Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2010 PERŞEMBE
6 HABERLER
‘Üniversiteler
umut oldu’
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
“5 Yõlda 5000 Öğrenci
Projesi” kapsamõnda bu
yõl yurtdõşõna 941 öğren-
cinin burslu olarak lisans
üstü eğitim için gönderil-
mesi dolayõsõyla düzenle-
nen törene katõldõ. Burada
yaptõğõ konuşmada
demokratik açõlõm süreci-
ne gönderme yapan Erdo-
ğan şunlarõ söyledi: “Kõr-
şehir’de, Batman’da,
Yozgat’ta, Kõrklareli’nde,
Mardin’de, Şõrnak’ta
Hakkâri’de üniversiteleri-
miz bu şehirlerimizin
umudu, vizyonu haline
geldi. Oralarda barõşõn to-
humlarõ atõlõyor; inanõyo-
rum ki, ekonomik hare-
ketlenmenin tohumlarõ
atõlõyor.”
Mamak’ta
tecavüz cinayeti
MAMAK(AA) - Ma-
mak’ta Yaşar Y. isimli bir
kişi aynõ mahallede otu-
ran Yaşar Andiç, Fethi B,
Mehmet A’nõn kendisine
tecavüz ettiklerini öne
sürdü. Yaşar Y’nin yanõn-
da bulunan tabancayla
ateş etmesi sonucu söz
konusu 3 kişi yaralandõ.
Hastaneye kaldõrõlan bu
kişilerden Yaşar Andiç
öldü, diğer iki kişinin te-
davilerinin sürdüğü belir-
tildi. Yaşar Y. jandarma
ekiplerince yakalandõ,
olay yerinde yapõlan ince-
lemede 14 adet boş kovan
bulunduğu açõklandõ.
Kömür sobası
patladı: 1 ölü
Haber Merkezi- Di-
yarbakõr’da ateş olan so-
baya kömür dolduran 65
yaşõndaki Nedim Yalçõn
sobanõn patlamasõ sonucu
olay yerinde hayatõnõ kay-
betti. Nedim Yalçõn’õn
yeğeni köy muhtarõ Ceb-
rail Yalçõn, sobada yanan
ateşin üzerine kömür atõl-
masõnõn ardõndan sobanõn
büyük bir gürültüyle pat-
ladõğõnõ söyledi. Bursa’da
da sobadan sõzan gazdan
zehirlenen yaşlõ çift yaşa-
mõnõ yitirdi.
Lise önünde
uyuşturucu
İstanbul Haber Servi-
si - Kadõköy’de bir lise
önünde uyuşturucu mad-
de satan bir kişiyi gözaltõ-
na alan polisin bu sayede
ortaya çõkarttõğõ suç örgü-
tünün altõ üyesini 70.5 ki-
logram esrarla yakaladõğõ
belirtildi. Polis, Bostan-
cõ’da bir lise önünde
uyuşturucu madde satõldõ-
ğõ bilgisine ulaştõ. “Alõcõ”
gibi davranarak lise önün-
de satõcõlõk yapan Abdül-
hamit K. (31) ile irtibat
kuran polis, dört plaka ha-
lindeki esrarõ 50 liraya
polislere satmaya kalkan
K’yi gözaltõna aldõ. Öte
yandan Gaziosmanpa-
şa’da da 15 eve 500 poli-
sin katõlõmõyla düzenle-
nen operasyonda, uyuştu-
rucu satõcõsõ olduklarõ öne
sürülen 15 kişi yakalandõ.
Atılan izmarit
saçını yaktı
TEKİRDAĞ (AA) -
Çorlu’da Fidan Çin (28)
isimli bir kadõnõn kafasõna
önünden geçtiği apartma-
nõn üst katlarõndan atõlan
bir sigara izmariti düştü.
Bir süre sonra kafasõndaki
sõcaklõğõ hisseden Çin’e
çevredekiler su dökerek
yardõm etti. 112 Acil Ser-
vis ekiplerinin müdahale-
sinin ardõndan hastaneye
kaldõrõlan kadõnõn, saçlarõ-
nõn yandõğõ, kafa derisinin
ise etkilenmediği belirlen-
di. Sigara izmaritini atan
kişinin bulunmasõ için ça-
lõşma başlatõldõ.
Prof. Dr. Korkut Boratav, emekçinin enflasyonunun çok daha yüksek olduğunu söyledi
‘Emeklizammõinandõrõcõdeğil’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Prof. Dr. Korkut Boratav, yüzde 6 ci-
varõnda belirlenen yõllõk enflasyonun
yoksul tüketici katmanlarõ tarafõndan
“inanılmaz bulunduğunu” belirterek
“Çünkü genel enflasyonun içinde ge-
niş tüketici ve emekçi kitlelere yansı-
yan fiyat hareketlerinin çok daha
yüksek olduğunu çeşitli belirtilerden
algılıyoruz. Bu katmanlara yansıyan
zamların, enflasyon oranında içeril-
mediğini, yahut enflasyon oranında
çok minimal bir ağırlık taşıdığını bi-
liyoruz” dedi. Hükümetin, son yaptõğõ
zamlarla, beklenen Uluslararasõ Para Fo-
nu (IMF) anlaşmasõndaki kõsõtlamalarõn
önünü almak istediğini söyleyen Bora-
tav, “Hükümet ‘Onlar dediği için yap-
madõk, biz zaten yapacaktõk’ demenin
hesabında. Bu şekilde programı kabul
ettiği zaman doğacak tepkilerin önü-
nü kesmeye çalışıyor” diye konuştu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)
önceki gün yaptõğõ açõklamaya göre, ara-
lõk ayõnda tüketici enflasyonu (TÜFE)
yüzde 0.53 artarken üretici enflasyonu ise
(ÜFE) yüzde 0.66 arttõ. Buna göre yõllõk
enflasyon TÜFE’de yüzde 6.53, ÜFE’de
ise yüzde 5.93 olarak gerçekleşti.
Prof. Boratav, söz konusu enflasyon ra-
kamlarõnõn tüketicilere niye gerçekçi
gelmediğini şu ifadelerle anlattõ: “Şim-
di bir kere dünyanın her yerinde en-
flasyon artık bir tehdit olmaktan çık-
tı. Aksine deflasyon, yani fiyatlardaki
negatif hareketler sorun haline geldi.
Türkiye’de şu anda enflasyonun ken-
disini bir başarı ya da başarısızlık
göstergesi olarak almak yanlıştır.
Önemli olan, fiyat hareketleri karşı-
sında geçim zorluğunu emekçilerin, ça-
lışanların, işsizlerin, emeklilerin hayat
standardının ezilmesini önlemektir.”
Boratav bu açõdan değerlendirildi-
ğinde, Türkiye’de genel fiyat hareketleri
olarak belirlenen enflasyonun iki ayrõ he-
sapla belirlenmesi, ayrõştõrõlmasõ ge-
rektiğini belirtti.
‘Yanlıştır deniliyor’
Boratav, “Birçok ülkede yapıldığı gi-
bi, örneğin kentli ücretlilerin enflas-
yonu için ayrı bir hesap yapmak la-
zım. Böylece asgari ücretler, emekli
aylıkları, memur maaş ayarlamaları,
toplusözleşme müzakereleri ve benzeri
ayarlamaların başvuracağı daha ger-
çekçi bir gösterge gözlenebilir, sağ-
lanabilir” dedi. Prof. Dr. Korkut Bo-
ratav sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sağlanmadığı için her enflasyon
hesaplaması, bu son hesaplama gibi
yüzde 6’lar civarında çıkan bir he-
saplama, yoksul katmanlar tarafından
inanılmaz görünüyor. Reddediliyor,
‘Yanlõştõr’ deniliyor. Çünkü gerçekten
de genel enflasyonun içinde geniş tü-
ketici ve emekçi kitlelere yansıyan fi-
yat hareketlerinin çok daha yüksek ol-
duğunu çeşitli belirtilerden algılıyo-
ruz. İşte bu bakımdan şu andaki en-
flasyona ve zamlara adeta bir tepki
olarak hükümet tarafından önerilen
emekli maaş zamları inandırıcı ve ye-
terli bulunmuyor. Özellikle kentin
orta ve orta altı yoksul insanlarının,
yoksul kitlelerin, yoksul sınıf ve kat-
manların karşı karşıya kaldığı geçim
sıkıntısının bir ölçütü olmaktan çıkı-
yor. Yani bu katmanlara yansıyan
zamların, enflasyon oranında içeril-
mediğini, yahut enflasyon oranında
çok minimal bir ağırlık taşıdığını bi-
liyoruz. Kentli yoksul katmanlar için
ayrı bir hesaplama yapılsaydı, ayar-
lamalar daha gerçekçi olacak ve bu-
günkü gibi tepkiler olmayacaktı.”
IMF anlaşmasının altlığı
Hükümetin bu durumun farkõnda ol-
duğunu söyleyen Boratav, “Hükümet
IMF ile anlaşma yoluna gitmeye ça-
lışıyor” dedi. Hükümetin “Anlaşma im-
zalandığı anda, IMF her halükârda
kamu harcanlarına ek kısıtlamalar ge-
tirecek. Şu andaki zam furyası ile ora-
daki kısıntıların önünü alırız. ‘Onlar
dediği için yapmadõk, biz zaten yapa-
caktõk’ deriz” hesabõnda olduğunu be-
lirten Boratav şöyle konuştu:
“Orta vadeli program IMF’nin ön-
gördüğü talep kısıcı önlemleri içeri-
yordu. Son zamlar işin vergi boyutu-
nu içeriyor ve emekli uyarlamalarına
da düzeltme getiriyor. Bir anlamda
hükümet, bu şekilde programı kabul
ettiği zaman doğacak tepkilerin önü-
nü kesmeye çalışıyor.”
Boratav, yüzde 6 civarõnda
belirlenen yõllõk enflasyonun
yoksul tüketici katmanlarõ
tarafõndan “inanõlmaz
bulunduğunu” belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
hükümetinin emekli maaşlarõ arasõndaki farkõn
giderilmesini hedefleyen intibak düzenlemesinden
vazgeçerek, emeklilere 60-100 TL arasõnda zamla
yetinmesi tepkilere neden oldu. CHP’li Osman
Kaptan, hükümetin memurla alay ettiğini belirtirken;
CHP’li Esfender Korkmaz da, hükümetin intibak
düzenlemesinden vazgeçmesinin doğru olmadõğõnõ,
uygulanan havuz sisteminin maaşlar arasõndaki farkõn
azaltõlmasõnõ gerektirdiğini söyledi. CHP’li Plan
Bütçe Komisyonu üyesi Osman Kaptan, hükümetin
açõkladõğõ zam oranlarõnõn emekliyle dalga geçmek
anlamõna geldiğini belirterek, “Mevcut emeklilerin
yüzde 75’i açlık sınırının altındadır, yüzde 74’ü
borç altında ezilmektedir. İntibak düzenlemesi
yapılmıyor, bunun yerine düşük bir zam oranıyla
yetiniliyor. Bu derde deva olacak bir şey değildir.
İngiltere’de bile tüketimi arttırmak için
emeklilerin maaşını arttırdılar” dedi.
CHP’li Esfender Korkmaz da, intibak tasarõsõndan
vazgeçilmesinin doğru olmadõğõnõ söyledi.
Türkiye’de emeklilikle ilgili havuz sisteminin
uygulandõğõnõ belirten Korkmaz, bu sistemin
özelliğinin emeklilerin farklõ maaşlar almasõnõ
önlemek ve farkõn bütçeden karşõlanmasõnõ
öngördüğüne dikkat çekti.
Korkmaz, “Türkiye’de havuz sistemi
uygulandığına göre maaşlar arasındaki bu kadar
fark sisteme aykırıdır. Bağ-Kur emeklisi artan
maaşıyla 380 TL, esnaf 550 TL, tarım işçisi 480
TL alıyor. Emekliye havuzdan 380 TL veren bir
hükümet, kendi tespit ettiği asgari ücrete de
uymuyor” dedi. SSK, BAĞ-KUR ve Emekli
Sandõğõ’nõn Sosyal Güvenlik Kurumu çatõsõ altõnda
toplandõğõna dikkat çeken Korkmaz, “O zaman
emekli maaşlarının standardize edilmesi lazım.
Bir kurumdan farklı, diğer kurumdan farklı
emekli maaşı olmaz, eşit olması lazım. Hükümet,
aslında günlük ihtiyaçlara göre bakkal idare eder
gibi devleti idare ediyor” diye konuştu.
‘BAKKAL YÖNETİR GİBİ DEVLET YÖNETİYORLAR’
‘İlaç satma
girişimleri
var mı?
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Çalõş-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer
tarafõndan yanõtlanmasõ istemiyle verdiği so-
ru önergesinde markette ilaç satõşõ girişimle-
rine dikkat çekerken “AKP’ye yakınlığı ile bi-
linen Cüneyd Zapsu veya Ethem Sancak’a ait
şirketlerin, ilaçların marketlerde satışıyla
ilgili bir girişimleri var mıdır” sorusuna ya-
nõt istedi.
Öztürk, dün TBMM Başkanlõğõ’na verdiği
soru önergesinde Çalõşma Bakanõ Dinçer’e şu
sorularõ yöneltti:
? SGK; 16 Ocak 2010 tarihine kadar Türk
Eczacõlarõ Birliği ile sözleşme yapmadõğõ ve
eczacõlar da SGK ile tek tek sözleşme yap-
madõğõ takdirde; hastalarõn ilaca ulaşõmõnõ sağ-
lamak için herhangi bir plan var mõdõr?
? İlaç sanayii ile yaptõğõnõz anlaşma metnini
kamuoyu ve ilgili taraflarla paylaşmamanõzõn
nedeni nedir? Bu anlaşmada ilaçlarõn mar-
ketlerde satõşõyla ilgili bir madde var mõdõr?
İlaçlarõn marketlerden satõşõ konusunda yur-
tiçinde ya da yurtdõşõnda herhangi bir çokuluslu
şirket ile görüşme yapõlmõş mõdõr?
? AKP’ye yakõnlõğõ ile bilinen Cüneyd
Zapsu veya Ethem Sancak’a ait şirketlerin, ilaç-
larõn marketlerde satõşõyla ilgili bilginiz da-
hilinde bir girişimleri var mõdõr? Sayõn Baş-
bakan’õn örnek verdiği ABD’de ilaç kullanõ-
mõndan dolayõ zehirlenmenin dünyada ilk sõ-
rada olduğu konusu araştõrõlmõş mõdõr?
? Sağlõk Bakanõ Sayõn Recep Akdağ’õn
2007 yõlõndaki “Bizim iktidarımızda ilacın
eczane dışına çıkması mümkün değildir”
sözleri geçerliliğini kaybetmiş midir?
ZAPSU VE SANCAK İÇİN SORU ÖNERGESİ10 bin hektarlõk orman alanõ toprak döküm işleriyle geri dönülmez zarara uğradõ
Toprak dökümü değil rant aracı
DENİZ TATARER
İstanbul’da son 50 yõlda madencilik
faaliyetleri sonucu, tahribata uğrayan 10
bin hektarlõk orman alanõ, son yõllarda
“rehabilitasyon” çalõşmalarõ adõ altõnda
yürütülen usulsüz toprak döküm işleriyle
geri dönülmez zarara uğradõ.
Dere yataklarõ ve su havzalarõ üze-
rindeki yapõlaşmalarõn artmasõyla bir-
likte birbiri ardõna açõlan “kaçak” dö-
küm alanlarõ ise yeni sel felaketlerine da-
vetiye çõkarõyor. Orman Mühendisleri
Odasõ (OMO) Marmara Şube Başkanõ
Besim Sertok, “Döküm alanları İs-
tanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
(İBB) şirketlerine düşük bedellerle
tahsis ediliyor. Daha sonra taşeron-
lara devredilen döküm işlerinden
üçüncü kişiler büyük bir rant elde
ediyor” dedi.
OMO Marmara Şube Başkanõ Sertok,
orman alanlarõndaki toprak dökümünün
Orman Genel Müdürlüğü’nün yetkisi
dahilinde olmasõna karşõn İBB’nin rant
elde etmek için sisteme dahil olduğunu
söyledi. İBB’nin etkisinin ormanlõk
alanlardaki tahribatõ arttõrdõğõna da dik-
kat çeken Sertok, şöyle konuştu:
“Toprak döküm işinin bir yanında
Orman Müdürlüğü diğer yanında ise
İBB var. Bu alanlar orman sahası
içinde olduğu için maden şirketleri-
ne maden çıkarılması için devredil-
diğinde, kazılan çukurların doldu-
rularak ve ağaçlandırılarak geri ve-
rilmesi şartı konmuştu ve dolum iş-
leri şimdiye kadar Orman Genel
Müdürlüğü’nün organizasyonunda
sürüyordu.
Ancak son yıllarda İstanbul gibi
kentlerde yüksek rant alanı haline
gelmesi nedeniyle belediyenin mü-
dahalesi başladı. İBB, kendisine ve-
rilen yetki çerçevesinde kamyonları
taciz ederek, kamyonlara çeşitli ne-
denlerle cezalar kesti ve sisteme da-
hil oldu.
Bu işleri yasal prosedüre uydura-
rak organize eden birkaç şirket oluş-
turuldu. Bu şirketlerin, devlet ku-
rumlarıyla bağlantıları var ancak
bu bağlantılar belgelenemediği için
usulsüz dökümlerin ve haksız ka-
zançların önüne geçilemiyor.”
Sertok, Orman Genel Müdürlüğü’nün
toprak döküm alanlarõnõ ihale ile fir-
malara vermesine karşõn son dönemde
arazilerin İBB’nin şirketlerine ihalesiz
tahsis edildiğine de dikkat çekti.
İBB şirketlerine tahsis edilen yerler-
deki birim fiyatlarõnõn çok düşük ol-
duğunu da kaydeden Sertok, şunlarõ söy-
ledi:
“İhale ile verilen yerlerin birim fi-
yatları yüksek tutulmasına karşın
aralarında İBB’nin şirketlerine ve-
rilen tahsis bedeli son derece düşük.
İlk aşamada toprak döküm işini be-
lediye yürütüyormuş gibi görünse de
şirketler üçüncü kişi ve kurumlara bu
işi taşeron olarak devrediyor. Geliri
de çoğu zaman kim olduğu dahi bi-
linmeyen şirketler kazanıyor.
Toprak döküm işlerine birtakım
kamu yöneticilerinin siyasi baskısı ka-
rışınca gereğinden fazla döküm ya-
pılmaya başlandı. Çukurlar dolup
üzerlerinde tepeler oluştu. Bu tepe-
ler yağışlarda kayarak diğer ağaçlık
kısımlara zarar vermeye başladı.
Ormanların topografik yapısı bo-
zuldu.”
İstanbul’u vuran sel felaketinde Ba-
şakşehir’de İBB’nin iştiraklerinden
KİPTAŞ’õn “yasal” olarak dere yata-
ğõna yaptõğõ dökümün sel felaketinin bo-
yutlarõnõ arttõrdõğõnõ da kaydeden Ser-
tok, OMO’nun toprak döküm alanlarõ
üzerine yapõlan dökümlerin sel felake-
tine etkileriyle ilgili yakõn bir tarihte ra-
por yayõmlayacaklarõnõ söyledi.
Sertok, “Başakşehir’in ortasından
geçen kuru bir dere var. Başakşehir
gecekondu bölgesi değil. KİPTAŞ’ın
planladığı, yasal bir yerleşim bölge-
si. Ancak, içinden geçen dereler ya-
sal izinle doldurulup, rekreasyon
alanı haline getirildi. Bir hafta önce-
sine kadar sel sonucu bölgeye gelen
molozlar, süs havuzlarının içinde
duruyordu. Bu tip sözde kaçak ol-
mayan uygulamalar benzer risklere
davetiye çıkarıyor” dedi.
Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri
ise orman alanlarõ içinde belediyelere
tahsis edilen bölgelerin olmadõğõnõ be-
lirterek, rehabilitasyon çalõşmalarõnõn
basit bir toprak dökümü ve depolama işi
olmadõğõ maden ocaklarõnõn ağaçlan-
dõrõlmasõ amacõyla yapõldõğõna dikkat
çektiler.
Dere yataklarõ üzerindeki
yapõlaşmalarõn artmasõyla
birlikte açõlan “kaçak” döküm
alanlarõ yeni sel felaketlerine
davetiye çõkarõyor.
Japon konsorsiyumu, işletme hakkõnõn özel şirketlere ve İBB’ye devredilmesini istiyor
Tren hatlarõ TCDD’den alõnõyor
ÖZLEM GÜVEMLİ
Japon Bankasõ, Japon Teknik Kuruluşu
ve Pasifik Danõşman Kuruluşu’ndan
oluşan koordinasyon çalõşma grubunun
aldõğõ karara göre İstanbul demiryolu
hatlarõ TCDD’nin elinden tamamen
alõnõyor. Grubun hazõrladõğõ raporda,
Marmaray Tüp Geçidi ile Gebze’den
Halkalõ’ya kadar olan tüm demiryolu
hattõnõn mülkiyet ve trafik yönetiminin
“Marmaray Şirketi”ne devredilmesi
öngörülüyor. Rapora göre TCDD,
Marmaray Projesi tamamlandõğõnda
hatlardan birinin işletmecisi yani kiracõsõ
olacak, Marmaray banliyösü diye
adlandõrõlan ana hatlarõn işletmesini ise
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
üstlenecek.
Marmaray Projesi’ne uygulama için özel
yardõm ekibi olarak dahil olan çalõşma
grubunun Nisan 2007’de hazõrladõğõ ve
Türk tarafõna sunduğu ara rapordaki
kararlarõn, Marmaray Projesi’nin
işvereni Ulaştõrma Bakanlõğõ ve DLH
Genel Müdürlüğü tarafõndan onaylanõp
onaylanmadõğõ henüz netlik kazanmadõ.
Ancak DLH Genel Müdürlüğü, konuyla
ilgili yöneltilen sorulara daha önce,
“Marmaray Projesi tamamlandığında
işletmesinin hangi kurum tarafından
yapılacağı konusu ile ilgili çalışmalar,
bakanlık düzeyinde devam
etmektedir. Bölge müdürlüğümüze
konuyla ilgili henüz bir bilgi
ulaşmamış olup, işletmeye dair
herhangi bir görev de verilmemiştir”
diye yanõt vermişti.TCDD, hatlardan birinin işletmecisi yani kiracısı olacak.