Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şeker sektörü uluslararası çıkar odaklarına bırakılıyor İsa GÖK Şekerİş Genel Başkanı ürkiye’nin halen içinde bulunduğu kısır döngülerden kurtulmasının tek yolu, üretmektir. Mümkün olduğunca istihdam yaratma kapasitesi ve katma değeri yüksek pancar şekeri gibi ürünlerin üretimi konusunda gerekli politikalar oluşturulmalıdır. Pancar tarımı ve pancar şekeri sektörü, tüm dünyada en fazla katma değer yaratan sektördür ve bu özellikleri nedeniyle sektör tüm dünyada desteklenip korunmaktadır. Türkiye, geleceğini garantileme potansiyeli bulunan sektörlerin başında gelen bu sektörü desteklemeyen tek ülkedir. 2000 yılında özelleştirme programına alınan milli şeker sanayimiz, üretim maliyetleri düşük, T Öğrenciler tarım sergisi açtı YVACIK (A.A) SocratesComanius Projesi kapsamında Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesine gelen Avrupalı öğretmen ve öğrenciler, açtıkları sergide ülkelerinde yetişen organik tarım ürünlerini tanıttı. Edinilen bilgiye göre, Küçükkuyu İlköğretim Okulunca, SocratesComenius Projesi kapsamında hazırlanan ''Avrupa Mutfağında Organik Ürünlerle Sağlıklı Öğünler'' konulu çalışmaya İngiltere, Polonya, Yunanistan, Romanya, Slovenya'dan 20 kişilik öğretmen ve öğrenci grubu katıldı. Öğrenci ve öğretmenler, etkinlik kapsamında, zeytin ağaçlarından zeytin topladı. Daha sonra, Ahmetçe köyündeki ''Dhara'' adlı zeytinyağ fabrikasını ziyaret ederek, burada organik zeytinyağ üretiminin aşamalarını gördüler. Etkinliğe katılan Slovenyalı öğrenciler halk kütüphanesinde açılan standta organik kabak çekirdeği yağı, çeşitli çiçek ve meyvelerden yapılmış marmelatları, Polonyalı öğrenciler organik peynir ve ekmeği, Yunan öğrenciler ise organik peynir ve ülkelerine özgü içki ''ouzo''yu tanıttılar. Proje için Polonya'nın Gdansk kentinden gelen öğretmen Renata Dreczewki, organik tarım ürünlerinin son yıllarda tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlandığı söyledi.Verdikleri eğitimler kapsamında, öğrencilere, organik ürünleri tanıttıklarını ve yararlarını anlattıklarını belirten Dreczewki, SocratesComenius Projesi'nin hayata geçirilmesinin, öğrencilerin organik tarımla ilgili bilgilerini pekiştirmesi ve farklı kültürlerde yetişen ürünleri tanıması yönünden büyük bir yarar sağladığını kaydetti. Öğrencilerin, etkinliklerin ardından, İzmir'deki TARİŞ Fabrikası'nı ziyaret edeceği bildirildi. A kârlı fabrikalarımızdan olan Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikalarının özelleştirme idaresine devriyle birlikte büyük bir çıkmaza girmiştir. Türkşeker’in kârlı fabrikalarının öncelikli olarak özelleştirilmesi, pancar ve şeker üretimine büyük darbe vuracak, kalan fabrikaların 15 ila 18’inin kapanmasına, istihdamın daralmasına, köyden kente göç ve terörün önlenemez boyutlara ulaşmasına, Türk şeker sanayiinin çökmesine ve Türkiye’nin dev uluslar arası şirketlerin pazarı haline gelmesine neden olabilecek çok tehlikeli bir adımdır. Tüm dünyada enerji tarımına yönelme eğiliminin yaygınlaşması nedeniyle dünya borsalarında şeker fiyatları 450 dolara yükselmiştir. Bu yönelimde artış beklendiğinden ve AB şeker reformu ile pancar şekeri üreticisi ülke sayısının 6’ya düşürülmesi hedeflendiğinden, dünya piyasasında şeker açığının oluşması ve borsa fiyatlarının daha da yükselmesi kaçınılmaz olacaktır. Büyük bir pazar potansiyeli bulunan Ortadoğu ve Orta Asya bölgelerine coğrafi yakınlığı nedeniyle bu durum, 2014 yılına kadar mevcut pancar kotasını koruyabildiğimiz sürece Türkiye için büyük bir avantaj oluşturacaktır. Aksi takdirde AB’ye tam üyelik durumunda ülkemiz mevcut şeker kotasını da kaybederek sektörden çekilmek zorunda kalabilecek, büyük pancar şekeri üreticisi AB ülkelerinin ve uluslararası şeker tüccarlarının pazarı haline gelecektir. Bu tehlikeleri gören Sendikamız, tüm Şekerİş teşkilatının, pancar çiftçilerinin, yöre esnafı ve halkının katılımıyla gerçekleştirdiği yoğun mücadeleler ve geniş tabanlı eylemler sonucu Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikalarımızın 31 Mayıs 2006 olarak belirlenen ihale sürecinin, ilki 30 Haziran, ikincisi 30 Kasım’a kadar olmak üzere iki kez ertelenmesini sağlamıştır. Ancak tüm çabalarımızın nihai amacı olan bu üç fabrikamızın yeniden Türkşeker bünyesine alınması ve Türkşeker’in yeniden masaya yatırılarak değerlendirilmesi, özelleştirme programından çıkarılarak öncelikle özerkleştirilmesi doğrultusunda bugüne kadar somut bir adım atılmamıştır. Öte yandan, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi çalışmalarına yardımcı olmak üzere görevlendirilen üçlü konsorsiyumda, şeker ticaretinde bir dünya lideri olan ED & F Man İstanbul Pazarlama Ltd. Şti. de yer almıştır. Ülkemizin şeker üretimindeki her azalış, bu şirket için kâr anlamına geleceginden, Türkiye’nin milli çıkarlarını gözeteceğini varsaymak mümkün değildir. Bu durum, Türk Şeker Sanayii’nin daha özelleştirilmeden uluslararası güçlere teslimiyetinin göstergesidir. Ayrıca Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikaları da dahil olmak üzere Türkşeker’in geleceğini tehdit eden bir başka unsur da, kadro problemidir. Sanayimize 1998 yılından beri kadro tahsis edilmemektedir. Son yıllarda emekli olan üyelerimiz nedeniyle kadro ihtiyacı daha da artmıştır. Türkşeker’in kadro ihtiyacı acil olarak çözümlenmediği takdirde, üretim ve verimlilik tehlikeye atılmış, özelleştirmeden önce kadrosuzlukla sektör yok edilmiş olacaktır. 30 Kasım’dan önce ciddi ve olumlu adımların atılmaması halinde, pancar çiftçileri, yöre esnafı ve halkının da desteğiyle üretimden Pancar ve pancar gelen gücünü şekeri öksüz demokratik kalacak. çerçevede sonuna kadar kullanmaya hazırlanan Sendikamız Şekerİş; Öncelikle şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamından çıkarılarak özerkleştirilmesi gerektiği görüşündedir. AB’ye tam üyelik tarihi olarak belirlenen 2014 yılına kadar mutlaka ülkemiz Şeker Sanayi korunmalı, devlet desteği sağlanmalı ve gerekli yasal düzenlemeler yapılarak AB ülkelerindeki gibi bir Şeker Fonu oluşturulmalıdır. Bunun yapılamaması durumunda mülkiyet devri yerine işletme hakkının devri yöntemi benimsenmeli, en az 10 yıl süresince pancar ve şeker üretim garantisi, fabrikaların modernizasyonu ve mevcut istihdamın korunmasına ilişkin hükümler getirilerek fabrikaların yaşatılması temin edilmelidir. Türkşeker fabrikalarının teknoloji ve ölçek sorunları çözülmeli, maliyetleri minimize edilmeli ve pazar olanakları iyileştirilmelidir. Kaçak şeker, kaçak üretim ve satış önlenmeli, kimyasal tatlandırıcıların ithali ve kullanımı sıkı bir şekilde takip edilerek denetlenmeli, NBŞ kotaları AB ülkelerinde olduğu gibi % 2 seviyesine çekilmelidir. Gerekli kadrolar tahsis edilerek bu kadrolara yıllardır sanayimizde çalışan geçici işçilerin atanması suretiyle kadro sorunu bir an önce giderilmelidir. Bor – Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikaları yeniden Türkşeker bünyesine kazandırılmalıdır. Ayrıca bu önlemler temel sorunların aşılması amacıyla alınacak diğer önlemlerle desteklenmeli, bilahare sektör yeniden masaya yatırılmalı, ED & F Man gibi uluslararası çıkar odaklarının milli şeker sanayimize müdahalesi önlenmelidir. 26