19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Q dutn falan. O zaman televizyon yok ama radyomda müziğim var. Sonra- dan bir teybim oldu. O zamanki çocuk- lar böyle şeylere ne kadar çok vakit ayı- rabüiyormuşuz. Şündi Ayşe Nazlı tel- evizyon izlemek için kendini parahyor. Ben çocukken o müzik setinin başında olmak, o soğuk odaya gidip plaklan çal- mak, teybin başında şarkılar söylemek bana yetiyordu. - Fazladan bir ihtimam da var çocuk- luğunuzda, astımmız haklı olarak aileni- zin gözünü korkutuyor... NİLÜFER- Çok marazdım ben. Astı- mım hep var, on yıl öncesine kadar yd- da bir, üç beş gün hastanelere bile yatı- rıyordu beni. Hele çocukluğumda kâ- bus gibiydi çünkü o zamanki astım ilaç- ları şimdiki gibi gelişmiş değildi. Krize girdiğim zaman anne babam perişan oluyorlardı. Annem çok evhamlı olduğu için ben de evhamlı büyüdüm sanınm. SİLAN- Astun korkusuyla annesinin arkadaşlannı eve çağırmasmdan pek hoşlanmadığım da anlattı. Ama Nilüfer de her anne gibi çocuğunun üzerine tit- rese de karantinaya almıyor Ayşe Naz- h'yı. Arkadaşlanna gitmesine, onların gelmesine, koşmasına, oynamasına, elin- den geldiğince izin veriyor. Gerçek ha- yatın içinde büyütüyor kızmı. - Bir de Nilüfer hep babasının kızı gi- bi değil mi? Hani kahramaru en çok ba- ba... NÎLÜFER- Kızlar babaya düşkündür ya, ben de öyleydim. Babam çok ağır bir adamdı o nedenle baba-kız olarak az diyaloğumuz olsa da güçlü bir bağı- mız vardı. Annemle ise bütün gün evde beraberiz dolayısıyla didişip dururduk kimbilir hangi nedenlerle. Daha büyü- yünce flörtlerle ilgili kavgalarunız orta- ya çıktı ama ben de hep biraz dikbaşlıy- dım. Aslında annemin baskısıyla kendi- ne güveni az olan bir insan olarak da yetişebilirdim ama bende tam tersi ol- du. StLAN- Çocukken öyle kendine gü- veni çok olan bir çocuk olmadığıru anlı- yoruz Nilüfer'in yani bu anlamda büyü- yünce toparladı sanıyorum. NtLÜFER- Kesinlikle. Çocukken toplum içinde konuşmaya çekinirdim. Nerede sahneye çıkıp insanlann önün- de şarkılar söylemek falan... SİLAN- Ama çocukken evde ne kon- serler vermiş. Sanat orada başlamış ya- ni... NtLÜFER- Ydlarca da devam etti çe- kingenlik ama ilerleyen yaşlarda aştım bunu, bu durumdan kurtuldum yani. - Derken babamzın kaybı ve sonrası zorlu bir dönem tabii... NİLÜFER- Şok; çünkü bilmiyordum hasta olduğunu, bana hiçbir şey söylen- memişti. SİLAN- Öğreniş şekli tabi tam bir travma. O süreçler de yer aldı kitapta. NİLÜFER- Şok çünkü bilmiyordum hasta olduğunu, bana hiçbir şey söylen- memişti. O fotoğraf gözümün önünde. Baba- mın benimle birlikte çekilmiş bir fotoğ- rafı vardı, duvarda asılıydı, ben ona ba- kıp kendisiyle konuşarak ağlardım; an- nemden gizli ağlardım. Annemle pay- laşmadım, kızdım ona çünkü. Bir de an- nem, nedenini bilmiyorum belki kocası- nı erken kaybetmiş olmanın getirdiği depresif bir hal olabilir, tek başma kaldı ve bana adadı hayatını. Yapısında yoktu karşısındakini anlamaya çalışmak, bir çocuğun ruh dünyasını anlamaya çalış- mak... Uetişimimiz sınırh kaldı o neden- le. Şimdi annemin teşhisi neredeyse 15 yıl öncesine dayanan Alzheimer hastalı- ğı var. Belirtiler başladığında yani akli melekeleri henüz tam sarsılmamışken Nilüfer. kltap yavımlandığından berl kendlnl daha özoür hlssettiOlnl söylüyor. bile Ayşe Nazlı'yı evlat edindiğimde "ah yavrum ne güzel bir şey yaptın" de- medi bana... Biraz da yapısıyla ilgili bir durumdu. SİLAN- Pek farkıria varmadı belki de? NİLÜFER- Belki, sonra da zaten has- talığı ilerledi, artık" beni de tanmuyor maalesef. "SESİM ANNEMDEN MlRAS" - Baba-kız demişken Ayşe Nazh ve Reha Muhtar'ı sormamak oltnaz; sevgi- leri, ileüşimleri... NİLÜFER- Görseniz çok şekerler. Pazar günleri görüşüyorlar. Ayşe Naz- lı'ya karşı hep dürüst oldum, öyle bir iletişimimiz var. Hiç- bir şeyi saklamadım, ne evlat- lık alındığını, ne Reha ile ay- rılığı. Geçenlerde, 19 Ma- yıs'ta hep beraber Bodrum'a tatile gittiler kardeşleriyle be- raber. Ikizlere bayılıyor, özel- likle kızı çok seviyor, Mi- na'nm yeri ayrı onun için. Reha'nın yaptığı çok önemli, çok özel, çok takdir edümesi gereken bir şey. Reha zaten çocuk delisi, Ayşe Nazlı'yı da inanılmaz seviyor. - "Müzik çocuklukta başh- yor"a dönersek ailece şarkı- lar söyleniyor.. SİLAN- Evet biraz büyü- yünce annesiyle birlikte şar- kılar söylemeye başlıyor. Ba- bası piyanonun başma geçi- yor, Nilüfer ve annesi de günün sevilen şarkılarım birlikte söylüyor. - LütBye Hanım 'ın sesinin de çok gü- zel olduğunu öğreniyoruz. SİLAN- Hatta o da bir radyo yanş- masına girmiş zamanında. NİLÜFER- Çok güzel bir sesi vardı annemin, bana da ondan miras. Hatta ses yarışmasına girmemi de hiç bekle- mediğim halde desteklemişti. Peşimden geldi tabii 15 yaşındaydım. - O ses yarışmasının jürisi de önemli isimlerden oluşuyor ama asıl halk seçi- yor sizi. NİLÜFER- Hürriyet Haftasonu dü- zenliyordu, ön eleme de Rumelihisa- n'ndaki Lalezar'da yapıldı. Ajda Pek- \ kan, Alpay, Doğan Şener, Fecri Ebcioğ- lu, Nino Varon, Şehrazat, yanlış hatırla- ı mıyorsam Sezen Cumhur Önal gibi çok , önemli müzisyenler ve sanatçılar vardı jüride. llk katıldığım yarışmaydı. Ön elemelerdc beş erkek beş kız iınalist be- i lirlendi. Daha sonra o finalistler Cadde- i bostan Budak Sineması, Yeşilköy'de bir açıkhava sineması ve Açıkhava Tiyatro- i ı su'nda olmak üzere üç konser verdi. Bu I konserlerde konuk sanatçılar da vardı. ı Birinde Ajda Pekkan, diğerinde de Hü- ; • meyra... Konser biletlerinin üstünde oy- i lama bölümü vardı. Halk erkek ve kız- i larda kendi birincisini oyluyordu. Halk i oylanyla kazandım, yani halk seçti beni. •YENİ MÜZİK BİR ÇIKMAZDA" - Kayahan 'ı sormak istiyorum. Sıkı dostluktan sizin şarküarını okumamza ilişkin aldırdığı mahkeme kararına ka- ; dar üzücü şeyler yaşandı. Anlatır mısı- i nız o süreci? NİLÜFER- Bu konuda hiçbir zaman : paralar falan bahsederek asla cevap ver- i medim. Hep suskun kalmayı tercih et- ' tim. Ancak artık öyle bir adktaya geldi ' ki bundan birkaç ay önce bir programa çıkıp çok haksız, çok yanlış şeyler söyle- i di. Izlerken bu duruma artık daha fazla < tahammül edemeyeceğime karar ver- : dim. O akşam Bircan'ı aradım dedim ki artık daha fazla bu konuda suskun kal- < mak istemiyorum bu aşamaya nasıl gel- dik, nasıl küstük tüm gelişmeleriyle an- ' latmak istiyorum, kitapta yer alsın isti- yorum. - Okuyunca, Kayahan konusunda \ kendisiyle çalışmaya başlamanızdan bu yana hep bir diken üstünde olduğunu anhyoruz, hani biridare etme durumu gibi. SİLAN- Çok doğru nitelediniz, aynen öyle. NİLÜFER- Her şeyden önce arkada- şım, dostunı olarak hayatıma girdi. Da- ha sonra müzikte bir tırmanış gerçekleş- • ti. Bu benim daha evvelden Öngörmedi- ğim bir şeydi. Belki o da öngörmemişti > Nilüfer kızı Ayşe Nazlı'dan hiçbir $eyl sakla- mamış, ne evlatlık olduğunu ne de Reha Muhtar İle aynlığını... ama onun hedefi oydu aslında. Sonra- dan tabii böyle bir başarı gelince onu devam ettirmek gerekti fakat arkasın- dan yaşanan birtakım tatsız meseleler sonucunda zaman zaman çok mutsuz oldum, üzüldüm, öfkelendim. Bu kadar gÜ2el şarkılar yaratan bir insanın farklı bir yapıya sahip olduğunu düşünüp yi- ne de saygıyla, anlayışla bakmaya çahş- tım. Ama artık öyle bir noktaya geldik ki barışır mısınız diye soranlara şunu di- yorum; bu dakikadan sonra geri adım C l i M H U R l Y E T K İ T A P SAYI 106 3 atarsam ben ben olmam ki, nasıl barışa- cağım yani. O benim artık bu duruma bir nokta koyabileceğimi de öngöreme- di bence. SİLAN- Kayahan'ın parayla ilgili bu kadar çok laf etmesine ilişkin şunu da belirtmeliyiz; tabii ki her insan emeği- nin karşılığını, hakkı neysc alacak. Ka- yahan da alacak. Ama Nilüfer 17 yıl bo- yunca aslında hiç ödememesi gereken paraları bile ödemiş, bırakın hak yeme- yi, fazlasını vermiş. NİLÜFER- Sahneden bile para öde- dim kendisine. Fazlasını ödedim. Şarkı- dan para alıyordu, sonra yüzde alıyor- du. Ne yazık ki son gelinen noktada mahkeme onu haklı buldu. Ama halk bana hak veriyor biliyorum, her şeyin o kadar farkındalar ki... Mesela geçenler- de Bilgi Üniversitesi'nde bir konserim vardı, biri bile bize "Geceler"i söyler misin detnedi. Kitabın bir amacı da bu, beni daha iyi anlasın insanlar, bir dc be- nim açımdan konuyu bilsinler. Gerçek- dışı anlatılan şeylerden de çok sıkıldım, çok tehlikeli bir şey bu yani kendisi de inanıyor gibi bir şey söz konusu. - Nilüfer'in hak yememe ve yedirme- me konusunda ta yülar öncesine daya- nan bir vukuatt bile var değil mi? Gazi- no olayı... SİLAN- Aa tabii, yanm yevmiye veril- mesine bayrak açtyor, gazino patronuna rest çekiyor. NÎLÜFER- 18 yaşındayım, gazino her gece tıklım tıklım bize yanm yevmiye verecekler. Solist Zeki Mürcn'di hatta haber gönderdi bana Zeki Bey, o daha çok genç kabul etsin diye. Bugün olsa kırmazdım kendisini belki ama o zaman 18 yaşında, dediğim dedik. Oysa daha sonra neler yaşadım, kaç yanm yevmi- yeler gördük. Mesela lzmir Fuarı'nda her zaman bu tutumla karşılaşırdı bü- tün sanatçılar maalesef. Birkaç gece üc- reti herkesin kesilirdi. - Dünyada ve Türkiye'de müzik son yıllarda dalgalar halinde dcğişiyor. Yeni müziği nasıl değerlendiriyorsunuz? NİLÜFER- Bir çıkmazdayız diye gö- rüyorum. Farklı türlerde mü- zik yapan insanlar tutuyor. Göİcsel örneğin, nostaljik şar- kılar söylüyor. Ben Göksel'in müziğini çok beğenirim. Bazı sanatçılannuz, lzel gibi Türk müziği şarkıları yapıyor. Ge- çenlerde internette gördüm, Şevval Sam'ın arabesk albü- mü çıkmış. Sonra Işın Karaca da çok iyi, bence dünya ça- pında bir ses, inanılmaz bir gırtlak. Dcmek ki böyle bir piyasa var burada. Bir kıvıl- cım, bir atılım lazım müzikte. Dünyayı çok sıkı takip ediyo- rum. Beyonce, Rihanna dinle- diklerim arasında, onlar da hep dans müzikleri yapıyor. En son Amy Winehouse'un albiimünü satın aldım, yaptı- ğı müzikleri seviyorum... As- ya'yı tabii hem insan hem müzisyen ola- rak çok seviyorum. - Bu arada yeni albüm çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miviz? NİLÜFER- Bir tanesi değişik kon- 'septte olacak, ön çalışma aşamasmda, netleşirse sonbaharda çıkacak. Bir tane de Türk müziği projem var, o hep duru- yor, uygun anı yakalayınca yapacağım. Ayrıca onlardan sonra çıkartmayı plan- ladığım bir başka albümiin şarkı seçim- lerine de yavaş yavaş başladım. • [email protected] NilüfenHepsi Bu/J3ırcan Usalîı Si- lan/Doğan Kitap/326 s. SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle