Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cimin Üzümü’nü ye, bağını da sor! Muzaffer Ayhan KARA rzurum Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi, Doç. Dr. Cafer Köse, bir süredir Erzincan’ın Üzümlü ilçesindeki bağcılık çalışmalarıyla, ünü Türkiye’ye yayılan ve yörenin eski adıyla anılan "Cimin üzümü" olarak bilinen üzüm türüyle ilgili bilimsel araştırmalar yapıyor. Kendisiyle enine boyuna "Cimin üzümü"nü, Üzümlü’deki bağcılık çalışmalarını konuştuk. Üzümlü'de yetişen üzüm cinslerini, çeşitlerinden söz eder misiniz? Üzümlü’de 23 farklı üzüm çeşidi yetiştirilmekteyse de, yaygın olan ve akla ilk gelen çeşit "Karaerik" üzüm çeşididir. Bu çeşit ilk kez 1968 yılında bölümümüz öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ali İştar tarafından, daha sonra da 1976 yılında Prof. Dr. Ferhat Odabaş tarafından detaylı olarak incelenmiş ve ampelografik özellikleri tespit edilmiştir. Bu çalışmalarda çeşit, Karaerik üzümü olarak literatüre geçmiştir. Kuzeydoğu tarım bölgesinin tek standart sofralık üzüm çeşidi olan bu çeşit, yörede "Cimin üzümü" olarak da tanınmaktadır. Cimin, Üzümlü ilçesinin eski adıdır. Çeşit, bu sebeple ilçenin eski adıyla anılmaktadır. İlçede yaptığımız anket çalışmaları ve teknik incelemelerde, tespit edilen 23 farklı üzüm çeşidi bulunmaktadır. Yörede uzun zamandan beri yetiştirildiği bilinen ve yöreye özgü; Kabuğu Yufka, Kirli Şerife (Bulut), Ağrazakı, Hacı Tespihi, Golot (Ağ Golot, Gök Golot), Şıra (Haskü) ve Kamik gibi çeşitler yanında, son yıllarda hobi olarak yöreye getirilen Çavuş, Tilki Kuyruğu, Sultani Çekirdeksiz, Razakı, Öküzgözü ve Besni gibi çeşitler de bulunmaktadır. Bu çeşitler dışında yöreye has olup olmadıkları tam olarak belirlenemeyen Kızıl Üzüm, Keten Gömlek, Beyaz Üzüm, Gelin Parmağı, Yılan Dili, Keçi Memesi, Arı Üzümü, Abdehir, İnek Memesi ve Kuş Üzümü gibi çeşitler de saptanmıştır. Bu çeşitler bağlarda birkaç adedi geçmemektedir. Önemli birer gen kaynağı konumundaki bu çeşitler, çiftçiler tarafından hobi olarak veya farklı damak tadı ve beğeni neticesinde yetiştirilmektedir. Üzümlü Belediye Başkanı Ensari Sürücü’nün de katkılarıyla bu çeşitleri yok olmanın eşiğinden kurtarıp önemli birer gen kaynağı olarak muhafaza etme çabası içerisindeyiz. Özellikle şaraplık değeri olan Haskü (Kırmızı), Kirli Şerife (Beyaz) ve Hacı Tespihi (Kırmızı) çeşitlerinin ülkemiz bağcılığına kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu çeşitlerin şaraplık kalitesi henüz tam olarak ortaya koyulmamıştır. Yapılacak çalışmalar neticesinde bu ürünlerin şaraplık değerleri ülkemizin standart şaraplık çeşitleriyle mukayese edilerek çeşitlerin değerleri tespit edilmelidir. Cimin üzümlerinin tarihçesi ve özellikleri, tadı hakkında bilgi verir misiniz? Yörede tarihi bilinen 250 yıllık bağların bulunması E Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Cafer Köse bir süredir Erzincan’ın "Cimin Üzümü" olarak bilinen üzüm türüyle ilgili bilimsel araştırmalar yapıyor ilçe bağcılığının bundan çok daha eski bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Bölge ile anılan Karaerik üzüm çeşidi orta mevsimde olgunlaşan büyük salkım ve iri taneli, morsiyah renkli, kalın kabuklu, sofralık bir çeşittir. Yüzde 17’lik bir kuru madde oranına sahip olması, çeşide tüketiciyi usandırmayan bir tad kazandırmaktadır. Özellikle son yıllarda antioksidant aktivitelerinin yüksek olması sebebiyle siyah üzümlere olan talebin artması, Karaerik üzüm çeşidinin de pazar değerini artırmıştır. Diğer üzüm çeşitlerine nazaran kuru maddesinin düşük olması da Karaerik üzüm çeşidinin özellikle diabet hastaları tarafından tercih edilme sebebidir. Diğer taraftan bölgeye ait bilimsel veriler olmamasına rağmen, yöre insanında kalp krizi riskinin düşük olması Karaerik üzüm çeşidinin yoğun olarak tüketilmesine bağlanabilir kanısındayız. Nitekim siyah üzüm çeşitlerinde yüksek antoksidant madde içeriğinin kardiyovaskular sistem üzerindeki olumlu etkileri bilinmektedir. Üzümlü’de yetişen üzüm nasıl tüketilmektedir? Karaerik üzüm çeşidi, sofralık bir çeşittir. Yörede halk arasında bu çeşidin şaraplık bir çeşit olduğu düşüncesi yaygınsa da çeşidin kuru madde içeriğinin yüzde 17’de kalması şarap üretimi için uygun değildir. Çeşit, yörede ve çevre illerde aranılan bir çeşittir. Özellikle Karadeniz pazarında bu çeşidin pazara girmesiyle diğer üzüm çeşitlerine olan talep azalmaktadır. Diğer çeşitlere göre neredeyse iki katı fiyatına rağmen pazar değeri ve payı hala yerini korumaktadır. Diğer bölgelerimizde üzüm 3050 YKR’a bağcı tarafından satılırken, Karaerik üzüm çeşidinin bağcının elinden çıkış değeri yaklaşık 1,752,25 YTL ’dir. Tüketici fiyatlarıysa 2.00 – 3.00 YTL arasındadır. Sofralık olarak tüketim yanında, içerisine ceviz konularak kurutulmasıyla elde edilen ve yörede "Saruç" olarak bilinen bir ürüne de işlenmektedir. Çeşit, bu ürünüyle de kış aylarında tüketicilerin üzüm tüketimine katkı sağlamaktadır. Üzümlü'de kamunun üreticilere desteği ne düzeyde? Üretici bilinçli üretim yapabiliyor mu, bilinçli bir üretim için destek görüyor mu? İlçede üzüm üreticileri maddi olarak destek almıyor. Ancak Tarım İl Müdürlüğü, Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, İlçe Halk Eğitim Merkezi , Üzümlü Belediyesi ve Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı ve Bahçe Bitkileri Bölümü üretimin değişik aşamalarında çiftçileri bilgilendirmektedir. Bölümümüz ve Üzümlü Belediyesi’nin yukarıda saydığım çalışmaları dışında 2004 yılından beri her yıl farklı konularda çiftçi seminerleri düzenlenmektedir. Bu seminerlerde bağlarda budama, aşılama, fidan üretimi, bağ tesisi, bağlarda don zararı, sulama ve tane çatlaması hakkında çiftçilere bilgiler verilmiş ve pratik uygulamalar yaptırılmıştır. Üzümlü'de üzüm üreticisi örgütlü mü? Kaç üretici üzüm yetiştiriyor? Bağların büyüklüğü ne kadar? İlçede üzüm üreticisi örgütlü değil. Bu sebeple herkes kendi ürününü satıyor. Dolayısıyla bir fiyat politikası yok. İlçede hemen hemen herkes bağcılıkla uğraşıyor. Sadece tarımla uğraşan çiftçiler değil; aynı zamanda kamu ve özel sektörde çalışanların da az veya çok bağcılıkla ilgisi var. Yani bir kamu personeli hafta sonunu bağcılıkla değerlendirebiliyor. Bunun için bağcılıkla geçinen kişi sayısı tam olarak belli değil. Yöre bağlarının büyüklüğüne gelince; yaptığımız anket çalışmasında ilçede bağların 250 m2 ile 20 da arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Aynı zamanda bağların yüzde 78.3’ünün 05da, yüzde 14.9’unun 510da, yüzde 2.7’sinin 1015da olduğu, 15da’dan büyük bağ alanlarının ise yüzde 4.1’lik paya sahip olduğu belirlenmiştir. Bağ alanlarının büyük çoğunluğunun 05da arasında olması, bağ alanlarının miras yoluyla bölünmesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim, yapılan ankette 010da arasındaki bağların 2040 yaş aralığındaki nispeten genç sayılabilecek bağcılara, 10 dekardan büyük bağ alanlarının ise genel olarak yaşlı bağcılara ait olduğu görülmüştür. Bu bağ alanları da ilerleyen yıllarda miras yoluyla bölünerek küçülecektir. Hukuken olmasa da uygulamada bağ alanları mirasçılar arasında paylaşılmakta ve bağlar gittikçe küçülmektedir. Bağ alanlarındaki küçülme de bu bağlarda kültürel uygulamalara verilen önemi azaltmaktadır. Üzümlü üzümünün pazarlanması nasıl; ETSO'nun bu konuda desteği ne düzeyde? Kaymakamlık ve Belediye'nin katkısı oluyor mu? İlçede üzüm üreticisi örgütlü olmadığından pazarlamada da çiftçi kendi başına hareket etmektedir. Yaptığımız anket çalışmasında, hasat edilen ürünün yüzde 89.0 oranında sofralık olarak, yüzde 1.0 oranında pekmeze ve yüzde 10.0 oranında da cevizle birlikte kurutularak saruç adı verilen çereze işlendiğini belirledik. Sofralık ürünün yüzde 90.0’ı satılmaktadır. Satışlar yüzde 80.0 oranında tüccar (aracı) aracılığıyla yapılmakta, geri kalan kısım ise ürününü kendisi pazarlamaktadır. İlçede halen bağcılıkla ilgili bir örgütlenmenin olmayışı, ürünün büyük oranda aracılara satılmasının ve üreticilerin hak ettiği kazancı elde edememesinin temel nedenidir. ETSO, Kaymakamlık ve Belediye’nin üzümüm pazarlamasıyla ilgili çalışmalarını detaylı olarak bilmiyorum. Ancak, Belediye’nin Karaerik üzüm çeşidinin tanıtılmasında büyük çabalar sarf ettiğini ve bu bağlamda bir festival düzenlediğini biliyoruz. Diğer yandan özel sektörün de ürünün ülke dışına pazarlanmasında gayretleri olduğunu ve 2006 yılında İngiltere’ye Karaerik üzüm suyu gönderdiğini biliyoruz. Ancak, 2007 yılında dış pazardan bir talep sanırım olmadı. Kanımca bundaki etken, ürünün İngiltere’ye erkan hasat edilip gönderilmesidir. Yani bu durum ürünün tam kendine has özelliklere sahip olmadan başka bir ifadeyle uygun kuru madde ve asit oranında gönderilmemesinden kaynaklanmış olabilir. 19