Katalog

CMYB C M Y B 30 EYLÜL 2010 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Hanefi Avcı’yla hiç yüz yüze gelmedim, konuşmadım. Onun adını Diyarbakır’da İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı olduğu yıllarda duymuştum. Vedat Aydın cinayeti işlendiğinde Diyarbakır’daydı. Daha sonra İstanbul’a geldi ve aynı görevini sürdürdü. Ardından Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı oldu. Kaçırılan Kürt işadamları Savaş Buldan ve Behçet Cantürk öldürüldüğünde İstanbul’da görevliydi. Avcı’yı Susurluk’taki trafik kazasında ortaya çıkan “devlet içindeki örgütlü silahlı güç”le ilgili, televizyon ekranlarında yaptığı yürekli çıkışlarından tanıdım. Avcı bir süre kızağa çekildi... AKP iktidarında önce Edirne, ardından Eskişehir Emniyet Müdürü oldu... Hem Edirne Belediye Başkanı hem de Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i dinlettiği savını unutmuş değilim. Ruşen Çakır’la NTV’de “Basın Odası” programında süre darlığından, konuya fazla giremedik. Ruşen’in Vatan’daki köşe yazı oldukça ilginçti. Çünkü Hanefi Avcı’yı yakından tanıyordu. Ne diyordu Ruşen Çakır yazısında: “Hanefi Avcı’ya dönük itibarsızlaştırma kampanyası, onun yazıp söyledikleriyle birçok taşı yerinden oynatmış olduğunu kanıtlıyor. Eğer söylediği gibi pes etmeyecekse, kavganın daha yeni başladığını ve bundan sonra epey sert geçeceğini söyleyebiliriz.” Hanefi Avcı, özel yetkili savcıya konuşmadı, tutanağı imzalamadı, avukat istemedi. Diyarbakır’da ve İstanbul’da yasadışı sol örgütlere ve PKK’ye darbe vuran, Fethullahçı olarak bilinen, ancak yazdığı kitapla bizim bildiklerimizi ve bilmediklerimizi yazan Avcı, nasıl olur da “Devrimci Karargâh Örgütü” soruşturması nedeniyle tutuklanır? Hanefi Avcı, kitabında Fethullahçıların yargıda ve poliste nasıl örgütlendiklerini anlatıyordu. Kendisi “Işıkevleri”nde yetişmişti. Fethullahçıların örgütlenme yapısını bir polis müdürü olarak çok iyi biliyordu. Hanefi Avcı’nın “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabında salt tarikatçı yapılanma yoktu. Kitapta, askerin demokratik yaşamı engellemeyi haklı görmesini de eleştirip şöyle diyordu: “Ordu, Batı’da olduğu gibi kendi sınırları içine çekilmelidir... Darbe planları, Ergenekon, Balyoz gibi soruşturmaların hukuka uygun biçimde yapılmasının önemli olduğuna inanıyorum.” Avcı, kitabıyla ilgili bir saptama yapmıştı daha önce: “Bana cehennem azabı yaşatacaklarını biliyorum.” Aklıma şu soru geldi sabah sabah: Sağ görüşe sahip, dini inançlarının gereğini yerine getiren, muhafazakâr bir kişi olan Hanefi Avcı’nın, eğer sol bir terör örgütüyle ilişkisi öteden beri biliniyorsa, neden o kitabı yazdıktan sonra üzerine gidildi ve tutuklandı? Hanefi Avcı, tarikatçı yapılanmanın devleti kuşattığını kitabında anlatırken başına iş açılacağını çok iyi biliyordu. Kitabı Türkiye’de olay yarattı... Bu işlerle uğraşan benim gibi gazetecilerin yakından bildiği konuları kaleme almıştı Hanefi Avcı. Fethullahçı yapılanmanın Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de örgütlendiğini yıllardır biliyordum... Bunu 90’lı yıllardaki yazılarımda ve kitaplarımda belgeleriyle hep dile getirdim. Avukatım Fikret İlkiz’den öğrendim dün sabah: Gülen’in açtığı 90 davanın sadece üçünü kaybetmişim. 22 Eylül 2010’da arkadaşımız Barkın Şık, Deniz Harp Okulu’ndaki görevinden istifa eden Tuğamiral Türker Ertürk’le görüşmüştü. Cumhuriyet’in manşetten verdiği haberin başlığı şuydu: “TSK içinde imamlar var...” Tarikatçı medyanın 2009 yılında Deniz Harp Okulu’na karşı bir yıpratma kampanyası başlattığını anlatıyordu emekli Tuğamiral Ertürk: “Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ‘Türker seni ateşin ortasına gönderiyorum’ dedi. Göreve başladıktan sonra saldırılar artarak devam etti. Nisan ayında saldırılar daha da ivme kazandı. İddialar, ‘Bu okulda fuhuş yapılıyor... İbadet yasak... Dindarlığa izin verilmiyor... Alevi yapılanması ve eşcinseller var’ biçimindeydi. Bir öğrenci, ziyaretçi salonunda, dışarıdan gelen bir kız arkadaşının elini tutunca bu görüntüler hemen okul dışına uçuruluyordu. Cemaat uçuruyordu bunu. İçeride uzantılar vardı. Kimin olduğunu anlamanıza imkân yok. Uzun süredir yatırım yapılıyor bu işe. Her seviyede var uzantılar. Bunlar genelde, disiplinsiz, çalışma performansı düşük insanlar değil. Belki benim bile en gözde subayımdır, astsubayımdır.” Hanefi Avcı’nın kitabında anlatılanlar ve görevinden istifa eden Tuğamiral Ertürk’ün bizim Barkın’a anlattıkları birbiriyle örtüşmüyor mu? Türkiye gerçekten sıkıntılı bir dönemden geçiyor. İşimiz oldukça zor! Fethullahçılara dokunan yanıyor! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Fethullahçılara Dokunan Yanıyor... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Özal dosyası Ankara’ya İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Ahmet Özal’õn açõklamalarõ üzerine 8. Cumhurbaşkanõ Tur- gut Özal’õn ölümüne ilişkin başlattõğõ soruş- turma dosyasõnõ olay yerinin Ankara olmasõ nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’na gönderdi. Bu arada geçen günlerde Kuzey Irak’a giden Turgut Özal’õn eşi Sem- ra Özal, Rudaw gazetesine verdiği röportaj- da eşinin zehirlenerek öldüğünü söyledi. Bitlis’e suikast iddiası Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP; Ergenekon sanõğõ emekli Albay Arif Doğan’õn, eski Jandarma Genel Komutanõ Or- general Eşref Bitlis’e “suikast” iddiasõnõ Mec- lis gündemine taşõdõ. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, iddialarõn incelenmesi için Mec- lis araştõrma önergesi verdi. Doğan’ın ek ifadesi alınacak İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cum- huriyet Savcõsõ Zekeriya Öz, “Ergenekon” da- vasõ sanõğõ emekli Albay Arif Doğan’a ait ol- duğu iddia edilen ve internet ortamõna düşen, Orgeneral Eşref Bitlis’in ölümüyle ilgili ses kaydõna ilişkin, daha önce ifadesine başvurdu- ğu Doğan’õn ek ifadesini alacak. Öz’ün, Do- ğan’õn ifadesinin alõnmasõ için İstanbul Emni- yet Müdürlüğü’ne talimat verdiği öğrenildi. Erdoğan ‘ulusa’ seslendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasõnda referandumla ilgili değerlen- dirmeler yaptõ. Erdoğan, referandumda bütün renkleri ve eğilimleriyle “Türkiye tablosu- nun” ortaya çõktõğõnõ belirterek, “Fikirlerin fi- kirleri boğduğu, sadece bazõ fikirlere özgür- lük tanõnan bir ülke olmak istemiyoruz” dedi. RTÜK üyesi Dadak vefat etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rad- yo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi avukat Mehmet Dadak, geçirdiği kalp krizi so- nucu yaşõmõnõ yitirdi. Dadak için bugün saat 10.30’da RTÜK’te tören yapõlacak. Dadak’õn cenazesi, öğle namazõnõn ardõndan Karşõyaka Mezarlõğõ’na defnedilecek. Dadak, CHP kon- tenjanõndan RTÜK üyeliğine seçilmişti. Arapça dersi için hizmet alımı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlõğõ, bu eğitim-öğretim yõ- lõndan itibaren okullarda seçmeli yabancõ dil olarak okutulmaya başlanan Arapça dersinin müfredatõnõ geliştirmek üzere hizmet alõm ilanõna çõktõ. Başvurmak isteyenlerin alanda en az doktora derecesine sahip olmalarõ, ala- nõnda en az 5 yõl çalõşmõş olmalarõ gerekiyor. Balkız’dan hükümete tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkõz, “Hangi dedemizin ‘özde dede’, hangi dedemizin ‘sözde dede’ olduğunu tayin ve tespit etmek Sayõn Faruk Çelik’in işi değildir” dedi. Balkõz, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Alevi Çalõştayõ sürecinde temel taleplerini Devlet Bakanõ Faruk Çelik’e ilettiklerini ancak iste- diklerinin tam tersinin yapõldõğõnõ ifade etti. Gazze konvoyu Ankara’da ANKARA (AA) - Filistinlilere destek amacõyla 17 Eylül’de Londra’dan yola çõkan 43 araçlõk “Gazze İnsani Yardõm Konvoyu” Ankara’ya ulaştõ. Konvoyun bugün Kayse- ri’ye doğru yola çõkacağõ öğrenildi. Konvoy- da ABD, İngiltere, Malezya, İtalya, Yuna- nistan, İzlanda, Fas, Cezayir ve Fransa’dan 90 eylemcinin yer aldõğõ öğrenildi. ‘Tüzük kurultayõ toplansõn’ UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu ile eski genel başkan Deniz Baykal dün TBMM’de iki saat süren bir görüşme yaptõ. Baykal, Yargõtay Cumhu- riyet Başsavcõsõ Abdurrahman Yalçın- kaya’nõn tüzük değişikliğinin ertelenmesi kararõnõ siyasi partiler yasasõna aykõrõ bu- lan bir resmi yazõ gönderdiğini CHP lide- rine iletti. Yazõdan haberi olmayan Kõlõç- daroğlu, “Yazıyı görmeden bir şey diye- mem. Kafamda olgulaştırarak önerile- ri değerlendireceğim” dedi. Baykal dünkü görüşmedede bu uyarõyõ Kõlõçdaroğlu’na resmen iletti. Yalçõnka- ya’nõn da değiştirilen tüzüğün 22 Mayõs’ta toplanan CHP Kurultayõnda yürürlüğe so- kulmamasõ nedeniyle CHP’yi uyardõğõnõ be- lirten Baykal, “Bizim duyumumuz bir haf- ta önce bu uyarının CHP Genel Merke- zi’ne ulaştığı yönünde. Siyasi partiler ya- sasına göre bu uyarıyı dikkat almanız ve tüzük kurultayını yapmanız gerekir” mesajõnõ verdi. Yalçõnkaya’nõn yazõsõndan haberdar olmadõğõn belirten Kõlõçdaroğlu ise partinin 2011’deki genel seçimlere odak- lanmasõ gerektiğini ancak Baykal’õn tüzük kurultayõ konusundaki öneri ve uyarõlarõn değerlendireceği yanõtõnõ verdi. Toplantõda Baykal, CHP liderinin Al- manya’da yaptõğõ görüşmelerde, “Türki- ye’de laiklik tehlikede değil” açõklamasõ ile türban yasağõnõn kaldõrõlmasõ yönündeki mesajlarõnõ da gündeme getirirek “Bu tür mesajlar partimizin kemikleşmiş taba- nının ürkmesine neden oluyor” uyarõsõnda bulurdu. Kõlõçdaroğlu, hem lakilik hem de türban konusundaki açõklamarõnõn gerek- çelerini Baykal’a anlattõ. CHP lideri, türban konusunu tek bir madde olarakz değil, dokunulmazlõk, YÖK, seçim barajõ gibi konularla bir arada ele alõnarak çözüle- bileceği görüşünü Baykal’a da iletti. Bay- kal, Kõlõçdaroğlu’nun yeni anayasa görüş- melerinin hemen başlamasõ yönündeki çõ- kõşõna da destek vererek “Siyasi parti li- derileri bu tür manevralar yapabilir” de- ğerlendirmesini yaptõ. Baykal, CHP Genel Merkezi’nin, aralarõnda Antalya’nõn da bulunduğu bazõ il teşkilatlarõnõ da görevden alacağõ yönündeki iddalarõ gündeme geti- rerek “Başarılı teşkilatların görevden alınması doğru değil” dedi. Kõlõçdaroğlu ise özellikle Antalya teşkilatõnõn görevden alõnmasõnõn sözkonusu olmadõğõ yanõtõnõ verdi. Referandum sonuçlarõnõn da değer- lendirilidiği görüşmede Kõlõçdaroğlu yüz- de 42’lik hayõr sonucunun önemli bir ba- şarõ olduğunu ve seçimlerde bu oranõn ko- runarak daha da üzerene çõkõlmasõ için ça- ba harcanağõnõ vurguladõ. Baykal da MHP’nin önemine dikkat çekerek MHP’nin gücünün azalmasõnõn AKP’nin seçimlerden çõkaracağõ sandalye sayõsõnõn artmasõna neden olabileceğine dikkat çekti. ‘Belediyelerbaskıaracı’ ALİ ÖZTÜRK ANKARA – CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Gürsel Tekin, gazete- mizin Ankara bürosunu ziyaret ederek gündeme ilişkin açõklama- larda bulundu. Tekin, İstanbul Tophane’deki galeri baskõnõ örneğinden yola çõ- karak Türkiye’de büyük bir sosyal baskõ olduğunu ifade etti. Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “73 milyonun ya- şam tarzının teminatı benim” sözlerini eleştirerek Başbakan Er- doğan’a “Sen çok iyi bir başba- kansın da sen gittikten sonra ge- len başbakan çok kötüyse ne yapacağız? Biz sadece sana mı güveneceğiz? Dünyada kişilere özel teminat olur mu? Sistemi oturtacaksınız” diye sordu. Tekin, “Tophane, olayın sıfır noktası. Türkiye’de çok ciddi bir sosyal baskı var. Bu sosyal baskıyı AKP belediyeleri kendi elleriyle yapıyor. Kimin ne içip ne içmediğine belediyeler mi karar verir? Bilinçli bir şekilde tecrit et- tiler” diye konuştu. PartidekigeleceğineilişkindeğerlendirmeleritamamlayanKurtulmuş’un‘bõrakma’kararõaldõğõbelirtiliyor SP’deyollarayrõlõyorANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - SP Genel Başkanõ Nu- man Kurtulmuş, par- tisinin olağanüstü kon- gresiyle ilgili kararõnõ cuma günü açõklaya- cak. Kurtulmuş’un, aday olmayacağõnõ açõklamasõ bekleniyor. SP lideri Kurtulmuş, parti kurullarõyla olağanüstü kon- greye ilişkin yol haritasõyla ilgili değerlendirmelerini tamamladõ. Kurtulmuş, dün de eski SP Genel Başkanõ Recai Kutan ile bir ara- ya geldi. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtla- yan Kurtulmuş, “olağanüstü kon- greye katılmayacağı” iddialarõy- la ilgili olarak ve sürece ilişkin bü- tün açõklamalarõ yarõn yapacağõnõ söyledi. Kurtul- muş, Necmettin Erbakan ile gö- rüşüp görüşmeyeceğinin sorul- masõ üzerine, “Tabii yani, bundan sonra görüşeceğiz” demekle ye- tindi. Bu arada olağanüstü kongre çağrõ heyeti başkanlõğõna Musta- fa Kamalak seçildi. Genel mer- keze gelen Kamalak, partinin ge- nel sekreteri Kazım Aslan ile görüştü. Kamalak, “Yeni bir parti ku- rulması yönünde id- dialar var. Bu konu- daki görüşleriniz ne- dir” sorusu üzerine, “Genel sekreter de benim kadar üzgün. Böyle bir ayrılık olursa üzüntü ile karşılarım. Tarih konusunu görüşme- dik. Numan Kurtulmuş, her za- man için gönüldaşım, dava ar- kadaşım. Hasım değiliz, arkadaş grubuyuz” dedi. Ortada kan da- vasõ olmadõğõnõ, her zaman bir uzlaşma olabileceğini belirten Ka- malak, “Kaldı ki kanlılar, kinli- ler bile bir araya gelip uzlaşabi- liyor” dedi. Kamalak, olağanüstü kongre için 17 Ekim tarihinin par- ti açõsõndan da kendileri açõsõndan da uygun olduğunu bildirdi. KASTEN ADAM YARALAMAK SUÇUNDAN CEZA ALDI Çelebi’ye silahlı saldırıya 5 yıl hapis HÜLYA KESKİN DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi’yi 2009 yõlõnda konfederasyo- nun Şişli’deki binasõna girerek silahla yaralayan Rıza Tunçbilek, “kasten adam yaralamak” ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçla- rõndan toplam 5 yõl ha- pis cezasõna çarptõrõldõ. İstanbul 3. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki du- ruşmaya tutuklu sanõk Tunçbilek, şikâyetçi Çe- lebi ve taraf avukatlarõ katõldõ. Heyet değişikli- ği nedeniyle dava dos- yasõnõn incelendiği be- lirtildi. Çelebi’nin avu- katlarõ, “Eski beyanla- rımızı tekrarlıyoruz. Sanığın cezalandırıl- masını istiyoruz” ifa- delerini kullandõ. Esas hakkõndaki savunmasõ sorulan sanõk Tunçbilek eski beyanlarõnõ tekrar- ladõğõnõ belirterek, 9 say- fadan oluşan yazõlõ savunmasõnõ mah- kemeye sundu. Sanõk Tunçbilek, “Ben öldürmek amacıyla hareket etme- dim. Hedef gözeterek yalnızca kaval kemiğine ateş ettim” diye konuştu. Sa- nõk avukatõ da müvekkilinin “yarala- ma” kastõ ile bu eylemi gerçekleştir- diğini savundu. Mahkeme ise “kasten adam yaralamak” suçundan sanõğõn 4 yõl 2 ay 18 gün, “ruhsatsız silah kul- lanmaktan” ise 10 ay 25 gün hapis ce- zasõna çarptõrõlmasõna karar verdi. Adliye çõkõşõ gazetecilere açõklama yapan Çelebi’nin avukatõ Arzu Bece- rik, sanõğõn tamamen “öldürme” kastõ ile ha- reket ettiğini belirterek “Sanık çok yakın me- safeden ateş ediyor, bir şarjörü boşalttıktan sonra ikincisini doldu- ruyor. Asıl amacının öldürmeye teşebbüs ol- duğu da raporlarla ka- nıtlanmıştır. Buna kar- şın sanığın eyleme ‘ala- cak-verecek’ görüntüsü vermesi ikna edici ol- madığı halde mahke- me bunu ikna edici buldu, sanığın cezası- na indirim bile uygu- landı. Tek kanıtımız Süleyman Çelebi’nin yaşıyor olmasıdır, sanık amacına ulaşamamıştır. Kararı temyiz ede- ceğiz” diye konuştu. İddianamede, Tunçbilek’in, “öl- dürmeye teşebbüs”, “yağmaya te- şebbüs” ve “yaralama” suçlarõndan 22 ile 30 yõl arasõnda hapis cezasõna çarp- tõrõlmasõ talep edilmişti. SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, parti kurullarõyla olağanüstü kongreye ilişkin değerlendirmelerini tamamladõ. Dün de Recai Kutan ile bir araya gelen Kurtulmuş’un yarõn kurultaya katõlmama kararõnõ açõklayacağõ ileri sürülüyor. DİSK Başkanõ Süleyman Çelebi’ye makam odasõnda ‘seni öldüreceğim’ diyerek silahlõ saldõrõda bulunan Rõza Tunçbilek, “kasten adam yaralamak” ve “ruhsatsõz silah bulundurmak” suçlarõndan cezalandõrõldõ. CHP’liTekin,AKP’nintümülkeyeyaşambiçimidayattõğõnõsöyledi Kõlõçdaroğlu ile Baykal, TBMM’de iki saat görüştü. Baykal ‘Parti kurumsallaşmalõ’ dedi BAYKAL: BEN M DERD M ÖNDER SAV DEĞ L Kõlõçdaroğlu’nun daveti üzerine bu buluşmayõ gerçekleştirdiklerini anlatan Baykal, “Hem referandum dönemini hem son dönemde yaşanan siyasal süreci ayrıntılı, kapsamlı şekilde de- ğerlendirdik. Hasret giderdik” açõk- lamasõnõ yaptõ. Görüşmenin ardõndan açõklam yapan Baykal “Türkiye’de ye- ni önemli siyasi süreçler işliyor. Bütün bunları kavrayan bir değerlendirme yaptık. Hasret giderdik bir ölçüde... Ben çok memnunum” açõklamasõnõ yaptõ. Edinilen bilgiye göre; Baykal tü- zük değişikliklerinin yaşama geçiril- mesi isteğini yinelerken şu görüşleri dile getirdi:“Partideki monolitik yapıya son verilmeli. Bunun için seçimden ön- ce tüzük değişiklikleri yaşama geçi- rilmeli. Benim derdim Önder Sav de- ğil, genel başkan yardımcısı olabilir. Yeni tüzüğe göre 15 genel başkan yardımcısı olacak. 15 yıldız olabilir. Önemli olan partiye kurumsal kim- lik kazandırmak. Seçimlerden önce bu yapılanma gerçekleştirilmeli. Kimse dışlanmamalı”