Katalog

Fındık için kimse yok mu? Abdullah AYSU Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Plaftform Sözcüsü ındık üreticisi zor günler yaşıyor. Fındık üreticisine zor günler yaşatılıyor. Çok az sayıdaki ihracatçı ve tüccarın oluşturduğu birliktelik, fındık üreticisini ürettiğine, üreteceğine pişman ediyor. Bir yandan hükümetin diğer yandan Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin (TSKB) sanayi tesislerini özelleştirmek için 4572 Sayılı TSKB Yasayı çıkaran 57. Hükümetin koalisyon ortaklarından birinin SİYASİ yandaşları tarafından oluşturulan abluka sonucu FİSKOBİRLİK’in eski yönetimi seçime gitmek durumunda kaldı. Başbakan bilindiği gibi fındık hasadı öncesi FİSKOBİRLİK aleyhtarı konuşmalar yaptı. Fındık fiyatlarının düşmesine neden oldu. Ardından çiftçinin örgütü FİSKOBİRLİK orta yerde dururken TMO’yu pabuççu muştası gibi yandan fındık alanına soktu. Başbakanın konuşmalarının yanlış olduğunu söyleyerek FİSKOBİRLİK’i savunan ve bu amaçla Ordu’daki o şanlı mitingi düzenlemesine öncülük yapanların bir bölümü daha sonra FİSKOBİRLİK kongresinde yönetim için ortak liste çıkarttılar. Fındık üreticilerini unuttular, kaderlerine terk ettiler. Hükümet Ankara’da duruyor. Hükümetin yandaşları ile ortak liste çıkaran yeni yönetim FİSKOBİRLİK’de Giresun’da yaşıyor. Hasat öncesi fiyatlar yüksek diyerek fırtına koparan hükümet ile fiyatlar yüksek değil düşük diyenler sonra FİSKOBİRLİK yönetiminde ortak oldular. Peki, bu ortaklık sonrasında fındık üreticilerinin durumu iyileşti mi? Hayır! Daha da kötüleşti. Oysaki mitingde o kadar üreticiyi bir arada gören o zaman hükümet politikalarının karşıtı gibi gözükenler, "ya hükümet fındıkçıların durumunu düzeltir ya da Canik Dağları aşılmaz değildir" dediler. Fındık üreticilerinin durumu daha da kötüleşmeye devam ederken bu sözü söyleyenlere söylediklerini hatırlatmak istiyoruz… Ayrıca Karadeniz’den kötü kokular geliyor. Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) fındık alımlarında usulsüzlük ve ayrımcılık yaptığı kanısı bölgede yaygınlık kazanmış durumda. Bölgedeki üreticiler; "fındık alımlarında fındık üreticilerine her türlü engelleri çıkaran, üreticileri nem ve karışabilirlik durumlarına göre geri gönderen kurum çalışanları, aynı uygulamaları iktidar yanlılarına, fındık alıcısı olan manavlara ve tüccarlara uygulamıyor," diyorlar. Ve devam ediyorlar, diyorlar ki; "fındık üreticisine otoriter tavır takınan TMO çalışanları partizan yaklaşımlarına ve fındık rantçılarına ses çıkarmıyor. Çeşitli nedenlerle fındığını TMO’ya veremeyen fındık üreticilerinin belgelerinin tüccarlar tarafından toplanıp üreticiler adına vekâlet alınarak Toprak Mahsulleri Ofisine satılması ise fındık üreticileri üzerinden birilerine rant kapısı oluşturmuş durumda. Böylelikle üreticiden ucuz fındık alan manavlar, tüccarlar TMO kanalı ile fındıklarını daha pahalıya satarak karlarına kar katıyorlar. TMO kesintiler dışında hamaliye işlemlerinden tonda 65,00 YTL kesmesi, kesilen bu paradan sadece 5,00 YTL ’sini hamallara ödüyor. Hamaliye işinin AKP ye yakın kişilere ihale edilmesi ve fındık randımanı için alınan fındıklara (5–10 kg) TMO çalışanları tarafından el konulması fındık da sömürünün her kademede olduğunu gösteriyor" Diyorlar. Fındık üreticilerine bunlar yaşatılırken Çiftçi Sendikaları olarak soruyoruz; ¦ Fındık üreticileri miting öncesinden daha kötü duruma düştü/düşürüldü. Canik dağları neden aşılmaz oldu şimdi? ¦ Ankara’daki hükümetimiz, olup bitenden haberiniz yok mu? Yoksa fındık üreticilerine bu eziyet reva mı görülüyor? ¦ FİSKOBİRLİK yönetimi üreticilerin bu yaşadıkları karşısında ne yapmayı düşünüyorsunuz? F Evet, fındık üreticileri zor durumda, söylenenlere göre de çıkan dumanlar iyiye işaret etmiyor. Ve yukarıdaki sorular cevap bekliyor. Yani, fındık üreticileri depremde enkaz altında kalanların bağırdığı gibi size sesleniyor; "Giresun’da, Ordu’da, Ankara’da kimse yok mu?" Fındıkçının geleceği Nazmi KAL Fındık üreticisi K aradeniz’in en önemli gelir kaynağı fındık. 8 Milyon kişiye aş, iş sağlıyor... Bu yıla kadar Karadenizli fındık üreticisi iyi kötü geçindi. Ama bu yıl perişan oldu. Globalleşme ve serbest piyasa ekonomisinin hep zenginden yana yontan keseri üreticiyi iyice doğradı. Doğramaya da devam edecek. Ticaretin kuralları içinde bu tabloda anormal bir şey yok. Ticaret kar etmek için yapılır. Sanayici hammaddeyi ne kadar ucuza alır ne kadar pahalıya satarsa karı o kadar artar. Tüccar,sanayici,ihracatçı fındığı ucuza kapatıp karına kar katmak için politikalar üretirken üretici bu politikaya karşı nasıl bir tavır almalı, ne yapmalı. İşte bugün Zapsu gibilere kızmak yerine başımızı ellerimizin arasına alıp bunu düşünmeliyiz. Fisko (FİSKOBİRLİK) diye bir kuruluşumuz var. 234 bin ortaklı dev bir kuruluş. 1938 yılında 2834 sayılı tarım satış kooperatifleri ve birlikleri kanununa göre kurulmuş. Kuruluş amacı fındığın alınması işlenmesi, korunması, pazarlanması, girdi ihtiyaçlarının üreticilere toptan ve ucuza sağlanması…. Fisko demek 234 bin ortak yani bizler demek. Yöneti mi biz belirleriz... Yakın zamana kadar Fisko devlet desteği ile geldi. Ama artık Türkiye’de ekonomik model değişti... Fisko da kendini yenilemek,serbest piyasa ekonomisi kurallarını uygulamak zorunda… Fisko bunu nasıl yapacak? Ekonomik gücü nereden bulacak? Bu yazımda hem 13 yıl TRT de ekonomi programı yapmanın bana verdiği görgüm, bilgim ve hem de fındık üreticisi olarak bazı öneriler getireceğim. Öncelikle üretici şunu iyi bilmeli ki fındık üreticisinin geleceği Fisko'dadır. Bunun dışında çözüm aramak,düşünmek kesinlikle yanlıştır. Üretici fındığını Fisko’ya verirse Fisko fiyatı belirleme gücüne kavuşur ve üretici tüccarın insafına terk edilmez. Yönetimden memnun olmayabiliriz onun da çözümü biz üyelerin oylarındadır. Fisko bu yıl hazırlıksız yakalanmıştır, doğrudur, ama gelecek yıl için şimdiden planlarını yapmalıdır. Fisko artık bir işletme zihniyeti ile hareket etmelidir. Fındığı almalı işlemeli,satmalıdır. Burada nasıl alacak finansmanı nasıl bulacak sorusu en önemli konu elbette. Bu konuda üretici bu yıl sınavı başarı ile vermiştir. Bir çok üretici parasını ne zaman, nasıl alacağını bilmeden fındığını Fisko depolarına verdi. Bu güven Fisko için önemli bir sermayedir. Bu güveni yöneticiler iyi değerlendirmelidir. Üretici yönetime koşulsuz kredi vermiştir. Vadeli fındık alabilen fisko diğer alıcılara göre büyük bir avantaja sahiptir. Gelecek yıl için benim önerilerim şunlar: 1. Fındığın tüccara verilmesinin en önemli nedeni üre ticinin özellikle fındık toplama ücretlerini ödemede ve acil ihtiyaçlarında sıkıntıya düşmesi. Fisko bu konuda iyi bir araştırma yaparak ihtiyaç rakamlarını belirleyerek üreticinin acil ihtiyacını karşılamak konusunda tedbir almalıdır. Örneğin acil ihtiyaçlar için farklı bir fiyat uygulanabilir. Kredi bulunabilir. Fiskomarların nakit akışı bu konuda bir çözüm olabilir. 2Bugüne kadar pazarlama konusunda Fisko’nun başarılı olduğu söylenemez ama artık serbest piyasa ekonomisine entegre olmalıdır. Güçlü bir ihracat ve pazarlama şirketi kurmalı,yetenekli elemanları ile bugünden itibaren tüm dünyada Pazar araştırmasına girmelidir. 3Fiskomarları güçlendirmeli. Köylere araç çıkarıp satış yapmalı. Reklam yaparak her Fisko üyesinin Fiskomar’dan alışveriş yapması sağlanmalıdır. Fiskomarlar tarım kredi kooperatiflerinin işlevini yüklenmeli üreticiye gübre,ilaç sağlamalıdır. Kart sistemini geliştirmelidir. 4En önemlisi Fisko'nun kapısından siyaset girmemelidir. Hiçbir delege parti kimliği ile genel kurulda yer almamalıdır. Benim düşünebildiğim önemli öneriler bunlar. Elbette yıllarını fındıkçılığa vermiş kişilerin başka önerileri de vardır. Haydi Fisko yöneticileri. Bu günden itibaren düşünün planlarınızı yapın,üreticinin size verdiği ve vereceği krediyi ve güveni iyi kullanmanın planlarını yapın. Önümüzde uzun bir zaman var. Bu yıl keyifle elini ovuşturan tüccarın hayallerini yıkın ortaklarınızı sevindirin. Karadenizli fındık üreticisini ancak böyle kurtarabilirsiniz. Bu imkansız değildir. 30