26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? insanın gelişimi... Tüm bu yaşananlar içinde gerçek nerede? Nothomb, hayatın getirdiklerine karşı duyulan iştahı açlık metaforunu kullanarak anlatıyor bu kitapta. Kitap için The Independent, “‘Açlığın Biyografisi’ zekice yazılmış, okuyucuyu büyülü bir yolculuğa çeken bir metin. Gerçek ya da yalan, ne önemi var ki?” yorumunu yapıyor. Magma ve Kör Saat/ Özdemir İnce/ Kırmızı Yayınları/ 96 s. “Kendimle konuştuğum zaman/ ağzım kurur, dilim,/ sen bunu bilemezsin./ Konuşurum günde iki kez,/ Hitit ve Kimmer dillerinde/ ama kimse anlamaz./ Ağzım dilime yapışır/ sözcüğün büzüldüğü yerde/ ben susarım uçurum başlar.” Bu kitapta Özdemir İnce’nin yeni şiirleri yer alıyor. Yalağuz/ Kenan Sarıalioğlu/ Kırmızı Yayınları/ 246 s. “Oturduk günbatımına karşı/ Ürperiyor masamızda sessizlik/ Göğsümüzden damlıyor sevginin teri/ Kuşlar geçiyor başımızın üstünden/ Hikâye bilindiği gibi değil/ Ne topraktadır ölü, ne gökyüzünde/ Ölü, ikimizin yüzünde/ ...ve kendi külünü yakıyor acı” Bu kitapta Kenan Sarıalioğlu’nun toplu şiirleri yer alıyor. Topkapı Sarayı/ JeanBaptiste Tavernier/ Editör: Necdet Sakaoğlu/ Çeviren: Teoman Tunçdoğan/ Kitap Yayınevi/ 176 s. İstanbul’a gelen Tavernier’in ilk kitabı, Osmanlı Sarayı’nı ve buradaki yaşamı anlattığı “Nouvelle relation de l’intérieur du serrail du Grand Seigneur” 1675’te Paris’te basılır. Değerli tarihçi Stefanos Yerasimos, Tavernier’in neden, onca gezisinin anı ve gözlemlerine değil de Osmanlı Sarayı’nın anlatıldığı metnin basımına öncelik verdiği konusunda şöyle diyor: “XVII. yüzyılın ikinci yarısında Fransız ve genellikle Batı okurunu ilgilendiren en meraklı konu, İran’dan, Hindistan’dan, Uzakdoğu’dan çok, yine de Osmanlı padişahının sarayının içidir.” Tavernier’in anlatısında Divanı Hümayun, arz odası, saray hastanesi, küçük ahırlar, mutfaklar, hadımağaların ve içoğlanlarının koğuşları, hamamlar, hazine dairesi, kiler, doğancıbaşının koğuşu, hasoda, harem dairesi ve hasbahçe hakkında çok ayrıntılı bilgi var. Tavernier, anlatılarını, Topkapı Sarayı’nda içoğlanlığı yapmış iki kişiden dinlediklerine dayandırmış: Sarayda elli yıldan fazla içoğlanlığı yapıp hazinedarbaşılığa kadar yükseldikten sonra, gözden düşerek Bursa’ya sürgün edilip oradan Hindistan’a kaçtığını söyleyen Sicilyalı bir devşirme ile yine sarayda on beş yıl içoğlanlığı yapmış bir Parisli... Ama herhalde eski içoğlanlarından dinlediklerinin yeterli olmayacağı düşüncesiyle, Fransa elçisi Marcheville’in, İstanbul’da huzura kabulü sırasında maiyetine katılarak saraya girmiş ve saraydaki yaşamı gözlemleyebilmiş. Damla Damla Günler (İki Kitap)/ Adalet Ağaoğlu/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 1140 s. “Damla Damla Günler”in ilk kitabında, 19691983 yıllarını içeren I ve II nolu metinler, ikinci kitabında ise 19831996 yıllarını içeren III nolu metinler yer alıyor. “Damla Damla Günler III (19691983)”, 1969’da Adalet Ağaoğlu’nu TRT’den istifaya doğru götürecek bir “karar zamanı” ile açılan ve günler boyu Türkiye’nin ‘68 sonrası yakın tarihi ile yazınsal tarihine birinci elden ışık düşüren yetkin bir tanıklık. 1983 seçimleri sonrası günleriyle başlayan “Damla Damla Günler III (19831996)”ın tanıklığı ise 1996 yılının 22 Temmuz sabahı Adalet Ağaoğlu’nun uğradığı trafik saldırısıyla noktalanmak durumunda kalıyor. “Damla Damla Günler”, yazınsal duyarlılığı ile toplumsal duyarlılığı hep el ele gitmiş bir Cumhuriyet aydınının gözünden, o hareketli ve hararetli günlerin soluk soluğa izleri... Ruh Emici/ Michelle Paver/ Çeviren: Aslı Kurtsoy Hısım/ Remzi Kitabevi/ 242 s. Mevsim kış... Torak’ın sevgili sürü kardeşi Kurt, bilinmeyen bir düşman tarafından kaçırılmıştır. Torak’la Renn onu kurtarmak için