23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
16 ARALIK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li Ersin, istihbarat örgütünü yasadışı dinlemelerin içinde olmakla suçladı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Derin MİT’mi var?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvetvekili Ahmet Ersin, TBMM Genel Kurulu’nda 2011 bütçesi üzerinde söz aldı ve MİT’i “yasadışı dinlemelerin içinde olmakla” suçladı. TBMM Genel Kurulu’nda, dün MİT, MGK Genel Sekreterliği, Başbakanlık YDK, TODAİE, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, DPT, TÜİK ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın bütçeleri görüşüldü. MİT bütçesi üzerinde söz alan Ersin, ne Emniyet ne de MİT’in yasadışı dinleme yapanları yargı önüne çıkardığına dikkat çekerek “MİT, acaba bu yasadışı faaliyetlerin, anayasal suçun içinde mi, dışında mı? Bence içinde. Kurum olarak değilse bile, orada görev yapan bazı kişilerin yasadışı faaliyetlerin içinde olduğuna ilişkin kuvvetli emareler var. Eğer öyle olmasaydı, tifasına yol açan “kaset skandalı”na dikkat çeken Ersin, Başbakan’ın bu olayla ilgili MİT’i görevlendirdiğini, ancak aylardır sonuç alınamadığını söyledi. Ersin sözlerini şöyle sürdürdü: gizli olması gereken belgeleri, bazı yandaş basında günlerce yayımlandı. Bu belgeleri kim, nasıl sızdırdı? Sayın Başbakan’ın savcısı olduğu Ergenekon soruşturmasına, Hüseyin Bey ‘Zılgıtı’ Yedi, Çark Etti.. Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan avukatları aracılığıyla Fethullahçılara gönderdiği mesaj, ardından cemaatin “alaylı grubu”ndan Hüseyin Gülerce’yle yaptığı görüşme... Ardından Fethullah Gülen’in Hüseyin Gülerce’ye zılgıtı... Bunları geçelim... Apo, Fethullahçıları ne tarikat ne de cemaat olarak görüyor. O zaman şöyle bir bakalım, Fethullahçılar ya da Gülerce’nin deyişiyle Gülen’in liderliğindeki “gönüllüler hareketi” neler yapıyor?.. Dünyanın dört bir yanında okullar, üniversiteler, yurtlar; Türkiye’de banka, medya egemenliği; AKP iktidarıyla olan yakın ilişki; devletin duyarlı kadrolarında örgütlenme.... Öcalan’a göre Fethullahçılık yani Nurculuk tarikat ve cemaat değil... Peki ne? Demokratik kitle örgütü, aynı zamanda bir siyasal oluşum! Öcalan’ın açıklamasından bir bölüm: “Fethullah Gülen hareketi, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti gibi toplumun demokratikleşmesinde, aydınlanmasında siyasal çıkar beklemeden rol alabilir. Hatta Ortadoğu’nun bir siyasi partisi gibiler.” Fethullahçılar İran, Suriye, Ürdün, Filistin, Suudi Arabistan, Mısır, İsrail, Filistin ve Körfez ülkelerinde ne denli etkili? Fethullahçıların ya da onların deyişiyle “gönüllüler hareketi”nin Kuzey Irak’ta ihaleler aldığı, yatırımlar yaptığı, 1994’ten beri CIA gözetiminde okullar açtığı biliniyor. Fethullahçıların en çok etkili olduğu yer ABD desteğiyle Bosna, o kadar! Milliyet’ten Kadri Gürsel, “PKKCemaat için şartlar fevkalade” başlıklı yazısında, konuyu irdelerken önemli bir noktayı vurguluyor: “Mesela Gülen hareketi bir siyasi parti değil ama iktidarda. Tanımlanmış bir siyasi iktidar perspektifi yok ama siyasetin içinde. Kendisi devlete bağlı görünmüyor ama devletin de içinde. Bir siyasi hareket ise hiç değil, mamafih, bir sosyopolitik İslami hareket.” Abdullah Öcalan bunları bilmiyor mu? O İmralı’dan göremese bile, kimi BDP’liler bu gerçeği biliyor. Güneydoğu da hep muhafazakârdı. Erbakan’ın Milli Nizam Partisi, Güneydoğu’da en çok oyu alırdı 60’lı yılların sonlarında. 90’lı yılların ortalarından itibaren Güneydoğu’daki yapı değişmeye başladı. Bugün ise gelinen noktada, Güneydoğu’daki DYP, ANAP ve MHP’li seçmen ve CHP tabanı aşiretlerin, şeyhlerin desteğiyle AKP’ye ve BDP’ye döndü. Kadri Gürsel’in altını çizdiği gibi “Gülen Hareketi” Güneydoğu’da devletin polis, adliye, Diyanet ve eğitiminde etkili bir güç. Fethullahçılar, önce ANAP’ı, 1999 seçimlerinde de DSP’yi destekledi tüm Türkiye’de... 28 Şubat’ta Orgeneral Çevik Bir’e okullarının anahtarlarını teslim etmeye gidenler de Fethullahçılar değil miydi? Şöyle 30 yıl önceye gidelim, 1982 askeri darbesinin ürünü olan anayasa oylaması öncesine bakalım. Fethullah Gülen kaçaktı ve aranıyordu. Isparta’da yakalandı ve Turgut Özal’ın buyruğuyla salıverildi. Kenan Evren’in gönderdiği subaylarla pazarlık yapıldı. Pazarlık sırasında Gülen söz verdi: “1982 Anayasası’na destek vereceğim!” Fethullah Gülen ve arkadaşları Mehmet Kutlular’ın Yeni Asya Grubu’ndan bu yüzden kopmadılar mı? Bu olayı Mehmet Kutlular çok iyi bilir ama nedense bu konularda konuşmaz ve tartışmaz. Fethullahçılar ekonomik ve siyasal olarak çok güçlüler bugün. Eğer onlara yakınsan tüm kapılar açılır. Apo’nun kafası karışık ama tüm kapıların Fethullahçılarla açılacağını, gizemli anahtarın onlarda olduğunu biliyor. İşte bu yüzden de Fethullah Gülen’e sıcak mesajlar gönderiyor. KCK operasyonu ve dava süreci Öcalan için önemli. Hesaplar çıkar üzerine kurulu... Öcalan’ın “dayanışma istemi” beni hiç şaşırtmadı, Fethullahçıları ikiye böldü! Apo’nun avukatlarıyla görüşen Hüseyin Gülerce cemaatin tepkisini çekip zılgıtı yiyince “Hata yaptım” demeye başladı. Fethullahçılar siyasi oluşum olmasa bile Türkiye’de siyasetin göbeğinde. Belki o yüzden ABD’deki düşünce kuruluşu Carnegie Endowment’in Türkiye uzmanı Henri Barkey, Öcalan’ın Fethullahçılara yakınlaşma çabasını “akıllı bir davranış” olarak görüyor. Ne dersiniz?.. CHP’li Ahmet Ersin, bütçe görüşmeleri sırasında MİT’in, iç ve dış istihbaratın dışında, iç siyasetle de meşgul olduğuna ilişkin ciddi izlenimler olduğunu belirterek, “Ergenekon sürecinde, MİT’in en gizli olması gereken belgeleri, bazı yandaş basında günlerce yayımlandı. MİT mi bu servisin içindeydi, yoksa MİT’in içinde derin bir MİT mi var?” dedi. toplumun en saygın insanlarının, siyasetçilerinin takip edildiği bu faaliyetleri yapanların şimdiye kadar ortaya çıkartılması gerekirdi” dedi. Deniz Baykal’ın CHP Genel Başkanlığı’ndan is“MİT’in, iç ve dış istihbaratın dışında, iç siyasetle de meşgul olduğuna ilişkin ciddi izlenimler var. Elde edilen bilgilerin saklanmasında gizlilik esası geçerlidir, ancak Ergenekon sürecinde, MİT’in en yandaş kurum olarak biz de müdahil olalım anlayışı ile MİT mi bu servisin içindeydi, yoksa MİT’in içinde derin bir MİT mi var? MGK’nin önemli gündem maddelerinden birisi irtica ile mücade leydi. Ama artık MGK’nin gündeminde irtica ile mücadele yok. Neden, irticai faaliyetin odağı olan parti iktidarda. MGK, işlevini yavaş yavaş yitirmiştir.” CHP Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal da özelleştirme politikalarını eleştirirken, özelleştirme uygulamalarını denetleyen Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı Sabahattin Kalyoncuoğlu’nun, lise mezunu olan oğlunun Kalkınma Bankası’nda işe başladığını söyledi. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Türkiye’nin yolsuzlukta ilk 20 ülke arasında yer aldığına dikkat çekerek “Yani yolsuzlukta çok iyiyiz” dedi. Parti örgütleri ve eski çalışma arkadaşlarından siyasete dönmesi için yoğun baskı var DP’de ibre Çiller’e döndü AYŞE SAYIN ANKARA Demokrat Parti’nin bugün yapılacak Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında olağan kongre kararı alınması beklenirken, gözler, önceki günkü Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk ve Mesut Yılmaz zirvesinde genel başkan adaylığına sıcak bakılan eski DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’e çevrildi. Çiller’e parti örgütleri ve eski çalışma arkadaşlarından aday olması yönünde yoğun baskı ve talep olduğu belirtilirken Çiller’in kongre kararının ardından tavrını netleştirmesi bekleniyor. DP’nin bugün yapılacak GİK toplantısında kongre tarihinin 15 Ocak olarak belirlenmesi bekleniyor. Çiller’in daha önce yaptığı açıklamalarda, “Partinin birinin birlik ve bütünlük halinde arkasında durması durumunda ben de arkasında dururum. Böyle birlik beraberlik, benim üzerimde olursa, o zaman görevden kaçılmaz” dediğine dikkat çeken genel merkez kaynakları, önceki günkü zirvede de Çiller’in ismine sıcak bakıldığına ve adaylığı na kimsenin karşı çıkmadığına işaret ediyor. Genel merkez kaynakları, “bu aşamadan sonra Sayın Çiller’in, durumunu belirsiz bırakma konusunda bahanesinin kalmayacağını” dile getiriyorlar. DP yöneticileri, “Eğer Tansu Hanım aday olmamakta ısrar ederse, Sayın Cindoruk göreve devam eder” görüşünü dile getirdi. Çiller’in kurmaylarından olan ve bir süre önce de kendisiyle görüşen eski Orman Bakanı Hasan Ekinci, “Sayın Cindoruk’un da dediği gibi, şu anda aday lığa en yakın isim Tansu Hanım’dır. Kamuoyundan, teşkilatlardan, delegeden büyük talep var. Artık bu iş, Tansu Hanım’ın isteyip istemediği noktasından da çıkmıştır” dedi. Ekinci, Demirel’in Çiller’in adaylığı konusunda, “Eğer halk istiyorsa, geçmiştekiler geride kalmıştır, buyursun gelsin” dediğini, Yılmaz’ın da Çiller aday olursa desteğe hazır olduğunu söylediğini, Cindoruk’un da “en yakın aday” diyerek destek verdiğini söyledi. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle