Katalog

Vitrindekiler Karia’dan Bugüne Bodrum/ Altan Türe/ Fotoğraflar: Mustafa Kalemci, Alaaddin Savaş/ Yapı Endüstrisi/ 168 s. “Limandaki ‘Raşit’in Kahvesi’ Bodrum’un en ünlü uğrak yerlerinden biriydi. Köy yapımı tahta masa ve iskemleleri, kamış örtülü çardağı olan mütevazı kahvede denize, teknelere karşı yorgunluk çayı içmek ya da Bodrum’un mandalinalı gazozu Mindos’un soğuktan buğulanmış şişesinden yudumlar almak doyumsuz bir keyifti. 1980’lerden sonra giderek gelişen ve bütün yarımadayı kaplayan turizm atılımı, anılardaki Bodrum’un yerel çizgisini silikleştirirken ‘Raşit’in Kahvesi’ de ‘Cafe’ oldu.” Bu kitapta, fotoğraflarla Bodrum anlatılıyor. Kuklaturka/ Erbil Tuşalp/ Say Yayınları/ 432 s. Siyaset sahnesindeki kuklaların ipleri kimlerin elinde? “Gelişme” olarak sunulan siyasi manevraların arkasındaki sır ne? Bu senaryoların yazarları kimler? Türkiye üzerine oynanan oyunlarda kimlerin parmak izleri var? Yurtiçinde ve dışında kimler çıkarlarına göre hareket ediyor? Siyasetin gerçek söz sahipleri kimler? Anadolu coğrafyasında din, inanış, ibadet ritüellerini siyasi anlayışlarının merkezine koyanlar, bireylerin dini duygularını istismar ederek ülke yönetimine katılanlar, refah toplumunun ve adaletin, kalkınmanın bayrağını taşıdıklarını iddia edenler, gerçek yüzleri, gerçek kimlikleriyle yer alıyor bu romanda. Stephanie Plum 1/ Janet Evanovich/ Çeviren: Şirin Okyayuz Yener/ April Yayıncılık/ 376 s. Stephanie Plum, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan New Jersey’li bir şehir kızı. Bir tek annesinin sevdiği iç çamaşırı satın alma işinden kovulunca, kanun kaçaklarıyla uğraşan kuzeni Vinnie’den şantajla bir iş alıyor ve kendini sapık boksörlerin, ayyaş kaçakların ve ilk göz ağrısı Joe Morelli’nin peşinde buluyor. Çatlak büyükannesi, göz yaşartıcı spreyi, bir türlü kullanamadığı özel yapım Smith&Wesson’u, çirkin hamsteri, döküntü arabası... “Stephanie Plum 1”, polisiye macera türünde bir roman. Tablonun Esrarı/ Esbeck ve Mondrian/ Çeviren: Nuran Ural/ Erko Yayıncılık/ 222 s. “Çenesinin haritanın neredeyse tam b4b5 kısımlı bölgeye tosladığını algılayamadı. B4b5, ‘Uzun Kışlar Vadisi’. Tanaka’nın çantasını sırtına bağladığını ve kendisini duvarın üzerinden yokuşa ittiğini de artık hissetmiyordu. Ayrıca her birkaç metrelik mesafede başka bir kayalığa çarptığını, düşüşün sonunda vadinin dibine ulaştığının bilincinde değildi. SAYFA 34 man’ın “Dünyayı Sömüren Amerika” adlı kitabı, Amerika’nın kötü beslenme alışkanlıkları, insan sağlığını tehdit eden çevre kirliliğine saygı göstermemesi, dünyanın jandarmalığına soyunması ve buna benzer sayısız faktörleri gözler önüne seriyor. Risk/ Patricia Cornwell/ Zeliha İyidoğan Babayiğit/ Altın Kitaplar/ 192 s. Ulusal Adli Tıp Akademisi’nde bir kursa katılmış olan Massachusetts Eyaleti Dedektifi Winston Garano, diğer adıyla Geronimo, Tennessee’nin Knoxville kasabasına bir görev için çağrılır. Geronimo’nun patronu olan bölge savcısı, güzel olduğu kadar sert bir mizaca sahiptir ve eyalet valisi olmak için adaylığını koymuştur. Güzel savcı seçimlerde ortaya attıkları, ‘Suç her zaman suçtur!’ sloganı ile yirmi yıl önce işlenmiş bir faili meçhul cinayeti çözüme kavuşturmak, böylece bölge valiliğini tereyağından kıl çeker gibi kolayca elde etmek niyetindedir. Bunun için bir yasa çıkartacaklarına dair vaatlerde bulunur. Ancak Geronimo, söz konusu edilen davanın izini sürerken görünenin ardında gizli oynandığını fark eder. Artık Geronimo için kurulu oyunu bozma zamanı gelmiştir... Yabanda Gezinti/ Nelson Algren/ Çeviren: Algan Sezgin Türedi/ Versus Kitapları/ 346 s. “Yabanda Gezinti”, Amerikan edebiyatının, “garibanların, işsizlerin, evsizlerin, kadın satıcılarının, fahişelerin, dolandırıcıların, madde bağımlılarının, ayyaşların, zırcahillerin, suçluların, kaybedenlerin, hem de suç işlerken bile kaybedenlerin dünyasını” anlatan yazar Nelson Algren’in, Birleşik Devletleri kökünden sarsan 1930’lardaki Büyük Buhran’da, ‘Beyazlar arasında beyaz olamayan’ bir delikanlının evini terk ettikten sonra ‘Yaban’da, yani vahşi hayvanlara dönmüş insanların yaşadığı, cehalet, sefalet, ırkçılık, fakirlik, sömürü ve ahlâksızlıkla kaynayan Amerika’da kısacık gezintisini anlattığı romanı. Çocukluğun Son Günü/ Gülseli İnal/ Telos Yayıncılık/ 148 s. “Günseli İnal şiiri imgelere, antikiteye, mitolojiye, kozmik arayışlara ve astral göndermelere yaslanır. O yüzden onun şiirini sevmek için felsefe, klasisizm ve resim bilmek gerekir. O vakit onun imgeler dünyasının önünüze koyduğu sarsıcı ve bir o kadar ürkütücü evreni fark edebilirsiniz” diyor Hikmet Temel Akarsu. Bu kitapta Günseli İnal’ın şiirleri yer alıyor. Açlığın Biyografisi/ Amélie Nathand/ Çeviren: Nihal Önol/ Doğan Kitap/ 154 s. Hayatının ilk yirmi yılında, sadece yiyeceklere karşı değil, içeceklere, aşka, kitaplara, yazı yazmaya ve keşfetme tutkusuna duyduğu açlıkla yaşam biçimini şekillendiren ve kişiliğini bulma yolunda ilerleyen bir genç kız... Sıra dışı bir hayatın yanı sıra, bir ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 906 Peter de Brook’u andıracak yanı kalmamıştı sakal ve omuz uzunluğundaki saçları olmasaydı.” Aikido tutkunu Klaus Esbeck dünyanın çeşitli yerlerini dolaştıktan sonra Japonya’da tercümanlığa başlar. Ama orada kendini cinayete kadar uzanan bir tablo sahteciliğinin içinde bulur... Falaka/ Doğan Korkmaz/ MitosBoyut Yayınları/ 72 s. Ahmed Rasim’in “Falaka” adlı yapıtı eski İstanbul’daki çocukların yetişme koşullarını, o zamanki kenar mahalle insanlarının sade ve içten yaşamlarını, eğitimsiz sarıklı hocaların elinde çocukların nasıl harcandıklarını sergiler. Oyun; eğitim ve öğretimde uygulanan dayak yöntemini eleştirirken korkunun insan psikolojisi üzerindeki yansımalarını da ortaya koyuyor. Dalgın Rüzgâr/ Abdülkadir Budak/ YKY/ 370 s. “Abdülkadir Budak şiirlerinin bireyi, içinde bulunduğu ilişkilere ve bu ilişkiler ortamında olup bitene karşı eleştirel ve yadsıyıcı bir bakış açısına sahiptir. Budak’ın şiiri, bireyinin varoluş bağlamında modernizmi zemin edinmiş, ancak bunu ifade etme bağlamında gelenekle olan bağlarını koparmamış bir şiirdir” diyor Yücel Kayıran. “Dalgın Rüzgâr”, Abdülkadir Budak’ın şimdiye dek yayımladığı on bir şiir kitabını bir araya getiriyor. Dünyayı Sömüren Amerika/ John Tirman/ Çeviren: Füsun Doruker/ Altın Kitaplar/ 336 s. George W. Bush, WalMart, Halliburton çetesi ve arazi araçlarının ortak noktaları nedir? Hepsi çeşitli şekillerde dünyayı sömürmekte. XX. yüzyılda tümü değilse bile hemen hemen birçok bilim ve teknolojik gelişmelere ev sahipliği yapan ülke, XXI. yüzyılda bilim adamlarını, düşünürlerini şeytan gibi gösterip Darwin karşıtı bir tutum ve akla destek propagandası ile gençliği de aşağılıyor. Uzun yıllar en büyük erdemleri olan bireysel özgürlükler şimdi işkenceyi, telekulak gibi yasadışı olayları destekleyerek prensiplerini ve politikalarını silah zoruyla tüm dünyaya yayıyor. Tüm dünyayı Big Mac ve Mickey Mouse kulaklarıyla acımasızca bombardımana tutuyorlar. John Tir