Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
7 OCAK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET
KARADENİZ’DE İSTAVRİT BEREKETİ
Kõrklareli’nin Demirköy ilçesine bağlõ İğneada bel-
desinden Karadeniz’e açõlan balõkçõlar tonlarca is-
tavritle döndü. İğneada Liman Başkanõ Muharrem Me-
rev, İğneada sahillerinde istavrit bolluğu ve bereketi
yaşandõğõnõ, bir balõkçõ teknesinin en az 2 bin kasa is-
tavrit ile döndüğünü anlatarak balõkçõlarõn 2010’a gü-
zel bir başlangõçla girdiğini belirtti. Merev’in verdiği
bilgiye göre, bu dönemlerde tekir, istavrit, hamsi, mez-
git çõkõyor. Şu anda istavritin kasasõ 20 liraya satõlõyor.
Bir kasada 15 kilo civarõnda balõk bulunuyor. Balõğõn
çok çõkmasõ nakliyatçõnõn da yüzünü güldürdü.
FINDIK ERKEN ÇİÇEK AÇTI, ÜRETİCİ TEDİRGİN
Giresun Ziraat Odasõ Başkanõ Özer Ak-
başlõ, aralõkta hava sõcaklõğõnõn 19 derece
dolayõnda gerçekleşmesi nedeniyle fõndõk
ağaçlarõnõn karanfil açtõğõnõ, bunun,
meyvenin bir ay önce oluş-
maya başlayacağõnõ göster-
diğini belirterek, şubat ve
marttaki don riski ihtimali-
ne dikkat çekti. Daha
önce fõndõkta bazõ ke-
simler tarafõndan do-
laylõ olarak yaşanan sõkõntõlarõn, 2010 yõ-
lõnda doğal yollardan yaşanabileceğini
ifade eden Akbaşlõ, “Türkiye’nin 2009
ürünü tahmini fõndõk rekoltesi 400 bin ton
dolayõndaydõ. Bu miktar, Türkiye’nin
fõndõk ihracatõ miktarõnõ karşõla-
mõyordu. Ancak üretici, bazõ ke-
simlerin spekülasyonlarõna
inanarak elindeki fõndõğõ
ne yazõk ki sattõ. Sonuçta
da kendisi zarar etti” dedi.
SANAYİDE ÇARKLAR DÖNMEYE BAŞLADI
Çoğunluğu büyük ölçekli toplam 700 fabrika ile Türkiye’nin en önem-
li üretim merkezlerinden olan Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde
(OSB) sanayinin çarklarõ dönüyor. Ekonomik kriz döneminde üretim
ve ihracatõnõ sürdürme başarõsõ gösteren bölgede, kapasitesi düşünce
işçi çõkarmak zorunda kalan bazõ fabrikalarda tekrar elaman alõm-
larõna başladõ. Gaziantep OSB Yönetim Kurulu Başkanõ Cahit Na-
kõboğlu, 2009’un ekonomik kriz yõlõ olduğunu, buna rağmen dört böl-
geden oluşan OSB’de kapanan fabrika olmadõğõnõ belirtti. OSB’de
700 fabrika var, 70-80 bin işçi çalõşõyor” diyen Nakõboğlu, komşu ül-
keler sayesinde ayakta kaldõklarõnõ ihracatõn arttõğõnõ, dolar bazõnda az
olmasõna karşõn ton bazõnda büyük artõş yaşandõğõna dikkat çekti.
Ekonomi Servisi - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn geçen ay gerçekleş-
tirdiği ziyaretin arasõ soğumadan önce-
ki gün Libya’ya yeni bir ziyaret ger-
çekleştiren Türk müteahhitleri, Baş-
bakan El Bağdadi Ali el Mahmudi’nin
parlak teklifi ile karşõlaştõlar.
El Mahmudi, Devlet Bakanõ
Zafer Çağlayan’la birlik-
te günübirlik ülkesine
gelen Türkiye Müte-
ahhitler Birliği ve İN-
TES üyesi 100’e yakõn
müteahhit ve işadamõ-
na, “Bugün sadece
inşaat sektöründe
kullanılmak üzere 15
milyar dolar elimizde
nakit olarak hazır. Bu
bütçeyle yapılacak işlerin projeleri
planları da hazır. Bunları Türk müte-
ahhitlik sektörüyle birlikte yapmak is-
tiyoruz. Bugün gelin başlayın. Bakın ge-
cikirseniz İtalyanlar geliyor, onlar işle-
ri alırlar. Biz kardeşiz, sizinle iş yapmak
istiyoruz, aynı dine inanıyoruz. İtal-
yanlarla, Almanlarla yapacağımıza
Türk’e verelim işlerimizi” dedi.
3 yılda 100 milyar dolarlık yatırım
Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ’ndan yapõlan
açõklamaya göre, Bakan Çağlayan ile
yaptõğõ özel görüşmeden sonra, berabe-
rindekilere hitap eden El Mahmudi şun-
larõ söyledi:
“Hedefimiz 3 yılda 100, 5 yılda 150 mil-
yar dolarlık yatırım yapmak. Bu proje-
ler 3 alanda. Her türlü altyapı - üstya-
pıyı müteahhitlik hizmetleri birincisi.
İkincisi; 2 bin km. sahil şeridimiz var,
turizm kompleksleri yapmak istiyo-
ruz. Arazileri tahsis edeceğiz, projele-
re başlanacak. Üçüncüsü sanayi, tarım
hayvancılık, balıkçılık ve üretime dönük
diğer alanlar. Ortaklaşa büyük yatı-
rımlara gidebiliriz. Bütün Türk şir-
ketlerini bu alanlarda iş yap-
maya davet ediyorum.”
El Mahmudi, Libya özel sek-
törüyle kurulacak ortaklõklara,
vergi muafiyetleri, ihalesiz iş,
ucuz enerji, Afrika’ya yöne-
likse finans desteği ve sorun çõ-
karsa Başbakan Erdoğan
ile birlikte devreye gir-
me sözü verdi.
Görüşmelerde, müte-
ahhitlik, yatõrõm ve dõş
ticaret alanõnda 3
çalõşma grubunu
kapsayacak bir
izleme komi-
tesi kurulmasõ
için anlaşmaya
varõldõ.
Kartal metro
projesine
Schindler imzasõ
En fazla ‘barõş’
İstanbul’da
Ekonomi Servisi - Varlõk barõşõ uygu-
lamasõnda en fazla başvuru, 19 mil-
yar 593 milyon lira ile İstanbul’da
yapõldõ. Gelir İdaresi Başkanlõğõ’ndan
edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin 3
büyük ili, varlõk barõşõna da en çok il-
gi gösterilen iller oldu. İstanbul, 47
milyar 302 milyon 545 bin lira olarak
belirlenen varlõk barõşõ başvurularõnõn
yüzde 41.4’ünü tek başõna karşõladõ.
Bu ilimizde 11 milyar 605 milyon 893
bin lirasõ yurtiçinden, 7 milyar 987
milyon 128 bin lirasõ yurtdõşõndan ol-
mak üzere toplam 19 milyar 593 mil-
yon liralõk varlõk beyanõnda bulunul-
du. Bu beyan karşõlõğõnda da mükel-
leflere 740 milyon 34 bin lira vergi
tahakkuk ettirildi.
Beyan sõralamasõnda ikinci sõrada
Ankara yer aldõ. Başkentteki toplam
varlõk barõşõ beyanõ 7 milyar 765
milyon 725 bin lira oldu. Bunun 5
milyar 953 milyon 132 bin lirasõ
yurtdõşõndan, 1 milyar 812 milyon
593 bin lirasõ da yurtiçinden geldi.
İzmir’de ise toplam bildirim, 1 mil-
yar 347 milyon 148 bin lira olarak
belirlendi.
Ekonomi Servisi - Kadõköy- Kartal
metro hattõ projesinin yapõm çalõş-
malarõ hõzla sürerken, 2011 yõlõnda
faaliyete geçmesi planlanan proje-
nin tüm asansör ve yü-
rüyen merdivenleri,
Schindler firmasõ
tarafõndan yapõlõ-
yor. Schindler
Türkiye ekibi
projeye, 67 asan-
sör ve 272 yürü-
yen merdiven ku-
racak.
Schindler Türkiye
Genel Müdürü Mete
Zadil konu ile ilgili
yaptõğõ açõklamada şunlarõ söyledi;
“ Asya yakasının ulaşımını büyük
ölçüde rahatlatacak bu büyük
projede yer almak bizi çok mutlu
ediyor. Her türlü koşulda daya-
nıklı ve ağır yük tipi ürünlerimiz-
le bu projeye büyük katkı sağla-
yacağımızı düşünüyoruz. ”
Ekonomi Servsisi - Kõyõ emniyetinin
öncü projelerinden biri olan “Deniz Fe-
nerlerinin Uzaktan Yönetimi” projesi
Turkcell’in katkõlarõyla güçlü bir altyapõya
kavuşuyor. İki kurum arasõndaki bu işbirli-
ğine ilişkin imza töreni Ulaştõrma Bakanõ Bi-
nali Yıldırım, Kõyõ Emniyeti Ge-
nel Müdürü Salih Orakcı ve Turk-
cell Genel Müdürü Süreyya Ci-
liv’in katõlõmõyla Anadoluhisarõ
Kõyõ Emniyeti Genel Müdürlüğü
Sosyal Tesisleri’nde yapõldõ.
Turkcell Genel Müdürü Süreyya
Ciliv imza töreninde yaptõğõ ko-
nuşmada, “deniz fenerleri-
nin uzaktan yönetimi” pro-
jesiyle ilk etapta 185 deniz
fenerinin birbirine bağlanacağõnõ,
2011’de bunun 430 fenere çõka-
cağõnõ belirtti. Ciliv, “Fe-
nerlerin olduğu yerlerdeki
ısı, ışık, akıntı, rüzgâr gibi
bütün bilgiler sensörlerle
toparlanıyor,Turkcell’in
mobil 3G hattı üzerinden hızla merkeze ak-
tarılıyor. Merkezden de yine doğru bilgiler
fenerlere ve fenerlerin olduğu yerlerden de
gemilere aktarılabiliyor” dedi.
Kõyõ Emniyeti Genel Müdürü Salih Orak-
cı da deniz çevresinin korunmasõna yönelik
çalõşmalarõnõn hõz kesmeden
devam ettiğini belirtti. Orakcı,
proje ile “suskun ve nostaljik”
deniz fenerlerinin teknoloji ile
buluşarak sadece õşõkla değil,
iletişim yoluyla da haberleşi-
leceğini söyleyerek sistemin
temel amacõnõn seyir emniye-
tini arttõrmak olduğunu ve bu
hizmetin tamamõnõn ücretsiz
olduğunu kaydetti.
Son olarak söz alan Ulaştõrma Bakanõ Bi-
nali Yıldırım, “sistem sayesinde gemile-
rimiz 5 deniz mili uzaktan görebildikleri
deniz fenerleri ile artık 50 mil uzaktan ha-
berleşebilecek” dedi ve sistemin hayata
geçmesinde katkõsõ olan tüm kurum ve ki-
şilere teşekkür ederek sözlerini noktaladõ.
Ekonomi Servisi - Tarõm ve Köy-
işleri Bakanlõğõ ile Migros, “İyi Ta-
rõm Uygulamalarõ (İTU)” kapsamõn-
da işbirliğine gitti. Migros’tan yapõlan
yazõlõ açõklamaya göre, “İyi Tarõm Uy-
gulamalarõ”, 1997’de Avrupa’da oluş-
turulmaya başlanan ve dünyada yay-
gõn kabul gören GLOBALGAP norm-
larõnõn Türkiye tarõmõ için de geçerli
olmasõ anlamõna gelirken tarõmda de-
ğişimin temel kilometre taşõ olarak ka-
bul görülüyor.
İşbirliğiyle, bakanlõğõn İTU adõ ile
düzenlediği standartlara uygun üretim
yapmayõ seçen ve Migros ile sözleş-
me imzalayan çiftçiler, bundan böy-
le ürettikleri yaş meyve sebzenin ta-
mamõnõ Migroslara satacak.
Bu kararla 2 bin çiftçinin, dünya
standartlarõnda tarõm yapmasõ sağla-
nõrken tüketicilerin sağlõk önceliği
de desteklenmiş oluyor.
Tüketici, bundan böyle Migros raf-
larõnda yer alan tüm meyve sebzeler-
de “İyi Tarõm Ürünleri” logosunu
görerek sağlõklõ meyve ve sebze ala-
bilecek.
Turkcell ile Kõyõ
Emniyeti Genel
Müdürlüğü’nün işbirliği
sayesinde deniz fenerleri
3G ile birbirine
bağlanacak, gemilerle
haberleşme mesafesi 10
kat artacak. Trafik ve
olasõ kazalar görüntülü
olarak
izlenebilecek.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Polis Devleti
Flaş haberlerin biri diğerinin pabucunu dama
atarken aralarındaki ilişkiyi kurmak güçleşiyor.
Üstüne medyatik sunum, teğet gazetecilik, bilerek
ya da bilmeyerek yönlendirmeler eklenince
Demirel’in deyişi ile “At izi it izine karışıyor”... Oysa
birbirine eklemlenen halkaların hedefi, varılmak
istenen adresi çok açık; Türkiye’de en yumuşak
söylemi ile tek parti rejimi, sivil iktidarın diktatörlüğü
kök salıyor. Sivil darbe operasyonları bir bir
sahneleniyor... Provokasyonlar, “biri tutmadı diğeri”
sloganı ile peş peşe düşünmeye fırsat tanımadan,
soluk aldırmadan sahneye konuluyor...
Hükümet sözcüleri, polis güçlerine doğrudan her
tür askeri silah alımı, donanımının kapısını açan
yasa girişiminin, gereksinimden, art niyetsiz
gündeme geldiği savunmasını yapsalar da, hızla
polis devletine geçiş operasyonunun simgesel,
çarpıcı bir aynası... Tek parti rejimleri, sivil darbe
iktidarlarının etkin silahlı gücü, özel oluşturulmuş
polis güçleridir.
Gerçek şu ki, emperyal çıkarların iki kutuplu
dünyada çok etkin kullandığı askeri darbeler devri
en azından uzunca bir dönem için kapanmış
gözüküyor... Tek kutuplu ideolojilerin döneminin
kapandığının savlandığı, reddedildiği günümüz
dünyasında, “demokrasi, insan hakları” kavramlarını
kullanarak içlerinin boşaltılması, akıl almaz vahşi bir
sömürü düzeninin geçerli kılınması gündemde...
Başbakan Erdoğan başta, AKP’nin en etkin
kadroları, önceki gün, dün yine ağızlarından
demokrasi, hak, hukuk, açılımlara devam..
sözcüklerini düşürmeden, devletin tüm kurumlarını
ele geçirme operasyonlarında yeni adımlar atmak,
iktidar icraatlarının karşısında engel gördükleri
kurum ve kişileri ezip geçmek üzere küçüklü
büyüklü yeni fırsatları kaçırmadılar..
Başbakan’ın yükselen sinir katsayısı ile TEKEL
işçileri simge, işçi hakları için direnenlere ve
destekleyenlere yönelik söylemi, özü, içeriği ile 12
Eylül askeri darbe yönetiminin sözcüsü Evren’in
söyleminden daha insancıl, daha hakça, sendikal
hakları tanıyan içerikte hiç değildi. Evren en yüksek
ücretli, kıdemli sözleşme düzeni içinde çalışan otel
işçisinin ücretiyle kafayı bozmuştu. Erdoğan,
sözleşmeli TEKEL işçisinin satın alma gücü
kıyaslanamayacak kadar gerilere düşmüş
ücretine takmış durumda.
En modern silahlarla donatılmış, kışın ayazında
direnen işçiye kirli-buzlu suyu püskürten, göz
yaşartıcı bombayı esirgemeyen polis
operasyonundan hiç utanmadan, bir küçük özrü
esirgeyen konuşmalarında, takılı plak gibi en doğal
demokratik direniş hakkının kullanılmasını, emek
dayanışmasını, destek veren örgütleri, siyasi
partileri suçluyor, suçluyor... Yetinmiyor, haksız
özelleştirme projeleri ile TEKEL, itfaiye, özelleştirilen
tüm diğer kamu işletmelerinin işçilerinin işsiz
kalmalarının, on binler, sonuçta yüz binlerce işçinin
günümüz koşullarında işlerini kaybetmelerinin
siyasal, sosyal birinci dereceden suçlusu, güçlü
iktidar iken; “Boş depoda oturan işçiye para mı
ödeyeceğim?” demogojisini yapabiliyor...
Kamuoyuna yansımayan ayağında AKP yönetimi
işçi direnişlerini, emekçilerin hak arayışlarını kırmak
üzere, her yöntemi, yasadışı, demokrasi ile uzaktan
yakından ilişkisi olmayan tehdit silahlarını
kullanmakta hiçbir sakınca görmüyor. Hak-hukuk
dışı müdahaleler tek tek sayılamayacak, haber
yapılamayacak yoğunlukta, ağırlıkta... Medyaya
yansıyan güncel tartışmalar buzdağının ancak
görünen yüzü.
Sarsılan güven bunalımının toplumda yarattığı
travma, çaresizliğin, güvensizliğin, umutsuzluğun
arttırdığı toplumsal gerilim, çatışmacı eğilimler, AKP
iktidarının yönetim biçiminin sonuçları olarak
giderek yaşamımızda daha ürkütücü olayların
patlamasına yol açıyor... İşte son örnek, Manisa’nın
Selendi ilçesinde bir kahvede sigara içme
kavgasından patlak veren ayırımcılık üzerinden
tırmanan şiddetin, linç eğiliminin ürünü çatışmalar...
Ayrıca Belediye Başkanı’nın olaylar sonrası
değerlendirmesinden de kaygı duymak gerek.
Olaylar Roman vatandaşların polis gücü ile ilçenin
dışına çıkarılmaları ile bastırılmış. Aslında yöre halkı
kendinden olmayanı reddetmezmiş, ama
provokatörler işin içine karışınca böyle olmuş...
Akdeniz, Ege kıyı şeritleri, Trakya... Gerçekten de
toplumsal hoşgörünün iyi örneklerini veren kültür
birikiminde simge yerleşim merkezleri... Son
günlerin en ayrımcı, ürkütücü, çatışmacı, lince
varan eylemlerle anılır oldular. Neden? AKP
çoğunluk iktidarı, icraatlarında yürütme olarak en
küçük bir sıkıntı yaşamamışken; yasama gücünü
tümü ile elinde; kamu kurumlarını bir bir ele
geçirmişken demokratik muhalefeti, örgütlenmeleri
sindirmişken.. istediği gibi at koştururken yani
deprem benzeri felaketlerle de yüz yüze
gelmemişken.. güllük gülüstanlık iki dönemlik
iktidar sürecini tamamlamadan Türkiye’yi nasıl bu
hallere getirdi?
soner@cumhuriyet.com.tr
KOBİDER:
Soğan
ekmek
yeriz,
IMF
istemeyiz
Ekonomi Servisi - Küçük ve Or-
ta Büyüklükteki İşletmeler Derneği
(KOBİDER) Genel Başkanõ Nuret-
tin Özgenç, “KOBİ’ler olarak so-
ğan ekmeğe talim ederiz ama
IMF’nin desteğini istemeyiz” dedi.
Özgenç, yaptõğõ yazõlõ açõklamada,
son bir yõldan beri “ekonomik krizi
aşabilmenin tek yolunun IMF ile
yapılacak anlaşmadan geçtiğinin”
empoze edildiğini belirterek, “Öyle
görünüyor ki IMF ile olan temas-
lar aralıksız sürüyor ve büyük ola-
sılıkla yeni bir anlaşma yapılaca-
ğının sinyalleri geliyor. ‘IMF ile ola-
sõ bir anlaşmanõn iki yõl süreli bir
Stand-by olmasõ konusunda mutaba-
kat sağlandõğõ’ yönündeki açıkla-
maların da anlaşmadan yana ol-
duğu anlaşılıyor” ifadelerini kullandõ.
Özgenç, IMF ile anlaşma yapõl-
madõğõ takdirde de ülke ekonomisinin
kendi yolunda ilerleyeceğini kayde-
derek, “Ayrıca emekliye, memura,
teşviklere ve KOBİ’lere verilebile-
cek destekler dahil birçok işe ka-
rışmasından dolayı IMF ile anlaş-
ma yapılmamalıdır. Bu yönde dü-
şünen on binlerce kişinin olduğunu
zannediyoruz” diye konuştu.
Libya Başbakanõ El Mahmudi, Türk müteahhitlere, “Hemen gelin, işleri İtalyanlara, Almanlara kaptõrmayõn” dedi
‘15 milyarõmõz hazõr, gel başla’
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın başlattığı uygulamayla 2 bin çiftçi, ‘iyi tarım uygulamaları’ standardına göre üretim yapmaya başladı.
Migros’tan sertifikalı zerzevat
Türk işadamlarõnõn Libyalõ özel sektör kuruluşlarõyla oluşturacaklarõ
ortaklõklara her türlü muafiyet ve kolaylõğõ vaat eden El Mahmudi, 3
yõlda 100 milyar, 5 yõlda 150 milyar dolarlõk yatõrõm yapmayõ
hedeflediklerini söyledi.
CMYB
C M Y B
SIM kartlõ deniz fenerleri
Yõllõk 130 bin ton
İTU logolu meyve
sebze tüketici ile
buluşacak. Sertifikalõ
çiftçilerin hacmi
genişledikçe Migros
tüm alõmõnõ sertifikalõ
ürünlerden yapacak.
Zafer
Çağlayan
El Bağdadi
Ali el Mahmudi
Mete Zadil