin başvurusunu kabul etti
İstanbul Haber Servisi -
Avrupa İnsan Haklarõ Mah-
kemesi (AİHM), kentsel dö-
nüşüm adõyla İstanbul’un Fa-
tih ilçesinde yok edilen Su-
lukule’de yaşayan yurttaşla-
rõn başvurusunu kabul etti.
Türkiye’de açõlan davala-
rõn sonucu dahi beklenmeden
yerlerinden zorla çõkarõlarak
yerlerine lüks konut inşaatõ-
nõn başladõğõ Sulukule’de ya-
şayan Romanlar, haklarõnõ
AİHM’de arayacak. Suluku-
le sakinleri ve Sulukule Ro-
man Kültürünü Geliştirme
ve Dayanõşma Derneği adõna
Avukat Hilal Küey tarafõn-
dan, 20 Mayõs 2010 tarihin-
de yapõlan başvuru, AİHM
tarafõndan 3 Ağustos 2010 ta-
rihinde kabul edildi. Başvu-
ru, 22 sayfalõk dilekçe ile 48
bölümlük eklerden oluşuyor.
Başvuruda, “İnsan hak-
larına saygı yükümlülüğü”,
“adil yargılama hakkı”,
“özel hayatın ve gizliliğin
korunması”, “etkili başvu-
ru hakkı”, “ayrımcılık ya-
sağı”, “mülkiyetin korun-
ması” gibi maddelerin ara-
larõnda bulunduğu, AİHM
Sözleşmesi’nin altõ ayrõ mad-
desinin ihlal edildiği savu-
nuluyor. Başvuruda ayrõca,
sözleşmenin 41’inci madde-
si uyarõnca tazminat iste-
minde de bulunuluyor.
SAMSUN (AA) - Karadeniz Teknik Üniversitesi
Deniz Ulaştõrma ve İşletme Mühendisliği 3. sõ-
nõf öğrencisi Hüsnü Ercüment Çalış’õn, Gür-
cistan karasularõnda tutulan “MV Daphne”
adlõ Sierra Leone bayraklõ yük gemisinde 45
gündür mahsur kaldõğõ bildirildi. Çalõş gibi ge-
mide staj yapan 11 Türk öğrencinin de aynõ
durumda olduğu belirtildi.
Samsun’da yaşayan baba Faruk Çalış, oğlu-
nun staj yapmak için yaklaşõk 2 ay önce MV
Daphne adlõ gemiye bindiğini belirtti. Çalõş,
geminin Abhazya açõklarõnda gemi acentesi ile
Abhazya’daki acente arasõndaki sorun nede-
niyle bu bölgede tutulduğunu söyledi. Telefon-
da görüştükleri oğlunun yardõm beklediğini
söyleyen Çalõş, “Yiyeceklerinin ve sularının
bittiğini biliyoruz. Oğlumuzla birlikte gemi-
de 12 öğrenci var Oğlumuzla birlikte diğer-
lerinin de kurtarılmasını istiyoruz” dedi. Ça-
lõş ailesinin girişimi sonucu gemideki persone-
le Abhazya’daki Türk işadamlarõ tarafõndan
yardõmda bulunulduğu öğrenildi. KTÜ yetkili-
leri ise üniversite olarak konunun kendilerinin dõ-
şõnda olduğunu ifade ederek gemi yabancõ bay-
raklõ olduğu için Türkiye açõsõndan yapõlacak hu-
kuki bir müdahale bulunmadõğõnõ belirtti.
Türk öğrencilerin
45 günlük staj esareti
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin (İBB) 20 milyon TL bedelli
“Malzemesiz Yemek Hazırlama ve Servis
Hizmeti Alımı İşi” ihalesini, AKP’li İBB
Meclis üyesi Ali Turan’õn oğullarõ ve karde-
şine ait olan UCS Hizmet Yönetim firmasõ
aldõ. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal
ve İdari İşler Müdürlüğü’ne bağlõ birimlerde
yemek hazõrlanmasõ ve servis edilmesi işi 7
Temmuz 2010 tarihinde ihale edildi. İhaleye
15 firma teklif verdi. Bu tekliflerin 9’u ge-
çerli sayõldõ. Yaklaşõk maliyeti 23 milyon
257 bin 252 TL olan işi, 20 milyon 111 bin
736 TL’ye UCS Hizmet Yönetim Sanayi ve
Ticaret AŞ kazandõ. Belediye firma ile 16
Ağustos 2010 tarihinde sözleşme imzaladõ ve
ihale sonucu 17 Ağustos 2010 tarihinde ilan
edildi. Ali Turan ihaleyle ilgili sorulara “Ha-
berim yok” yanõtõnõ verdi.
AKP’li üyenin oğullarına
20 milyon liralık ihale
İstanbul Haber Servisi - Marmara Grubu Vakfı’nın Kül-
türlerarası Diyalog Çalışmaları kapsamında gerçekleştir-
diği “14. Geleneksel Sevgi İftarı” sofrası önceki gün De-
deman Otel’de gerçekleştirildi. İftar yemeğine, Diyanet
İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye Süryanileri lideri
Korepiskopos Yusuf Sağ, Süryani Patrik Vekili Yusuf
Çetin, Ermeni Eşpatriği Aram Ateşyan, Hahambaşı İsak
Haleva’nın yanı sıra iş ve siyaset dünyasının önde gelen
isimleri katıldı. Yusuf Sağ, yoksulluğun günümüzün en
önemli sorunlarından birisi olduğunu belirterek “İnsa-
noğlu Allah’a rağmen yoksulluğu görmezden gelmeye
devam ediyor. Dünyanın nimetlerini sadece kendi doğa-
sı için tüketmeyi sürdürüyor. Bilinmeli ki dünyadaki her
yoksulun sorumluluğu hepimizindir” dedi.