19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
BerrakYurdakulla yeni romanı üzerine ‘Romanımaistopyadenmesidoğru’ d den iyiyec yor ve bu kavramİann geçerliliğini sorguluyor.Oscar a Wİİde’danlıntılaryaparak dahilolan, sürekli sonra da kaybolanbirtavus kuşukitapboyunca eşlikediyor. okuyucuya Yurdakui’la konuştuk. romanını bir alıntı yapıp geçiyor. Üstlendiği görev biraz Antik Yunan tiyatrosunda şarkısmı söyleyip çekilen koroyu anımsatıyor. Bir gün insanların ainında beliren Seraphim savılarla artık “Savılardan Once” ve başta Saılardan Sonra” dönemi başlar. Bu birçok süreçte, insanlar sorgulamak yerine razı kaderlerine olmayı seçiyor. Bunu karakterin toplumsal duyarsızlık örneği olarak değerlendirebiir miyiz? Aslina bakarsanız kaderlerine razı olmadan önce mümkün olan her şekilde durumu sorguluyorlar. Ortaya tatminkar cevap çıkaramaymca, yani bir insan akImın sınırlanna ulaşıldığmda teslim oluyorlar. Bu teslimiyetin sebebi büyük ölçüde korku. Korku, özellilde böyle kitlesel bir boyutta yaşandığı zaman uhakkak şiddeti doğuruyor. 0 m noktadaysa birbirlerine düşmeye, birbirlerıne zulmetmeye başlıyorlar. Ne 11 Rozerin DOĞAN yazık bu çok tanıdık ve tipik bir insani ki, refleks. •onuşmayan Tavus Romanmızda mistik ve ezoterik unKuşu Camio’da, surlar göze çarpıyor, reenkarnasyon ve kurgusu fikri sıkça dile getiriliyor. Kişisel de alışılmışm konusu>’.la dışmda inançlarmızla konulara mı örrüşen bir hikilve anlatıvorsunuz. değindiniz? bir distopva olarak da Romanmız Ezoteriznm simya gibi konular hep nitelendirilirdi? Siz ne düşünüyorsu:nuz? ilgimi çekti. bu da doğal olarak romanıma Büvüden bahsediyorum yansıdı. Kitabımın kur gusunda bir “Möbius ama böyle şeyleri çok önemsemediğiıni denedim. şeridi”nin yapısını vansıtmayı hissettirerek ve dalga geçmeyi de ihmal Möbius şeridi, bir şeridin ucunu 180 etmeden. İnsanın algılan da zekası da derece büküp diğer ucu ile birleştirerek belli sınırlarda işliyor. Buna rağmen Normal bir şeridin iki yüzü elde edilir. bizim algılarımızın ötesinde şeylerin var “Möbius şeridi”nin tek yüzü varken, olduğunu veya olmadığını iddia etmek var ve şeridin üzerindeki bir noktadan bence yanlış. Bunların tümünü birer hareket etmeye başladığmızda aynı ihtimal olarak değerlendirmek, göz ardı dönersiniz. Romanıma geri noktaya etmekte veya inanç haline getirmekte demek bir açıdan doğru, çünkü distopya aceleci olmamalıyız diye düşünüyorum. ortada otoritertotaliter devlet modeli bir Kitapta reenkamasyon ve karma gibi olmasa da baskıcı bir sistem mevcut. Bu Budist kavramlara da değindim. baskı tepeden inme bir baskı değil, Yaşamım boyunca merak edip incelediğim insanlarınendi kendine kurguladığı ve k felsefeler ve düşünce sistemleri içinde birbirine karşı uyguladığı, dozu yavaş en çok Budizmden etkilendim. Budizm yavaş yükselen ve en sonunda özellikle genellikle bir inanç veya din olarak birçok insan için dayanılmaz hale gelen ama algılanır, aslında Budizmin temel taşı bir baskı. şüphe etmektir. Kişi zihnini hiçbir inanca etmeden kullanmalı ve teslim KİTLESEL OYUİTA B “KORKU yalnızca tecrübe edebildiği gerçeklere kendi MUTLAKA YAŞANDIĞINDA itibar etmelidir. Bunu yaparken de DOĞURUYOR” ŞİDDETİ Beni bu hikiivede en çok etkileyen, uygulamlması gereken zihin geliştirme Wilde’dan akrardığı yöntemleri, meditasyon teknilderi Camio ‘nun Oscar vardır. Budizrn bir zihin bilimidir. Kişiye sözler oldu. Konuşmavan tavus ku şuhcr muz Wilde ‘dar> biri hayat dersi hiçbir konuda yanıt vermez yalnızca denli önemli mesajlar iletiyor. verecek yöntemleri öğretir. araçları verir. Budist felsefenin insanın zihninin yapısma dair Wilde hikiivevcnasıl girdi. Sizin için önemi ne? yaklaşımı romana birçok şekilde yansıdı. Oscar Wilde hayranhk Yanilmn’orsam.karakterlerin bir yazar. Victoria dönemi duyduğum de tesadüfi değil, hepsinin birer isimleri Britanya’smda eşcinsel ilişki yasak anlamı var. için olduğu kendilerine sevgili arayan Evet, doğru. Çoğunlukla anlattığım birbirlerini tanıyabilmek amacıyla erkekler konulara veya kişilerin karakterlerine ceketlerinin cebine bir tavus kuşu dair ipuçları veren isimlere yöneldim. Tavus kuşu Wilde ile yerleştirirlermiş. bir Omeğin Avidya Sanskritçe bir sözcük, özdeşleşmiş hayvan, hatta bazen cehalet anlamına geliyor. Ayrıca, tavus kuşu>’olarak da anıhyor. “Irlandalı cinlerinin isimlerini de Süleyman’m Romanımda Wilde’dan alıntılar yaparak kullandini. dışında bir de romanımda Bunun konuşan bir karakter kullanmayı tavus sevdiğini yazarkıra göndermder yaptım. tasarlarken, kuşunun en doğru seçim Büyük Ustat Alcofibas’ın ismini olacağına karar verdim. Camio roman aldım. Rabelais’den “Alcofribas Nasier” ismi bulundukları durumu boyunca içinde analiz eden ve çoğunlukla kendisi de François Rabelais’nin takma ad olarak dahil olmak üzere herkesle alay eden sıkça kullandığı bir anagram. Berrak Yurdakuİ, Tavus Konuşmayan Camio’da Kuşu Iyiden oİmaküzere : BerrakYurdakulromanında “BIr otoritertotaliter devlet modelininötesinde baskıcıbir sistemin oluştuğunu; bunun, tepeden Inme değil. lnsanlann kendi kendine kurguladığıve birbirine karşıuyguladığı,dozu yavaşyavaş yükselen ve en sonunda özelliklebirçok insançindayanılmaz hale geldiğini”söylüyor. I Fulya Bunların dışında tamamen kendi uydurduklarım var. Mesela, Madam da Bobogel. “DOĞA ZEKİVARLIKLARLA DOLU” Romanda birçok karakter var ama ana karakter Seraphinı. Onun macerasını nasıl değerlendiriyorsunuz, sizce yaşadığı olaylarm sonucunda bir değişim geçiriyor mu? Evet, rornanımda Seraphim’in içsel yolculuğunu anlatıyorum, hikaye onun hikayesi. Roman boyunca değişik hatta şekillerde, değişik isimlerle karşımıza çıkıyor. Mama Nono’nun ona aktardığı öğretilere rağmen bir kişkırtma sonucunda kapılıp kendini inkar öfkeye Hiddeti öyle büyük ki, kendini bir ediyor. iblise çevirmeyi başarıyor ve Astaroth adını alıyor. 0 andan itibaren eski bütünüyle yitiriyor ve kendisine benliğini karşı işlenen suçun ne olduğunu halde hatırlayamadığı onu dönüştüren nefreti içinde taşımaya, büyütmeye ve devam beslemeyeediyor. Herkesi herkesten cezalandırmak, intikam almak istiyor. Roman boyunca Seraphim başta olmak üzere birçok karakterin ividen kötüye, kötüden iyiye dönüşümünü izliyor ve bu kavramların geçerliliğini sorgulamaya başliyoruz. Kendimizi ve başkalarını iyi veya kötü olarak smıflandırmaya fazlasıyla yatkın olduğumuzu düşünüyorum. bu şekilde değil, daha Yalnızca birçok şekilde birbirimizi etikedeyip rafaaldınyoruz. Orneğin, bir sabah k da uyanıp alınlannda birer sayı behrdiğini gören insanlar, derhal sayısı kendinden küçük olanlara aşırı saygı duymaya, olanları da hor görmeye başlıyor. büyük Insan zihni bu şekilde çalışıyor. Birbirimizle kurarken farkına bile iletişim otomatik olarak uyguladığımız varmadan> bir değerlendirme sistemi var. Şu kişi benden üstün, diğeri benden düşük Kosıuşmayan Tavus Kuşu Camio/ Berrak Yurdakul/April Yaymcılıkİ falanca daha güzel, öteki daha seviyede, varhkh... Bunların hepsi geçersiz, uydurma, 262 s. kurmaca etiketler. Birbirimizin üzerine alelacele yapıştırıp, daha sonra ctikcdcrin ardmdaki gerçek kişiyi görmemizi engelleyen değerlendirmeler. Yolculuğun sonunda Scraphim’in bir değişim geçirip geçirmemesi zihinsel timtumuna bağlı. Onu çabucak etkisi altına alan sabırsızhğından, kibrinden ve ilk bakışta bir erdem gibi görünen ruhsal arayışının ardında yatan açgözlülüğünden kurtulması gerekiyor. Başkalannda kolayca tespit ettiğimiz kusurların hiç birinden muaf olmadığımızı anımsayıp kendimizi tarafsızca gözlemlemeye değişim imkanı hepimiz başlayabilirsek, için var. Insanlar iyiden kötüye, kötüden iyiyekolaylıkla geçebilir ama bence bu da çok önemli değil. Onemli olan içsel değişimlerin görüntüde değil, derinde gerçekleşmesi ve kalıcı olması. on üç sayfalık bir başyapıt olur mu? Kepe.kuş’un eseri sadece on üç sayfa. Bilemiyorum, çünkü Kepekuş’un eserinin tamamını okumadım ama bence başyapıt on üç sayfa da olabilir, bir üç sayfa da olabilir. Onemli olan nicelik değil nitelik. Konu şmayan tavus kuşu Camio “Aptallıktan başka günah yoktur” deyip geçer. Sizce aptallıktan başka günah var mıdır? Aptallığın tanımını yaparken varsayarsak, Oscar Wilde’a uzlaştığımızı katildığımı söyleyebilirim. Bence aptallık yeni fikirlere açık olmamak, değişime ve gelişime direnmek, yaşamla işbirliği yapmamak ve yaşama zarar vermektir. Yaşamla uyum içinde olan, sevgiyi alma ve verme kapasitesi yüksek olan bütün canlılar zekidir. Bu tanıma göre zeka insanlarazgü bir ayrıcahk değil, çünkü ö doğa zeki varlıldarla dolu. Kirabmızın tanıtımı için çok değişik projeler üretildiğini biliyorum. Değişik bir kampanya yürütüldü. Kampanyarnzdar> misiniz? biraz bahseder Yayınevim April’in yaptığı reklam ve tanıtım çalışmalarına ek olarak bir gerilla reklam çalışması yürüttük. bu Tanıtımınbölümünü Japonlar üstlendi ve çok başarılı işler yaptı. Olağanüstü fikirleri var, çok yaratıcılar. TUYAP Fuarı’nı basan cüppeli grup da Kitap onların fikriydi, şehrin birçok yerinde duvarlara yapılan tavus kuşu stencilleri de. Ozellilde duvarlara yazdıkları Latince alıntı çok tartışma yarattı, çünkü hemen anlaşılamaması için cümleyi bozduk. Horatius’un cümlesinin orijinali haec “Quorsumtam putida tendant?” ama biz onu “Quorsum hoec tam putida tendum?” olarak yazdık. Hatta kitapta bile bu bozuk şekliyle kullandım. Kitapla da b ilgili aşka tanıtımlar da yaptılar, çalışmalarına devam ediyorlar. Hepsinden bahsedemiyorum, çünkü “Japonlar” şaşırtıcı olmasmı, sürpriz işlerinin olmasını istiyor. Yaptıkları gerilla tamamı bir bilmece gibi, reklamların merak takip edenler sonunda bir edip tanıtımı olduğunu buluyor. • kitap SAYFA 4 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1087
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle