Katalog

? KUGK'da da ikilik şeklindeki bu türden şiirleri görürüz. Sevda Kalıcıdır'da (5), girişteki dörtlükalınlık'ta kendi şiirinin sesini, ışığını, konum ve yönünü verirken , şiirinin kendine olan uzaklık ve yakınlığını da, var olan'a göre değil, sosyopolitik, estetik ve yazınsal beğenilerine göre metrajlar: "Günlerce aylarca şiirden kaçtım / Gümüş tilkim mavi sincabımdı kovaladı beni / Işığı önüme düştü yansıdı balkıdı / Dokundu okşadı, ayağımı çeldi yolumu gözledi" (Sevda Kalıcıdır, Balkon Bölümü, isimsiz dörtlük). Bana göre Gülten Akın' ın şah dizelerinden biri de: "Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim" (Seni sevdim) diye başlayan şiirdeki bu dizelerdir. Bu şiir kitaplarından sonra 90'lı yılları çizen Sonra İşte Yaşlandım (6) ve Sessiz Arka Bahçeler (7) adlı kitaplar geldi. Bu kitaplarda da Mahmut Temizyürek'in yazdığı gibi yine kendi toplumunun gözleyenaktaranı, müdahili ve dünya toplumunun tarafgiri oldu: "Arjantin'den Balkanlar'a,Irak'tan Filistin'e, Afganistan'dan Afrika'ya dünyanın her yerinde acı çeken annelerin aynı dilli sesini çağırdı sesine." (8) Hem içli bir çığlık, hem kanayan bir gül, hem de bir şiiranne olarak!...Bir art niyetle değil, bir edebiyatçı duyarlılığıyla şunu da belirtmeliyim; etkiler alıp veriyoruz, doğrularımızı belirleyip farklı alanlardan bunları gün ışığına çıkartıyoruz. Gülten Akın, Wim Wenders' in ' Arzunun Kanatları ' filmini seyretti mi, bilmiyorum. O filmin bir sahnesinde şu söz geçiyor: “ Böylece yaşlandım işte.” Işık verici bir buluşma olmalı. Ancak Gülten Akın' ın şiirinin, akıl duvarlarına çivi yazısıyla kazılacak kavratıcılığı Sonra İşte Yaşlandım'daki, şu dizelerde oldukça açık: “Bir roman kadar uzun bu tümce, / Sonra işte yaşlandım.” (Kısa şiir/ bir). Sessiz Arka Bahçeler'deki şiirlere sinmiş ve dile getirilmiş çağ algısı, popüler dilin tuzağına hiç düşmemiş şairimizin çağdaşları arasındaki yerini belirginleştirmiyor mu sizce: “itip beni / balıma dadanan bu çağı hiç sevmedim ”. Gülten Akın'ın şiirinin özneleri de bir inceleme konusu yapılabilir. Belirgin tiplemeler yoktur onda, yalnızca toplumumuzda, hemen yanı başımızda durur gibi tanıdık kişilikler vardır. Bu, bütün yer yüzündeki insan toplamı olarak da okunabilir.İyi olanı hak eden, günü aydın, ama kendisi de bilinçlenmiş personajlardır bunlar. Gülten Akın, Şiiri Düzde Kuşatmak' ta (9) bunu, Hayatın benden geçen şiirlerini yazıyorum." diye açıklamıştı; yani şiir seyrini ve 'seyran' ını… Mehmet H. Doğan, yeni Kitabı KUGK'daki şiirleri için şöyle yazdı: "Gülten Akın, 'uzak bir kıyıdan' "Kuş Uçsa Gölge Kalır" ile geldi geçen ay. Gündelik politikanın çirkin ayak oyunlarından, yakın savaş tehdidinden bunaldığımız şu günlerde ilaç gibiydi onun şiiri." (10) "Ötekini oku, derinde dipte duranı" (s.7) diye açılan kitap, yukarıda vurguladığım gibi sosyolojik, felsefi, politik olanı açımlar ve bizi yaşamsal olana hazırlarken, toplumsal trajediye yaptığı vurguyla da öncüyol gösteren sesini belirginleştirir yeniden: "Çağın en karmaşık yerinde durduk / biri bizi yazsın, kendimiz değilse / kim yazacak" (Leke, 9) dizeleriyle, toplumsal algısını, eksik yaşayanlara bir uyarıçağrıya ve açılıma yöneltir; öncüşair, öncümaral konumunu çizer. Yargılarına, toplumsal başka sözcüler eş tutulur bu izlencede: "utanılacak bir şeymiş, öyle diyor Camus / tek başına mutlu olmak" (Leke, s.9). Bıkmadan, usanmadan yol gösteren bir deniz feneri, uyaran bir sis çanıdır; o ve şiiri! Bütün bir ' Şiiri Düzde Kuşatmak' kitaKİTAP SAYI bı boyunca açımladığı gibi, bütün bir yaşamdan dolayı, insanlara karşı sorumluluk duymakta ve periskobunu yine toplumun öznelerine çevirmektedir: " Söylesek kendini çoğaltacak güzel sözlerimiz / hak etmiyor kimse / onları geri itiyoruz (...) kendi dilimizle ağulanıyoruz" (Ağu, s.14) derken.Bunun yanında sapmalara (deviant), toplumun yanlış bilinç ve yönelimlerine serzenişte de bulunmaktadır. İçi yanarak. Körleşme'de de bu izlenimci algısı, sitemkar hava taşır: " ‘Körleşme’ diyor telefondaki ses / bakmadan yürüyüp gidiyoruz / ırmak yanımızdan akıyor" (Körleşme, s.15) Yaşamın başka anlarına, partiküllerine dizeler düşerken, sorgusunu devam ettirir: "savaşı bir oyun diye sürdürüyorsunuz / sizin sonsuza dek yaşamak gibi / tuhaf huyunuz mu var" (..., s.32) sorudizelerindeki ince taşlama, anlayan ve anlamayan beyinlere, görmeyen gözlere, duymayan kulaklara. Kısası 'üç maymun'u oynayanlara. Buna, "kabarır deniz olanlar" (Sinopsis, 33) dizelerindeki denizi taşlayarak, kendi yüceltisini açıklayıp toplumsalsınıfsal tarafgirliğini belirterek tepki verir.' Deniz' liği seçer. Hem taşlayan, hem taşlanan derkesinde bir içgözlemci olarak. Sonrası mı, usulca, bir kanama gibi sızılı, kırmızı bir kan yağdırır şu dizelerden: "Dar günlerde usulca seslenişe / usul bir yankı arayan / umutsuz susarsa / taş kesilir dünya da". Bu dizeleri kendime kılavuz ediniyor, ve hayatın kışına Gülten Akın' ın şiirlerini yorgan kılıp ısınmaya hazırlanıyorum. Bu büyük kalemin, gönlündeki ateşe yüreğimi uzatarak. Bu sıcak yaz günlerinde, bu doğanın dengesinin iyiden iyiye bozulduğu demde kalbimize kar yağmaya, Gülten Akın' sa, şiirlerini sevgiyle harmanlayıp belleğimize sunmaya devam ediyor. Türk şiirinin en büyük ırmaklarından biri, atardamarımıza temiz kan taşıyor.Ne mutlu onun şiiriyle tanışan pak yüzlülere! Gülten Akın' ın affına sığınarak, son sözümü yazacağım artık: “ Bende de bir Gülten kaldı ama/ Hangi bağa diksem daha aşina!” ALINTI VE DİPNOTLAR: * Yazının epigrafı, Afşar Timuçin'in," Felsefe Bir Sevinç"tir kitabından alınmıştır, 'Demokritos: Bir Yaşam ve Düşünce Ustası" adlı yazı içinde, s.67, İnsancıl Y., Kasım 1995 * "Türkiye Edebiyatçılar ve Düşün Adamlar Ansiklopedisi" adının üzerinde fazla düşünülmemiş gibi. Orada bilimsel üretimde bulunan bayan bilimciler ve edebiyatçılar da var. Sanatın, bilimin cinsiyeti yok. Bilim insanları, ad olarak seçilebilirdi. 1.) Işık, İhsan, " Türkiye Edebiyatçılar ve Düşün Adamları Ansiklopedisi", Elvan Yayınları, 1.Baskı, Ankara 2006 2.) Akın, Gülten, "Kuş Uçsa Gölge Kalır ", YKY, ist.2007 3.) Akın, Gülten, "Seyran Toplu Şiirler", Adam yay., 1. Baskı, Ağustos 1992 4.) Fişekçi, Turgay, "Defne Gölgesi: ' Kuş Uçsa Gölge Kalır' ", Cumhuriyet Gazetesi, 13 Haziran 2007 5.) Işık, İhsan, age.1. cilt,s.174 6.) Akın, Gülten, "Sonra İşte Yaşlandım", YKY, Eylül 1995 7.) Akın, Gülten, "Sessiz Arka Bahçeler", YKY, Ağustos 1998 8.) Temizyürek, Mahmut, "Bende Bir Gülten Kaldı Hangi Bağa Diksem Yabancı" adlı yazı, Radikal Kitap, s.1819, 1 Haziran 2007 9.) Akın, Gülten, "Şiiri Düzde Kuşatmak", YKY, Mart 1996 10.) Doğan, Mehmet H., " Gülten Akın Giderek Büyütüyor Şiirini; Her Kitabı Öncekini Aşıyor: 'Bende Bir Gülten Kaldı' ", Milliyet Kitap, s.20,Haziran 2007. 906 SAYFA 5 CUMHURİYET