Uzak Kuzey’deki buz çölüne doğru yola çıkarlar. Kar fırtınaları ve büyük beyaz ayılara karşı hayatta kalma mücadelesi verirken, Torak’la Renn’in dostlukları da sınavdan geçecek; Torak düşmana hiç olmadığı kadar yaklaşmak zorunda kalacaktır... “Ruh Emici”, sadakati, bir dostu kaybetmenin anlamını, kötülüğün korkunçluğunu anlatan fantastik bir roman. Mumya Sandukası/ Elizabeth Peters/ Maceraperest Kitaplar/ 390 s. “Emerson’un antika tutkusunu bastırabilecek tek bir şey vardır. O anda bu şeyi yapmak uygun gelmedi. Onu o karmaşanın ortasında mırıldanıp etrafı karıştırır halde bırakarak dükkânın ön tarafına açılan kapıya yavaşça, dehşetle yaklaştım. Ne bulacağımı bilmiyordum ve en kötüsüne hazırım sanıyordum. Yine de perdeyi açınca gördüğüm manzara elimi ayağımı ve dilimi dondurdu...” Elizabeth Peters’dan yeni bir polisiye roman “Mumya Sandukası”. Yazarların İstanbul’u/ Hazırlayan: Barbaros Altuğ/ Merkez Kitaplar/ 174 s. Bu kitapta on iki yazar, İstanbul’un on iki farklı köşesini, on iki farklı yüzünü anlattı. Hepsi de İstanbul’da yaşadı; kimi bu şehrin büyüsünden kurtulama yıp burada kaldı, kimiyse ayrılma zamanının geldiğine karar verip ya da zorunlu olarak gitti buralardan. Kimi kaçsa da dönüp geldi yine. İnci Aral, Çengelköy; Kürşat Başar, Bebek; Naim Dilmener, Şarkıların İstanbulu; Nazlı Eray, Şişhane; Aslı Erdoğan, Galata; Ayşe Kulin, Teşvikiye; Perihan Mağden, İstanbul’un Sokak Kızları; Petros Markaris, Heybeliada; Celil Oker, Kapalıçarşı; Mehmet Murat Somer, Sultanahmet; Latife Tekin, Gecekondular; Buket Uzuner, Moda. Sinekli Bakkal/ Halide Edip Adıvar/ Can Yayınları/ 420 s. Yazar, düşünür ve tarihsel kişiliği ile Türk kadınına önderlik etmiş eylem kadını Halide Edip Adıvar’ın bugüne kadar defalarca basılmış romanı “Sinekli Bakkal”ı, bu kez Can Yayınları’ndan okuyucuya sunuluyor. Kitabın “Sonsöz”ünde Selim İleri: “Defalarca basılmış, kuşaklardan kuşaklara ulaşabilmiş ‘Sinekli Bakkal’, II. Abdülhamid dönemini bir geçmiş zaman dekoru önünde yansıtarak, eskiden yeniye devralınması gereken kültür, sanat ve töre değerleri üzerinde durur. Bir anlamda, yazar ve eseri, tarihi süreklilik arayışı içerisindedirler” diyor. Can Yayınları, Halide Edip Adıvar’ın “Vurun Kahpeye” ve “Ateşten Gömlek” adlı yapıtlarını da okuyucuyla buluşturdu. İğreti Surat/ Marcel Aymé/ Çeviren: Ataç/ Can Yayınları/ 188 s. Marcel Aymé’nin çoğu yapıtında olduğu gibi “İğreti Surat”ta da fantastik ile gerçekliğin birbirine eklemlendiği, tuhaf insanların, aslında çoğu kez kendileri de tuhaflıklar yapan normal insanlarla yan yana yaşadıkları bir dünyayı çiziyor. Görünürde iyi bir işi, huzurlu bir aile yaşantısı olan kentli Bay Cérusier’nin yüzünü kaybetmesinin hikâyesini anlatıyor. Eskisinden çok daha yakışıklı olan bir adamın yüzünün değişmesiyle birlikte, o zamana dek kontrolünü elinde bulunduramadığı yaşamına hükmetme arzusunun kimi zaman keskin bir mizahla aktaran roman ikinci bir şans yakaladığını düşünen bu adamın macerası... ABD ve AB Belgeleriyle Türk Ordusu/ Hasan Bögün/ Kaynak Yayınları/ 320 s. Bu kitapta, son 15 yılda, başını ABD’nin çektiği Batı’nın, TSK’nin direnişini kırarak Türkiye’yi teslim almayı amaçlayan eylemlerinin bir dökümü yer alıyor. Kitaptaki bölümler: 1 Genel Çerçeve, 2 Eylül’den Eşref Bitlis Suikastı’na, 3Türkiye ABD’nin Nüfuz Alanına Girdi, 4 Avrupa Kapısında Parçalama. Kitapta ayrıca; 1994 sonbaharından sonra ABD’den ve AB’den Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelen saldırılar ve sürecin dönemeçlerini anlamaya olanak veren Genelkurmay istihbarat belgeleri, Türkiye’yi parçalanmış gösteren CIA haritaları, ABD’nin Kıbrıs’ı işgal planı bulunuyor. ? SAYFA 35 CUMHURİYET KİTAP SAYI 906
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle