28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
19 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kulladığından yazılarına bir süre ara vermiştir. B ilim ve kültür insanlarõnõn belli konudaki birikimlerini paylaştõklarõ sempozyumlarõ düzenlemek ne kadar zorsa, “sürekli” kõlmak ve her birini “kitaplaştıra- rak” insanlõğa armağan etmek daha da zordur… Hele ki bu çalõşmalar ülkenin köklü üniversitelerinin bulunduğu akademik dünyasõ gelişmiş bölgelerinde değil de bilimle tanõşmaya ekmek-su kadar muhtaç “mahrumiyet” yörelerinde gerçekleştiriliyorsa, “zor” sözcüğü de yetersiz kalõr; deyim yerindeyse “kah- ramanca bir çalışkanlığın” eşsiz de- ğerdeki semereleri alõnõr. Tõpkõ 2009’un Haziran ayõnda Van Valiliği’nin ev sahipliğinde, İstanbul Üniversitesi, Van Yüzüncü Yõl Üni- versitesi, Van Ticaret ve Sanayi Oda- sõ, Mimarlar Odasõ Van Şubesi ve ÇE- KÜL’ün dayanõşmasõyla düzenlenen “V. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu”nda olduğu gibi… Ve tõpkõ, bu özveri ve duyarlõlõk yüklü etkinliklerin öncü kahramanlõğõ nõüstlenen Prof. Dr. Oktay Belli’nin derlemesiyle bilim dünyamõza armağan edilen “V. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu Kitabı” gibi... 7000 YILIN BELGESEL Van Yüzüncü Yõl Üniversitesi Prof. Dr. Cengiz Andiç Kültür Merkezi’nin, Doğu Anadolu’nun yüz akõ konferans salonunda dü- zenlenen V. sempozyumda, Van Gölü Havzasõ’nõn yaklaşõk 7000 yõllõk geçmişini kapsayan arkeoloji, tarih, sanat tarihi, nümizmatik, coğrafya, edebiyat, ekonomi ve iktisat, etno- grafya, turizm, geleneksel el sanatlarõ ve mutfak kültürü ayrõntõlõ olarak iş- lenmiş ve bilimsel yöntemler ile anla- tõlmõştõ... Eskiçağda Urartu Krallõğõ’nõn baş- kentliğini yapmõş olan Van’da, 2004’ün Eylül’ünde yine aynõ kahramanlarca dü- zenlen “1’inci” sempozyumdan 5 yõl sonra yapõlan “V. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu”na, 80’den fazla yerli ve yabancõ bilim in- sanõ katõlmõştõ. Şimdi bütün bu katkõ- larõn hemen tümü, 704 sayfalõk muaz- zam içerikli bir kitapta Doğu Anado- lu’nun tüm sõrlarõnõ ve binyõllardan sü- zülüp gelen uygarlõk değerlerini merak edenlere eşi bulunmaz bir kaynakça ola- rak sunuluyor. Bundan önce yayõmlanan sempoz- yum kitaplarõnõn bilimsel içeriği, konu çeşitliliği ve baskõ kalitesi, uluslarara- sõ bilim dünyasõnda kabul edilmiş olan değerlerin çok üzerindeydi. Kitaplarõn her cildi tükendiği için, V. sempozyum kitabõnõn değeri daha bir artmakta, ay- rõca yine bilimsel içerik ve özenli bas- kõsõ bakõmõndan da öncekileri aşan ni- teliğiyle esere çok özel bir değer ka- zandõrmaktadõr. Yaşamõnõ Doğu Anadolu’nun tarihine ve kültürüne adamõş olan Prof. Belli di- yor ki; “En büyük amacımız, bundan sonra devam edecek olan sempoz- yumlarının da bilimsel içeriğinden ve baskı kalitesinden en küçük bir ödün verilmeden, başarılı bir şekilde ger- çekleştirilmesidir...” YURTSEVER DAYANIŞMA Sempozyuma en önemli desteği Mi- marlar Odasõ Van Şubesi sağladõ… ön- ceki sempozyumlarda olduğu gibi, bu sempozyumun da sekretarya hizmetleri ile makalelerin kitaba dönüştürülmesi çalõşmalarõnda Vedat Evren Belli can- la başla çalõştõ… çalõşmalara yardõmcõ olan Doç. Dr. Zeki Taştan ve emeği geçen hemen herkes, Cumhuriyet Tür- kiyesi’nin Doğu Anadolu kültürlerine sahip çõkan en birikimli ve zengin akademik çalõşmasõnõn “yurtsever da- yanışma”sõnõ gerçekleştirdikleri için ne kadar övünseler azdõr. Sempozyuma ev sahipliği yapan ve katõlõmcõlarõn ulaşõm ve konaklamala- rõnõ karşõlayan eski Vali Özdemir Ça- kacak’a, ağõrlanmalara önemli katkõ- da bulunan Van Ticaret ve Sanayi Odasõ ile Yüzüncü Yõl Üniversite- si’nin tüm olanaklarõnõ seferber eden Rektör Prof. Dr. Hasan Ceylan’a Ok- tay Belli’nin önsözdeki teşekkürleri as- lõnda hepimiz adõnadõr; sağ olsunlar... Sempozyum bildirilerinin kitap ola- rak basõlmasõnõ sağlamak amacõyla elinden gelen her türlü çabayõ gösteren Van Valisi Münir Karaloğlu ise ken- dinden önceki bir etkinliğin en verim- li şekilde sonuçlanmasõnõ sağladõğõ için, örnek bir kamu görevine imza at- mõştõr. Oktay Belli bu anlamlõ katkõ için di- yor ki; “Bilindiği gibi Van Bölgesi, da- ha genel bir deyişle Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki bilgi ve belge eksikli- ği, Türkiye’nin diğer bölgeleri ile kı- yaslanmayacak düzeyde azdır. Ge- lecek yirmi yılda, başta üniversiteler olmak üzere, çeşitli kurum ve kişi- lerin yapacağı çok yoğun bilimsel bir yayına ihtiyaç vardır. Doğu Anado- lu Bölgesi’nin sosyal ve kültürel alanları ile ilgili yapılacak çalışma- lar, çok büyük bir eksikliği gidere- cektir. Bu yüzden bilimsel çalışma- lara verdiği önemden dolayı Van Valisi Sayın Münir Karaloğlu’na tüm katılımcılar adına bir kez daha iç- tenlikle teşekkür etmeyi zevkli bir gö- rev sayarım.” Biz de sempozyumun tüm katõlõm- cõlarõna “Türkiye Cumhuriyeti’nin te- meli kültürdür” diyen Atatürk’ün ül- kesine yaptõklarõ anlamlõ hizmetten ötürü şükranlarõmõzõ sunmalõyõz… Van Sempozyumu kitabõnõn, özellikle şu son zamanlarda bu tarihsel kentimizi “ayrılıkçı terör”ün kimlik yozlaşma- sõna bulaştõrmak isteyen “Anadolu bilincinden yoksun” bölücü siyasetlere “tarihsel bir uygarlık dersi” olmasõ di- leğiyle... 2009’da 100. Yõl Üniversitesi’nde yapõlan 5. Van Gölü Sempozyumu da kitapsõz kalmadõ... Dersimiz: Van Gölü Havzasõ 1- Gravürlerde eski Van. 2- Van Gölü ve Van Kalesi-Tuşpa. Kültür Servisi - Bu yõl 9-14 Ekim tarihleri ara- sõnda yapõlacak Antalya Kültür Sanat Vakfõ’nca düzenlenen “Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali”ne bu yõl 47. yõlõnda 47 film baş- vurdu. Başvurularõ sona eren festivalin uzun met- raj yarõşma kategorisinde- ki başvuru sayõsõ geçen yõlsa 43’tü. Festivale baş- vuran filmler arasõnda 60. Berlin Film Festivali’nde “Altõn Ayõ” ödülünü alan Semih Kaplanoğlu’nun “Bal”õ, İlksen Başarır’õn “Atlıkarınca”sõ, Volga Sorgu’nun ilk filmi “Ka- ledeki Yalnızlık”, Aydın Bağardı’nõn “Biraz Tuz Biraz Biber”i, Derviş Zaim’in “Gölgeler ve Suretler”i, Orhan Oğuz’un “Hayda Bre”si, Sinan Çetin’in “Kağıt”õ, Ahmet Boyacıoğlu’nun “Siyah Beyaz”õ da bulu- nuyor. Bu yõlki 47 film başvu- rusundan 33 film ise yö- netmenlerin ilk filmi olma özelliğini taşõyor. Festiva- lin belgesel kategorisine ise 107 belgesel film, kõsa film kategorisine ise 222 kõsa film yarõşmacõ olmak üzere başvuruda bulundu. Ön jüri festivalde yarõşa- cak filmleri en geç 15 Ey- lül’e kadar açõklayacak. ALTIN PORTAKAL F LM FEST VAL ’NE BAŞVURULAR SONA ERD 47. yılda 47 film Kültür Servisi - Cumhuriyet ile ya- şõt müzik ustasõ Prof. Ercivan Saydam, İstanbul’da yaşamõnõ yitirdi. İki gün önce rahatsõzlanarak hastanede tedavi altõna alõnan Saydam’õn, yapõlan müdahalelere rağmen hayatõnõ kaybet- tiği bildirildi. Saydam, Zincirlikuyu Camii’nde, ikindi namazõndan sonra kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan, Zincirlikuyu Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. 1923 Adana doğumlu Ercivan Saydam, küçük yaşlarda piyano ve ke- man dersleri aldõ. Paris’te müzik ala- nõnda çalõşmalar yürüttü, Ankara ve İstanbul’daki konservatuvarlarda eğit- menlik ve yöneticilik yaptõ. 1990’da Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Kon- servatuvarõ Müzik Bölümü Bağdama ve Yönetkenlik Ana Sanat Dalõ öğre- tim üyeliğinden emekli olan Say- dam’õn, bu alanda yayõmlanmõş kitap- larõ da bulunuyor. Ercivan Saydam hayatõnõ kaybetti Kültür Servisi - Tarihçi, araş- tõrmacõ, yazar Reşad Ekrem Koçu’nun İstanbul’u alfabetik olarak anlattõğõ kent ansiklope- disinin ilk önemli ör- neği “İstanbul An- siklopedisi” sahaf Emin Nedret İşli ta- rafõndan bulunan ka- yõp maddeleriyle bir- likte Kültür AŞ tara- fõndan yeniden basõlõ- yor. 11 cilt olarak “G” harfine kadar yayõm- lanan ve Koçu’nun ölümü üzerine yarõm kalan an- siklopedinin Z harfine kadar düzenlenmiş maddelerini İşli, Cağaloğlu’nda bir depoda buldu. İşli, 1453 İstanbul Kültür ve Sa- nat Dergisi’nde “Kültür Haya- tımızın Dinmeyen Yarası: Re- şad Ekrem Koçu ve Tamam- lanamayan İstanbul Ansiklo- pedisi” başlõklõ makalesinde Ko- çu’nun yazõm se- rüvenini ve ölü- münden sonra kay- bolduğu iddia edi- len nüshalarla ilgi- li yaşanan ilginç gelişmeleri anlatõ- yor. 1958-1971 yõl- larõ arasõnda 11 cilt olarak yayõmlanan Reşad Ekrem Koçu’nun efsanevi İstanbul Ansiklopedisi son dö- nemde Pelin Esmer’in filmi “11’e 10 Kala”da karşõmõza çõk- mõştõ. İstanbul Ansiklopedisi, kayõp maddeleriyle yeniden basõlõyor Kültür Servisi - Tiyatro oyun- cusu, yönet- men Ahmet Alpay İzbı- rak önceki gün İstan- bul’da yaşa- mõnõ yitirdi. Alpay İzbõ- rak’õn cenaze- si bugün Üs- küdar Tekel Sahnesi’nde saat 11.30’da düzenlenecek törenin ardõn- dan Abdurrah- man Ağa Ca- mii’nde kõlõ- nacak öğle na- mazõnõ takiben Ümraniye Ih- lamurkuyu Mezarlõğõ’na defnedilecek. 1945 doğumlu İzbõrak, 1968’de Ankara Devlet Konservatuvarõ Tiyatro Bölümü’nden me- zun olduktan sonra Devlet Tiyatrolarõ kad- rosuna dahil oldu. 2005 yõlõnda Ankara DT Müdürlüğü’nden İstanbul DT’ye tayin olan sanatçõ 31 Mart 2010’da yaş haddinden emekli olmuştu. “Anılar”, “Çamaşırha- ne”, “Ferhat ile Şirin” gibi oyunlarda reji ve reji yardõmcõlõğõ yapan sanatçõnõn rol al- dõğõ 50’den fazla oyun arasõnda “Alabora”, “Gerçek Çeşitlemeleri”, “Otelci Kadın”, “Kösem Sultan”, “Troyalı Kadınlar”, “Galilei’nin Yaşamı”, “Asiye Nasıl Kur- tulur”, “Şaylok”, “Yer Demir Gök Ba- kır” da bulunuyor. Son olarak İstanbul DT’nin “Savaş İkinci Perdede Çıkacak” oyununda görev alan İzbõrak, Yavuz Özkan’õn son filmi “İlkba- har Sonbahar”da da başrolü üstlenmişti. İzbõrak, aralarõnda “Susam Sokağı” dizi- sindeki ‘Kırtasiyeci Nihat Amca’ rolünün de olduğu pek çok TV dizisinde de rol al- mõş, sahneye koyduğu “Brighton Beach Anıları” adlõ oyunuyla 1990’da “En İyi Yönetmen”, 2002’de de Sanat Kuru- mu’ndan “En İyi Erkek Oyuncu” ödülleri- ni almõştõ. Usta oyuncu Alpay İzbırak yaşamını yitirdi Alper İzbırak ‘Gerçek Çeşitlemeleri’ adlı oyunda rol almıştı. Kültür Servisi - İtalyan hükümeti ve Floransa şeh- ri arasõnda yõllardõr devam eden Davut heykeli tartõşmasõ yeniden alevlendi. Rönesans heykel sanatõnõn başyapõtlarõndan sayõlan Miche- langelo’nun Davut heykeli taraflar arasõnda yõl- lardõr paylaşõlamõyor. Floransa Belediye Baş- kanõ Matteo Renzi, hafta sonunda La Re- pubblica gazetesine yaptõğõ açõklamada, 1871 yõlõnda Roma’nõn başkent olmasõyla birlikte Davut ve beraberindeki pek çok sanatsal ya- põtõn bir kararnameyle Floransa şehrine ve- rildiğini, bu nedenle Davut’un Floransa’ya ait olduğunu söyledi. Kültür Bakanõ Sandro Bondi ise bu tartõşmayõ gülünç ve uygunsuz bulduğunu, İtalya’nõn simgelerinden birisi olan Davut’un Roma’ya ait olduğunu belirt- ti. Roma’daki Kültür Bakanlõğõ tarafõndan gö- revlendirilen iki avukat ise Floransa’nõn Da- vut’un sahibi olamayacağõnõ, heykelin Medici ailesi döneminden bu yana iktidarõn bulunduğu şehirlerde yer aldõğõnõ belirtti. Davut heykeli paylaşõlamõyor TARTIŞMAYENİDENALEVLENDİ Bal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle