Katalog

TOBB Başkanı Rifat üretim, gerekse “Bizim gerekpiyasaya sunum Her şehir kendi “ konusunda çok yetenekli bir toplum olduğumuz tartışılmaz nasıl desteklenmeli" şeklinde sormak daha doğru olabilir. Tarım ve hayvancılık kesimine ayrılan kaynak ve teşvikler yeterlimidir? Hangi adımların atılması gerekir? Yukarıda da söyledim, önemli olan ayrılan destek ve teşvikler değil, bunların işlevsel kullanılıp kullanılmadığıdır.Bildiğiniz gibi Dünya Bankası destekli birçok tarımsal dönem yaşadık. Marshall yardımlarından tutun da Dünya Bankası hibelerine kadar ülkemizde bir çok kereler destekleme politikaları olmuştur. Bunların sonuncusunu da 2001 krizi sonrasında yaşadık. Yine bu dönemde başlayan DGD ( Doğrudan Gelir Destekleri ) ile belli bir dönem köyde oturan herkese destek verildi. O süreç zorlu bir süreçti ve bunu bir sosyal yardım gibi sundular. Bu kabul edilebilir bir şey ama artık ülkemiz insanını bu hale getirecek durumlara düşmemeyi umuyoruz. Ancak tarımsal destekleri sadece bu anlamda değildir. Yani genel olarak yoksul insanlara yardım olarak kullanılmaz. Esas amacı üretimi desteklemektir. Ancak ülkemizde uzun yıllardır bir oy deposu olarak görülen üreticiler, siyasal nedenlerle destek almışlar. Bu destek de işin ruhuna uygun olmadığı için hiçbir zaman yerini bulmamıştır. Artık bu desteklerin yerini bulması gerekiyor. Çünkü, önümüzde çok farklı bir süreç var, AB süreci. Bu süreçte en zorlu değişimler tarımda yaşanacak. Bu nedenle de gerçekten de tarım ile uğraşanlar ve gerçekten yararlı bir şekilde desteklenmelidir. Tarımsal desteklerden vazgeçemeyiz, tek sorun desteklerin gerçekleşme şeklidir. Türkiye’yi karış karış geziyorsunuz. Oda ve borsalar ile kentlerin kanaat önderleriyle görüşüyorsunuz. Size yansıtılan sorunlar nelerdir? Bunların ışığında Türkiye'de tarımın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Doğru söylüyorsunuz, 364 odaborsamızın varlığı nedeniyle göreve geldiğimiz günden bugüne sürekli olarak ziyaret ediyoruz. Bunda amaç hem arkadaşlarımıza , üreticilerimize, tüccarımıza moral ve destek vermek hem de olup bitenleri bizzat yerinde müşahede ederek çözümler konusunda çalışma yapabilmek. Bu süreçte bir kez daha gördük ve bilgilerimizi tazeledik ki; Türkiye’de tarım hala çok önemli. Özellikle sanayisi gelişmemiş olan bölgelerde tarım hala birinci derecede önemli. Biz de bu gerçekten hareketle; gittiğimiz bölgelerde tarımsal değerlere ayrı bir özen gösteriyoruz. Üzülerek belirtmeliyim ki; Türkiye tarımsal açıdan AB ülkelerine göre hala çok değerli topraklara sahip olmasına rağmen bu avantajını yeterince kullanamıyor. Bir kere topraklarımız az ilaç kullanımı ve az gübre kullanımı nedeniyle çok temiz. Organik tarıma müsait. Bu yeni yöntem geleceğin en önemli kazanç kaynaklarından birisi olacak. Doğrudur, tarım yüksek katma değer üretemiyor ama organik tarım bu anlamda hiç ta azımsanmayacak fırsatları ayağımıza getiriyor. İlgili kuruluşların bu konuda çiftçimizi bilinçlendirmeli ve toprakları heder etmemeleri için yöntemler geliştirmeliler. Bir de tabii pazar meselesi var. Çok güzel ürünlerimiz var ama henüz Rifat Hisarcıklıoğlu adlandırılan yöntemler geliştirilmiştir. İşin esası şudur; katma değeri yüksek ürünler üretenlerin gelirlerinin bir kısmı ayrılır ve onların yaşamını devam ettirmelerini ve iyi yaşamalarını sağlayan tarımsal ürünlerin üretilmesinde destek olarak kullanılır. Hepimizin bildiği gibi topraklar büyümüyor. Dünyanın yüzeyi büyümeyeceğine, hatta toprağın erozyon nedeniyle denizlere kaymasını da düşünürsek topraklar azalmakta ve verimi düşmektedir. Bugün dünyamızda insan nüfusu artıyor ve topraklar büyümüyor. Hepimiz bu hakikat ile birlikte yaşıyoruz. Ve öyle görülüyor ki bunun önüne geçmekte çok kolay değil. Öyleyse üretimi artıracak ve devam ettirecek insanlara ihtiyaç var. Herkes doktor olursa kim hasta olacak? Bu sorunun cevabı gibi tarımda da desteğin cevabı mantıklıdır. Doktorda olacak hasta da. İyi de olacak kötü de. Ekonomik değeri çok yüksek olan üretim de olacak besin değeri yüksek olan üretimde. Biz insanlığın devamı ve daha iyi yaşayabilmesi için zaman zaman destekler olmaya devam edecektir. Önemli olan bu desteklerin doğru ve sağlıklı bir şekilde kullanılıp kullanılmadığıdır. Eğer bunu sağlayabiliyorsak desteklerin var olmasını tartışmaya gerek yok. Ama destekler doğru olarak kullanılmıyor ve siyasalsosyal vb. sebeplerle kaynaklar heba ediliyor ve hiçbir gelişme sağlanamıyorsa durumu gözden geçirmekte yarar var.Belki bu soruyu "tarım desteklenmeli mi" şeklinde değil de, " tarım A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin tarımsal açıdan AB ülkelerine göre hala çok değerli topraklara sahip olmasına rağmen bu avantajını yeterince kullanamadığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bizim gerek üretim gerekse piyasaya sunum konusunda çok yetenekli bir toplum olduğumuz tartışılmaz. Üzerimizdeki miskinliği atıp bu güzel nimetlerin insanlığa arzında bir numara olmak zorundayız, buna mecburuz. Her şehir kendi markasını yaratmalı. Bunu gerçekleştirebilirsek Türkiye’de tarım gerçek değerini bulacak ve ülkemiz ekonomisine de ciddi katkılar sağlayacaktır" dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhuriyet TarımHayvancılık ekinin sorularına şu yanıtları verdi: Sizce tarım desteklenmeli midir? Dünyada ister gelişmiş ülke olsun isterse gelişmemiş veya gelişmekte olan ülke olsun her ülke tarımı desteklemek zorundadır. Bunun en temel izahı; "hiç kimse makine yiyerek beslenemez"dir. Hepimizin gıdaya , içeceklere, beslenmeye ihtiyacı var. Bunu da ancak tarım ile yapabiliriz. Eğer herkes katma değeri yüksek sanayi ürünlerini üretirse, bütün insanlığı kim ayakta tutacak, kim besleyecek? Öncelikle modern toplumlarda olmak üzere bu sorunun cevabını bulabilmek için destek dediğimiz ama her ülkeye göre ayrı ayrı 16