Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
19 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
‘Bertaraf’ Demokrasisi
soner@cumhuriyet.com.tr
Referandum kampanyası takvimi işledikçe,
Başbakan Erdoğan’ın kimliğine yapışmış öfkeli
çıkışların sadece dozu değil, şantaj, tehdit boyutları
tırmanıyor, iktidar, “evet”çiler cephesinin
kadrolarının çıkışlarında da daha etkin ete kemiğe
bürünüyor. Üzerinde gerçekten düşünmemiz, kaygı
duymamız gereken boyut, toplumsal, medyatik
“demokrasi”nin algılanması, algılatılmasındaki
gerçeklerin saptırılması, eksen kayması...
Başbakan’ın iktidarı boyunca kendisine en
kusursuz hizmet etmiş olan Odalar Birliği, aslında
çok örgütsel çıkar sınırları içinde kalmış TÜSİAD
uyarılarına baştan kızgın, işveren dünyasından
beklediği “evet” kararlarının gelmemesine ateş
püsküren bir üslupla “Bitaraf olan bertaraf olur”
şantajını yapıyor. Herkesin anlayacağı dille apaçık
şantaj yaparken, “istediğim desteği vermeyenler
yok olur” demekle kalmıyor, maksadını açmaya
yönelik, işveren örgütlerinin sorunları, çıkarları için
ilerde karşısına çıkmaları sürecinde ona göre yanıt
vereceğini söylüyor.
Göreceli en profesyonel, yandaş sayılmayan
büyük medyamızda bile bu çıkış tartışmaya
açıldığında, “eksik ama evet”le Türkiye’nin
demokrasiye açılacağını savlayan en demokrat, en
liberal, eski solcu geçinen destekçiler korosundan
yorumcuları dinlerken, demokrasi gerçeği,
algılanmasındaki çarpıtmaların vardığı boyutlardan
tüylerim diken diken.. Başbakan Erdoğan’ın söz
konusu çıkışından şantaj, baskı sonucu
çıkarılamayacağını savunuyor, kendileri de net
destek kararı almayan meslek örgütlerini
eleştirmeye yönelik olarak, daha önce pek çok
konuda karar almış olduklarını söyleyebiliyorlar..
Demokraside AKP’nin referandum paketi, evet
oyları ile yaşanacağını söyledikleri büyük
demokratik atılım, dönemecin anlamı demek ki,
geçmişte olduğu üzere işveren örgütlenmelerinin
koşulsuz AKP iktidarının her icraatını
onaylamalarıymış. İşveren örgütlenmelerinin
doğasında olan iktidarlarla işbirliği, iyi ilişkiler,
Erdoğan hükümetleri için çok daha geçerli
sindirmeden kaynaklanan sesiz duruşlar
yetmezmiş gibi.. Şöyle bir gerçekçi düşünmeye,
geçmişi anımsamaya çalışın... Genel olarak sağ
partilerle çok daha iyi ilişkiler kurmuş işveren
örgütlenmeleri, aslında kendi çıkarları ile çatışan
sorunlar gündeme geldiğinde çok daha gür sesli
eleştiriler yaparlardı.
Her dönem kendi pencerelerinden düzene,
sosyal sorunlara bakışlarını da sansürsüz
açıklarlardı.. Erdoğan hükümetleri meslek odalarını
yan örgütleri gibi uzun soluklu destekte diğer sağ
partilerden çok daha etkili kullandı. Yetmedi,
yandaş sermayenin yandaş işveren örgütleri apaçık
desteklendi, sermayeleri ile birlikte geçmişin
örneklerini mumla aratan ölçeklerde
palazlandırıldılar. MÜSİAD çatısı altında patlama,
TÜSİAD’çıların hedef alınmalarının sonuçları
gözlerimizin önünde yaşandı. Dahası, büyük
holdinglerin yöneticilerinin TÜSİAD yönetiminden
kaçışları, kadınların yönetime gelmesi bile yarı şaka
bu sindirmenin, hesaplaşmanın ürünü değil mi?
Her neyse; şu geldiğimiz noktada, Başbakan
Erdoğan kendisine biat etmiş meslek odaları da
dahil tüm iş dünyasının örgütlenmelerini “evet” oyu
kararı almaya zorlarken, meydanlardan apaçık
tehdit etmekte bir sakınca görmüyor. Şantajı
diktatoryal gidişin belgesi, tehdidi olarak
sorgulanacağına nerede ise alkışlanıyor..
“Demokrasi” gerçeği, algılaması nasıl bu
boyutlarda çarpıtılabildi? Sandık, Meclis çoğunluğu
bir siyasi parti, liderliğinin her istediğini yapma,
eleştirilmeme, eleştirenleri cezalandırma, biat
etmeyenlere yaşam hakkı tanımama kültürüne
dönüştürülebildi? Tek başına Başbakan Erdoğan’ın
önceki gece İslami kesimden siyasal
örgütlenmelerin kimi fanatik gruplarından “evet”
oyu isterken, kameralara takılan söylemi yeterince
ağır bir şantaj, demokrasimizin geleceği açısından
tüyler ürpertici değil miydi? “Siz hele oylarınızı
verin, evet çıksın, yargıda istediğimiz değişiklikler
olsun... Önünüzde sorun, engel gördüğünüz ne
varsa kalkacak..” sözünü vermiyor muydu?
Yaz dönemi yargıç atamalarında dün HSYK’nin
yargıç üyeleri ile çıkan krizin gündemi ne? AKP
iktidarının YAŞ krizi aşamasında yaşananlar tek
başına yeterli kanıt; Ergenekon davası ekseninde
yaşananlar; hükümetin istediği YAŞ kararlarında
dayatmasında kullanılmaya elverişli, gün gün, saat
sat uyumlu çalışan özel yargı düzeneği, yargı
üzerinden YAŞ operasyonu..
Medyamızın yıldız yorumcusu, Başbakan
Erdoğan’la yaptığı söyleşide, referandum
kampanyasının ne kadar meşakkatli bir iş olduğu
üzerine uzun bir peşrevden sonra, demokrasinin
d’sine aykırı artık cehaletten değil, yalakalıktan
olduğu besbelli çanak sorularını yöneltiyor.
Hükümetin tek başına kendi hesaplarına göre, bir
anayasanın demokratikleşmesi, sivilleştirilmesi ile
yüzde yüz çelişen yöntemlerle “ben yaptım oldu”
dayatmasındaki paketinin, demokrasimiz için nasıl
da yaşamsal dönemeç olduğu yorumlarını sıralıyor.
Sonra da demokrasinin d’sinde aksi
düşünülemeyecek “hayır”lı çıkışlar, eleştirileri
suçmuş gibi tanımlayor, Başbakan’ın şantajlarının
dozunu tırmandırıyor..
DİSK’e göre AKP hükümeti işsiz sayõsõ kriz öncesine göre 643 bin fazla olmasõna rağmen 2.6’lõk düşüşe sevindi:
Ekonomi Servisi - Devrimci İş-
çi Sendikalarõ Konfederasyonu
(DİSK) Araştõrma Enstitüsü, iş-
sizlikte krizin etkilerinin devam et-
tiğini vurgulayarak “işsiz sayısı
kriz öncesine göre 643 binden
fazla. Hükümet ise 2.8 milyon iş-
size şükredecek kadar aciz” de-
ğerlendirmesini yaptõ.
DİSK’ten yapõlan açõklamada
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) açõkladõğõ nisan, mayõs ve
haziran aylarõ için işsizlik oranlarõ
düşük görünse de kriz nedeniyle
işsizlik rakamlarõnõn yükseldiği-
ne dikkat çektildi.
Açõklamada Devlet Bakanõ Za-
fer Çağlayan’õn işsizlik verileri-
ni açõklarken Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn “işsizlik ra-
kamları yüzde 10’lara düşe-
cek” açõklamasõnõ hatõrlatmasõ
ve işsizlik verilerini yorumlama-
sõ da ‘acizlik’ olarak değerlendi-
rildi. “Yaklaşık 3 milyon işsizi
şükredilecek bir durum olarak
değerlendirmek, hükümetin ac-
zini göstermektedir” denilen
açõklamada, iş bekleyen milyon-
larõn taleplerinin yapõsal işsizlik
‘mazereti’ ile görmezden gelin-
diği, bu durumun hükümetin yü-
rüttüğü ekonomi politikalarõnõn if-
lasõ anlamõna geldiği vurgulandõ.
536 bin kişi azaldı
Geçtiğimiz ay açõklanan işsiz-
lik rakamlarõndaki düşüşün 2.9 pu-
anken, bu ay bu miktarõn 2.6 pua-
na düştüğü de hatõrlatõldõ.
DİSK, açõklamasõnda işsizliği
düşüşün yorumlanmasõnda önce-
ki yõllarla kõyaslanmasõ gerekti-
ğine dikkat çekti.
Buna göre iki yõl öncesine gö-
re bugün işsiz sayõsõnõn yüzde
29’dan fazla olduğuna işaret edi-
len açõklamada “Mayıs, hazi-
ran, temmuz 2010 dönemini
kapsayan Hanehalkı İşgücü An-
keti sonuçlarına göre işsizlik
oranı geçtiğimiz yılın aynı dö-
nemine göre 2.6 puanlık dü-
şüşle yüzde 11 olmuştur. İşsiz
sayısı ise 536 bin kişi azalmıştır.
Hükümetin çok büyük bir ba-
şarı olarak sunduğu durum bu-
dur. Halbuki 2009’da emekçi-
lere yaşatılan işten atılma ve iş-
siz kalma kâbusu sürmekte-
dir” denildi.
İstihdamdaki artõşõn nitelikli ve
insan onuruna yaraşõr bir çalõşma
yaşamõna işaret etmediğine işaret
eden DİSK, işsizlik verilerinin
düşük görünmesinin nedenlerin-
den birinin de, çaresizlik nedeniyle
kentten kõrsal alana işgücündeki
kayma olduğu belirtildi.
İşsizlik rakamlarõndaki düşüşte
güvencesiz çalõşanlarõn ve eksik
istihdam edilenlerin sayõsõndaki
artõşõn da eşlik ettiği vurgulandõ.
Kayõt dõşõnõn engellenmesi için
sendikal örgütlenmenin yaygõn-
laşmasõ, sõkõ denetimler ve cezai
yaptõrõmlarõn etkinleştirilmesi ge-
rektiğine vurgu yapõlõrken “2010
Mayıs ayı dönemi için açıklanan
istihdam verilerine göre, kayıt-
dışı istihdam edilenlerin sayısı
bir önceki yılın aynı dönemine
göre 490 bin kişi artarak, 9
milyon 565 binden, 10 milyon 55
bine ulaştı” denildi.
ALINMASI GEREKEN
ACİL ÖNLEMLER
Mevsimsel nedenlerle artan istihdam, işsizlik
verilerine yansõrken işsizlik oranõ hâlâ kriz öncesinin
1.8 puan, işsiz sayõsõ ise 643 bin üzerinde.
Et ithalatı
hiçbir işe
yaramadı
ÖİB, son kalan ve şu anda ilanda olan bölgeler için kasõm ayõnda son teklifleri alacak
Elektrik dağıtımında söz özelin
Ekonomi Servisi - Ocak ayõnõn
başõnda 20 liradan satõlan dana kõy-
manõn fiyatõ, et ithaline rağmen her
geçen ay artarak ağustos itibarõyla
üretim merkezi Konya’da 27 liraya
yükseldi.
Konya’da yapõlan araştõrmaya gö-
re, besicinin elinde kesim aşamasõ-
na gelmiş hayvan sayõsõnõn azal-
masõyla birlikte yõllardõr toptan kar-
kas (kemikli gövde) kilogramõnõ 9 li-
raya veren besici, ürününü şubat
başõ itibarõyla 15 liradan satmaya baş-
ladõ.
Bu yükselişle birlikte İstanbul ve
Ankara gibi kentlerde perakende
dana etinin fiyatõ yer yer 35 lirayõ aş-
masõna rağmen, Konya’da ve diğer
Anadolu kentlerinde etin tüketiciye
sunulan fiyatõnda bu derece keskin
artõş yaşanmadõ.
Şubat ortasõ ve sonu itibarõyla
Konya’da dana eti tüketiciye 20-25
lira fiyat bandõndan satõldõ.
Konya Ticaret Odasõ’nca (KTO)
her ay düzenli olarak kayõt altõna alõ-
nan Tüketici Fiyatlarõ Endeksi de et
fiyatlarõnõn son 8 ay içindeki, ihra-
cata rağmen engellenemeyen fiyat ar-
tõşõnõ teyit ediyor.
KTO’nun verilerine göre, 1 Ağus-
tos 2009’da 17.49 olan dana kõy-
manõn fiyatõ, bu yõl 1 Ağustos’ta
26.95 liraya çõkarak bir yõl içinde
yüzde 54.09 yükselmiş oldu. Aynõ
verilere göre 1 Ocak’ta 19.95 lira
olan dana kõymanõn kilosu 1 Ağus-
tos itibarõyla 26.95 liraya yükseldi.
Elektrik dağõtõm
bölgelerinin tamamõ özel
sektörün eline geçiyor. 21
dağõtõm bölgesinin hepsi bu
yõlõn sonunda
özelleştirilmiş olacak.
Evlerin yüzde 41’i online
Ekonomi Servisi - Türkiye’de, interne-
te erişim imkânõ olan hane oranõ yüzde
41.6’ya yükseldi. Bilgisayar ve internet
kullanõmõnda evler ilk sõrada yer alõrken, in-
ternet kullanan 5 kişiden 3’ü her gün in-
ternete girdi. Gi-
yim ve spor mal-
zemeleri, elektrik-
li araçlar ve ev eş-
yalarõ bile internet
üzerinden alõnõrken in-
ternet kullanan 2 kişiden 1’i bilişim gü-
venliği sorunuyla karşõlaşõyor. İnternet en
çok e-posta için kullanõlõrken işgücü duru-
mu dikkate alõndõğõnda yüzde 69.2 bilgisa-
yar ve yüzde 67.8 internet kullanõmõyla iş-
veren ilk sõrada yer alõyor.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2010 Yõlõ
Hanehalkõ Bilişim Teknolojileri Kullanõm
Araştõrmasõ sonuçlarõnõ açõkladõ. İnternete
erişim imkânõ olmayan hanelerin yüzde
26.3’ü internet kullanõmõna gerek duyma-
dõklarõnõ belirtti. ADSL yüzde 73.3 ile ha-
nelerde kullanõlan en yaygõn internet bağ-
lantõ türü oldu.
Araştõrma sonuçlarõna göre 16-74 yaş gru-
bundaki bireylerde bilgisayar ve internet kul-
lanõm oranlarõ sõrasõyla erkeklerde yüzde
53.4 ve yüzde 51.8, kadõnlarda yüzde 33.2
ve yüzde 1.7 düzeyinde gerçekleşti. Bilgi-
sayar ve internet kullanõm oranlarõnõn en
yüksek olduğu yaş grubu 16-24 yaş grubu
oldu.
Akbank’a 52 bankadan kredi
Ekonomi Servisi - Akbank beş ay içinde uluslar-
arasõ piyasalardan 1 milyar dolar ve üzerinde üçün-
cü borçlanma işlemini gerçekleştirdi. Akbank son ola-
rak 19 ülkeden 52 bankanõn katõlõmõyla 1 milyar Av-
ro’luk yeni bir sendikasyon kredisine imza attõ.
Banka, sendikasyon kredisinin yaklaşõk 780 mil-
yon Avro tutarõndaki kõsmõnõ 1 yõl vadeli, 220 mil-
yon Avro tutarõndaki kõsmõnõ ise 2 yõl vadeli olarak
temin etti. Kredinin maliyeti 1 yõl vadeli kõsõm için
libor artõ yüzde 1.30-euribor artõ yüzde 1.30, 2 yõl va-
deli kõsõm için ise libor artõ 1.75-euribor artõ yüzde
1.75 olarak belirlendi. Akbank Genel Müdürü Ziya
Akkurt “Dünya ekonomisinin kökten ve yapısal
bir değişiklik yaşadığı bu süreçte Türkiye bölge-
nin en dikkat çeken ekonomisine sahip. Halen de-
vam eden bu süreçte Brezilya, Çin gibi ülkelerle
birlikte yıldızımız parlıyor” dedi.
Akkurt, bundan sonra ekonomi politikalarõnda
çok ciddi sapmalar olacağõnõ zannetmediğini belir-
terek “Bu sapmalar eğer yapılırsa, zaten hangi ik-
tidar, hangi parti olursa olsun onları oldukça sı-
kıntıya düşürecektir. O nedenle artık ‘ben istedi-
ğimi yapayõm, benden sonrasõ tufan’ gibi düşün-
memek lazım” dedi.
Deloitte’un ‘Konaklama e-Vizyon’ bülteninde, krizden çõk-
ma mücadelesi veren otellerin oda gelirleri itibarõyla yapõ-
lan 2009 sõralamasõnda İstanbul, olumsuz koşullardan en
az etkilenen şehir olarak öne çõktõ. Avrupa’da oda başõna
gelir kaybõ 2009’da yüzde 16.7 olarak gerçekleşirken, İs-
tanbul otellerinin oda başõ gelir kaybõ yüzde 3.5 oldu.
Eğlence ve iş amaçlõ seyahatlerin azalmasõyla birlikte
Avrupa otellerinin, son 2 yõlda gerek oda doluluğu, ge-
rekse oda gelirlerinde ciddi bir azalma yaşadõğõna işa-
ret edilen bültene göre, 2008-2009’da turizm yatõrõm-
cõsõnõ endişelendiren gelişmeler, sektörle ilgili
toplam 588 projenin iptaline neden olurken 94 bin
706 odanõn otelcilik sektörüne kazandõrõlmasõna
engel oldu.
ÖZEL SEKTÖRÜN KREDİSİ
AVRUPA’DAN
Özel sektörün yurtdõşõndan sağladõğõ uzun vadeli kredilerin
yüzde 72.3’ü Avrupa ülkeleri kaynaklõ. 2010 Haziran ayõ
itibarõyla özel sektörün yurtdõşõndan sağladõğõ uzun vadeli
kredileri 115 milyar 603 milyon dolara ulaşõrken bunun
83 milyar 547 milyon dolarlõk bölümünü Avrupa ülkele-
rinden temin edilen krediler oluşturdu. Özel sektörün en
çok uzun vadeli kredi sağladõğõ ülke Bahreyn olurken bu-
nu ABD, Almanya, Lüksemburg, Hollanda izledi. Özel sek-
törün haziran itibarõyla 1 milyar 545.5 milyon dolara ula-
şan kõsa vadeli kredilerinin yüzde 28.9’unun Hollanda, yüz-
de 21.8’inin Almanya, yüzde 17.3’ünün Bahreyn, yüzde
17’sinin İngiltere kaynaklõ olduğu belirlendi.
18 BİN EMEKLİYE BANKA PROMOSYONU
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), emekliye maaş
promosyonu için bankalarõ ikna edemezken
emekli dernekleri kendi çabalarõyla sonuç alma-
ya başladõ. Türk Ekonomi Bankasõ (TEB) Burdur
Şubesi ile özel bir anlaşma yapan Burdur Tüm
Emekliler Derneği, emekliye maaş promosyonu-
nu hayata geçirdi. Banka, ildeki 18 bin emekliye
75 lirasõ nakit, 70 lirasõ da puan yüklemesi ol-
mak üzere 145 liralõk promosyon vermeyi kabul
etti. Bunun karşõlõğõnda emekliler, maaşõnõ 1 yõl
TEB’den alacak. Söz konusu anlaşma bankala-
rõn, emekli maaşõ ödemelerinden kâr edemiyoruz
iddiasõnõn da doğru olmadõğõnõ ortaya koydu.
AKP 2.8 milyona şükretti
DİSK, hükümetin istihdam politikalarõnda yaşa-
nan eksikliklere dikkat çekerken atõlmasõ gereken
adõmlarõ da şu şekilde sõraladõ:
Haftalõk çalõşma süresi gelir kaybõ yaşanmaksõzõn
40 saate, fazla mesailer için uygulanan yõllõk 270
saat sõnõrõ, 90 saate düşürülmeli.
Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkõ tanõnmalõ.
Herkes için iş güvencesi ayrõmsõz bir biçimde uy-
gulanmalõ.
Sendikal hak ve özgürlükler güvence altõna alõn-
malõ, sendikal barajlar, noter şartõ kaldõrõlmalõ, her-
kesin sendika hakkõnõ özgürce kullanabilmesi
için gerekli yasal düzenlemeler yapõlmalõ.
Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam ya-
ratacak şekilde yeniden ele alõnmalõ.
Kamuda personel açõğõ derhal kapatõlmalõ.
Taşeronlaşma ve kayõt dõşõ istihdam engel-
lenmeli.
ANKARA (AA) - Özelleştirme
İdaresi Başkanlõğõ (ÖİB), Çamlõbel
ve Uludağ Elektrik Dağõtõmõ ay so-
nunda, Yeşilõrmak ve Çoruh Elek-
trik Dağõtõmõ da eylül ayõ içerisin-
de devretmeyi planlõyor. Van Gö-
lü ve Fõrat Elektrik Dağõtõmõ da
ekim ayõnda devretmeyi öngören
ÖİB, elektrik dağõtõmlarõnda son
kalan ve şu anda ilanda olan Toros,
Akdeniz ve İstanbul Anadolu Ya-
kasõ Elektrik Dağõtõm için kasõm
ayõ içerisinde son teklifleri alacak.
İdare bu yõl tüm elektrik dağõtõm
ihalelerini tamamlamayõ hedefliyor.
Özelleştirme İdaresi Başkanve-
kili Ahmet Aksu Türkiye’de 21
elektrik dağõtõm bölgesi bulundu-
ğunu belirterek ÖİB olarak 18
bölgeyi özelleştirmeye dönük ça-
lõşmalara 2006’dan itibaren çeşit-
li zaman aralõklarõyla devam et-
tiklerini söyledi. Aksu, peyder-
pey ihalelere çõktõklarõnõ ve Sa-
karya, Başkent, Meram ve Os-
mangazi Elektrik Dağõtõm şirket-
lerinin devrini tamamladõklarõnõ
söyledi. Aksu, “Özelleştirmedeki
en önemli amaçlarımızdan bir ta-
nesi kayıp kaçak oranlarının az-
altılması. Bu oranı azaltmayı
yatırımcılara taahhüt olarak ve-
riyoruz” diye konuştu.
Sendikasyon imza töreninde Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt (soldan üçüncü), Akbank
Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli, sendikasyon kredisinin
koordinatörü WestLB Direktörü David Pepper katıldı.
İSTANBUL OTELLERİ KRİZE DAHA DAYANIKLI