22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kalite ölçütleri gözden geçirilmeli Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ERDEM Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi ünyada birçok ülke tarafından gelişmişlik ölçütü olarak ülkede yaşayan insanların dengeli beslenmesi dikkate alınmaktadır. Dengeli beslenmenin temel kuralı ise insan vücudunun gereksinim duyduğu besin maddelerinin yeterli miktar ve kalitede tüketilmesidir. Bu da ancak beslenme rejiminde hayvansal gıdalara yeterince yer vermekle sağlanabilir. Hayvansal gıdalar içerisinde en fazla tüketilenlerden birisi süt ve süt ürünleridir. Bileşiminde bulunan kaliteli besin maddeleri ile özellikle büyüme çağında olmak üzere her yaştaki insanın gereksinim duyduğu çok önemli bir gıdadır. Sütün bileşiminde yaklaşık %12–13 oranında kuru madde ve %87–88 oranında da su bulunmaktadır. Bu bileşim içerisinde ise %3–4 yağ, %3–3.5 protein, %4–5 laktoz ve %0.7 civarında da kül bulunmaktadır. Aynı zamanda 1litre süt 600 kcal’den fazla bir enerji değerine de sahiptir. Türkiye’de üretilen yaklaşık 11 milyon ton sütün %90 gibi önemli bir kısmı sığırlardan elde edilmektedir. Dünya ortalamasına yakın olan bu oran bazı gelişmiş ülkelerde %100’e yaklaşırken, koyun ve keçi sütünün özel değerlendirme alanlarının bulunduğu bazı ülkelerde ise biraz daha düşük seviyelerde seyretmektedir. Bu değerler dikkate alındığında, süt üretimi için sığırcılık sektörünün tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok önemli bir paya sahip olduğu görülmektedir. Ne var ki, ülkemizde hayvancılık ve hayvansal üretimin durumu üreticiyi ve tüketiciyi tatmin edecek düzeyde değildir. 10 milyonun üzerinde sığır varlığı olan ülkemizde, üretilen sığır sütü miktarının da yaklaşık 10 milyon ton civarında olduğu dikkate alınırsa, 70 milyonu geçen ülke nüfusunun beslenmesi için bu üretim düzeyinin çok yetersiz olduğu gerçeği görülecektir. Sağlıklı ve dengeli beslenme için üretim miktarı yanında üretilen sütün de sağlıklı olması ayrı bir önem ta D şımaktadır. AB üyesi ve diğer gelişmiş ülkelerde sütün sağlık yönünü ön plana çıkaran kalite kriterleri dikkate alınarak tüketime uygunluğu ve fiyat politikaları belirlenmektedir. Bunların başında da sütte bulunan bakteri sayısı ve somatik hücre sayısı gelmektedir. Sütte bulunan bakteri ve somatik hücreler hayvan sağlığı için bir gösterge olmakla birlikte, insan sağlığına uygunluğu ve ekonomik kayıplar açısından da önemlidir. Ülkemiz koşullarında hayvan hastalıklarının daha sık görülüyor olması ve yetiştiricilerin de bu konuda çok bilinçli olmadıkları dikkate alınırsa, bunun sadece bir yetiştirici sorunu olmadığı ve ülkesel bir sorun olduğu ortaya çıkmaktadır. Günümüz koşullarında süt üreticilerinin en büyük sorunlarından birisi de, sütün sentezlendiği yer olan memenin özellikle iç dokusunda oluşan enfeksiyonlardır. Bu enfeksiyonlar, hem hayvanın ve hem de sütün elden çıkmasına neden olabilmektedirler. Bu durum aynı zamanda, çok miktarda mikroorganizma içeren sütün tüketilmesiyle insan sağlığının da olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Bütün bunların yanında, sütün üretiminden tüketimine kadarki süreçte yüksek düzeydeki bulaşma riskleri nedeniyle çabuk elden çıkması pazarlama sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Ülkemizde üretilen sütün yaklaşık %40’ı üretim yerinde tüketilmekte, geriye kalan %60’lık kısmı ise pazarlanmaktadır. Ancak pazarlanan bu kısmın da %40 gibi önemli bir bölümü ne yazık ki sokak sütçülüğü diye bilinen denetimsiz ve sağlıksız bir şekilde satılmaktadır. Türkiye şartlarında sütün pazarlanması konusundaki en büyük sorunlardan birisi de burada yaşanmaktadır. Genel olarak süt işleme tesislerinin yetersizliği, işletmelerde üretilen süt miktarının azlığı ve süt fiyatlarının düşük olması gibi nedenlerden kaynaklanan bu durum, toplum sağlığı açısından da önemli riskler taşımaktadır. Hayvandan insana geçebilen birçok hastalığın 7 tarım ürününe destekleme ANKARA (A.A) Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçilere, 2006 yılı ürünü kütlü pamuk için 29 YKr, yağlık ayçiçeği için 20 YKr, soya fasulyesi, kanola ve aspir için 22 YKr, dane mısır için 6,7 YKr ve zeytinyağı için 11 YKr, kg başına destekleme primi ödenecek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, 2006 yılında üretilen 7 tarım ürününe destekleme primi ödenmesine ilişkin esasları düzenleyen tebliği, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Alım satım işlemlerinin belirlenen usul ve esaslara uygun gerçekleşmesi koşuluyla; kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı (ham rafinajlık veya naturel) üreticileri, bu ürünlerin bakanlığa kayıtlı tohum üretici kuruluşları ile sözleşmeli üretim yapan üreticiler prim ödemelerinden yararlanacak. Sertifikalı tohumluk kullanmak suretiyle kütlü pamuk ve soya fasulyesi üretimi yapan, bu durumu belgelendiren üreticilere, ürüne verilecek prim miktarının yüzde 20'si fazla ödeme yapılacak. Kütlü pamuk için 29 YKr olarak belirlenen destekleme primi, sertifikalı tohumluk kullanılması halinde 34,8 YKr, soya fasulyesinde 22 YKr olan prim, sertifikalı tohum kullanımında 26,4 YKr olarak ödenecek. Destekleme primi olarak, geçen yılın ürünü kütlü pamuk için 26,67 YKr (sertifikalı tohumda 32 YKr), yağlık ayçiçeği için 17,5 YKr, soya için 20 YKr (sertifikalı tohumda 24 YKr), kanola için 20 YKr, zeytinyağı için 10 YKr, dane mısır için 5 YKr ödenmişti. Yağ bitkisi aspir, bu yıl destekleme primi kapsamına alınmıştı. Destekleme primi ödemeleri için, 2007 bütçesine 1,7 milyar YTL ödenek konmuştu. Uygulamanın yürütülmesi amacıyla il ve ilçe komisyonları oluşturulacak. İl komisyonları, ödemeye esas yapacakları incelemelerin sonuçlanmasını müteakiben Prim Kayıt Sistemi'nden aldıkları ve onayladıkları il icmal listelerini bakanlığa gönderecek. Bakanlık, ödemeye esas icmal listelerindeki toplam prim miktarlarını, ödemelerin yapılabilmesini temin için elektronik ortamda Ziraat Bankası'na gönderecek. Gerekli kaynağın banka şubelerine aktarılmasından sonra prim ödemeleri yapılacak. Destekleme primi ödemesinden yararlanmak isteyen üreticilerin son başvuru tarihi, kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, aspir ve dane mısır için 30 Mart 2007 olarak belirlendi. Bu tarihten sonraki başvurular kabul edilmeyecek. Zeytinyağı üreticileri ise tasiriye faturaları ile 1 Haziran 2007'ye kadar başvurabilecek. Bu tarihten sonra satılan zeytinyağlarına ait alım satım belgeleri, 1 Ekim 2007'ye kadar teslim edilebilecek. yayılması için bir araç olan bu durum, yasal düzenlemeler ve üreticinin sütten kazandığı gelirin arttırılmasıyla belirli ölçüde aşılabilecektir. Ülkemiz koşullarında bölgelere göre süt üretim ve tüketim miktarları önemli farklılıklar göstermektedir. Özellikle Marmara ve Ege bölgelerimizde sosyoekonomik yapının daha iyi olması, üretici ve tüketicinin de daha bilinçli olması nedeniyle diğer bölgelere göre iyi bir konumdadır. Bu bölgelerdeki sanayileşme düzeyinin yüksek olması da süt endüstrisinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Buna karşın, örneğin Samsun ilinde Türkiye sığır populasyonunun %2.75’lik bir kısmı yetiştirilmekte, ancak bu ilde üretilen inek sütü toplam üretimin %2.53’ü oluşturmaktadır. Bu ilde Tarım ve Köyişleri Bakanlığından üretim izni almış olan ve bu gün için üretim yapan toplam 25 süt işleme tesisi bulunmaktadır. Ancak bu işletmeler genellikle düşük kapasitedeki küçük işletmelerdir. Yöresel alışkanlıkların devam etmesi ve yeterli pazarlama alternatifinin bulunmaması, bu ildeki sokak sütçülüğü oranının yüksek olmasına neden olmaktadır. Üreticilerin, sağlıklı süt üretimi konusundaki bilgi birikimlerinin yetersiz olması sokak sütçülüğü ile bütünleşince olayın risk düzeyi daha da artmaktadır. Bütün bu olumsuz tabloya karşın bazı olumlu gelişmeler de yaşanmaktadır. Örneğin; üreticilerin il bazında örgütlenerek merkezi bir birlik çatısı altında toplanmaları önemli bir gelişmedir. Bazı illerimiz hariç, ülkemizin çok büyük bir kısmında bu örgütlenmelerin tamamlanmış olması hem üretici açısından, hem de üretim miktar ve kalitesi açısından önemli bir gelişmedir. Nitekim AB sürecinde sıkıntı yaşayacağımız konulardan birisi de genel anlamda tarım, özelde de hayvancılık ve hayvansal üretimdir. Bunun yanında kooperatifleşme sürecinde kazanılan ivmenin üreticiye olumlu yansımalarının da olacağı düşünülmektedir. Ancak kooperatifleşmeyi teşvik amacını da güden uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi yararlı olacaktır. Üretim miktar ve kalitesinde artış için orta ve büyük kapasiteli işletmelerin kurulmasının teşvik edilmesi, aksi taktirde kaynak israfı yaşanacağı gözden uzak tutulmamalıdır. Ülkemizde süt üretim ve tüketiminin geliştirilmesi, aynı zamanda üretilen ürünün belirli bir kalite standardında olması için ağırlıklı olarak üzerinde durulması gereken bazı konular özetle şunlardır: 1. Hayvan başına verim miktarının ve ülke süt üretiminin hızla arttırılması bir zorunluluktur. Bunun için de mevcut hayvanların ıslah edilmesi ve yetiştirme koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Son günlerde tekrar gündeme gelen damızlık hayvan ithalinin geçmiş yıllardaki tecrübeler dikkate alınarak pekte geçerli bir yol olmadığı gözden uzak tutulmamalıdır. 2. Üretimle birlikte tüketimi de arttıracak önlemler alınmalı ve bu amaçla kampanyalar ve eğitim çalışmaları yapılmalı. 3. Üretim maliyetini düşürecek tedbirler alınmalı ve süt fiyatları üreticiyi tatmin edecek düzelere çıkarılmalı. 4. Üretim ve tüketim zincirindeki bozulma nedenlerini ortadan kaldırmak için bazı yasal düzenlemeler getirilmeli ve bu kapsamda süt işleme tesislerinin kurulması ve mevcutların daha uygun koşullarda üretim yapmaları desteklenmeli. 5. Sokak sütçülüğünü engelleyecek yasal düzenlemeler getirilmeli. Bu kapsamda tüketiciler de sokak sütçülüğünün sakıncaları konusunda bilinçlendirilmeli. 6. Genel olarak hayvan hastalıkları, bu bağlamda da hayvandan insana bulaşabilen hastalıklarla daha etkin bir mücadele programı yürütülmeli. 7. Süt için kalite kriterleri yeniden gözden geçirilmeli ve bu konuda toplum sağlığı ön planda tutulmalıdır. 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle