22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Niyazi GÖNEN Turunçgil Ziraat İşletmeleri Genel Müdürü T ürkiye’de son yıllarda tüm ilgili birimlerin demeçleriyle önemi vurgulanan suyun, israf edilmemesi için çeşitli önlemler alınırken, Adana’da su kaynaklarının yüzde 85’inin kullanıldığı tarımsal sulamalarda suyun yüzde 50’si boşa gitmektedir. Kayıpların en önemli ve önlenebilir bölümü Barajdan, bahçe ve tarlalara servis sırasında oluşmaktadır. Bakımsız kanallar ve kanaletler, olağanüstü su kayıplarına neden olmaktadırlar. Yaklaşık 50 yaşlarındaki bu su taşıyıcı yapılar, bakımsızlıktan dolayı boşa kaçırdıkları su ile bahçe ve tarlalara zarar verirken toprağı da geri dönüşü olmayacak şekilde kimyasını bozmakta ve verimden düşürmektedir. Bir başka deyişle bitkilere ve toprağa zararlı olan, taban suyu oluşumuna neden olmaktadırlar. Taban suyu yer yer toprak yüzeyine kadar ulaşmaktadır. DSİ ve Sulama Birlikleri mevcut potansiyelleri ile ne yazık ki sorunu çözememektedirler. Adana’da çok sayıda çiftçi damla sulama yöntemine geçmektedir. Damla sulama 1–3 gün aralıklarla sulama yapmayı gerektirirken, zayi olan sulardan dolayı azalan suyu yönetmek üzere 6 gün aralıklarla kanallara su verilmektedir. Bu rotasyonun sonucu bahçeler 710 gün aralıklarla sulanabilmektedir. Damla sulamada bu denli uzun aralıklarla sulama yapılamaz. Yapılırsa, verim ve kalitede bozulmalar kaçınılmazdır. Bu rotasyonun uygulandığı yerde damla sulama önerilemez. Sulama için kanallara verilen su, Ekim ayı sonunda kesilmektedir. Hâlbuki damla sulama modelinde yağışlara bağlı olarak, Kasım ayında da sulama gereksinimi olabilmektedir. Yağışların periyodik ve yeterli olmaması durumunda, Kasım ayında sulamasını da yapamayan damla sulama kullanan çiftçilerin ürettiği meyveler, düşük verim ve kalitede olacak, ihracatın gerektirdiği boylara ulaşamayacaktır. İlgililer, Kasım ayında su taleplerine açık olmalıdırlar. Sulama sezonunun kapatılış nedenleri arasında; Kanal ve kanaletlerin temizlik, bakım ve onarımı ile baraj kapaklarının bakımı gösterilmektedir. Söz konusu çalışmalar Aralık ve Ocak aylarında yapılmalıdırlar. Gübreleme, damla sulamanın ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle Turunçgil tarımında topraktan uygulanan gübrelerin (Azot, Fosfor ve Potasyum) büyük çoğunluğu, Şubat ayının ikinci yarısında toprağa verilmektedir. Damla sulamada gübreler, sulama sistemi ile doğrudan kök bölgesine uygulanarak kayıplar minimize edilmekte ve iş gücünden tasarruf edilmektedir. Ancak ne yazık ki, damla sulama kullananların bu ihtiyacına uygun, Şubat ortasında kanallara gübreleme amaçlı su verilmemektedir. Nisan ayında verilen su ise gübreleme gereksinimini karşılamamaktadır. Sonuç olarak; a Sulamanın iyi yönetilememesi nedeni ile uzun aralıklı (56gün) rotasyona gidilmesi,b Kasım ayında damla sulama yapan üreticilerin su gereksiniminin göz ardı edilmesi,cŞubat ayında gübreleme amaçlı su taleplerinin karşılanmaması nedenleri ile istenilen kaliteye ulaşmak isteyen üreticiler alternatif su kaynakları ile sorunlarını çözmeye çalışacaklardır. Tüm yetkililerin halkı su tasarrufuna çağırdığı, Devletin kontrollü su kullanımındaki etkinliği nedeni ile damla sulamayı teşvik ettiği günümüzde, hep beraber yaptığımız su hovardalığına dur dememiz için her halde suyu yönetenlerin de yapabileceği çok şey olsa gerektir. Seyhan sulama havzasında kanal ve kanaletlerden oluşan kaçakların önlenmesi için, yapılacak geniş Turunçgil üretiminde sorun çok kapsamlı iyileştirme çalışması ve sulama suyunun iyi yönetilmesi ile yukarıdaki tüm sorunların üstesinden gelinecektir. Bu iyileştirmeler sonucunda, ASu tüketimin %85 ini oluşturan sulama suyu kullanımında zayi olan %50 oranındaki su kaybının büyük bölümü tasarruf edilebilecektir; BBarajda stoklanan suyun daha verimli olarak kullanılması sonucu, sulamada rotasyon gereksinimi ortadan kalkacaktır; CDamla sulama ile sulama yapan üreticiler, Kasım ayında sulama yapabilme olanaklarına kavuşacaklardır (tabi ki, sulama rejimini yönetenlerin de damla sulama yönetimine inanmaları gerekmektedir). DDamla sulamanın ayrılmaz bir parçası olan fertigasyon (sulama ile beraber gübreleme) turunçgil üreticilerince kullanılacak, bitki beslemede önemli gübre ve işçilik tasarrufu sağlanacaktır. Ancak, bunu sağlayabilmek için, sulama yöneticileri bakım ve onarım çalışmalarını Aralık ve Ocak aylarında tamamlamaları gerekmektedir; ESulama rejiminin damla sulamaya uyarlanması sonucu bu modeli kullanan üretici sayısı hızla artacak, böylece üreticinin sulama sırasında bahçelerdeki su tüketimi de azalacaktır; FÜreticilerin bahçe ve tarlalarındaki taban suyu düşecek, böylece bitkilerin zarar görmesi engellenecektir; GÜreticinin ürünlerinin verim ve kalitesi artacaktır (damla sulamaya uygun sulama ve gübreleme programı uygulayacağından dolayı); HÜreticilerin alternatif su kaynakları arayışı sona erecektir; ISuyun yetersizliğinden kaynaklanan, üreticiler arası ve üretici ile sulama birlikleri ve DSİ arasında oluşan sorunlar ortadan kalkacaktır. Türkiye’nin en önemli yaş meyvesebze sektörü olan Turunçgil üretiminde, Tarım kuruluşlarının ve Üniversitelerin katkıları yetersiz kalmış, ihracatta pazara uygun üretim çeşitleri ve çeşide uygun üretim alanları belirlenmesi için akademik çalışmalar yapılmamıştır. Üretici, kendi inisiyatifi ile çeşit tercihine terkedilmiştir. Bakanlığın tescilli çeşitleri, üreticilerin üreterek ihracatçıya sunduğu rekabet gücü yüksek çeşitleri bile kapsamamaktadır. Yeni çeşitlerin tescilinde tutucu davranılmakta ve Türkiye’deki değişime bile ayak uydurulamamaktadır. Mevcut tescilli çeşitler, 1990 yılında yayınlanmıştır. Turunçgil üretiminde verilen fidan desteği de maalesef bu çeşitlere ödenmektedir. Yeni ve rekabet gücü yüksek çeşitler ise tescilli olmadıklarından dolayı destek verilmeyerek, kösteklenmektedir. Ancak, son bir yıldır Tarım Bakanlığının "çeşit değiştirme kapsamında" yeni çeşit arayışları çalışmalarına başlamış olması, geleceğe yönelik Turunçgil üreticilerini umutlandırmaktadır. Ayrıca, Türkiye’de patent hakları korunamadığından piyasaların talep ettiği yeni patentli çeşitleri yurt dışındaki üreticiler Türkiye’ye satmamaktadırlar. Bu konuda yoğun bir piyasa kaybıyla karşı karşıyayız. Yeni üye olduğumuz uluslar arası UPOV kuruluşunun getirdiği çeşit koruma müeyyideleri ve sıkı uygulaması ile bu sorunu kısa bir sürede atlatmak umudundayız. Tarımda bitki koruma amaçlı tarım ilaçları kullanımında önemli sorunlar vardır. Sorunların bir bölümü üreticilerin uygulamada teknik talimatlara uygun doğru ilaç, doğru zaman, doğru doz kullanımında ki yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır. Bunun sonucu olarak ürünlerde, tüketicilerin sağlığını tehdit eden, ihracatı riske sokan beklenenden fazla ilaç kalıntıları bulunabilmektedir. Ancak, çok daha önemli sorun ise, talimatlar doğrultusunda hareket edebilecek, kapasiteleri yeterli ve çevresine yön verebilecek örnek yetiştirici ve ziraat mühendislerinin de teknik talimatlara bağlı kalarak sorunlarını çözememesidir. Zira teknik talimatlar yetersiz olup, bitki koruma amaçlı üreticilerin hastalık ve zararlılarla mücadelesinde ihtiyaca cevap verememektedirler. Zirai Mücadele Teknik Talimatları güncelliğini kaybetmiştir. Tavsiye edilen dozlar optimum etkili dozlar değildir. Zirai ilaçların etkili PH aralıkları belirtilmemiştir. Tavsiye edilen kimyasalların bir kısmı etkinliğini kaybettiğinden üreticiler tarafından kullanılmamakta ve piyasada satılmamaktadır. Bunun yanında mücadelede gerekli olan, rakip ülkelerin talimatlarında bulunan ve ithalatçı ülkelerin kullanımında sakınca görmediği ve üreticilerimizin kullanmakta olduğu bazı kimyasallar, çalışmaları yapılmadığından dolayı tavsiyeli değildirler. Bu durumda üretici ya teknik talimatlar doğrultusunda hastalık ve zararlılarla mücadele edecek ve fakat ürününü ihracat kalitesinde üretemeyecek, ya da ihracata uygun meyve yetiştirmek için uluslar arası kabul gören kimyasal ilaçları kullanarak kaliteli üretim yapacaktır. 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle