23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Tuğrul Akşar'dan Futbolun Ekonomi Politiği1 Futbol sadece para değil Tuğrul Akşarın Futbolun Ekonomi Politiği \s\m\\ kitabı, ticarileşen futbolun, paylaşım ve gelir dağılımına ilişkin sorunlarını incelerken, futbol ekonomisini yöneten politika- larını gözler önüne seriyor. Akşar f utbolu, sportif bir rekabetten ekonomik bir yanşa dönüştüren koşulları yaratan süreci, verilerle okura sunuyor. a Ali BULUNMAZ D ünya Kupası, vuvuzela sesleri, turnuvanın res- mi topu Jabulani ve güvenlik tartışmalan arasında başladı ve sürüyor. Dünyanın futbol topu etrafında döndüğü bir aylık sürede, yeme- den içmeden kesilen futbol düş- künleri, bu zaman diliminde oyunun ve "endüstrinin" sorun- j larından çok şöleniyle ilgili. MASUMİYETİ BOZULAN FUTBOL ' Tuğrul Akşar'ın Futbolun Ekonomi i Politiği isimli kitabı tam da kupaya rast- ladı. Futbol endüstrisi ve ekonomisi sü- rekli büyüyor. Öte yandan sorunlan da. Akşar'ın kitabı, genişleyen futbol ekono- misi ve endüstrisinin yapısına dair yazıla- nn toplandığı kitabıyla, hem futbol se- verlere hem de futbol ekonomisi üzerine kafa yoranlara seslenmeyi amaçlıyor. Simon Kuper ve Stefan Szymanskiden 'Futbolun Şifreleri' 'Geniş alanda kısa paslaşmalar' Futbol Asla sadece Futbol Değlldlrve AJax kitap- larının yazarı Simon Kuper ile Stefan Szymans- ki'nin beraberce kaleme aldığı Futbolun Şifrelerl, futbolun hemen her unsurunu istatfstik düzlem- de masaya yatırıyor. Futbola dair kitaplar arasın- da kendine önemli bir yer kazanabilecek olan ya- pıt. bahsettiği enteresan hikâyelerle de dikkat cekiyor. • ErayAK I nsanlar bugünlerde futbolla yatıp futbolla kalkıyor. Malum: Dünya Kupası... Bu yıl, tarihi boyunca ilk de- la Afrika kıtasında düzenlenen şampiyona, televizyon- lardan izleyebildiğimiz kadarıyla renîdi görüntülere sahne oluyor. Tumuva öncesinde bahsedüen o "kötü senaryolar", pek gerçekleşmişe benzemiyor. Ufak tefek aksiliklerin ha- berleri kulaklara gelmiyor değil; fakat bu, turnuvayı yerin- de izlemeyc gidenlerin pek de keyfini kaçırmamış gibi. Bu, en azından televizyon izleyicilerine böyle yansıyor. Insanlar, "vu- vuzela"larmı bağııta çağuta, televizyonlan başındakilere, "mutlu- luk mesajı" yolluyor adeta. Futbolun sadece, sahada topun peşinde koşuşturan yirmi iki topçudan ibaret bir oyun olmadığını anlatmak için, "vuvuzela" yeterli bir örnek aslında. Bu konuda uzun uzadıya, çetrefil cümle- ler kurmaya gerek yok. "Vuvuzela" örneğinden yola çıkarak ba- sitçe şunlan söyleyebiliriz: Bu yerel çalgı bize, Afrika kültürünün çok küçük bir parçasını da olsa öğretti. Bunun yanında, Güney Afrika'ya turnuva için gidenlerin de ilgi odağı olarak birçok kişi taraftndan satın alındı; yani, oradaki insanlara para kazandırdı, ül- ke ekonomisine katkı sağladı. Dünya Kupası'nın "herhangi bir ül- keye", para dışında neler kazandırdığını da anlatmaya gerek var mı bilmiyorum... Işte, bu saydıklarunın yanında daha birçok et- ken, bizi yalnızca tek bir sonuca götürüyor: "Futbol asla sadece futbol değildirf Futbolun Şifrelerikitabının yazarlan, Simon Kuper ve Stefan Szymanski de futbolun yalnızca futbol "olamayacağına" inanan- lardan. Kuper, dünyanın önde gelen futbol yazarlarından biri. Szymanski ise Londra'daki Cass Business Schhool'da ekonomi profesörü ve tanınmış bir spor ekonomisti. Bu iki isim, "Futbolun Şifreleri"nde kafa kafaya verip futbolun A'dan Z'ye bir haritasını çıkanyor okuyucuya. Bunu yaparken de en büyük yardımcılan kabul ettikleri "rakamları" kullanıyorlar. "Rakamlann açıklaya- mayacağı hiçbir şey yoktur" ilkesiyle yola çıkan yazarlarımız, fut- bolun içindcki hemen tüm olgulan, istatistik tahtasında değerlen- diriyor. Neler yok ki istatistik tahtasında irdelemedikleri Kuper ve Szymanski'nin: Kulüp gelirlerinden lngiliz futboluna, transfer stratejilerinden ülke taraftarlanna kadar yelken açan çok uzun bir liste ele aknıyor kitapta ve bunlaruı istinasız hepsinin rakamlarla açıklanmaya çalışılması gerçekten şaşkınlık yaratıyor. Kitap ilerle- dikçe daha da şaşırnyor okuyucusunu, çünkü "futbolda ırkçılık" ve "intihar" gibi konulann da bu şekilde açıklanmaya çalışılması, kafalarda soru işaretleri yaratacakrnış gibi dursa da, her şeyi net- leştiriyor okuyanda. Ama rakamlann her zaman doğruyu söyle- mediği de çok açık. Bunu Güney Kıbns Rum Kesimi, Izlanda gibi ülkelerin taraftarlarının "en ateşli" taraftarlar olarak gösterilme- sinden anlayabiliriz. Aslında burada yazarların bir suçu yok. On- lar, rakamlann yalancısı. Kitap sadece rakamlar ve istatistikler yığınından oluşmuyor. Ki- tabın en güzel tarafı da bu kanımca; çünkü futbolu başka kav- ramlarla açıklamaya çalışan kitaplann "sıkıcı" yönlerinden biri, okuyucunun anlam vercmediği rakamlar yığınından oluşmasıdır genelde. Futbolun Şifrelerfnde ise aralara sıkıştınlan ilgi çekici hikâyeler, okuyucuyu kitaba daha da bağlıyor. Hatta, kitaptaki hi- kâyelerden çok güzel bir "Bunlan Biliyor muydunuz?" köşesi bile hazırlanabilir. Büyük kapitalist ABD'nin futbol ligi NFL'nin "sos- yalist lig" olarak anddığım... 2002 Dünya Kupası'nda Brezilya ka- lesini koruyan Marcos'un bileği sakat bir şekilde turnuvayı ta- marnladığını ve o halde kupayı kaldırdığını... Dünya devi Mi- lan'ın otuz beşlik yıldızlarını, bir laboratuvar ortamında maçlara hazırladığını... Sahi, bunlan biliyor muydunuz? Futbolun Şifrelerinde bazı kulüplerin dünya sahnesine nasıl çıktıklanna da yer veriliyor. Özellikle, Clough un efsanevi Not- hingham Forest'ınm oyuncu bulma stratejüeri vc günümüzün parlak Avrupa takunlanndan Lyon'un ekonomi anlayışı, Türki- ye'deki futbol kulüplerine ders olacak nitelikte. Bu başan hikâye- lerine, boğazın serin sulannda milyon dolarlar yüzdüren, "yenilik yaptığını sanıp tekerleği sürekli yeniden icat eden" Istanbul ku- lüpleri yöneticilerinin de bir göz atması gerekir diye düşünüyo- rum. • / Futbolun Şifreleri/ Simon Kuper, Stefan Szymanski/Çeviren: ElifNihan Akbaş/lthaki Yayınlan/408 s. Akşar'ın temel belirlemesi, futbol ekonomisinin ana koşullannı oluştu- ran bir politikanın varlığma işaret ediyor. Yani, pay- laşım mücadelesi- nin bulunduğu her yerde bir poli- tdkanın varhğından söz ediyor Akşar. Milyon dolar ve Avro'lardan bahsedilin- ce bu gayet normal. Pek çok sektör bu pastadan pay almak için aç kurtlar gibi bekliyor. Akşar şöyle diyor: "Bizler artık sadece futbol izlemiyoruz, aynı zamanda onu tüketiyoruz. Futbol sayesinde hepi- miz birer taraftar tüketiciye dönüştük." Saha içindeki ekonomi (savunma fut- bolu), gerçek futbolu günden güne sa- katJarken saha dışındaki devasa ekono- mi, sponsorlar aracılığıyla organizasyon enflasyonu yaratarak kulüpleri, milli ta- kımlan ve oyunculan ölümüne yarışnn- yor. Dolayısıyla futbol, bir oyun olmak- tan hızla uzaklaşıyor. Akşar, bu yanştırma ve para hırsından söz açarken, sayılar ve tablolarla son de- rece teknik biçimde konuyu genişletiyor. Futbol kültürünü öteleyen bu sayısalhk, oyunun ne denli köreldiğini de gösteri- yor sanki. Markalaşma, yayın geliri dağıhmı, sponsorluk, bahis, kriz, şike, salt ekono- mik değerlere indirgcnmeye çalışılan re- kabet ve pek çok konu futbolun nasıl oyun olmaktan çıkanldığını yansıtıyor. Kısacası Akşar'ın deyişiyle "futbolun masumiyeti kayboluyor." 'OYUN DEĞİŞİYOR' Futbolun basit ve güzel bir oyun oldu- ğu gerçeği her geçen gün unutulmaya başlandı. Eduardo GÎdeano gibi "iyi fut- bol düencilerT'nin sayısı artarken, yöne- tici ve sponsorlar yalnızca kendisine "iyi kazanç getiren bir iş" şeklinde algüıyor bu küİtürü. Futbolun endüstrileşmesi oyunu kirletirken, metalaşma, markalaş- ma, pazar yaratımını, cşitsizliği ve tekel- leşmeyi önümüze atıyor. Akşar tüm bu gelişmeleri şu cümleyle özetliyor: "Oyun değişiyor." Daha çok futbol izlemek isteyenler an- laşılabilir. Peki, ya iyi ve güzel futbol? Sponsorlann, bahisçilerin ve şirketlerin ağırlığını koyduğu bu oyunun, bol orga- nizasyonla "desteklenmesi", iyi ve güzel futbola ket vurmuyor mu? Artık iyi ve güzel futbolu isteyenlerden önce, para kazanan ve kazandıran; ka- zandıracak yollan bulan kurumlar söz konusu. Akşar şöyle diyor: "Futbolun gi- derek endüstrileşmesi onu farklı bir pa- rasal gelişim sürecine soktu. Futbol hızla endüstrileşirken ticarileşti ve çok ciddi para yaratan dev bir sektör haline geldi. Bu gelişim ve değişim sürecinin baş ak- törü olan futbol kulüpleri de artık yüz milyon dolarlara ulaşan devasa bütçele- riyle sportif bir organizasyon olmaktan çok ekonomik kuruma dönüştü." Akşar kitabında, futbolun görünme- yen ya da az görünen yüzünü ayrıntıla- nyla ele alıyor. Futbolun Ekonomi Poli- tiği bu anlamda, büyülü oyunu yönlendi- ren, çekip çeviren ve başka bir hale so- kan sınırsız parasal gücün etkilerini irde- liyor. Kitap, futbolun felsefesi ve sosyo- lojisiyle ilgilenenlere sıkıcı gelebilir belki. Ama şu da atlanmamalı: Futbolun Eko- nomi Politiği, hayata salt ekonomi pen- ceresinden bakan ve futbolu da böyle görmeye niyetlenenleri teşhir ediyor bir yerde. • Futbolun Ekonomi Politiği/ Tuğrul Akşar/Literatür Yayınkn/ 456 s. SAYFA 8 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1063
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle