Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2010 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Nerede Görülmüş?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Polis ve MİT’e ağõr silah alma yetkisi getiren tasarõ, Genelkurmay’õn uyarõlarõna karşõn komisyonda benimsendi
Silah itirazõ dikkate alõnmadõANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM İçişleri Komis-
yonu’nda oluşturulan alt komis-
yon, silah yasa tasarõsõ üzerinde
çalõşmalarõnõ sürdürürken son dö-
nemde Güneydoğu’daki eylem-
lerde polise karşõ kullanõlan havai
fişeklerin ceza kapsamõna alõn-
masõnõ benimsedi. Askerlerini
MİT’e ve polise, askeri ağõr silah
ithal yetkisi verilmesine ilişkin iti-
razlarõ ise dikkate alõnmadõ.
TBMM İçişleri Komisyonu
içinde oluşturulan alt komisyon,
dün silah tasarõsõnõn ilk dört
maddesini ele aldõ. Alt komisyon
havai fişeklerin eğlence amacõ dõ-
şõnda toplu gösteri ve eylemler-
de kullanõlmasõ durumunda kul-
lananlara ceza verilmesine ilişkin
bir düzenlemenin tasarõya ek-
lenmesini kararlaştõrdõ. Tasarõda
ruhsata bağlõ hale getirilmesi
öngörülen bayõltõcõ spreyler ile
biber gazlarõnõn ise ruhsata tabi
olmaktan çõkarõlmasõna da karar
verildi. Bayõltõcõ spreylerin özel-
likle yalnõz yaşayanlar için bir sa-
vunma aracõ olarak kullanõldõğõ
vurgulanõrken bunlarõn hõrsõz-
larõn da kolaylõkla ulaşabilecek-
leri bir araç olmasõnõn da önüne
geçilmesi gerektiği üzerinde de
duruldu. Bunun üzerine söz ko-
nusu spreylerin belirli yerler-
den ve kimlik karşõlõğõ alõnabil-
mesi yönünde düzenleme ya-
põlmasõ benimsendi.
Komisyon, bazõ silah üretici-
lerinin G3 ya da daha ağõr silah
görünümünde üretilen av silah-
larõna izin verilmesiyle ilgili ta-
lebine ise “hayır” dedi. Asker-
lerini MİT’e ve polise, askeri ağõr
silah ithal yetkisi verilmesine
ilişkin itirazlarõ ise dikkate alõn-
madõ. Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ’nõn daha önce komisyonlara
sunduğu bilgi notunda, “Bu dü-
zenleme ile MİT ve genel kol-
luk kuvvetlerinin askeri nite-
likte silah ithal edebilmeleri
mümkün hale getirilmiştir.
Tasarının bu haliyle yasalaş-
ması halinde, askeri silah ve
malzemelerin ithali tek elden
takip edilemeyecek, kontrolsüz
kalacaktır” denilmişti.
TBMM İçişleri Komisyonu’nda oluşturulan alt
komisyonda görüşülen silah tasarõsõna, havai fişekleri
eylemlerde kullananlara ceza verilmesine ilişkin bir
düzenleme eklenmesi kararlaştõrõldõ. Tasarõya göre, bayõltõcõ
sprey ve biber gazlarõ kimlik gösterilerek satõn alõnacak.
Son zamanlarda üst üste yaşadığımız olaylar
söyler misiniz Allah aşkına başka nerede
görülmüş?
Bir devlet ki, iktidarında oturan parti çeyrek
yüzyıldır, her tarafı kana bulamış terör
örgütüyle barışmaya çalışırken kendi silahlı
kuvvetleriyle savaşıyor.
Böyle bir şey nerede görülmüş?
İktidara sahip olanlar, devletin demokratik
laik niteliğini değiştirmek için ellerinden geleni
artlarına koymuyorlar.
Yargının bağımsızlığını yok ederek, denetim
altına alma, basını cezalarla yıldırıp, susturma,
kendi silahlı kuvvetlerini komploların kucağına
atma, devlet içindeki mürteci yuvalanmasına
karşı olan mahkeme kararlarını hiçe sayma
yoluyla, devletin niteliğini değiştirmek,
demokrasi olarak ilan ediliyor?
Böylesi söyler misiniz, şimdiye dek nerede
görülmüş?
Darbecilerin en ünlüsü orada oturuyor. Yüz
binlerce insanın yaşamını kararttığı
yetmiyormuş gibi ikide bir neyin nasıl yapılması
gerektiği yolunda demeçler veriyor.
O bunları yaparken iktidara sahip olanlar
muhal darbeler peşinde koşup, kovuşturmalar
yapıyorlar, “demokrasiye sahip çıktıklarını,
darbeler dönemini kapattıklarını” söylüyorlar.
Kapı arkasında, halı altında, yatak arasında
darbeci arıyorlar. Darbeci orada oturuyor,
adresini herkes biliyor, kendisi, nedamet
getirmek ne kelime, yaptıklarıyla iftihar ediyor,
“gerekirse yine yaparım” diyor.
Söyler misiniz böylesi nerede görülmüş?
Gazeteci çağının tanığı, notlar alıyor,
ulaşabildiği her yere ulaşıp, ne olup bittiğini
kaydediyor. Kerizmatik eski darbeci, herkesin
bildiği adresinde kibriyle kasım kasım
kasılırken gazetecinin notlarına bilgisayarına el
konuyor, notlar tahrif ediliyor, hukuk dışı
yollardan “deliller!” elde ediliyor ve gazeteci
tıkılıyor içeri “darbecilik”ten.
Yüzler, binler, binler on binler, on binler yüz
binler, yüz binler milyonlar oluyor, sokaklara
çıkıp haykırıyor:
- Ne darbe ne şeriat, gelişmiş demokrasi
istiyoruz!
Darbeci ilan ediliyorlar. Cumhuriyet
mitinglerine katılmak, onları düzenlemek,
iddianamelerde suç olarak gösteriliyor,
herkesin gözünün önünde yapılan ve sivil,
demokratik, laik bilinç, “darbecilik” olarak
itham ediliyor.
Sokaklarda, demokratik tepkisini dile
getirenlerle birlikte, rejimin yeni dokunulmazı
kimi tarikatlar hakkında soruşturma yapan,
savcılar kovuşturuluyor, suçlanıyor, kendileri
hakkında dava açılıyor.
Bütün bu gelişmeler, bir kısım yandaş
medya tarafından, demokrasiye gidiş olarak
adlandırılıyor, karşı çıkanlar “darbeci” olmakla
suçlanıyor.
- Bakın diyorsunuz, darbelere hepimiz
karşıyız, hesap sorulacaksa sorulsun ama
hukukun sınırları içinde kalınsın! Darbeyi
soruşturuyoruz derken darbe yöntemleri
kullanılmasın!
Söylenenler açık, net, “hukukun üstünlüğüne
halel gelmeden yürütülsün soruşturmalar ve
kovuşturmalar; tutuklama kurumu infaz yerine
geçmesin, bizim askeri dönemlerde
çektiklerimizi, başkaları sivil denen dönemde
çekmesin” diyorsunuz. Yanıt açık ve net:
- N’o sen darbeci misin? Sen Ergenekoncu
musun?
Böylesini daha önce, faşist İtalya ve Nazi
Almanya dışında bir yerde gören olmuş mu?
Orada bile kimse demokrat olduğunu ileri
sürmüyor, faşist faşistliği Nazi Naziliğini biliyor,
bu zilletlerini marifetmiş gibi iftiharla
taşıyorlardı ama hiç değilse kendilerine liberal
ve demokrat demiyorlardı.
Genelkurmay Başkanı bir fırkateynden
sesleniyor kamuoyuna:
- Silahlı Kuvvetler, asimetrik psikolojik bir
saldırı altındadır.
Medyanın pişkini hemen fetvayı yapıştırıyor:
- TSK içindeki demokratikleşme hareketi
ordunun en tepesindekiler ile iktidarın başı
arasında oluşmuş tam bir mutabakatla
yürütülmektedir.
- Ne diyorsun kardeşim! Adam “saldırı
altındayım” diye haykırıyor, yanıtını
veriyorsunuz.
Aldırmıyor, gözünü kırpıyor hafifçe,
- Yok canım, diyor, mutlak bir mutabakat
var.
Söyler misiniz, böylesi daha önce ne zaman
nerede görülmüş?
BDP MİLLETVEKİLİ BAYINDIR
MECLİS BAŞKANI ŞAHİN
Taş atan
çocuklara
işkence iddiası
‘Anayasa
değişikliği
seziyorum’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, anayasa
değişikliği konusunda 10-12 maddelik bir pa-
ketin gelebileceğini “sezdiğini” söyledi.
Şahin, Memur-Sen Genel Başkanõ Ahmet
Gündoğdu ve beraberindeki heyeti kabul et-
ti. Gündoğdu’nun, “Toplu görüşmeyi artık
hiç sevmiyoruz. Biz artık sözleşme yapmak
istiyoruz” demesi üzerine Şahin, Devlet Ba-
kanõ Hayati Yazıcı ile önceki gün yaptõğõ gö-
rüşmede, Devlet Memurlarõ Kanunu’nda de-
ğişiklik öngören bir çalõşma yapõldõğõnõ söy-
lediğini ifade etti. Tasarõnõn önümüzdeki haf-
talarda Meclis’e geleceğini tahmin ettiğini
belirten Şahin, kendisinin geçmişten beri, bu
sorunun anayasa değişikliği ile çözülmesini
savunduğunu ifade etti. Şahin şunlarõ söyledi:
“Daha geniş çaplı bir anayasa değişik-
liği değilse bile, belki 10-12 maddelik bir
paketin gelme ihtimali olabileceğini biraz
seziyorum. İçinde mutlaka sizi ilgilendi-
ren o maddelerdeki değişiklikler de ola-
caktır diye bir beklenti içindeyim. İnşal-
lah 2010 yılı, bu konuda çok önemli
adımların atıldığı bir yıl olur diye temen-
ni ediyorum. Böyle bir sezgim de var.
Hükümet yetkilileri, grup başkanvekille-
rinden aldığım bilgiler de bende böyle bir
çağrışım oluşturuyor” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP
Şõrnak Milletvekili Sevahir Bayındır, taş
atan çocuklarõn “demokratik siyasi hakları-
nı” kullandõğõnõ belirterek gözaltõna alõnan ya
da tutuklanan çocuklar konusunda devletin
“çocuk haklarını gözeten” muamelede bu-
lunmasõnõ istedi.
Bayõndõr, parlamentoda düzenlediği basõn
toplantõsõnda Terörle Mücadele Yasasõ’na
muhalefetten dolayõ gözaltõna alõnan ve tu-
tuklanan çocuklarõn kötü muamele ve işken-
ceye maruz kaldõğõnõ söyledi. Bayõndõr, bu
kapsamda Adana Pozantõ Cezaevi’nde bulu-
nan 32 çocuğun aileleri aracõlõğõyla kamuo-
yuna aktardõğõ bilgilere göre, cezaevi müdürü
ve gardiyanlar tarafõndan üzerlerine soğuk su
dökülüp daha sonra plastik su borusuyla dö-
vüldüklerini ve vücutlarõna açõlan yaralara da
tuz basõlarak işkence yapõldõğõnõ söyledi. Ba-
yõndõr, şunlarõ söyledi: “Aileler olayı şöyle
aktarmaktadır: ‘Biz ziyarete gittiğimizde
çocuklarõmõzõn yaralar içinde olduğunu gör-
dük. Onlara sorduğumuzda ise işkencelere
maruz kaldõklarõnõ dile getirdiler. Çocuklarõ-
mõz özellikle cezaevi birinci müdürü Coşkun
Cengiz, ikinci müdürü İbrahim Aykut ile
Turgut Seyfi, Ali isimli gardiyanlarõn sürekli
kendilerine işkence yaptõklarõnõ anlattõ.’ Da-
ha önce de Adana Pozantı M tipi Ceza-
evi’nde benzer olaylar yaşanmıştır. Benzer
başka bir olayın da Diyarbakır Ceza-
evi’nde yaşandığı belirtilmektedir.”
‘Siyasi haklarını kullanıyorlar’
10-12 yaşõndaki çocuklarõn bu tür eylem-
lerde kullanõlmasõnõ nasõl değerlendirdikleri
yönündeki soru üzerine Bayõndõr, “Bu ço-
cuklar siyasi haklarını kullanıyorlar. Filis-
tin’de çocuklar bu şekilde toplumsal mu-
halefet eylemlerine katılıyorlar, kimse on-
lara yönelik ithamda bulunmuyor. Çocuk-
lar bu toplumun üyesi ve toplumsal muha-
lefet içinde yer alıyorlar” diye konuştu.
Şahin, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet
Gündoğdu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Fotoğraf:AA
MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞEN DTP’LİLER
Bekleyen dosyalar
işleme konuyor
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatõlan
DTP’nin Genel Başkanõ Ahmet Türk 56, Diyarbakõr
Milletvekili Aysel Tuğluk ise 52 yõl hapis cezasõyla
karşõ karşõya kaldõ. Milletvekillikleri dü-
şürülen Türk ve Tuğluk için TBMM’de
bekleyen dosyalar işleme konuyor. Türk
ve Tuğluk, çeşitli dönemlerde yaptõklarõ
açõklamalardan dolayõ yargõlanacak. Yar-
gõlama sonucunda Türk ve Tuğluk, ceza
almalarõ halinde isnat edilen suçlardan
birden fazla işledikleri gerekçesiyle ceza
indiriminden de yararlanamayacak. Türk
hakkõnda “örgüt propagandası yap-
mak”, “suçu ve suçluyu övmek”, “halkı
kin ve düşmanlığına tahrik etmek”, “Si-
yasi Partiler Yasası’na muhalefetten”,
“Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasa-
sı’na muhalefetten”, “seçim yasaklarına muhalefet-
ten” ve “devletin askeri teşkilatını alenen aşağıla-
mak” iddialarõyla toplam 56 yõla kadar hapis isteniyor.
OSMAN PAKSÜT’ÜN SUÇ DUYURUSU
Dinleme iddiaları
soruşturulacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ Anayasa Mahkemesi Başkanvekili
Osman Paksüt’ün dinlenildiği iddialarõyla ilgili soruş-
turma başlattõ. Paksüt’ün dinlendiğine
ilişkin soruşturma, Memur Suçlarõ So-
ruşturma Bürosu Savcõsõ Harun Koda-
lak tarafõndan yürütülecek. Osman Pak-
süt, Ankara’da kendilerini bir aracõn ta-
kip ettiği ve izinsiz dinlendikleri iddia-
sõyla emniyet görevlileri hakkõnda An-
kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na suç
duyurusunda bulunmuştu. Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Paksüt’ün
dinlendiği ve izlendiği hususunda yeter-
li delil bulunmadõğõ gerekçesiyle ko-
vuşturmaya yer olmadõğõna karar ver-
mişti. Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi
ise Osman Paksüt’ün dinlenildiği iddialarõna yönelik
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tarafõndan ilgililer
hakkõnda verilen takipsizlik kararõnõ kaldõrmõştõ.
CHP’DEN ÖNERİ:
Sigara
yasağõ
ertelensin
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Sekreter
Yardõmcõsõ, İstanbul Milletveki-
li Algan Hacaloğlu, sigara iç-
me yasağõnõn kahvehane, kõra-
athane, birahane ve lokal gibi
yerlerde 2015 yõlõ sonuna kadar
uygulanmamasõnõ öngören bir
yasa önerisi verdi.
CHP’li Hacaloğlu, dün parla-
mentoda düzenlediği basõn top-
lantõsõnda, kapalõ yerlerde siga-
ra içme yasağõ getiren düzenle-
menin özünde çok doğru bir ya-
sa olduğunu ancak bazõ konu-
larla ilgili gerekli değerlendir-
me yapõlmadan çõkarõldõğõnõ
söyledi. Sigaranõn sağlõğa zarar-
lõ olduğu konusunda tereddütü-
nün olmadõğõnõ, kendisi ve aile-
sinin sigara içmediğini vurgula-
yan Hacaloğlu ancak özellikle
kahvehaneler ve kõraathanelerin
yasağa uyacak güçlerinin olma-
dõğõnõ ifade etti.
Hacaloğlu, “Türkiye’de 500
bin civarında kahvehane ve
kıraathane var. 1.5 milyon in-
san buralardan geçimini sağ-
lıyor. Bu yerler 10 milyon ki-
şiye hizmet veriyor. Bu yerle-
rin yasak konusunda, 2015 yı-
lı sonuna kadar bir uyum dö-
nemine ihtiyaçları var” dedi.
Hacaloğlu, önerinin parti MYK
toplantõsõnda görüşüldüğünü ve
parti görüşü çerçevesinde hazõr-
landõğõnõ vurgularken bu işlet-
melere cüzi miktarda KOBİ
desteği de verilerek, gerekli ko-
şullarõ yaratmalarõnõn sağlanabi-
leceğini anlattõ. Öneriye göre,
2015 yõlõ sonuna kadar geçerli
olmak üzere, kahvehane, kõraat-
hane, birahane, lokal gibi işlet-
melerde, mekân girişlerinde dõ-
şardan kolayca görülebilecek
şekilde “İçeride sigara içilebi-
lir” levhasõ asõlmasõ ve yeterin-
ce havalandõrma baca ve men-
fezleri sağlanmasõ kaydõyla, tü-
tün ürünleri tüketilebilecek.
Manisa’da gergin gece
Manisa’nın Selendi ilçesinde yılbaşı akşamı
kahvehane sahibi Ramazan Yıldız sigara iç-
mek isteyen Burhan Uçkun (32) adlı Roman
müşteriyi uyarınca tartışma çıktı. Kısa bir
sürede büyüyen tartışma, kavgaya dönüştü.
Olay yerine gelen polis bazı Roman yurttaş-
ları gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar ara-
sında bulunan Burhan Uçkun’un babası
Necdet Uçkun (69) ifadesi alınırken kalp kri-
zi geçirerek öldü. Burhan Uçkun, önceki gün
bir grup yakınıyla birlikte Ramazan Yıldız’a
ait kahvehaneyi bastı. Uçkun ve yakınları,
kahvehanenin camlarını kırıp çalışanlarını
dövdükten sonra olay yerinden ayrıldı. Yaşa-
nan olay, ilçede kısa sürede kulaktan kulağa
yayıldı. Kahvehanenin önünde toplanan yak-
laşık bin kişi Roman yurttaşların evlerine
doğru yürüyüşe geçti. Kalabalık, Romanla-
rın ev ve işyerlerini taşlayarak, araçlara za-
rar verdi. Olay yerine gelen jandarma ekip-
leri, öfkeli kalabalığı dağıtarak Romanların
evlerini koruma altına aldı. Olaylarda 3 kişi
yaralandı. Olay sonrası ilçeye gelen Manisa
Valisi Celalettin Güvenç polis nezaretinde il-
çe dışına çıkarıldığını öğrenilen Roman yurt-
taşların nereye götürüldüğüne ilişkin soruya
“Arkadaşlar kendi arasında özeleştiri yapa-
caklar” yanıtını vermekle yetindi.
Bakana tazminat azarõ
SOFYA (AA) - Devlet Ba-
kanõ Bojidar Dimitrov’un Tür-
kiye’den tazminat istemi hükü-
met içinde krize neden oldu.
Bulgaristan’da yurtdõşõndaki
Bulgarlardan sorumlu Devlet
Bakanõ Bojidar Dimitrov’un,
“1913 yılından sonra Türki-
ye’den göç eden Bulgarların
Türkiye’de bırakmak zorun-
da kaldıkları mal ve mülkleri
için 20 milyar dolara yakın
tazminat isteneceği” yönün-
deki açõklamalarõna başbakandan
sert tepki geldi. Başbakan Boy-
ko Borisov, BTV adlõ özel bir
televizyon kanalõna yaptõğõ açõk-
lamada, Türkiye’den tazminat ta-
lep edilmesi konusunda hiçbir
resmi girişimin bulunmadõğõnõ
belirterek, “Ne hükümetin ne
de parlamentonun böyle bir
kararı yok. Bojidar Dimitrov
kişisel yorumlar yapıp bizi
güç duruma düşürdü” dedi.
Dimitrov ile görüştüğünü ve
kendisini sert şekilde son bir kez
uyardõğõnõ kaydeden Borisov,
“Ne Bakan ne de Tarih Mü-
zesi Müdürü olarak, Başba-
kan’ı ve hükümeti bağlaya-
cak, güç duruma düşürecek
konuşmalarda bulunamazsın.
Bir daha sorun yaratacak
açıklamalar yaparsan seni gö-
revden alırım. Bu son uya-
rımdır” diye konuştu. Başba-
kan, Dimitrov’un AB ile ilişki-
lerine zarar verdiğini belirtti.
Bulgaristan Başbakanı Borisov, tazminat haberlerini yalanladı,
‘Türkiye’den 20 milyar dolar isteyeceğiz’ diyen bakanı ise uyardı