20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
SAYFA CUMHUR YET 30 EYLÜL 2010 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADABUGÜN ALİ SİRMEN Açmazın Temel Nedeni Askeri Darbeler mi? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisi hakkındaki yanlış izlenimleri gidermek, kuruluşunun Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu sorunları çözecek politikalar oluşturmasını hazırlamak üzere büyük bir atılım içinde. Bilim adamları ve siyaset uzmanlarının da desteğiyle yürütülen bu çalışmalar sırasında, zaman zaman sağ partilerin belirlediği gündem veya tanımlamaların fazla etkisinde kalındığını düşünüyor insan ister istemez. Küçük gibi görünen önemli bir örnekle açıklamak istiyorum. 26 Eylül Pazar günkü Vatan’da yayımlanan söyleşinin bir yerinde Kılıçdaroğlu şunları söylüyor: - Biz hiçbir zaman askerden yana tavır almadık... Darbeye kesinlikle karşıyız. Çünkü bana göre, bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu açmazın temel nedeni darbelerdir, 12 Eylül’dür. Sayın Kılıçdaroğlu’nun asker ile partisinin ilişkileri konusunu hiçbir yanlış anlamaya meydan vermeyecek bir açıklıkla belirtmesi çok yerindedir. Aynı şekilde CHP Genel Başkanı’nın “Darbe olacaksa da, o tankın önüne önce ben çıkacağım” açıklaması da isabetledir. Öyle olması da gerekmektedir. Çünkü 12 Eylül’ün de gösterdiği gibi, demokrasiden en fazla yarar sağlama durumunda olan CHP, darbeden de en fazla zarar görecek partidir. Bu tavır doğrudur ve keşke CHP bu kadar açık tavrı daha önce sergileseydi. Ancak bu doğru tavırdan yola çıkarak, eline geçmiş olan demokrasi fırsatlarının hepsini heba etmiş olan sağın tuzağına düşmemek gerekir. Sağın malum tuzağı, içinde bulunulan durumdaki kendi sorumluluk payını gözden kaçırmak amacıyla, askeri darbe olgusunu açmazın tek nedeni olarak göstermek ve bunu da, Cumhuriyetin ilk dönemindeki jakoben niteliği yadsınamaz tek parti dönemiyle irtibatlandırmaktır. Oysa Cumhuriyet tarihini incelemiş olanlar bilirler ki, jakoben tek parti dönemi bizzat kendi liderinin girişimiyle çok partili bir rejimle noktalanmıştır. Tek partiliden çok partiliye dönüşen rejim eğer bir demokrasiye ulaşamamışsa, onda, yeni dönemin iktidarını ele geçirmiş olan “Demokratlar!”ın uygulamalarının, çoğunluk diktasını aşıp çoğunlukçuluğa varacak uygulamaya yanaşmamış olmalarının etkisi vardır. Sağın iddia ettiğinin aksine, 27 Mayıs darbesi işleyen bir demokrasinin üstüne gelmedi. 27 Mayıs darbesi geldiği zaman, zaten, demokrasinin temeli “Tahkikat Encümeni” ile dinamitlenmişti. Başka bir deyişle, 27 Mayıs olmasaydı, müdahale vuku bulmasaydı da, rejim zaten demokrasi değildi. Bugün de durum farklı değildir. Artık Türkiye’de bir askeri darbe olasılığı yoktur. Ama seçimle gelen ve herhangi bir askeri darbe olasılığından masun bulunan sivil iktidar, demokrasinin önünü açmak yerine, onu tıkamaktadır. Çok üzülerek belirtmek isterim ki, durum bizim o günlerde demokrasiyle karıştırdığımız çok partili rejime geçişimizin ilk döneminden bu yana değişmemiştir. Çok partili rejimin, çoğunluk diktasına (buradaki çoğunluk diktasından murat, en fazla oyu alıp Meclis’te çoğunluğu sağlayanın diktasıdır) dönüşmesini engelleyecek güvencelerin getirilmesi için CHP, tarihi boyunca çok mücadele vermiştir. Bu olguyu Tayyip Bey ve yandaşlarının dolduruşuna gelerek, olumsuz yorumlamak büyük bir yanlış yapmak olacaktır. Kısacası Türkiye’nin içinde bulunduğu açmazın temel nedeni askeri darbeler kadar, hatta onlardan bile çok, iktidardaki sağ partilerin çoğulcu demokrasiyi anlamamaları, demokrasi isteyenlerin karşısında da, askeri darbeler kadar kararlı ve güçlü bir engel oluşturup, üstelik de bu davranışlarına milli irade kılıfı geçirmeleridir. Zaten 21. yüzyılda CHP’nin işlevi de bu durumu düzeltmektir. Bu işlevi layıkıyla yerine getirmek ise, ancak açmazın nedenlerine doğru tanı koymakla mümkündür. [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] HSYK’ninyenidenşekillendirilmesineilişkintaslaklamüfettişlerhâkimvesavcõlarõdinleyebilecek Müfettişlere savcõ yetkisiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hâkimler ve Savcõlak Yüksek Kurulu’nun yeniden şekillendiril- mesine ilişkin taslakla, adalet mü- fettişlerine, hâkim ve savcõlar hak- kõnda telefon dinleme kararlarõ ala- bilmelerine olanak sağlandõ. Daha önce Danõştay, yönetmelikle mü- fettişlerin hâkim ve savcõlar hak- kõnda dinleme kararõ almalarõna ilişkin düzenlemeyi iptal etmişti. Hâ- kim ve savcõlar hakkõnda, örneğin uzun süreli tutukluluk nedeniyle yapõlacak şikâyetler nedeniyle yar- gõsal denetim gerekçesiyle soruş- turma yapõlamayacak. Hâkim ve savcõlar hakkõnda soruşturma açõlõp açõlmayacağõ konusunda son sözü adalet bakanõ söyleyecek. Anayasa değişiklik paketiyle ya- põsõnda değişiklik öngörülen Hâ- kimler ve Savcõlar Yüksek Kuru- lu’na ilişkin yeni düzenlemeleri içeren yasa tasarõsõ taslağõ tamam- landõ. Adalet Bakanõ Sadullah Er- gin, taslakla ilgili olarak taraflarõn 10 gün içinde görüşlerini, katkõla- rõnõ ve eleştirilerini kendilerine ilet- mesini istedi. 49 maddelik taslakta şu düzenlemeler öngörüldü: ? HSYK, 22 asõl, 12 yedek üye- den oluşan, idari ve mali özerkliğe sahip bir kamu tüzelkişiliği bulu- nacak ve Adalet Bakanlõğõ ile iliş- kili olacak. 3 daire halinde çalõşacak kurula Adalet Bakanõ başkanlõk edecek. Adalet Bakanlõğõ Müsteşa- rõ kurulun tabii üyesi olacak, müs- teşar bulunmadõğõ zaman kendisine vekâlet eden kişi kurul toplantõlarõ- na katõlacak. ? HSYK, Adalet Bakanlõğõ’nõn, bir mahkemenin kaldõrõlmasõ veya yargõ çevresinin değiştirilmesi ko- nusundaki tekliflerini karara bağ- lama, hakim ve savcõlarõ mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, her türlü yük- selme ve birinci sõnõfa ayõrma, kad- ro dağõtma, meslekte kalmalarõ uy- gun görülmeyenler hakkõnda karar verme, disiplin cezasõ verme, gö- revden uzaklaştõrma konularõnda görevli olacak. Bakan oy kullanacak ? HSYK’ye başkanlõk edecek Adalet Bakanõ, kurulu yönetecek ve temsil edecek; kanunlardaki istis- nalar saklõ kalmak üzere, genel ku- rul çalõşmalarõna başkanlõk edecek ve oy kullanacak. ? Teftiş Kurulu Başkanõ, birinci sõnõf hâkim savcõlar arasõndan HSYK Genel Kurulu’nca seçilecek, ancak kurul başmüfettişleri, halen Adalet Bakanlõğõ’na bağlõ bulunan Teftiş Kurulu’nda çalõşmakta olan müfettişler arasõnda seçilmek zo- runda olacak. Kurul müfettişleri, hâ- kim-savcõlar hakkõndaki soruştur- malar sõrasõnda bir savcõnõn herhangi bir soruşturmadaki tüm yetkilerine sahip olacak. Müfettişler Ceza Mu- hakemesi Kanunu’na göre işlem yapacaklar. ? Kurul, kendi üyeleri hakkõndaki disiplin ve ceza soruşturmasõnõ kendisi yapacak. Bunun için üç ki- şilik kurul oluşturulacak. Bu kurul da savcõlarõn sahip olduklarõ yet- kilere sahip olabilecek, kurulun kendi üyesi hakkõnda gözaltõ hatta tutuklama kararõ bile çõkarõlabile- cek. Hâkim ve savcõlar hakkõnda soruşturma açõlõp açõlmayacağõ ko- nusunda son sözü adalet bakanõ söyleyecek. Yapõsõnda değişiklik öngörülen Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na ilişkin yeni düzenlemeleri içeren yasa tasarõsõ taslağõ tamamlandõ. Adalet Bakanõ Ergin, taraflarõn 10 gün içinde görüşlerini, katkõlarõnõ ve eleştirilerini kendilerine iletmesini istedi. ‘Karar için zaman var’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün görev süresinin 5 yõl mõ yoksa 7 yõl mõ ola- cağõ konusunda Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn topu attõğõ Yüksek Se- çim Kurulu Başkanõ Ali Em, “Zamanı gelince kurulumuz bir karar verir” dedi. Em, gazete- cilerin sorularõnõ yanõtla- dõ. Gül’ün görev süresine ilişkin soru üzerine Em, Cumhurbaşkanõ’nõn gö- rev süresiyle ilgili konu- nun şu anda gündemle- rinde olmadõğõnõ söyledi. Em, “Zamanı gelince değerlendireceğiz. Cum- hurbaşkanı’nın görev süresinin 5 yıl ya da 7 yıl olması konusunda daha süre var. Zamanı gelin- ce kurulumuz bir karar verir” dedi. HSYKiçinilk gün80başvuru ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK), HSYK üyeliği için ilk gün yaklaşõk 80 yargõç ve cumhuriyet savcõsõ adaylõk başvurusunda bu- lundu. HSYK üyeliği için adaylõk başvurularõ dün başladõ. YSK’nin belir- lediği seçim takvimine göre, başvurular yarõn so- na erecek. Kurul, adaylõk başvurularõnõn sona erdi- ği tarihten itibaren iki gün içinde adaylarõn başvu- rularõnõ inceleyerek, aday listelerini adli ve idari yargõ için ayrõ ayrõ belir- leyecek ve belirlenen adaylar 3 Ekim 2010 Pa- zar günü ilan edilecek. Adaylar veya seçmenler, ilanõ takip eden iki gün içinde aday listesine itiraz edebilecek. YSK, itiraz süresinin bitmesinden iti- baren iki gün içinde iti- razlarõ inceleyerek so- nuçlandõracak ve kesin aday listesini 7 Ekim 2010 Perşembe günü açõklaya- cak. 17 Ekim Pazar günü ise adliyelerde sandõklar kurularak, oy verme işle- mi yapõlacak. Açõklanan seçim takvi- mi işlerken HSYK aday- lõğõna ilişkin ilk başvuru- lar dün YSK’ye yapõldõ. Başvuru yapan yaklaşõk 80 kişinden bazõlarõ şöy- le: Menemen yargõcõ Ali Atay, Ankara cumhuriyet savcõsõ Bilal Gündüz, Eyüp cumhuriyet savcõsõ Mehmet Demir, Bursa cumhuriyet savcõsõ Özgür Katip Kaya, Gazios- manpaşa cumhuriyet sav- cõsõ Reha Kaptan, An- kara cumhuriyet savcõsõ Abbas Özden, Kõrõkkale cumhuriyet başsavcõsõ Metin Yandırmaz. Öte yandan kamuoyun- da Adalet Bakanlõğõ’nõn gayri resmi olarak şu adaylarõ desteklediği ko- nuşuluyor: Adalet Ba- kanlõğõ Müsteşar Yar- dõmcõsõ İbrahim Okur, Adalet Bakanlõğõ Eğitim Merkezi Müdürü Ahmet Kaya, Ankara yargõcõ Ab- dullah Yıldız, Aydõn cumhuriyet başsavcõsõ Ahmet Er, Bakõrköy Ağõr Ceza Mahkemesi başkanõ Nesibe Ersöz, Sincan yar- gõcõ Abdullah Yarar, Üs- küdar cumhuriyet savcõsõ Celal Avar, Adalet Ba- kanlõğõ Personel Genel Müdürü Birol Erdem, Danõştay Tetkik yargõcõ Ahmet Berberoğlu. YARSAV’õn destekle- yeceği adaylar ise Kadõ- köy yargõcõ Tamer Ak- gökçe, Beyoğlu Çocuk Mahkemesi üyesi Ali Haydar Yücesoy, İzmir Ağõr Ceza Mahkemesi başkanõ Güngör Tosu- noğlu, Sincan 1. Ağõr Ce- za Mahkemesi başkanõ Osman Kaçmaz, Sincan Sulh Ceza Mahkemesi yargõcõ Hayri Keskin, Adana Ticaret Mahke- mesi başkanõ Sezai Ke- pek, Antalya yargõcõ Mehmet Gülnaz, Danõş- tay Tetkik yargõcõ Hüse- yin Özgün, Başmüfettiş Abidin Çelik, Ankara 1. İdare Mehkemesi başka- nõ Kemal Kırklar, An- kara Bölge İdare Mahke- mesi Başkanõ İrfan Kes- kin, İzmir İdare Mahke- mesi üyesi Emni Ayhan Çarıkçı’dan oluşuyor. ERDEM GÜL ANKARA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun “Hemen yapalım” öne- risi AKP’de kabul görmedi. AKP Merkez Yürütme Kuru- lu’nda (MYK), yeni anayasanõn seçimden sonraya bõrakõlmasõ görüşü oluştu. AKP yöneti- minde bir süredir hazõrlõklarõ sü- ren tek tip askerlik yasa tasarõ- sõna ilişkin “yedek subaylarla” ilgili kaygõlar dile getirildi. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlõğõnda önceki gün ya- põlan AKP MYK toplantõsõnda, tek tip askerlik, yeni anayasa tartõşmalarõ ve uyum yasalarõ değerlendirildi. AKP yöneticileri, “Tek tip askerliğe geçilmesi duru- munda yedek subaylar açı- sından sorun çıkacağını” be- lirtti. Yedek subaylõğõn ortadan kalkmasõ durumunda “üniver- site eğitimi almış yetişkin be- yinlerin haksızlığa uğraya- caklarını, eğitimlerinin de he- ba edileceği” eleştirileri geldi. AKP yönetimi ayrõca polislerin çok kõsa bir acemilik eğitimin ardõndan askerliklerini polis olarak yapmalarõ görüşü de ağõr basõyor. MYK’de Erdoğan ile Kõlõç- daroğlu’nun yaptõklarõ görüş- me hakkõnda MYK üyelerine bilgi verildi. Toplantõda Kõlõç- daroğlu’nun “Yeni anayasayı hemen yapalım” önerisi de- ğerlendirildi. Edinilen bilgilere göre Erdoğan ve MYK üyele- ri CHP’yi “samimi değil” di- ye eleştirdi. Toplantõda öne çõ- kan görüşler şöyle: “Haziran 2011’de seçim var. İstense, çalışılsa da se- çimden önce yeni anayasa yetişmez. CHP de bunu bil- diği halde, ‘bir haftada yaparõz’ diyor. Şimdi oturup başörtü- sü sorununu çözüp, seçim- den sonra da rahatlıkla yeni anayasayı yapabiliriz. Doğru takvim de budur.” ? MYK toplandı AKP yönetimi tek tip askerliğe karşı CMYB C M Y B İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, inanç özgür- lüğüne, eğitim özgürlüğüne bu denli mü- dahil olmanõn anlamõ olmadõğõnõ belir- terek “Bu ülkede hangi düşüncede, hangi inançta olursa olsun, ne taraf- tan olursa olsun, şu mahalle baskısı adını verdikleri şeyleri ortadan kal- dıralım. Herkes hür olsun, rahat ol- sun” dedi. Kendilerini sorguladõklarõnõ, özeleştiri yaptõklarõnõ ifade eden Erdo- ğan, aynõ sorgulamayõ, aynõ özeleştiri- yi muhalefetin, medyanõn, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarõnõn da yap- masõnõ beklendiklerini söyledi. Erdoğan, Marmara Üniversitesi’nin yeni akademik yõl açõlõş töreninde yaptõğõ konuşmada, 12 Eylül’den ka- lan her şeyi konuşmalarõ gerektiğini ve bundan rahatsõzlõk duymadõğõnõ söyledi. Başbakan Erdoğan, YÖK ile ilgili ola- rak muhalefetin bundan önceki genel başkanõna, “Gelin YÖK’ü kaldıralım” dediğini, ancak “YÖK’ü kaldırmak rejim meselesi olur” yanõtõnõ aldõğõnõ belirterek “Şimdi yeni genel başkan ‘YÖK’ü kaldõralõm’ diyor. Halef se- lef olduğunuz genel başkan ‘Rejim meselesi olur’ demişti. Şimdi sen, ‘Gel kaldõralõm’ diyorsun. Fakat biz diyoruz ki biz YÖK’ü de konuşalım, oturalım, değerlendirelim; bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı döv- mek değil. En ideali olan neyse onu yapalım. Başörtüsü sorununu da konuşalım” diye konuştu. ‘Geçmişe takılmayalım’ Başbakan Erdoğan, iki gün önce AKP’ye uluslararasõ 70 siyasi partinin “Bu başarıları nasıl elde ettiniz, bize de eğitim verir misiniz” diye başvur- duklarõnõ kaydetti. Şimdi, başvuruda bulunan bu partilere 3 günlük, 4 günlük eğitimler verdiklerini belirten Erdoğan, sözlerini özetle şöyle sürdürdü: “Siyaset ve siyasetçi, kendisini de- ğiştirmiyorsa ülke de değişemez. Biz geçmişe takılıp kalmak istemiyoruz. Ayrı fikirlere, farklı düşüncelere ta- hammül, değişik renklere sağduyulu yaklaşım, demokrasinin, özgürlüğün bize göre temel şartı. Ama hakaret as- la. 12 Eylül halkoylaması ile Türkiye yeni bir sayfa açtı. Bu yeni sayfanın diyalog ile, istişare ile, işbirliği ile dol- durulması gerektiğine inanıyoruz.” Başbakan Erdoğan, inanç özgürlüğüne müdahil olmanõn anlamõ olmadõğõnõ söyledi ‘Mahalle baskısını kaldıralım’ Marmara Üniversitesi Rektörü Zafer Gül, Erdoğan’a plaket verdi. (AA) ‘AB’ninenerji tehditişıkdeğil’ İstanbul Haber Servisi - Av- rasya bölgesinin gelecekte üstle- neceği rolün tartõşõlacağõ “2. Ka- radeniz Enerji ve Ekonomi Fo- rumu” dün başladõ. Conrad Otel’de 1 Ekim’e kadar devam edecek olan forumun açõlõşõnõ ya- pan Başbakan Recep Tayyip Er- doğan,Türkiye’nin AB üyeliğini tartõşma konusu yapanlarõn yeni şartlar sürüp engeller çõkaranlarõn vizyonlarõnõn olmadõğõnõ ifade etti. Türkiye’nin AB üyeliği ko- nusunda çok geç kalõndõğõnõ vur- gulayan Erdoğan “Enerji ile ilgili her şeyi halletmiş bir ülke olan Türkiye’nin enerji faslını aç- makta tereddüt edenler bu fas- lı Türkiye’ye tehdit olarak kul- lanıyorlar. Şık değil” dedi. Er- doğan ülkelerin anlaşmaya vardõğõ Nabucco Projesi’nin uygulan- masõnõ beklediklerini söyledi. KARADEN Z FORUMU BAŞLADI YSK PAZAR GÜNÜ AÇIKLAYACAKYSK BAŞKANI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle