Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ERDEM GÜL
ANKARA-Hacõbektaş’ta ba-
kanlara yönelik protesto ve ar-
dõndan Alevi örgütlerinden ge-
len “Hayır” açõklamalarõ
AKP’yi kaygõlandõrdõ. Parti yö-
netimi, referandumun son aya-
ğõnda Alevilere yönelik özel bir
kampanya başlattõ. AKP, Alevi-
lerden “Alevi açılımı” kozuyla
“evet” oyu istiyor.
Referandum kampanyasõnda
sona doğru yaklaşõlõrken MHP
ve CHP tabanlarõndan “evet”
oyu isteyen, iş dünyasõ, işçi ve
memur sendikalarõna “evet”
demedikleri için sertleşen Baş-
bakan Tayyip Erdoğan, Alevi
seçmeni de gündemine aldõ.
Özellikle Hacõbektaş’ta bakan-
lara yönelik protestonun ardõn-
dan AKP’de Alevilere yönelik
yeni bir hareketlilik başladõ.
Edinilen bilgilere göre AKP re-
ferandum kampanyasõnõn içinde
Alevilere yönelik özel bir çalõş-
ma yürütülmesi kararõ aldõ. Ale-
vi seçmenlerin yoğun olarak
bulunduklarõ bölgelere yönelik
farklõ bir kampanya yöntemi
geliştirildi.
Erdoğan’dan görev
AKP’nin Alevilere yönelik
kampanyasõnda temel kozu Dev-
let Bakanõ Faruk Çelik tara-
fõndan yürütülen “Alevi açılımı”
oluşturuyor. Referandumda oy-
lanacak pakette Alevilere yö-
nelik özel bir düzenleme olma-
masõ nedeniyle Alevilere yöne-
lik kampanyada açõlõm çerçe-
vesinde atõlmasõ planlanan adõm-
lar anlatõlõyor. Alevi kökenli İs-
tanbul Milletvekili Reha Ça-
muroğlu’nun bir süredir parti
politikalarõnõ eleştirerek, “par-
tiyle ilişkilerini asgariye in-
dirmesi” sonrasõnda Alevilere
yönelik kampanyayõ Bakan Çe-
lik ile birlikte AKP’nin Alevi kö-
kenli İstanbul Milletvekili İb-
rahim Yiğit yürütüyor. İbrahim
Yiğit, Alevilere yönelik kam-
panyayõ bizzat Başbakan Erdo-
ğan ile görüşerek sürdürüyor. İb-
rahim Yiğit, İstanbul’daki Alevi
seçmenlerin dõşõnda Alevi seç-
menlerin yoğun olarak yaşadõğõ
bölgelere giderek referandumda
“evet” oyu istiyor. Erzincan ve
Sivas’a giden Yiğit, Tunceli’ye
de giderek Alevilerden referan-
dumda oy isteyecek.
Açılım adımları
AKP’nin Alevilere yönelik
kampanyasõnda, Alevi açõlõmõ
çerçevesinde Madõmak Ote-
li’nin kamulaştõrõlmasõ ile yeni
eğitim-öğretim yõlõnda zorunlu
din dersi müfredatõnõn değişti-
rilmesine yönelik çalõşmalar en
önemli kozlarõnõ oluşturuyor.
AKP’liler Erdoğan’õn TÜSİ-
AD’la polemiğinde kullandõğõ
“Daha önce yeni anayasa isti-
yordunuz. Şimdi evet demi-
yorsunuz” tezini Alevilere yö-
nelik olarak da kullanõyor. Ale-
vilere daha çok özgürlük için re-
ferandumda “evet” oyu çõkma-
sõnõn yaşamsal önemine vurgu
yapan AKP’liler, Alevilere yö-
nelik yeni adõmlarõn atõlmasõnõn
da “evet” oylarõndan geçtiği
tezini işliyor. Mevcut Anayasa-
nõn Alevilerin haklarõnõn önün-
de engel olduğu, değişikliğin Al-
eviler için de yeni hak ve öz-
gürlüklerin garantisi olacağõ sa-
vunuluyor. Alevilerin Başba-
kan Erdoğan’õn “Dersim’i İs-
met Paşa bombaladı”, “Kılıç-
daroğlu Tunceli’ye Dersim
diyemiyor” şeklindeki sözleri
de kampanya malzemesi olarak
kullanõlõyor.
CMYB
C M Y B
19 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
12 Eylül’de anayasada yapılacak
bazı maddelerin değişikliğine
ilişkin halkoylaması için halkımız ne
düşünüyor?
Ben söyleyeyim...
Halkın bu konuda pek bilgisi yok!
Karacabey Ovası’nda da durum
böyle, Afyon Bolvadin’de de,
Dazkırı’da da, Manisa Gördes’te
de.
Amik Ovası’nda da Çukurova’da
da üreticiler sancılı ve sıkıntılı..
Güneydoğu’dan gelen Kürt
kökenli ırgatlar Karadeniz’de fındık,
Karacabey ve Gümüldür yörelerinde
sebze ve meyve topluyor...
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun
Muğla ve Aydın mitingleri çok
görkemli ve devinimli geçti. Oysa 12
Eylül’de bir genel seçim değil,
anayasa halkoylaması yapılacak.
Seçimlere daha bir 10 ay var...
Peki 10 ay sonra yapılacak
seçimlerde AKP 2007’deki oy
oranını yakalayabilecek mi?
İkinci bir e-muhtıra verilmezse
olanaksız!
Dört gündür yollardayım...
Önceki gün, CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu Muğla ve Aydın
mitinglerindeydi...
Ege, 1946’da çok partili siyasi
yaşama geçtiğimizden bu yana
seçimlerin sonuçlarını göstermesi
bakımından önemli bir yer olmuştur.
Ege’nin siyasal nabzı tutulmadan,
Türkiye’de ne halkoylaması ne de
seçim sonucuna ilişkin bir öngörü
yapılabilir.
Kılıçdaroğlu’nun iki Ege
kentindeki mitingleri gerçekten çok
iyi geçti.
Elbet hem Muğla’da hem de
Aydın’da yerel seçimleri CHP
kazanmıştı; ama bir halkoylaması
öncesi insanlar yazlıktayken ve
sıcaklık gölgede 40 derece
olduğu sırada görkemli mitingler
yapmak biraz yürek ister.
CHP bu mitingleri yapma
yürekliliğini gösterdi!
Afyon üzerinden Denizli’ye
geçerken üreticilerin şu sözlerini
anımsadım:
“Beyim, anayasa karın
doyuruyor mu?”
Ben bu sözü geçen yıl da
işitmiştim Ege’de, Karadeniz’de,
Çukurova’da ve Trakya’da...
Başbakan kürsüde “cama
bakmadan” konuştuğunda
kükrüyor:
“Ege ve Akdeniz kıyıları sizin
olsun!”
Ege ve Akdeniz kıyıları CHP ve
MHP’nin; İç Anadolu, Karadeniz,
Güneydoğu AKP’nin...
Eski Diyarbakır Baro Başkanı
Sezgin Tanrıkulu, Cumhuriyet’ten
Ayşe Sayın’a verdiği röportajda ne
diyordu:
“Sandığı boykot, AKP için evet
anlamına gelir... AKP 12 Eylül’de
Van’da yüzde 85 evet oyu alır.”
Peki, Siirt, Bingöl, Elazığ, Kayseri
ve Konya’da kaç oranında oy alır?
Nereden bakarsanız bakın yüzde
75.
CHP Kürt sorununa ilişkin ilk
raporu 1989 yılında hazırladı. O
dönem SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, Genel Sekreteri Deniz
Baykal’dı...
Güneydoğu raporu 21 yılda
geliştirilebilir, demokrasimizin önü
açılır; temel halk ve özgürlükler
yaşama geçirilebilirdi.
Ne SHP ne de CHP yapabildi
bunu...
Şimdi soruyorum:
“CHP Kürt sorununa nasıl
bakıyor?”
Bu konuda CHP Parti Meclisi’nde,
MYK’de, TBMM Grubu içinde farklı
düşünceler mevcut...
Kürt sorununa şaşı bakanlar
ağırlıkta...
Elbet ulus devleti, üniter yapıyı
koruyacağız...
Bunları yaparken de, başta BDP
olmak üzere, Kürt kökenli belediye
başkanlarının, aydınların, ne isteyip
ne istemediğini açık açık
konuşacağız.
Özerklik mi, anadilde eğitim mi,
demokrasi mi, özgürlüklerin
geliştirilmesini mi?
Neyi?
Okyanus ötesinden gelen mesaj
kimin?
Tarikat şeyhinin.
Tarikat şeyhi mi, işadamı mı,
yoksa siyasetçi mi?
CHP nedense bunu gündeme
getirmiyor ve kamuoyunda
tartıştırmıyor.
Güneydoğu’yu kuşatan Nakşiler,
Fethullahçılar, Hizbullahçılar,
Müslüman Kardeşler, El Kaideciler
neler yapıyor? Güneydoğu’da harıl
harıl çalışıyorlar...
El Kaide nasıl giriyor Türkiye’ye;
İran’dan mı, yoksa Irak sınırından
mı?
İsrail ve ABD’nin en güçlü
istihbarat birimleri, acaba bu
konuda hükümete bilgi aktarıyorlar
mı?
Sorular ve sorunlar bitmiyor...
Türkiye, sanki 12 Eylül’de genel
seçimlere gidiyor.
Medyamızın maşallahı var...
AKP’ye tam teslim...
Bazı okurlar soruyor:
“12 Eylül’de oyun ne olacak?”
Kaç kez yazdım; bu kez avaz avaz
bağırıyorum:
“Hayır!”
Yandaş medya görevini başarılı
bir biçimde sürdürüyor.
Muğla ve Aydın’da Kılıçdaroğlu ilk
kez anayasa konusuna girdi, olayın
perde arkasını anlatmaya başladı.
Bu ülkenin dağlarını, ovalarını,
koylarını, büklerini, bankalarını,
limanlarını çokuluslu şirketlere
satacaksınız; emperyalizmin
ağababalarının Irak ve Afganistan’ı
işgalini “her şey demokrasi için”
diye ayakta alkışlayıp ardından da
şöyle diyeceksiniz:
“12 Eylül’de halkoylamasında
‘hayır’ diyenler haindir.”
Demek ki CHP, MHP, İP, EMEP,
ÖDP ve TKP de hain!
Gel de Nâzım Hikmet’in “ben
hainim” dizelerini anımsama...
Evet ben de hainim!
Devrimciyim, sosyalistim!
Çetelere, darbecilere, şeriatçılara,
tarikatçılara, etnik ve mezhepsel
ayrımcılığa karşıyım...
Evet ben hainim!
Ezilen, sömürülen halkların
yanındayım, sermayenin değil;
emeğin örgütlü gücünden
yanayım...
Ya siz, sizin gibi düşünenler
nerede?
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Evet Ben de Hainim...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Bilişim Uzmanõ Seyhan, kişisel verilerin korunmasõna ilişkin paketteki maddenin tehlikeli olduğunu söyledi
‘İktidara sõnõrsõz yetki veriliyor’
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - 12 Eylül’de referanduma
sunulacak olan anayasa değişikliği pa-
ketinin 2. maddesi, kişisel verilerin ko-
runmasõyla ilgili yeni bir hüküm getiri-
yor. Anayasanõn “özel hayatın gizliliği”
başlõklõ 20. maddesine şu fõkra ekleniyor:
“Herkes, kendisiyle ilgili kişisel ve-
rilerin korunmasını isteme hakkına sa-
hiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili
kişisel veriler hakkında bilgilendiril-
me, bu verilere erişme, bunların dü-
zeltilmesini veya silinmesini talep et-
me ve amaçları doğrultusunda kulla-
nılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de
kapsar. Kişisel veriler ancak kanun-
da öngörülen hallerde veya kişinin
açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel veri-
lerin korunmasına ilişkin esas ve usul-
ler kanunla düzenlenir.”
Bilişim uzmanlarõ ne düşünüyor?
CHP Adana Milletvekili ve Bili-
şim Uzmanı Tacidar Seyhan: Bu
madde son derece saçmadõr. Bu maddede
eğer siz devletin kişisel bilgileri koru-
masõna yönelik kõsõmlarõ anayasa mad-
desinde açmazsanõz burada çok ciddi sõ-
kõntõ doğar. Bunu kanuna bõrakmõş. Me-
sela kanunda kişilerin mezhebi, bağlõ bu-
lunduğu tarikat işlenebilir dese günün bi-
rinde. O zaman bunlar Alevi-Sünni di-
ye işlenecek mi? Bili-
yorsunuz Ruanda’da Hu-
tular ile Tutsiler arasõnda
sadece kan davalarõ, nüfus
cüzdanlarõnda kabilelerin
yazõlmasõyla ortaya çõktõ.
1.5 milyon insanõ kestiler,
sadece nüfus kâğõdõna ba-
karak. Devletin benim bilgi-
lerimi korumakla yükümlü
alanlar belli olmalõ ve korun-
malõ. Kanunla belirlenecek devlete ve-
rilecek yetkiler de sõnõrlanmalõ.
Avukat Özgür Eralp: Anayasaya
eklenmesi düşünülen madde elbette ki
gereklidir ama yeterli değildir. Anaya-
sayla çizilen sõnõrõn kanunlarla ve uy-
gulamalarla doldurulmasõ gerekir. Aksi
takdirde anayasa hükmü işlevsiz kalõr.
Kişisel verilerle ilgili kanun tasarõsõnõn
yaklaşõk 5 senedir yasalaşamadõğõ dü-
şünülürse endişelerimizin haksõz olma-
dõğõ ortaya çõkacaktõr. So-
mut örnek vermek gere-
kirse ülkemizde halen
kimlik fotokopisi prob-
lemi bulunmaktadõr. Te-
lefon hattõ alõrken, kre-
di kartõ alõrken, iş baş-
vurusunda bulunurken
hemen hemen her tür-
lü işlemde kimlik fo-
tokopisini de ekliyo-
ruz. 70 milyon vatandaşõn en az 10
kurum veya şirkette kimlik fotokopisi
vardõr. Bunun paylaşõmõnõ ve dolaşõmõ-
nõ engellemek de mümkün gözükmüyor.
Neyin kişisel veri olarak tanõmlanacağõ
belirsiz. Kimlik fotokopisindeki bilgiler
de kişisel veri midir? Bunu ayõrt etmek
olanaksõz.
Türkiye Bilişim Derneği Hukuk
Çalışma Grubu Başkanı Mehmet
Ali Köksal: Kişisel verilerin korun-
masõnda çok hassas olduğum için pake-
tin içerisinde mutlaka çõksõn diyebile-
ceğim tek madde bu. Eğer bu madde tek
başõna oylansaydõ, evet derdim. Ama pa-
kete ilişkin, hayõr diyeceğim. Maddey-
le ilgili bir hukukçu olarak çekincem yok.
Aslõnda yapõlmasõ gereken 10 yõlõ aş-
kõndõr TBMM’de bekletilen Kişisel Ve-
rilerin Korunmasõ Kanunu’nu çõkart-
maktõr. Şimdi bu değişikliği bu şekilde
çõkarõnca istenmeyen bazõ olumsuzluk-
lar olacaktõr. Kamu kuruluşlarõ bazõ iş-
leri yapabilmek için kişisel veri toplamak
zorunda. Kişisel verilerin toplanmasõy-
la ilgili özel düzenleme yapõlmadan
hangi verileri hangi şartlarda toplaya-
cağõna ilişkin yasa çõkarmadan, anaya-
saya siz bir hüküm koyarsanõz böyle bir
veri toplayamazsõnõz. Bu da kurum ve
kuruluşlarõ iş yapamaz hale getirir.
İDEOLOJİK YAKLAŞIM SUÇLAMASI
Referandumdan evet çõkmasõ için CHP ve MHP tabanõndan oy isteyen,
tavõrlarõnõ netleştirmesi için sendika ve iş çevrelerini açõkça tehdit etmekten
çekinmeyen Erdoğan, Alevilerin de hayõr yönündeki oylarõnõ değiştirmek için
girişim başlatõyor. AKP’nin Alevilere yönelik kampanyasõnda temel kozu Devlet
Bakanõ Faruk Çelik tarafõndan yürütülen “Alevi açõlõmõ” oluşturuyor.
Erdoğan yine
HSYK’ye çattı
HSYK’de çõkan son krizi ideolojik
yaklaşõmlarõn devreye girmesi olarak
yorumlayan Erdoğan, yargõyõ kendini milletin
üzerinde görmekle suçladõ, ‘tezgâhlarõ
bozulacak diye telaşa kapõldõlar’ dedi.
AHMET KURT
KOCAELİ - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
“HSYK’de ideolojik
yaklaşımlar devreye gir-
di. Bunlar kendi tezgâh-
larını kurmuşlar. Şimdi
tezgâh bozulacak diye
telaşa kapıldılar” dedi.
İzmit’te düzenlenen mi-
tingde konuşan Erdoğan
CHP, MHP ve BDP’nin
tabanõna seslenerek “12
Eylül’de özgürlüğe, eşit-
liğe oy vereceksiniz. Ge-
nel seçim 2011 yılında
yapılacak. O zaman si-
yasi partilere oy vere-
ceksiniz. Ana muhalefe-
tin lideri çıkmış ‘başörtü
meselesini ben hallede-
rim’ diyor. Ya dürüst ol
be. Anayasa Mahkeme-
si’ne 411’i kim götür-
dü?” dedi.
HSYK’de ideolojik
yaklaşõmlar devreye gir-
diğini savunan Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bize ‘muhtar bile ola-
mazsõn’ diyenler şimdi
nerede? Burası verecek
o kararı. Millet, millet.
Hâlâ kendilerini milletin
üzerinde görüyorlar. Biz
ise en büyük saygımızı
milletimize duyarız. Biz
bu çalışmayı yaparken
muhalefet kapısını ka-
padı. Neticede bu tasla-
ğı hazırladık. 14 gün 14
gece TBMM’de çalıştık.
O dönemde bana da laf
söylediler, ‘Başbakan’õn
işi gücü yok herhalde’ di-
ye. HSYK’de ideolojik
yaklaşımlar devreye gir-
di. Bunlar kendi tezgâh-
larını kurmuşlar. Şimdi
tezgâh bozulacak diye
telaşa kapıldılar” dedi.
17 Ağustos büyük Mar-
mara depreminde büyük
acõlarõn yaşandõğõnõ anõ-
masatan Erdoğan, “O
gün bir depreme müda-
hale edemeyen Türkiye
vardı. Şimdi dünyaya,
tüm ülkelerine ulaşan
bir Türkiye var” dedi.
Öte yandan, İzmit’in
Arõzlõ mevkiindeki Irak
Deprem Konutlarõ’nda ka-
lan ve valilikçe buradan
çõkarõlmak istenen dep-
remzedelerin mitinge ge-
leceklerini öğrenen polis,
gruba izin vermedi. Dep-
remzedeler miting alanõna
girmek isteyince gergin
anlar yaşandõ. Sayõlarõ 50
civarõnda olan deprem-
zedeler daha sonra Mer-
kez Karakolu’na götürül-
dü. Polisin, depremzede-
lerin Başbakan’õn konuş-
masõ sõrasõnda protesto
gösterisi yapacaklarõ ih-
barõ aldõğõ ve onlarõ bu ne-
denle miting alanõna sok-
madõğõ belirtildi.
‘BAŞBAKANIN ‘EVET’ BASKISI FAŞİZME DÖNÜŞTÜ’
Fazıl Say: Bu bir
tehditreferandumu
Haber Merkezi - Son günlerde
sanat dünyasõndaki eleştirileriyle
polemiğe neden olan dünyaca ünlü
sanatçõmõz Fazıl Say ünlü payla-
şõm sitesi Facebook’ta bu kez Baş-
bakan Erdoğan’õ eleştirdi. Başba-
kan’õn ‘Hayır’ diyenleri
darbeci olarak niteledi-
ğine dikkat çeken Say,
“2003’te ‘yapõlmamõş’
darbenin ‘hayali darbe-
cilerini’ tutuklattığına
göre herhalde, hakika-
ten yapılmış darbenin
destekçisi olarak gör-
düklerini kim bilir na-
sıl tutuklatacak” diye
sordu.
Say Facebook’taki sayfasõnda
görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Başbakan, referanduma ‘Ha-
yõr’ diyenlerin, 12 Eylül Anaya-
sası’na ‘Evet’ demiş olacağı de-
mogojisinde. ‘Hayõr diyen darbe-
cidir’ demek istiyor. 2003’te ‘ya-
põlmamõş’ darbenin ‘hayali dar-
becilerini’ tutuklattığına göre
herhalde, hakikaten yapılmış
darbenin destekçisi olarak gör-
düklerini kim bilir nasıl tutukla-
tacak? İşimiz zor. Bu işte fa-
şizm... Keşke, referanduma ‘en
az yüzde 70 katõlõm oranõ’ zorun-
luluğu olsaydı, katılmayarak sö-
zümüzü anlatırdık. Halbuki
1982’de bir referan-
dum yapılmıştı. Yüzde
92 evet çıkan. Tayyip
Erdoğan, hem darbeye
karşı hem de AKP’ye
karşı olunabileceğini
anlamalı. Ve ettiği her
tehdit kriminaldir. Bu
bir tehdit referandu-
muna dönüştü ister is-
temez…”
Sezen Aksu ve baba-
sõnõn, referandumda “evet” oyu
kullanacağõ yönündeki açõklama-
larõ üzerine Say, “Ben sanatçıla-
rın ‘resmi’ olarak ‘evet’ ya da
‘hayõr’ destekçisi olarak bir şeye
katkı sağladıklarını sanmıyo-
rum. Evet diyen Sezen için de
geçerli. Hayır diyen Tarõk Akan
için de... Sınıflar ve kesimler ke-
sin olarak bellidir. Evet’in sayısı
bellidir” dedi.
Galatasaray Meydanı’nda toplanan sanatçılar, “Sanatçılar hayır diyor” pankartı taşıyıp “Baskıya,
faşizme hayır”, “Bağımsız yargı, bağımsız Türkiye” sloganları attı.
‘Dayatmayahayõr diyoruz’
İstanbul Haber Servisi - Ti-
yatro sanatçõlarõ Rutkay Aziz,
Genco Erkal, Orhan Aydın ve
ressam Bedri Baykam’õn da ara-
larõnda bulunduğu çok sayõda sa-
natçõ AKP’nin anayasa taslağõnõ
hazõrlarken bilim, kültür, sanat
dünyasõndan görüş almadõğõnõ, de-
ğişiklik ve uzlaşma tekliflerini de-
ğerlendirmediğini belirterek 12
Eylül’de referandumda “hayır”
oyu kullanacaklarõnõ söyledi.
Ulusal Sivil Toplum Kuruluşla-
rõ Birliği (USTKB) çağrõsõyla Ga-
latasaray Meydanõ’nda toplanan sa-
natçõlar, “Sanatçılar hayır di-
yor” pankartõ taşõyõp, “Baskıya, fa-
şizme hayır”, “Bağımsız yargı,
bağımsız Türkiye” sloganlarõ at-
tõ.
Sanatçõlar adõna açõklama yapan
tiyatro sanatçõsõ Gülsen Tuncer,
anayasa hazõrlanõrken çağdaş Tür-
kiye’nin hukuki geleceği konu-
sunda endişe duyduklarõnõ belirte-
rek, “Kampanya sürecindeki
kamplaşmalar rahatsızlığımızı
arttırmaktadır. Ekonomik, sos-
yal, siyasal, hukuki, kültürel ve
sanatsal çözüm önermeyen ve
adeta dayatılan bu anayasa de-
ğişikliğine, demokratik, laik, sos-
yal, hukuk devletinin, çağdaş
Türkiye’nin Atatürk devrimi-
nin ve özgür düşüncenin savu-
nucusu olan biz sanatçılar ‘hayõr’
diyoruz” ifadesini kullandõ.
‘26 soruya 1 cevap olmaz’
Açõklamaya destek veren CHP
İstanbul İl Başkanõ Berhan Şim-
şek, sanatçõlarõn karanlõğõ alõnla-
rõnda ilk hisseden kişi olduklarõnõ
belirterek şunlarõ söyledi: “Bu-
gün sanatçıları burada görünce
referandumun ülkeyi karanlı-
ğa götüreceğini bir kez daha
anladık. Dünyanın hiçbir yerin-
de 26 soru sorulup 1 cevap is-
tenmez. Buna demokrasi denil-
mez. Bu anayasa referandumu
ile Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, yasama, yürütme ve yar-
gıyı bir elde toplayarak Yüce Di-
van’dan kaçmak istiyor. Buna
izin vermemek için ‘hayõr’ diyo-
ruz.”
Bedri Baykam da Erdoğan’õn
başta TÜSİAD olmak üzere işa-
damlarõna ‘evet’ dememeleri du-
rumunda başlarõna geleceklerden
sorumlu olacaklarõnõ söylediğini
anõmsatarak, “Dünyanın hiçbir
noktasında böyle bir durum yok.
Sivil faşizme giden yolda tek en-
gel yargı. Bu anayasa ile yargı ele
geçirilmek isteniyor. Bu yüzden
hayır diyoruz” diye konuştu.
Sanatçõlarõn açõklamalarõna Ne-
jat Yavaşoğulları, Gülsen Tun-
cer, Metin Uca, İsa Çelik, Ender
Yiğit, Engin Ayça, Orhan Kur-
tuldu, Ayten Alpman, Esin Af-
şar, Arif Ekin gibi çok sayõda sa-
natçõ destek verdi.
Kitle örgütlerinden peş peşe gelen hayır açõklamalarõ parti yönetimini kaygõlandõrõyor
AKP’deAlevioyualarmõ