28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 2010 PERŞEMBE 6 HABERLER Komutanlar Örnek, Fırtına ve Doğan’ın da aralarında bulunduğu 196 asker bugün yargıç karşısına çıkacak BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Balyoz davası başlıyor EN ALINMASINA TEPKİ MAHKEME BAŞKANININ GÖREVD Üç Konu Yargı: Ayıklama Saflaştırma... İşte tam da bu uygulamaları kastediyorduk, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yeni yapısını eleştirirken... Yargının, bırakınız siyasallaşma tartışmalarını, doğrudan doğruya iktidara, iktidarın isteklerine, yaptırımlarına bağımlı hale getirilmek istendiğini avaz avaz bağırıyorduk... İşte, iktidarın seçilmiş yüksekteki adamları, çok önemli bir mahkemenin başlamasına bir adım kala, iki mahkeme başkanını, Erkan Canak ve Zafer Başkurt’u başka yerlere atıyorlar. Bahane mi... yaratırsınız, uydurursunuz... Basında bir haber çıkarttırırsınız, soruşturma var dersiniz... Ama, zulümhane davalarına bakan ve haklarında yine soruşturmalar var olan kendi adamlarınız savcı ve yargıçlara dokunmak, aklınıza gelmez... İki yargıcın “suçlarına” bakıyorsunuz: Tutuklulukları kaldırma kararları vermişler. Vicdanlarının sesini dinleyerek, hukuk bilgilerini kullanarak... Daha önce de yine bu davalara bakan yargıçlardan bazıları, medyaya yansıyan haberlere göre, baskılar, olan bitenleri vicdanlarına sığdıramamaları nedeni ile görevden alınmalarını istemişlerdi... Adalet Bakanlığı mı “Ergenekon’da duruma hâkim olun..” dedi? Tabii ki zırva! Buna gerek yok... Seçtirilenler, ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilirler, Adalet Bakanı ve Bakanlığı ile bunca yıllık ilişkileri içinde, bunları öğrenmişlerdir... Görevlerini yerine getirmektedirler. Erdoğan, Başbakanlık’a daha ilk adımını atarken demişti: Beden dilimi anlayan bürokratlarla çalışacağız.. Erdoğan, bu “beden dili”ne, sonraları pek çok şeyin yanı sıra “bertaraf etme/olma” kavramını da eklemişti! Bu dili konuşmayanlar, bertaraf edilmektedir yıllardır. “Zulümhane”de olanlar, yargı içinde ayıklama, saflaştırma, tek diltek beden, monoblok bir sistem yaratma girişimidir! ‘Karar uzun süre tartışılacak’ İstanbul Haber Servisi Balyoz davası sanıklarının avukatı Hüseyin Ersöz, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt’un görevden alınmasına ilişkin, “Karar yargılama ürecinde belki de uzun süre tartışılacak. Hukuk adamları olacak hiçbir demokratik hukuk devletinde rastlamayacağınız bir uygulama ile karşı karşıya kaldık” dedi. Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da avukatlığını yapan Ersöz, Balyoz davasına bakacak mahkemeye, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi yargıç Ömer Diken’in atanmasının, savunma tarafının yargıya olan güvenini sarsacağını söyledi. Balyoz davasının, iddianame ve delil klasörleriyle yüz binlerce sayfayı bulduğuna belirterek yeni atanan yargıcın iki günde, dosya hakkında yeterli bilgiye sahip olamayacağına dikkat çekti. Bu uygulamanın Ergenekon davaları sürecinde ilk kez yaşandığının altını çizerek şunları söyledi: “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye yargıçları onlarca kez reddedildiler. Yüzlerce kez HSYK’ye şikâyet dilekçesi yazıldı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nde tazminat davası açıldı. Bu süreçte bu hâkimler hakkında söz konusu tedbir uygulanmazken, iki mahkeme başkanı hakkında uygulanması herkesçe garipsenecek bir durum. 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkimleri ve Ergenekon savcıları hakkındaki şikâyet dilekçeleri o kadar fazlaydı ki inceleme yapmaları ve ifade almaları için Adalet Bakanlığı müfettişlerine Beşiktaş Adliyesi’nde oda dahi tahsis edilmişti.” İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ın, Kurmay Albay Dursun Çiçek hakkında tahliye kararı verdiğini, Ergenekon sanıkları Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal gibi isimlerin tahliyesi yönünde oy kullandığını anımsatan Ersöz, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt’ın ise Poyrazköy davası sanığı Levent Bektaş ve diğer şüpheliler için tahliye kararı verilmesi görüşünde olduğuna dikkat çekti. Yargıç Ali Efendi Peksak’ın tutuklama kararlarına yönelik itirazları inceleyen heyete de başkanlık eden Başkurt’un, ilk tutuklamalarda muvazzaf 19 asker hakkında tahliye kararı verilmesi yönünde oy kullandığını belirtti. Başkurt’un yerine atanan yargıç Ömer Diken’in ise Ergenekon soruştur DOĞAN’IN AVUKATI ÜLGEN: TEDİRGİNİZ İLHAN TAŞCI ANKARA Balyoz davası kapsamında bugün hâkim karşısına çıkacak olan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, mahkeme başkanının duruşmadan 48 saat önce değişmesini eleştirirken “Dosyadan haberi olmayan yargıcın başkanlık edecek olmasından avukatlar olarak büyük ölçüde tedirginiz” dedi. Ülgen, başkan değişikliğinin neden yapıldığı sorusuna yanıt aradıklarını vurguladı. Ülgen, Diken’in Ergenekon davası dışındaki davalara bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kıdemli üyesi olduğunu anımsatarak, “Ne Balyoz ile ne de Ergenekon soruşturmasıyla ilgisi, bilgisi ve belgesi yok, incelememiş bir yargıç. Ancak başka bir özelliği var, Mehmet Haberal’ı, Tuncay Özkan’ı, Adil Serdar Saçan’ı, Emcet Olcaytu’yu, Gürbüz Çapan’ı tutuklayan yargıç” dedi. Ülgen şu değerlendirmeyi yaptı: “Asıl sıkıntı pazartesi gününden sonra başlayacak. Yani sanıkların sorgusunda yaşanacaktır sıkıntı. Dosyadan haberi olmayan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın kürsüde bulunması savunma avukatlarını, sanıkları büyük ölçüde tedirgin ediyor. Hiçbir şeyi bilmiyor. Çünkü ortada 900 sayfa iddianame, 100 bin sayfa belge ile 184 klasör var. Üstelik bu belgeler klasörlerin içerisinde parçalanmış ve serpiştirilmiş. Adeta puzzle oynamanız istenmiş. ” Mahkeme başkanlığına atamanın HSYK’de oybirliğiyle çıkmasının kendilerini ve sanıkları ilgilendirmediğine işaret eden Ülgen şöyle konuştu: “Bir hukuk devletinde büyük bir davanın duruşmasına iki gün kala her ne nedenle olursa olsun yapılan işlem savunma hakkına el atma sayılır.” malarında toplu arama ve tutuklama kararı veren yargıç olarak tanındığına dikkat çekti. Diken’in, 23 Eylül 2008’de nöbetçi hâkim olarak görev yaptığı sırada, Ergenekon sanıkları Adil Serdar Saçan, Emcet Olcaytu, Tanju Güvendiren, Gürbüz Çapan ve Hüseyin Nazlıkul hakkında tutuklama kararı verdiğini, şu anda, Diken’in kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutukladığı bu kişilerin hiçbirinin cezaevinde olmadığını söyledi. İstanbul Haber Servisi “Balyoz Güvenlik Harekât Planı”yla hükümeti yıkmaya teşebbüs ettikleri ileri sürülen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve emekli orgeneraller eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu 196 subay bugün yargıç karşısına çıkacak. 20 yıla dek hapisle cezalandırılması istenen subayların davası, Silivri Cezaevi’ndeki duruşma salonunda görülecek. Balyoz dava dosyaları, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nden davanın görüleceği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki adliyeye gönderildi. Dosyalar, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğü’nden el arabasıyla alınarak Adalet Bakanlığı’na ait minibüse yerleştirildi. Dosyaları götüren mahkeme yazı işlerinde görevli 2 memura, başka bir araçla, sivil polisler de eşlik ettiler. Kuvvet komutanları ve subaylar hakkındaki soruşturma Taraf gazetesine bir bavulda götürülen CD, DVD ve 5 bin sayfalık belgelerin 21 Ocak 2010’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Turan Çolakkadı’ya teslim edilmesiyle başladı. Taraf gazetesi muhabiri belgelerin olduğu bavulu Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirmişti. 5 ay süren soruşturma sürecinde, emekli orgeneraller Çetin Doğan, İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ile toplam 66 muvazzaf ve emekli subay Çetin Doğan Özden Örnek İbrahim Fırtına gözaltına alındı. Tutuklanan 49 subay, avukatlarının itirazı üzerine tahliye edildi. Cumhuriyet Savcıları Mehmet Berk ve Bilal Bayraktar iki ay sonra başsavcı tarafından soruşturmadan alındılar. Görevden alınan savcıların, 25’i general 75 muvazzaf subayın gözaltına alınacağını başsavcıya bildirmediği iddia edildi. 968 sayfalık iddianame Özel yetkili cumhuriyet savcıları Mehmet Ergül, Süleyman Pehlivan, Ali Haydar ve Murat Yönder’in hazırladığı 968 sayfalık iddianame, 19 Temmuz 2010’da İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede 5 7 Mart 2003’te l. Ordu Komutanlığı’nda gizli yapılan seminere yalnızca 162 kişinin katıldığı, seminerin, Balyoz Planı’nda öngörülen darbenin tatbikatı olduğu ileri sürüldü. Balyoz yapılanmasının, askeri bir müdahale için öncelikle ülke ‘YENİ HSYK KUŞKULARI TESCİL ETTİ’ ŞULE KÖKTÜRK yi günden güne kaos ve kargaşa ortamına çekerek ortamı şekillendirmeyi planladığı, bu amaçla 1. Ordu Komutanlığı’nın bölgesinde yer alan Deniz Kuvvetleri’ne bağlı birliğin ‘Suga’, Hava Kuvvetleri’ne bağlı birliğinin ‘Oraj’ ve jandarma birliklerinin ‘Sakal’ ve ‘Çarşaf’ planlarını hazırladıkları iddia edildi. Mahkeme, 23 Temmuz 2010’da Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ile İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı’nca görevden alınan Tümgeneraller Halil Helvacıoğlu, Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nun da arasında bulunduğu 102 sanık hakkında, kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesi ile yakalama emri çıkardı. Sanıklardan emekli Kurmay Albay Ahmet Şentürk, yakalanarak tutuklandı. Avukatların itirazını değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Ağustos 2010’da 101 sanık hakkındaki yakalama emrinin kaldırılmasına karar verdi. Kurmay Albay Şentürk’ün tahliyesiyle de davada tutuklu sanık kalmadı. Haydarpaşa Dayanışması İstanbul, direnmeli... İstanbul’un anıt yapısıdır Haydarpaşa Binası ve Garı. Tren istasyonu olarak, dünyanın da en birinci yapılarından. Anadolu ile İstanbul’u buluşturur, İstanbul’u da tren ve vapurla bütünleştirir. Kitlesel ulaşım için bugüne kadar yaptığı inanılmaz büyüklükteki görevini ve yarattığı toplumsal katma değeri, bu iktidar engellemek istiyor! 2004’ten beri Haydarpaşa ve bölgesini nasıl hallederizin peşindeler! Haydarpaşa’nın çatısı yandı! Bu acaba kasıtlı mıydı? Haydarpaşa Dayanışması haklı olarak derhal alarma geçti! Dün, Mimarlar Odası’nın bilgilendirme toplantısı vardı. Yok Manhattan Projesi, yok Haydarpaşa Port... Beğenmediniz mi? Peki, o zaman Osmanlı Projesi verelim.. Birini kabul edeceksiniz, orayı mutlaka kesip biçeceğiz, değiştireceğiz, ulaşımdan ve trenden arındıracağız, belki otel yaparız, işhanı, müze falan... 2004’ten beri, iktidar, Devlet Demiryolları, Turizm ve Kültür Bakanlığı Koruma Kurulu, Meclis, İstanbul Belediyesi ve dahası Çalık Grubu’nun da karıştığı, uluslararası emlak piyasasına bile çıkartılan gizli saklı plan ve projelerin hepsi, İstanbul’a, İstanbullulara, kitle ulaşımına karşı nitelikte! “Cazibe merkezi” kavramı, sanki önünde durulmaz bir tanrı ve yasa oldu ülkemizde! Haydarpaşa Dayanışması soruyor: Kimin için cazibe merkezi? Yanıt açık: Sermaye için... Bir tüketim markası olacak... Bu amaçla, Haydarpaşa, tarihsel ve gelecekteki görevinden uzaklaştırılmak isteniyor! İktidarın, genel tutumuna uygun olarak! Siyasal yapı, bu amaçla da düzeninin yozlaşmış ve her amaçla kullanılır niteliğine giderek dönüşen bilirkişi kurumunu da göreve sürme peşinde! İstanbul’un en önemli yaşayan tarihi semti olan Beyoğlu’nda Emek Sineması’nı, Saray Sineması’nın yerlerine devasa alışveriş merkezleri yapma çalışmaları da sürüyor. İnci Pastanesi bile yok edilecek! İstanbul’a karşı bunca ihanet duygusunun ve yaptırımların kökeni nedir acaba... İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, atamalara ilişkin çelişkilerin yan yana konması durumunda bunun “Türkiye’de yargı bağımsızlığının artık olmadığını gösterdiğini” söyledi. Kocasakal, “Adalet Bakanlığı’nın kontrolündeki müfettişlerin talebiyle eğer duruşmadan 2 gün önce, HSYK oybirliği ile bu kararı alıyorsa, vicdanlara sesleniyorum bu nasıl bir yargı bağımsızlığıdır. Hiçbirimizin hukuk güvenliği kalmamıştır” dedi. Bakanlığın İlhan Cihaner hakkında tutuklama kararı veren Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal’ın görevden alınmasını davaya müdahale olarak nitelediğini anımsatan Kocasakal, bakanlığın neden görüş değiştirip bu hâkimlerin görevden alınmasını rutin ve olağan olarak gördüğünü sordu. “Bu yeni HSYK ikinci kötü sınavını vermiştir ve Ümit Kocasakal kuşkuları tescil etmiştir” diyen Kocasakal, “İlk icraat Cihaner’in görev yerinin değiştirilmesi ve rütbesinin indirilmesi. İkinci icraatı da bu olmuştur ve bunun arkasından, siyasi iktidarın çok benimsemediği birtakım kararları veren hâkimlerle ilgili olarak da devamı gelecektir” dedi. Atama yazısı Adalet Bakanlığı Komisyonu’nda Balyoz davasına bakacak mahkemenin başkanlığına getirilen Ömer Diken’in atama yazısı dün sabah saatlerinde Adalet Bakanlığı Komisyonu’na ulaştı. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nde 6.5 yıl, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin ikinci heyetinde de 2.5 yıl görev yapan Diken’in, organize ve terör örgütleri konusunda tecrübe sahibi olduğu ifade edildi. Diken’in, Balyoz iddianame ve eklerini incelemeye başladığı, incelemenin yargılama sürecinde de devam edeceği öğrenildi. Balyoz davasına bakacak heyet, başkan Ömer Diken ve üye yargıçlar Davut Bedir, Murat Üründü, Ali Efendi Peksak’tan oluşacak. Davanın duruşmalarında Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, görev alacak. Eski HSYK Başkanvekili kuruldaki iki yargıç tartışmasını anlattı BAKAN ERGİN: KADİR İstanbul Haber Servisi let Bakanı Sadullah Er Ada Engin “Burada altı çizilmesi gegin kimler ve Savcılar Yükse , Hâ reken nokta, kurula katılan tüm rulu’nun (HSYK) “Baly k Ku üyelerin bu mahkeme başkanoz nı” davasına bakacak ola Pla larının mevcut görevlerine den İstan vam etmesinin bul 10. Ağır Ceza Ma sakıncalı olacahk Ba şk an ı Za fer Ba şk emesi ğı ve başka yerde görevlendiur “Hrant Dink cinayeti t ile rilmesi konusundaki görüş birsı”nın görüldüğü 14. Ağ dava liğidir. Bu önemlidir” dedi. ır Soruşturma ko Mahkemesi Başkanı Er Ceza kan Ca ha önce HSYK nusu olayın, danak’ın başka görevlere gündemine gelip ata na ilişkin, “Kurulun be ması gelmediğine yönelik bir soru üzenim ka rine Ergin, Te ftiş tılmadığım oturumund a, mü bir talebinde yen Kurulu’nun tedzakerelere katılan tüm i bulunduğunu beüy bu iki başkanın mevcut elerin lirterek “Dolayısıyla, o iddialar kemelerdeki görevinden mah doğru değil. Aslında önceki yere atanması konusunda başka HSYK Başkanvekilimiz Sayın birliği oluşmuştur” de görüş Kadir Özbek de bu iki başkanın di. değiştirilmesi konusund Bakan Ergin, TürkHırva a görüş t İş bildirmişti daha Konseyi toplantısı sırası nda ga rarname tam önce. Ancak kaam zetecilerin sorularını ya nıtladı. gerçekleşmem lanamadığı için işti” dedi. ‘Kararlarda görüş birliği olmuştur’ ÖZBEK DE İSTEMİŞTİ Kadir Özbek: Görevden alınmalarını önermedim İLHAN TAŞCI Siyasal Bilgiler Bir İki Üç Yetmez... Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrencilerin yumurtalı protestosu bahane edilerek 151 yıllık aydınlanmanın kalesi üniversitenin başına çorap mı örülmek isteniyor? (Süheyl Batum, öğrencilere faşist diyerek hata yapmıştır!) İktidar, gerçi üniversitelerin başlarına rektörlerini, dekanlarını atadı... Kadrolaşmaları müthiş.. Ama üniversitelerde gerçek bilim insanlarının vicdanları haykırıyor... Bir bakıyorsunuz, 200 imzalı açıklamalar patlıyor! (BÜ ve İTÜ örnekleri.) Ve, en önemlisi, üniversitelerin gerçek sahipleri, öğrencilerin vicdanları ayakta! İktidar yazarları büyük mezarlık sessizliğinin yazarlığına soyundular şimdi de! Aman sevgili iktidarlarına ne bir ses gelsin ne bir yumurta! İktidarın, yazarlarının, taraftarlarının gençliğe karşı bu şiddetleri karşısında, insanın, ’68’lilerin sloganını dönüştürerek bir iki üç yetmez, daha çok yumurta diye bağırası geliyor! http://orhanbursali.blogspot.com [email protected] ANKARA Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Balyoz davasına bakacak mahkeme başkanının alınmasını “daha önce önerdiğini” söylediği eski HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, o konuşmanın yaşandığı toplantıyı anlattı. Özbek, iki yargıcın görevden alınmalarını önermediğini, yalnızca durumlarının görüşülmesini teklif ettiğini söyledi. Adalet Bakanı Ergin, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlarının değiştirilmesini daha önce eski HSYK Başkanvekili Kadir Özbek’in önerdiğini söyledi. Özbek, Adalet Bakanı’nın sözünü ettiği konuşmanın kararname görüşmelerinin kesildiği gün, “Adalet Bakanının toplantı salonunu terk etmek üzere ayağa kalktığında” söylediğine işaret ederek, o günü şöyle anlattı: “Bakan beye oturmasını ve görüşmelerin sürdürülmesi gerektiğini söyledim. Böyle bitirilmesinin yanlış olacağını, önerilen arkadaşların ve birtakım şi kayet ile inceleme istekleri olan ama henüz inceleme soruşturmaları sonuçları bize getirilmemiş arkadaşların durumlarını da görüşmeyi önerdim. Liste meselesi olmuştu, ben de hatta gerekirse 10. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlarının durumunu da görüşelim beyanında bulundum, hepsini görüşelim anlamında. Hatırlayacaksınız o dönemde Sayın Seyfi Oktay ile birlikte bu arkadaşların benimle görüşmeleri basında geniş yer tutmuştu. Bunların durumlarını da masaya yatırabiliriz demiştim. Yoksa arkadaşlarımızın şu an alınma gerekçesi olarak gösterilen soruşturmalar henüz kurula intikal etmiş değildi. Haberim de yoktu.” yerleri değiştirilen iki yargıç ile yaptığı görüşmede, yargıçların kendisine, “Üzerlerine gelindiğini, soruşturma tehdidi altında olduklarını ve oradan (mahkemelerinden) kendilerinin alınması isteğini, ayrılma isteklerini” ilettiklerini açıkladı. ‘Söylediklerim bir bir gerçekleşti’ İstanbul Haber Servisi Avukat Turgut Kazan, özel yetkili mahkemelerde yargıç ve savcıların Adalet Bakanı’nın hazırladığı kararnameye göre atandığını belirterek “Siyasal iktidara doğrudan bağlı olmadığı anlaşılanların HSYK tarafından görevlerinden alınacaklarını ileride göreceksiniz diyordum. Bugün söylediklerim bir bir gerçekleşti. İki gün sonra başlayacak bir davanın başkanı başka yere atanamamalı. Tüm üyelerin görüş birliğiyle alındı deniyor, ama kimler katılmadı onu bilmiyoruz” diye konuştu. ‘Birbirinden farklı’ Özbek, o dönemde iki yargıçla ilgili yaptığı değerlendirme ile bakanın açıkladığı görevden alma gerekçelerinin birbirinden çok farklı olduğunu kaydetti. Özbek, görev Kadir Özbek C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle