19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 1 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA SPOR 21 Öğrenci pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. MELTEM MECDİ G Ö R Ü Ş DR. SEDAT HAYRAN ‘Dâhi Adayı ‘ Löw 2010 Dünya Kupası’nda 2. turda İngiltere’yi geçen Almanya’nın başındaki isimi yakından tanıyoruz: Joachim Löw. Futbolculuk kariyerinin ardından, 1995 yılında başladığı antrenörlük hayatında basamakları hızla çıkan Löw, hırs, inat ve ihtirasın hep o ince çizgilerinde dolaşarak, 49 yaşında Alman Ulusal Futbol Takımı’nın başında büyük işler başarıyor. Futbolculuk kariyerinin ardından 1992- 1994 yılları arasında futbolcu menajerliği yapan Löw, teknik adamlık kariyerine; 1995’te Stuttgart’ta yardımcı antrenörlük görevini yaparak başladı. Takvimler 1 Haziran 1998 tarihini gösterdiğinde ise F.Bahçe’nin başına geçti. Türkiye’deki futbol şarlatanları tarafından hemen ‘stajyer hoca’ lakabını aldı. Oysa Löw, o döneme kadar F.Bahçe’ye gelmiş Parreira’dan sonraki en iyi teknik adamdır ancak kimse farkında değildir. F.Bahçe’ye başarılı sonuçlar aldırıp, iyi futbol oynatmasına rağmen şampiyonluk gelmeyince ne yazık ki fatura Löw’e kesilir. Sonra ünlü siyasetçi ve işadamı Cem Uzan, Löw hocayı astronomik ücretle Adanaspor’un başına getirir ancak Alman hoca Adana’da fazla kalmaz ve Türkiye macerasına bu şekilde son verip, Austria Wien’e gider. Oradan da 1 Ağustos 2004’te Almanya Ulusal Takımı yardımcı antrenörlüğüne getirilir. Dünya döner, yıllar geçer 49 yaşına gelen Löw Hoca nihayet 2006 Dünya Kupası’nın ardından Alman ulusal takımından ayrılan Jurgen Klinsmann’ın yerine göreve gelir ve başarılı bir grafik sergiler. Löw’lü Almanya, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda final oynar ancak İspanya’ya kaybeder. Mücadeleyi seviyor Çalıştırdığı her takımda futbolcular üzerinde karizmatik liderliğini hissettirebilen tecrübeli çalıştırıcının kazanma ruhu ve geleneği futbolcuların da futbol yapısını şekillendiriyor. Onlara savaşma hırsı verip, özgüven aşılıyor. Teknik ve taktik olarak kusursuz bir takım çalışması ile futbolcular üzerinde başarı alışkanlığının, kulüp takımları kadar ulusal takımda da geliştirmesini mükemmel uyguluyor. Löw hocanın futbolculuk kariyeri belki iyi değil ancak şu ana kadar teknik adam olarak iyi işler çıkartıyor. Löw’ün Almanyası artık dengeli bir takım. Futbolun gerektirdiği her şeyi, takım savunması ve ofansif kurguyu çok iyi yapıyor. Açık konuşmaktan hiç çekinmeyen Löw; mücadeleci kişiliği, modern antrenman tekniklerinin uygulayıcısı, kazanmaya giden sürecin her anlamda saha dışında başladığını bilen, notlardan her oyuncunun, hangi idmanda ne yaptığını bulup çıkarabilecek kadar ‘takıntılı’ bir teknik adam. Takımını çok iyi tanıyor, oyuncularının neyi yapabileceğini, neyi yapamayacağını çok iyi biliyor. Eğer kupayı kazanırsa hiç kuşkusuz bir ‘dâhi’ olur. GÖRÜŞ ADNAN DİNÇER Kupanın Getirdikleri Öncelikle vuvuzelanın dışında önemli bir değişiklik yok futbol adına dersem yanlış bir giriş yapmış olmam. O da tribüne halkın iletişim aracı olarak terfi ederek gelmiş bir yenilik olmuş zamanla... Bunun dışında daima karşısında olduğum ve futbolun önünü kesen hakem hataları tarihe geçecek boyutta daha şimdiden... Sponsor firmaların rekabetiyle gelişen teknolojik mücadele futbolun gerçek materyaline ve içeriğine sıkıntı veriyor. Jabulaninin fizik kurallarını ters yüz eden hareket ve hedef tarzı en çok kalecileri zor durumda bıraktı. Genelde atılan şutlar topun dönmeden gitmesi nedeniyle falso alma ve aynı hatta gitme gerçeğine müdahele ediyor. O zaman da usta yıldızlar dahi hatalar yapıyor çoğu kez... Endüstriyel futbol pazarında önde giden ve futbolcu eğitimini askıya alan Avrupa kendi ulusal futbolunu temsil edemedi. Fransa, İngiltere, İtalya bu anlamda başı çekerken önemli bir uyarı da oldu. Şampiyonlar Ligi’nde Inter’i şampiyon olarak çıkartan geçen dünya kupası şampiyonu İtalya’da teknik direktör Lippi; oynattığı futbol ve kadrosuyla hayal kırıklığı yaşattı. Forvetsiz ve kendi futbolunun dışında ortaya ne koymak istediğini kimse anlayamadı. Takım oyununun başarısı Futbol zengini Anelka ve onun takımı Fransa futbolun arka bahçesindeki rezaletin nasıl öne geçtiğini ortaya koydu yaşanan skandalla... İngiltere de Capello’nun ne yapmak istediğini anlamadan skandal bir farkla Almanya’ya elendi. Japonya ile G.Kore’deki futbol gelişmesine herkes şahit olurken Barcelona ve Real Madrid özkaynağının karması İspanya finalde olma yolunda devamlılığını gösterdi. Almanya, Löw ile geçmiş yıllarda U-21 olan 6 genç takviyeli diri kadrosuyla önemsenmezken futbol eğitimiyle kendini ve Mesut Özil’i dünyaya tanıttı. Hollanda aynı biçimde özkaynak eğitiminin getirdiği başarı ve genç kadrosuyla çok hazırlıklı. Maça göre rahat ve uygun oynuyorlar. Arjantin, Brezilya, Uruguay, Meksika, Şili gibi Güney Amerika takımları kendi kaynaklarından gelen futbolcularıyla dikkat çekti. Oysa bu ülkelerin liginde Avrupa’dan yüklü paralara transfer edilmiş futbolcular oynamıyor. Endüstriyel futbolun beklentisi bu ülkelerde ters çalışıyor; onlar üretiyor ve satıyor. Gana başarıyla Afrika’yı temsil ediyor. Kupa başlamadan da belirttiğim gibi takım oyunu sergileyen ekipler başarılı oluyorlar. Arjantin’i yıldız futbolcularıyla kişisel beceriye açık futbol oynatan tek kadro olarak dışarıda tutabiliriz. Brezilya, Dunga ile yıldızlarına taviz vermeden favori olduğunu gösteriyor. Hakem hatalarını teknolojinin olanaklarıyla ortadan kaldırmak isteyen düşünce, bu kupada yeniden öne çıktı. FIFA Başkanı Blatter bu konuda teknolojiyi uyarıyor. Haklı bir ölçüde. Çünkü zaten futbol teknolojiden sonuna kadar yararlanıyor. Dünya futbolu öne çıkardı endüstride. Ama futbolun kendi değeri insan ve onun yaratıcılığıyla güzel. Beklenen değil beklenmeyen hatalar oyunu futbol... Her şeyi doğru yaparsanız artık zevk alma şansınız yok olur. Robotlaşan futbol ortaya çıkar. İnsan faktörü hata, başarı ve yaratıcılık üzerine kurulu bu takım oyununda kendini gösterir. Terslikler oyunun zenginliğidir. Fransa’da Domenech ve Escalettes, başarõsõzlõğõn nedenini siyasetçilere anlatacak Meclis’te futbol sorgusuSpor Servisi - Dünya Kupasõ’na gruplardan çõkamayarak veda eden Fransa’da sular durulmuyor. Güney Afrika’daki hezimet sonrasõ gönderilen teknik direktör Raymond Domenech ile istifa eden Fransa Futbol Federasyonu Başkanõ Jean- Pierre Escalettes, bugünkü Fransa meclisinde sorgulanacak. Daha önce açõk bir oturumda yapõlmasõ planlanan sorgunun federasyonun isteği ile kapalõ bir oturuma dönüştürüldüğü öğrenildi. FIFA Başkanõ Sepp Blatter ise bu gelişme öncesinde Fransõz yetkilileri futbolun içine siyaseti sokmamalarõ konusunda ciddi şekilde uyardõ. Fransa bu uyarõyõ dikkate almazsa Horozlar’a ceza gelebileceği, hatta ulusal turnuvalardan dahi men edilebilecekleri belirtiliyor. Blatter’e yanõt hükümet sözcüsü Luc Chatel’den geldi. Chatel, “Fransa Futbol Federasyonu bağımsızdır. Hükümet, Mavilerin Dünya Kupası’ndaki başarısızlığına sessiz kalamaz” dedi Fransa-Meksika maçõnda Nicolas Anelka’nõn Domenech’e küfür ettiğinin ortaya çõkmasõyla başlayan kâbus, eski F.Bahçeli oyuncunun takõmdan kovuluşu, bunun üzerine futbolcularõn idmanõ boykot etmesi ve kaptan Evra ile kondisyoner arasõnda yaşanan tartõşmalarõn üstüne kötü sonuçlarõn eklenmesiyle fiyaskoya dönüşmüştü. AVUSTRALYA’DAN ŞİKE TEKLİFİ A vustralya’nõn 2022 Dünya Kupasõ’na ev sahipliği yapmak için FIFA yetkililerine rüşvet teklif ettiği ortaya çõktõ. Avustralya Futbol Federasyonu’nun özel dosyalarõnda iki danõşmana toplam bütçelerinin çeyreği olan 9 milyon 680 bin dolar ödendiği görülüyor. Avustralyalõ yetkililer ayrõca FIFA yöneticilerine bedava uçak biletleri, eşlerine de inciden kolye vaat etti. Bu rüşvet önerisinin ortaya çõkmasõ, üst düzey yöneticiler arasõndaki çirkin oyunlarõ gözler önüne serdi. COŞKUN GÜLBAHAR Dünya Kupasõ’nda çeyrek final heyecanõ yarõn oynanacak çeyrek final mücadeleleriyle devam edecek. Güney Afrika’da gerçekleştirilen şampiyona, çok sayõda ilginç olaya sahne oldu. Turnuvanõn henüz başõnda tüm sporcularõn başõ ‘hırsızlık’la dertteydi. Dünyanõn en yoksul ülkelerinden biri Güney Afrika’da FIFA Başkanõ Sepp Blatter’in kaldõğõ otelde dahi eşyalarõn çalõnmasõ, ‘güvenlik endişesi’ni gündeme getiriyordu. Ancak ilerleyen dönemde yetkililerin özverili çalõşmasõ, bu konudaki sõkõntõlarõn büyümemesini sağladõ. Dünya Kupasõ’nõn ilk tur maçlarõna bu kez ‘Jabulani’ damga vurdu. Julio Cesar ve Iker Casillas gibi dünyaca ünlü kalecilerin eleştirdiği topun ilk mağduru İngiltere file bekçisi Robert Green olurken Güney Koreli Eiji Kawashima ve Cezayirli Faouzi Chaouchi de ilerleyen dönemde benzer hatalar yaptõ. İkinci tura geçildiğinde ise hakem hatalarõ ön plana çõktõ. İngiltere’nin turnuvaya veda etmesinde, Lampard’õn nizami golünün verilmemesi önemli rol oynarken Meksika da Arjantinli Carlos Tevez’in ağlarõ havalandõrdõğõ pozisyondaki bariz ofsaytõ görmeyen hakeme takõldõ. Uruguaylõ Jorge Larrionda ile İtalyan Roberto Rossetti’nin yaptõğõ hatalar nedeniyle FIFA Başkanõ Sepp Blatter özür dilerken bu ikiliye ilerleyen dönemde maç verilmeyeceği öğrenildi. Fransa ve İtalya’nõn gruptan çõkamamasõ Dünya Kupasõ’nõn en büyük sürprizi olarak değerlendirilirken İngiltere de şampiyonaya 2. turda veda etti. Avrupa’nõn önde gelen üç ülkesi Güney Afrika’da yarõş dõşõ kaldõ ancak asõl ilginç olan çeyrek finalde dört Güney Amerika ülkesinin yer almasõydõ. Brezilya, Arjantin ve Paraguay, yarõ final yolunda ‘Avrupalı’ rakiplerini eleme planõ yaparken Uruguay’õn karşõsõna Afrika’nõn tek temsilcisi olarak kalan Gana çõkacak. Turnuvada iyi bir performans sergileyen Güney Amerika ülkelerinin aksine Avrupa’da hayal kõrõklõklarõ vardõ. Cristiano Ronaldo, Wayne Rooney, Franck Ribery ve Andrea Pirlo... Ülkelerinin büyük ümit bağladõğõ milyon Avro’luk isimler, 2010 Dünya Kupasõ’nõn sönük yõldõzlarõ olarak kaldõ. İspanya’nõn gol yükünü Villa çekerken Almanya’da yõldõzõ parlayan isim Türk asõllõ Mesut Özil oldu. Hollanda da Sneijder-Robben ikilisiyle çeyrek finale yürüme başarõsõ gösterdi. AVRUPALI GÜNEY AMERİKALILAR! Güney Amerika ülkelerinin başarõsõ turnuvanõn en dikkat çekici yanõ olurken bu ülkeleri temsil eden futbolcularõn büyük çoğunluğu Avrupa’da ter döküyor. 5 kez Dünya Kupasõ’nõ kazanan ve Güney Afrika’da da en büyük favorilerden biri olan Brezilya’nõn kadrosundaki tam 20 futbolcu Avrupa’da forma giyiyor. Bu sayõ Paraguay’da 9, Uruguay’da 15, Arjantin’de ise 17. Bir diğer çeyrek finalist Gana’da da Avrupa liglerinde forma giyen 17 oyuncu bulunuyor. Dünya Kupasõ’nda son 8’e, 4 Güney Amerika temsilcisi kaldõ Afrika’da Latin rüzgârı Domenech Escalettes Tevez golleriyle Arjantin’i sırtlıyor. KISA...KISA...KISA... VOLEYBOLDA F.Bahçe, Sõrp I.Miljkovic ile 2 yõllõk sözleşme imzaladõ, Ziraat Bankasõ, Bulgar antrenör Plamen Konstantinov ile anlaştõ; G.Saray Ashlei Nemer’in mukavelesini yeniledi. A.GÜCÜ, Hürriyet Gücer, Uğur Uçar ve Güven Varol ile sözleşme imzaladõ. BASKETBOLDA Olin Gençlik, G.Saray Cafe Crown’dan Can Akõn’õ transfer etti. KARABÜK, Kerim Zengin ile 2 yõllõk anlaştõ; Altay, Hasan Ekler’i kadrosuna kattõ. KARŞIYAKALI taraftarlar teröre lanet yürüyüşü düzenledi. İSVİÇRELİ bisikletçi Thomas Frei, doping gerekçesiyle yarõşlardan 2 yõl men edildi. 6’LI 6-2-1/6-1/3-1-6 (Elazõğ); 75,07 TL, 9-10- 2-6-6-6 (İstanbul); 9.274,67 TL ikramiye verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle