25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Nüfus cüzdanınızdakl din haneslne sorgusuz sualsiz yazılan İslam" vb. Ibarelerl kaldırtmak cok kolay. Tek yap- manız gereken. nerhangi blr nüfus müdürlügüne giderek blr diiekce, Ikl veslkalık fotoöraf ve 4,5 U vermek. Dln- den azade nufüs cüzdanınız bes daklka Iclnde hazırl Unutmayın: Dlnslzsenlz, dln slzslnlz. eryüzü Kitaplığı CELÂL ÖSTER celaJuster@cumhuriyet.com.tr Metis Yayınlan'nın 2010 Ajandası ///a//a/7/alışılmış örneklerin ötesine geçiyor İnanmama hakkına saygı Ylfllt özgür Y ıllardır, her yılbaşı öncesi pek çok kurum, kuruluş bir şeyler sunar müşterile- rine, giziJ müşteriJerine. Bir zamanlar takvimler çok gözdey- di. Her aya usta fotoğrafçıların fo- toğraflan ya da ünlü ressamların tablolarurun yerleştirildiği takvimJer. Ajandalar da az yaygın değildir. Takvinîlerin de, ajandalann da, hiç kuşku- suz, somut bir işlevi vardır. Yıl boyunca, her gün elinizin altındadırlar. Masa üstüne koyduğunuz, belki duvara astığıruz tak- vimlerden hangi günün hangi tarihe geldi- ğini, bayramlann hangi günJere denk düş- tüğünü izlersiniz. Ajandalara gün gün, randevulannızı, yapacağınız işleri düşersi- niz. Gerçi şimdilerde pek çoklan bu ge- reksinimi elektronik aygıtlarla gideriyor, ama yine de basılı ajandaJann tadı bir baş- ka. Ne var ki, ajandaJann büyiik bölümü sı- radan özelIikJer taşır, daha doğrusu ajan- danın bilinen işlevİerini yerine getirmekle yetinir. Son yJlarda bu sıradanlığı kıran, alışılmış niteliklerin ötesine geçen bir ajan- da yayımlanıyor. Metis Yayınlan'nın 2004 yılından bu yana yayımladığı bu ajandala- rın en temel özelliği, içerdiği metinler, alıntılar, düşünceJer ve görüşlerle hayat ve toplum karşısında beJirli bir tutumu yan- sıtmalan, toplumda ağır basan kimi eğl- limlere bir karşı çıkış niteliği taşımaJan, toplumsal hayata zaman zaman gülmece, yergi, taflama sanatlanndan da yararlana- rak müdahale etmeleri. Metis ajandaJan, bugüne dek "Antika- pitaJist hareket için kılavuzlar", "Doğa için sorunıluluk", "Yaratıcı direniş" gibi izlekleri işlemişti. Ajanda 2010un izleği ise"îllallah!" Hepimizin bildiği gibi, hayatın içinden gelen bir tepki sözcüğüdür "illallah". Usanç, bıkkınlık, biraz da bezginlik anla- tır. "Yaka silkmek" vardır bu ünJemin içeriğinde. Bazen bir çocuğun haşarılığı, bazen susmak bilnıeyen bir geveze, bazen de üstünüze üstünüze geJen olaylar, "D- lallah!" dedirtir insana. Sabır taşmaya yüz tuttuğunda, "UJal- lah, yeter, bıktık ar- ak!" deyiveririz. Peki, Metis Ya- yınlan'nın Ajanda 2070u neye"Jtllal- Jah!" diyor? Metis editörleri, ajandanın hemen başında yer alan kısacık Sunuş'ta, neye'< lllallah!" dediklerini açık se- çik dile geürmişler. Dilerseniz, bir- likte okuyalım: "Bu ajandayı ha- zırlayan bizler, inanma hakkına saygı duyuyoruz. Ama bi- raz daha derin bir saygıyı, inanmama hak- kına duyduğumuzu da belirtmemiz gerek. Inanmanın bir kez daha tartışılmaz bir şekilde insan varoluşunun temellerinden sayılmaya başladığrgünümüz dünyasında, (ülkesine ve mekânına bağlı olarak) inan- ma hakkı örgütlü dinlerle, devlet bütçele- riyle, polis ya da asker kuvvetleriyle koru- ma altına alınmış durumda; buna karşılık, varoluşlannı inanma temelinde tanımla- mak istemeyenler genellikle tekil, münferit ve örgütsüzler. Doğduğumuzda dinsel bir kimlik edin- diğimiz varsayılıyor ve dünya karşısında duruşumuzu nasıl tanımladığımız sorul- madan bu kimJilder atfediliyor bize; üste- Jik, yirminci yüzyılın sordarında başlayan bu yeniden dinseJleşme eğilimini siyasi, ta- rihsel bir gelişme değü de doğal bir olu- şummuşçasına kabullenınemiz beldeniyor. Vicdana, adalet ilkelerine, ortak hukuk arayışına dayalı mutabakatlar oluşturmak yerine kendi seçimimiz olmayan kimlikJe- rin sözcülüğünü yapmamız bekleniyor. Dolayısıyla, saygı duyup haklarının ta- nınmasını istediğimiz inanan kesimlerin bizlerin inanmama hakkını bertaraf edece- ği kaygısından kurtulamıyoruz, ki gerek dünyanın gerekse ülkemizin tarihine şöyle bir göz atıldığında pek de yersiz olmadığı görülen bir kaygı bu. DinseJ, etnik, cinsel vb. kimJiğiyle yaşa- mak isteyenin bu haklarına sahip olması demokratik bir toplumun esasıdır kuşku- suz; ancak kendisini bu tür verili kimlik- lerle tanımlamak istemeyenJerin vatandaş- lık haklarının da aynı tavizsizlikle savunul- ması, eşit ölçüde meşru bir haktır bizce. İnanmama hakkının da bir insan hakkı olarak tavizsiz uygulanacağı bir dünya ve ülke umuduyla, bu ajandayı kendisine dinsel kimlik dayatılmasından ülallah di- yenlere sunuyoruz..." Eksiksiz aktarmaya çalıştım, çünkü Ajanda 201 ffun başındaki Sunuş'ta yer alan bu sözler, pek çok düşünce ve eyle- min birbirine kanştığı, kafalan gittikçe da- ha çok bulandırdığı günümüz kargaşa or- tamında, uygar bir toplumun temel ilkeJe- rinden birini vurgulayan bir "bildiri" nite- liğinde. Erdem Öztop'un Cumhuriyefte yayım- lanan söyleşisinde, Metis Yayınlan'nın ya- yın yönetmeni Müge Sökmen'le editör Tuncay Birkan'ın söyledikleri ise, bu "bil- diri"yi bütünler nitelikte: "Zaten bütün dünyada ateizm geleneği de son yüzyılda sık sık bürünebildiği pozi- tivizmden çok, esasen ahlaki bir iriraza yaslanmıştır; her türlü din eleşririsine oto- matikman pozitivist etiketi yapıştuılan bir külrürel ve siyasi ortamda bunu haarlat- manın önemli olduğunu düşündük. Bu geleneğin Ajanda'da bolca yer verdiğuniz temsilcileri şunu göstermişlerdir en temel- de: Bir tanndan korkmadan da insanlara doğru diirüst davranabilirsiniz ve sizi bir tannnın yarattığına inanmadığınız zaman da dünya ve hayat büyüleyicidir, şaşırtıa- dır ve değerlidir. "Ahlak da sadece dinle mümkün olan bir şey değildir, dinden ve tannnın icadm- dan önce de vardı, sonra da var olacaktır; din, ahlakuı en temel belirleyeni olan vic- danı aşın otorhatiğe bağlayan, önceden belirleyen kodlann içinde kontrol ve baskı altında tutmaya çalışan ve bu yüzden de tarih boyunca milyonlarca insanın katle- dilmesi dalıil her türlü vicdansızlığa cevaz da verebilmiş bir kurumdur..." Metis'in Ajanda 2Q10xx, içerdiği metin- lerle iki çizgiden ilerliyor: Haberler ve alıntılar. Gazeteler ve televizyon kanalları- nın gündelik kalabalığı arasında, hak ettiği ilgiyi çekemeden siünip gitmiş kimi haber- ler, Ajanda'nın bağlamı içinde daha bir anlam kazanıyor: "Dini bir derneğin internet sitesinde 'Hıristiyan olmayanlar ebediyen cehen- nemde yanacak' yazmasına tepki olarak başlatılan kampanya sonucunda, îngilte- re'de 800 otobüse 'Tann muhtemelen yok; artık dertlenmeyi bırakıp hayatın ta- dını çıkarmaya bakın!' şeklinde ilan veril- di." (2009) "Hint asılh Müslüman Ingiliz yazar Sal- man Rushdie hakkında, Şeytan Ayetleri adlı kitabında Islamiyetin peygamberi Muhammed'e hakaret ettiği gerekçesiyle îran Islam Cumhuriyeti'nin dini lideri Ayetullah Humeyni 'ölüm fetvası' verdi." (1989) "Balıkesir'de Akbaşlak köyü muhtan 'aminli düğün tüzüğü' hazırladı ve mevlit okutmayan damatlara ceza kesileceğini açıkladı." (1969) Bir de, dünyanın önde gelen düşünür- yazarlanndan alıntılar var. Bunlar, Ajan- da'nın ana gövdesini oluşturuyor: "Odüllendiren ve cezalandıran bir Tan- n fikrini kavramak, insanın eylemleri dış- sal ve içsel zonınluluklar tarafindan belir- lendiği için çok zordur. Çünkü bu durum- da, Tann'nın gözünde, cansız bir nesne hareketlerinden ne kadar sorumluysa, in- san da başına gelenlerden ancak o kadar sorumlu olabilir." (Albert Einstein) "InançL birinin kuşkucu birinden daha mutlu olması, sarhoşun ayıktan daha mut- lu olmasına benzer. Inancın getirdiği mut- luluk ucuz ve tehlikelidir." (Bernard Shaw) "Bağışla, ey Tanrım, sana yapağım kü- çük şakalan / Bağışla ki ben de bağışlaya- yım/ Senin bana yaptığın büyük şakayı." (Robert Frost) Daha pek çok örnek verilebilir Ajan- da 'dan. Ama, iyisi mi, gerisini kendiniz okuyun. Ajanda 20Wun Sunuş'unda "katılmadı- ğım" tek bir nokta var! "... bu ajandayı kendisine dinsel kimlik dayatılmasından illallah diyenlere sunuyoruz..." derüyor. Bence, "Dlallah!'' demeycnler de edinmeli bu Ajanda'yı,.. • SAYFA 6 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1038
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear