Katalog

VİTRİNDEKİLER 1 hyerini aldı. Ince, bu yapıtlanyla şiirseverlerin karşı- sına tekrar çıkıyor. Kaybolan Meslekler ve Son Ustalar/ Mehmet All Diyarbakırlıoğlu/ Istanbul Tlcaret Odası Yayınları/304 s. îstanbul Ticaret Odası Ya- yınları, şapçılık'tan haratçı- lık'a, derbağcılık'tan taş yontuculuğu'na, köşker- lik'ten külekçilik'e kadar otuz sekiz kaybolan mesleğin son ustalarını "Kaybo- lan Meslekler ve Son Ustalar" kitabında bir araya ge- tirdi. Kitabı yazan ve resimleyen Mehmet Ali Diyarba- kırlıoğlu, bu çalışmasıyla kültür tarihine de ışık tutu- yor. Çalışma, Anadolu'nun zengin bir mozaiğe ev sa- hipliği yaptığını kanıtlıyor; aynı zamanda kitapta yer alan her meslek, geleneksel ticari yapı ve ticaret örgüt- lenmeleri yani Anadolu'ya hâkim olan Ahilik ve lonca sistemlerinin izlerini de anlatıyor. BİK ı JKy.l.VI'l Boğazfçf'nde Bir Gezinti/ Dlonyslos Byzantlos/ Çevlren: Mehmet Fatlh Yavuz/ Yapı Kredl Yaymları/100 s. Bugüne kadar Türkçeye çevril- memiş yapıtları kendi dillerin- den yapüan çevirilerle Türkçe- ye kazandırmayı hedefleyen Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi kapsamında bu kez, Byzantion'lu epik şair Di- onysios'un "Boğaziçi'nde Bir Gezinti"si okuyuculara sunuluyor. Bu yapıt okuyuculara, iki bin yıllık bir kla- siğin ışığında, pırıltüı bir Boğaz yolculuğu yaşatıyor. Hakkında neredeyse hiçbir bilgi bulunmayan şairin yapıtından, M.S. 1. veya 2. yüzyılda yaşadığı anlaşdı- yor. Hafif Metro Günlerl/ Murat Yalçın/Notos Kltap/96s. "lnsan hiç değilse avucunu ya- lamalı ki bir yeri temiz kalsın" türünden özlü sözler etme sev- dasıyla yaşayan, çevresini usan- maksızın yorumlayan, sıkıntıla- rını küçük filozofluk oyunla- rıyla karşdayan, yaşadddarın- dan sürekli pay çıkaran ama içindeki kara-derin kuyudan çıkıp yaşama katdama- yan, yalnızkğıyla ikiz kardeş olmuş, kendi fanusunun içinde yaşayan bir "marjinal"in içinden geçenler..." "Hafif Metro Günleri"nde Murat Yalçın, ister ironik bir drâm, ister kaotik bir güldürü olarak okunsun, ya sıradanlıklarla alay ederek ya da kimi cinsel dürtüle- riyle uğraşarak saçmalık çukurundan çıkmaya, kendi- ni durultmaya çalışan birinin yaşamından parçalar su- nuyor okuyucuya. Artık Ayrılsak Dlyorum/ NeslfhanAcu/ Doğan Kitap/298 s. "Onların evliliği tuzaklarla do- lu, tehlikeli bir yoldu. Birbirle- rini defalarca öldürdüler ve sonra defalarca yeniden doğ- dular." Neslihan Acu'nun yeni romanı "Artık Ayrdsak Diyo- rum", büyük umutlarla evle- nen; ama farklı düşler ve beklentiler nedeniyle evlilik- leri kısa sürede çatırdanıaya başlayan bir çiftin öykü- sünü anlatıyor. Neslihan Acu'dan okuyucularına yıkı- lan hayallere, evliliğin imkânsızlığına, aşkın uçuculu- ğuna karşın hâlâ umut etmeyi, şarkı söylemeyi, düş kurmayı ve mucizelere inanmayı sürdürenlere dair bir roman "Artık Ayrdsak Diyorum". Birleşmeyen Sentez/ All Akay/ Yapı Kredl Yaymları/ 248 s. Sosyolog ve küratör Ali Akay'ın, aralarında Baudril- lard, Didi-Huberman, Bourri- aud ve Damisch'in bulunduğu önemli düşünürlerle yaptığı söyleşiler "Sanat Tarihi: Sıradı- şı Bir Disipün" başlıklı kitapta yayımlanmıştı. Bu kitapta ise Ali Akay ile yapdmış söyleşiler bir araya getiriliyor. Bireyleşme, görsel kül- tür, görsel sosyoloji, sanatsal yaklaşımlar, şergiler ve sanatçdann işleri gibi felsefi, sanatsal ve sosyolojik kavramlar da bu konuşmalarda ifade buluyor. Kabuğunu Kıran Hikâye/ Jale Ozata Dlrllkyapan/ Metls Yaymları/196 s.OnU Dirtikyapan MtuCMnuKHanHlktyc "Kabuğunu Kıran Hikâye", Bilge Karasu Edebiyat Incele- meleri Dizisi'nin ikinci kitabı. Jale Özata Dirlikyapan'ın dok- tora tezinden kitaplaştınlan bu yapıt, '1950 kuşağı öykücüleri" diye andan bir grup yenilikçi edebiyatçınm ürünlerine odaklanıyor. 1950-60 arasın- da yazan ve yayımlayan bu kuşak sorgulayıcı ve yeni- likçi bakışlarıyla Türkçede modernist edebiyatın ilk örneklerini vermişlerdi. Özata incelemesini, o dönem- de büyük bir siyasal-toplumsal dönüşüm yaşayan Tür- kiye'nin kültürel ve edebi ortamını arka plan alarak yürütüyor. "Kabuğunu Kıran Hikâye", 'hikâye'nin 'öykü'ye dönüşümüne tanıklık ediyor. Martin Eden/ Jack London/ Çevlren: Yiğit Yavuz/ lletlşim Yaymları/ 438 s. Jack London, "Martin Eden"da yan-otobiyografik bir roman kurgular ve yazar olabil- mek için yaşamını ortaya koyan ve başına gelen tüm trajedilere karşın bu yoldan asla dönme- yen Martin'in şaşırtıcı hikâyesi- ni anlatır. Yazar olmaya karar verdiği andan itibaren bitmek tükenmek bilmeyen bir azimle yazar ve yaz- dıklarını yayıncılara gönderir. Martin, yanıt olarak yalnızca tekrar ve tekrar reddedildiğini bildiren mek- tuplar alır. Asla pes etmez, inancını yitirmez ve Jack London, kahramanı Martin'e romanm sonunda bu azmin hakkını verecek bir sürpriz ve beklenmedik bir final hazırlar. Bu dünyaca ünlü klasik başyapıt "Mar- tin Eden", bu kez Yiğit Yavuz'un çevirisiyle okuyucu- lara sunuluyor. Dljltal Fotoğrafta Yara- tıcı Teknikler/ Özer Kanburoğlu/ Say Yaymları/166 s. İîii'iillltii t mm ~m "Dijital Fotoğrafta Yaratıcı Teknikler", sadece fotoğraf makinesiyle foloğraf çek- meyip, yaratıcı çekim tek- nikleriyle ya da çekim son- rası görüntü işleme prog- ramlanyla fotoğraflarını başkalaştırıp "fotoğraf yap- maya" çalışan amatör fotoğrafçdar için hazırlanmış. Bol örneklerle ve açıklayıcı bilgderle desteklenen ki- tapta yer alan her teknik, çekim sırasındaki ve sonra- sındaİd işlemleri de içeriyor. Ayna Kırılmış Baksana/ Saba Kırer/Kavls Kitap/ 148 s. Saba Kırer kitabında, edebiya- tın mihenk taşı metinleraıin bir bölümü üzerinden, kurguda imgeyi, kurgunun çözülüşünü ve bağlanışını sorguluyor. 'Iç Seyahat', 'Dış Seyahat' ve 'Ço- cukluğumuz' olarak üç bölüme aynlan bu kitapta, Hasan Ali Toptaş, Bilge Karasu, Metin Kaçan, Vüs'at O. Bener, Ömer Seyfettin, Hal- dun Taner, Nursel Duruel, Füruzan, Sevgi Soysal ve Özen Yula ile birlikte yeri geldiğinde başka birçok is- min metinleri üzerinden edebiyatın temellerine bir yolculuk yapılıyor. Aydınlanmannı Aydınlanmanın Dlyalektlği/ Theodor W. Adorno, Max Horkhelmer/ Çevlren: Nlhat Ûnler, Ellf Öztarhan Karadoğan/ Kabalcı Yaymevl/ 390 s. "Aydınlanma'nın Diyalektiği", Frankfurt Okulu'nun en etkili olmuş yayını. Theodor W. Adorno ile Max Horkheimer bu yayınlanyla, Batı ta- rihinin doğuşunu ve mitlerde temsil edildiği üzere öz- nelliğin doğaya karşı mücadelede kendisini tanımla- masını, bugünün en tehdit edici deneyimleriyle bağ- lantılandınrlar. Adorno-Horkheimer'e göre Batı aklı- nın bahsedilen öz-yıkımı, toplum üe doğaya egemen olmanın tarihsel diyalektiğinden kaynaklanıyor. Bu ayrımı ideoloji haline getiren Adorno-Horkheimer, aydınlanmanın izini söylencesel kökenlerine kadar sü- rüyorlar. llahî Kapitallzm/ Hazırlayan: Marc Jongen/ Çevlren: Mesut Keskln/ Avesta Yaymları/ 70 s. "llahî Kapitalizm" Boris Groys, Jochen Hörisch, Tho- mas Macho, Peter Sloterdijk ve Peter Weibel ile para, tüketim, sanat ve tahribat üzerine söyle- şilerden oluşuyor. Çağın bu beş öncü teorisyeni kitapta, tüm dünyayı ilgilendiren çeşitli tezler üzerine tartışıp, akademik bir söyleşiden çok, şu anki kapitalist kültüre dair çeşitli seslerden ve açdardan oluşan bir felsefi yorum ortaya koymaya ça- Iışıyorlar. Benim Bütün Günahlarım/ Sibel K. Türker/ Turkuvaz Kitap/206 s. "Benim Bütün Günahlanm", birbirinden habersiz iki genç kadının Toros'un kırdgan dün- yasını hem çoklaştırıp hem de hiçleştirerek giriştikleri aman- sız savaşı anlatıyor. Sibel K. Türker, önceki anlatılannda olduğu gibi insana olabilecek en yakın mesafeden bakmayı deniyor bu romanında da. Trajik olamn ko- mik ve saçma olanla uzakhğını yeniden ölçüp biçerek bir romamn kahramanı olmanın zorluğunu, o roma- nm yazarı olmanın zorluğuyla barıştıran dili kurmayı deniyor. Kahramanından korkmayıp, onu hep _ odağma alarak, kimi kez güçlenmesini, kimi kez H SAYFA 32 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 1063