23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
EJ Berna OLGAÇ Şair durmaz çalışır. kendisini ocliçıirir de,— t, s merakımdan soruyorunı:1—illa.!Karahan bunca zamandır neler yaptı? - Hilal Karahan’ın 2005-2010 arasındaki 5 yıllık süreçte yaşamı çok değişti. İkiçocuk doğurdu, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığıihtisasını bitirdi, Ankara’dan Karadeniz Ereğli’yc taşındı. Ayrıca doğum sonrası dönemde, her dört gebedenbirinde görülen, bir çeşit bağışıklıksistemi rahatsızlığı olan, insanın tiroid fonksivonunu tamamen bitiren, Hashimato hastalığı buna mukabil depresyonla mücadele etti. Hayatın, yaşamın, şiirin anlamını sorguladı. Sanırım3 yil (2007-2009) hiç kitap okuyanıadı,tüm kognirif fonksiyonları durmuş bir vaziyctte neredeyse sıradanbir yaşama alişacaktı. Şiir yazdı elbette ama ne kendinden ne de şiirindenemin olamadığı bu süreçte, sadeceyazmakla yetindi; hiçbir yerde şiiryavınilamadı. Beş yıkla (kcikıııiş Muınva kırk kez silinip yazıldı. Cerrahlıkobsesif yapar insanı, kanama var mı diye kırk kez bakmadan hasta- yı kapatmazsınız; ona benzer bir durumdiyebilirim. Bu kitaptaki her bir dize kırk kez elden geçti, farklı duygularda,farklı biinçlerde, farklı iklimlerde.Kanama kontrolü uzun sürdüdosyanın kapanması için. ŞUURA ANCAKAŞKLA - Bir kadınsm, şairsin, doktorsun: şiirierinde belirgin bir şekilde soluduuınuzo yüce olan “aşk“nın bahsedclinı mi biraz? Sahi “kararsızbıntanrısı aşk nedir?” - Aşk çoğul yürür bende, üst üste yerleştirilen tuğlalar gibi. Birini çekersenizaradan ya duvar çöker ya da çekilentuğla elinizi ezer. Hepsi sizin bir parçamz. Yaşadığınız hiçbir şeyi inkar edemezsiniz, yaşamadıldarınızı da. Günümüz medyasmın, kavramların yıpratılıp içinin boşaltıldığı bu kapitalistdüzenin bir dayatması olarak, aşk kavrammın bir tür “pazar filesi” gibi kullanıldığı kanaatindeyim. Her türlü tutku, korku, bağımlılık, şizofreni, depresyon, saplantı, halüsinasyon, zaaf,arzu, şehvet gibi durum, tutum ve davranış bu fileye doldurulmaya çalışılıyor.ilişkiler, file iplerinin arasındanayağa düşüyor. Oysa aıılaşilınalıdırki aşk bir bilinç boyutudur, bir tür baklir, insani mertebedir. Bu açıdan bakıldığında, aşkın ismi, cismi yoktur. Bu nedenle şekli, vesilesi, kıblesi, günahı,sevabı da olamaz aşkın. Çünkü bence aşk, insanın cismine değil, insandave nesnede görülen “şuura” yakarıştır. - “kır kokusu, çayı ÖğIC vakti biliriz’ sade vegüneşli günleri seversiniz/ kapı önlerinde sessiz buluruz sizi. “Birinci çoğul ikinci çoğul şahıslardan sesleniş, baştan sonadcı’am ediyor gibi aslına bakarsan. Bugün günümüz şairinde olmayan bir söyleviş tarzı, zira birçok şair birinci tekilden ses yor ve “beıı “diyor. hep “ben. Seni biraz da farklı kılan bu olsa gerek, ne dersin? - Yııkarıdaki soruna verdiğim cevabadevam etmek istiyorum izninle, çünkü şiirimde bu biçemin nedeni aslındaaşk ve şuurla ilişkili. Şuur kavramı,içinde her şeyi barındırır; onu anlayan arayan kişi sayısı kadar “şuu— run halleri” yansır bilin— ce, insanlık tarihine: Teoloji,ezoterik ve batuil doktrinler, tüm kadim Doğu öğretileri, yoganın temel kavramları, tasavvuffelsefesi, hepsi kendi dilinde şuuru açıklamaya çalışır. Şuur arıca. gözüm önünde bir perde gibi durup, nesnedeki gerçeğingörülmesini engelleyenen önemli unsur olan bilginin, idrak edilerek, ruba bir kalite olarak yansımış hali, Nesnede ve insanda var olan, yaşamı anlamlı kılan bu şuura nüfuz edildikçe,şuurun da bilinmek istediği fark edilir: Yani hak edene, hak ettiğince, zamanı geldiğinde, alması gereken bilgiverilir. Şuur ki bir bilinç boyutu- dur, ona ancak aşkla erilir. Bundandır şuurda “birleşilir.” Nesnede görülen, idrak gücüyle içselleştirildiği sürece, şuurun “bir parçası” olunur. İşte tam da bu noktada şiirin önemi vurgulanmali:Nesnede görüleni söze hükmederekdönüştürür, yeni bir nesnel gerçeklikyaraur şiir. Ancak bu nesnel gerçeklik, okuyanın idrak kapısıyla sınırlıdır.işte bu çoğul algdavışın bir sonucu olarak, şiirde özne ve “ben kavramı “nı kullanmayı tercih etmiyorum.Şiir, insanda ve nesnede şuuru arayan, görüleni söze büknıederek dönüştürmeye çalışan bir iç denize, iç sözlüğc, birlik haline, “bizden size” ses enır. - Kısa şiirler yazmavı sevıvorsun uzun şiirler kadar: “Siziyalnız gecelerdedinleriz/sökülnıüş ilmekleri seslerin.Asimda haikuva yaklaşan bu tarz da zor değil mi? Tam devamı gelecekmi diyebeklerken pat diye kesilcn0 ses... - Ah işte o ses, şiir kırıklarmm Tanrısı.Bu görüldüğü farz edilen, insanın bakış açilarında madde dünyasının,“iç’im’e” seslenişini dinler bulurumkendimi vazarken. Çoğunlukla uysal bir dinleviciyim. Düşünce kafesinikırmış, nesneyi bir şahit gibi izleyen,nesneye nüfuz eden bir dikkati var bende dizelerin. Küçük farkındalıklardiyelim, kozmosun yap. bozundaküçük karcler. Bilgelik retoriği de var mecazi deyişler dc, kısa şiir kolajolan “Şizofren Tragedya “da, bölümlenmişşiirlerde ruhsal dalgalanma, hatta dağlanma, gerçek olandan uzaklaşma,sanki okuıvn da duygu ve da”ranışındafarklılaşınasını beraberinde getiriyor. Bu şiirlerde acıklı olanm modern biçimle söylenmiş şekli var; gazete manşetlerinden, televizyondan, radyodan duyulan nrnhvedici haberkrden,otobüs konuşmalarından sarkanifadeler ver alıyor. Biraz buradan hareketle konu şalimdiyorum. - Bir şair ne kendi iç denizinde ne de diğer şairlerle birlikte bir sanat komünündeyaşamaz. Şair halkın, yaşamıniçindedir. Trafikte küfreder, alışveriştepazarlık yapar, otobüse biner, çarşı-pazar dolaşır, hastalanınca hastaneyegider. Gerçi şiirin sözcükleri seçiciiği de gerektirir. “Soylu” sözcüklerburada önemli. Onu diğer insanlardanayıran, nesneye ve insana bakışmın niteliği. Yaşamın içinde, yaşamaşahit konumunda bakabildiği ölçüde,nesneyi görür ve yeniden yaratır:Estetik görüş için gerekli olan, o olaya müdahil olmadan, kendi tepki ve duygularıyla sınırlannıadan, nötr bir bakıştır. Aslında bakmak ve görmeküzerine o kadar çok konuşulmuş ki. Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum:Tıbbiyede ilk öğrerilen kural, tıbbi bilginin yarısının, hayat boyunca hiç kullanı lui ancak bunun hangi yarı olacağı bilinemez! İşte şair de, hayatın hangi yaıısında şiiri göreceğinibilemediğinden her an uyanık ve dikkatli olmalı! “ŞİİRİSEYYAHGİBİYAZIYORUM” - Kitapta dikkatleri çeken bir şey daha var. Bazı sayfalarda yer alıyor. Sen buna dipnotta ver vermişsin “Akshar Ganapati” foto diye. Bunların belli ki bir önemi ve derinliği var. Biraz bizlere bunu pavlaşır mısın? - Sbri Ganapati veya diğer adıyla Shri Ganesha, Hint mitolojisinin en güçlü karakterlerindcn biri. Hindistan’daen çok sevilen Tanrı. Neredeyseher evin giriş kapısının üzerinde bir heykeli buhınur. Çünkü o tüm kapıları,yani ruhaniyetin girişini ya da diğer 1 bir deyişle, insandaki enerji merkezlerinikorur. 0 güç, bilgelik, saflık ve masumiyet. Bu nedenle kitaptaki bölümbaşlarına onun sevimli bulduğum çizimlerini koydum ki, şiirin kapıları ve okuyanm şuuru bilme arzusu korunsun.Kitabımı hcr okuyan, o sevimlifigürlerle, Shri Ganesha’nın en temel özelliği olan, çocuk neşesini bulsun. - Kadın hastalıkları ve doğum uzmanısrn;doktor olmak ve elinde neştertaşımak, şiirini nasil etkiledi deseni,neler sövlersin? - Insanlar ikiye ayrılır: Doktorlar ve diğerleri. Doktorlar ikiye ayrılır: Cerrahlaı’ve diğerleri. Cerrahhk kesinliklebir insanın karakterini değiştirir ve cerrahları birbirine benzetir. Bir salon dolusu insan bir arada olsa, iki cerrah birbirini uzaktan tanır. Hatta iki cerrahhiç konuşmadan birbirini dinleyebilir.Şaşırtıcı, öyle değil mi? Göreyim gereği farklı dönemlerde farklı kentlerdeve ülkelerde çalıştım. İhtisas döneminde,neredeyse her ay başka bir şehirde rotasyon yaptığımdan, bir alışkanlık olarak, büyük çantalarla dolaşırım.Her an seyahat çantam hazırdır, her an yola çıkabilirim. Hilal_Karahanla‘GecikmişMumya’üzerine ___ ‘Şairhalkın,yaşamın içindedir’ Birdoktor; bir kadın doğum uzmanı olan ve şiirvazmavıyolculuğabenzeten Hilal Karahanınkitabı GecikmişMumyaşiirseverlerle buluştu. Mesleğindenve yaşamından izler taşıyankitapta, hayatın şiirlekesişen pek çok yönünü bulmak mümkün. Karahan’laGecikmişMumyaya dair konuştuk. HiiaIKarahanın şiiri,hızlıyaşantısına paralel gldiyor... ları da. Ben de bozuluyorunı aslında, pat diye tam şiirin ortasında kesilmesineo sesin! Bu tarz yazmak daha zor sanırım, çünkü ortada duruyor:Kendi imgesel derinlikleri dışındasaklanacak bir yerleri yok. Ama cesurşairler var, Türk şiirinde son zamanlardaçok başarılı kısa şiirler oku- yorum. - Kitabrnın ikinci bölümünün de adı SAYFA 14 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1070
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle