08 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Peynir üreticisi için pazardaki konumu korumak zor K çalıştığını vurguladınız. Karşılaşılan sorunlardan söz eder misiniz? Kastamonu’da peynir üreticilerinin yaşadığı en önemli sorun markalaşma ve pazardaki sabit konumu koruyamamak olarak karşımıza çıkıyor. ASTAMONU 21 yıldır "kaşar peyniri" Kastamonu’nun bir süt bölgesi olma konusunda iki üretimi yapan Hayati Hamzaoğlu ile önemli handikabı var. Birincisi; üreticinin süt köylünün toprağından kopup sanayide inekçiliğinde besleme ve yem kullanma alışkanlığı çalışması yerine, yok. İkincisi ise; köylerin köyünde gelir elde dağınık olması nedeniyle etmesini sağlayan peynir soğutma zinciri üretiminden başlayıp süt kurulamamasıdır. Halbuki hayvancılığına uzanan bir söyleşi soğutma zinciri kurulan yaptık. illerde akşam ve sabah 16 çalışanı olan Sev Süt Gıda sütleri toplanarak, peynir Sanayi’nin sahibi Hamzaoğlu, üretim merkezlerine kooperatifleşme alanında çabaları sağlıklı olarak ulaşıyor. ile de tanınan bir üretici. Kastamonu’da bu ne "Köylünün her ay bedelini oranda gerçekleştiriliyor? alabildiği tek ürün süttür" diyen Ancak yüzde 20 Hamzaoğlu’na ilk soruyu oranında uygulanabiliyor. yöneltiyoruz: Çok az köyümüzde Kastamonu, peynir soğutma zinciri var. Bunun üretiminde nasıl bir konuma yaygınlaşması için sahiptir? köylerimizde daha bilinçli Kastamonu’da orta ve küçük şekilde hayvan beslemek ölçekli 12 peynir imalatçısı var. suretiyle süt üretiminin Taze Kaşar Peyniri’nin yanı sıra artırılması gerekir. Bir de Beyaz Peynir, Cheddar, Çerkez, Dil burada süt üretiminde ve Abaza peynirleri üretiliyor. mevsimler değişikliğin çok Kastamonu’da koyun yeterli sayıda farklı olmasından dolayı beslenmediği için eski kaşar gibi sorun yaşıyoruz. Örneğin, koyun sütünden yapılan peynir Kaşar peyniri üreticisi Mayıs ayından Ağustos ayı üretimimiz yok. Bu peynir Hayati Hamzaoğlu sonuna kadar günlük üreticileri ekonomiye 1.5 – 2 üretim 300 ton iken kış trilyon liralık bir katkı sağlamaktadırlar. aylarında 75100 tona kadar düşmektedir. Bu da Küçük üretimhaneler, büyük fabrikalarla imalatçı açısından büyük bir engeldir. Yaz kış aynı aynı pazarda yer bulabiliyorlar mı? Mine ÖZGÜR Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli peynir imalathaneleri içinde Kastamonu’nun önemli bir yeri var. Hijyenik üretim yapılan imalathanelerimizde her türlü sağlık kurallarına uygun çalışılıyor. Tarım İl Müdürlüğümüz sık sık kontroller yaparak bunu görmektedirler. Sezonluk altı ay durup, kaçan kapkaççı dediğimiz istisnalar dışında kalitemizle de temizliğimizle de dikkat çekiyoruz. Ürünlerimiz, büyük şirketlerin peynirleri ile aynı raflarda yer alıyor. Kastamonu’da üretilen peynirler CarrefourSA, Metro, Real, BİM, Tansaş gibi büyük alış veriş merkezlerinde satılmaktadır. Kastamonu köylülerinin ana gelir kaynağı orman ve hayvancılık olduğu halde peynir üretiminde yalnızca küçük ve orta ölçekli imalathanelerin bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? 1.5 – 2 trilyon liralık katkının, Kastamonu ekonomisi için küçümsenmeyecek kadar önemli olmasına rağmen, üretici bu konuda gerekli ilgiyi görmüyor. Bugün Kastamonu’da 300 işçi çalıştıran bir sektöre övgü dolu sözler sarf edilirken, istihdam sayısı 500’ün üstünde olan peynir üretim tesislerinin kazandırdıkları dikkate alınmamaktadır. Bu kuruluşlar aynı zamanda on beş bin süt üreticisine de girdi sağlamaktadırlar. Gerçekten zor şartlar altında imalat yaparak peynirciler tarafından bu bölgeye sağlanan istihdam ve ekonomik destek çok önemlidir ve küçümsenmemelidir. Peynir üreticilerinin güç koşullarda miktarda süt bulamamak peynir imalatçılarına sıkıntı yaşatmaktadır. Mevsimsel etkenler süt üretiminde böyle bir farklılığa nasıl neden oluyor? Bizde süt veren hayvanların büyük bir kısmı Aralık ayında gebelik, doğum nedeniyle sütten kesilmiş oluyor. Hayvanların doğumunu ayarlamak gerekiyor. Bu nedenle sütün azalmasının yanı sıra kışın iyi beslememeden doğan süt azalması da söz konusu oluyor. Bir ineğe sekiz kg yem vermek gerekiyor. Bu yapılmayınca süt de azalıyor. Yaz mevsiminde hayvanlar doğada otlatıldığı, taze otla beslendiği için bu sorun yaşanmıyor. Örneğin Balıkesir’de yaptığımız bir araştırmada gördük ki; 2 köyden toplanan üç ton süt, Kastamonu’nun 20 köyünden ancak toplanabiliyor. Bizim de o kapasiteye ulaşmamız için hayvanların iyi beslenmesi, köyler arası soğuk zincirin kurulması, bilimsel hayvancılık yapılması gerekiyor. Böyle çalışılmaması, girdi maliyetlerini yükselterek kazancı da düşürüyor. Şu anda peynirciler zor ayakta duruyor. Önlemler konusunda neler söyleyeceksiniz? Öncelikle köylünün eğitilmesi, bilinçlenmesi şart. Böylece süt üretimi artıp, yaz kış standart bir hale gelirse soğuk hava zincirleri kurularak elde edilen tüm sütün kullanılma imkanı da doğmuş olur. Kooperatifler Birliği, Köy Kooperatifleri, Tarım İl Müdürlüğü, İl Özel İdare Müdürlüğü ve Süt İşleme Tesisleri birlikte daha teknik tarım yapmaları için köylüyü bilinçlendirmeleri şarttır. Bu proje; köylüye olduğu kadar, Kastamonu’ya ve hatta süt sanayine büyük katkı sağlayacaktır. Avrupa Birliği standardında bir üretim gerçekleştirmek için çiftçiden itibaren tüketiciye kadar olan alt yapının geliştirilmesi gerekiyor. Bu, imalatçının tek başına üstesinden gelebileceği bir konu değildir. TEMA davalara taraf olacak! M UĞLA (Cumhuriyet) Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Göcek ormanlarının orman alanı dışına çıkarılması için açılan davayı reddetti. Mahkeme aynı zamanda TEMA Vakfı’nın bu davaya müdahil olmak için yaptığı başvuruyu da kabul ederek, idari davalardan sonra adli davalarda da TEMA’nın ormanların koruyucusu sıfatıyla taraf olabileceğini hükme bağlamış oldu. Böylece TEMA Vakfı, ilk kez adli bir davada, ormanlar lehine ve hem de Çevre ve Orman Bakanlığı karşısında müdahale yoluyla taraf olma hakkını kazanmış oldu. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Fethiye’nin Göcek beldesi ve yine buraya bağlı Zeytinli Adasında fiilen orman olan alanların, orman vasfı dışına çıkarılması için iki ayrı dava açıldı. Hiçbir hukuki çekişme olmadığı halde bir kısım orman alanını orman dışına çıkartmak üzere ve taraf göstermeksizin "hasımsız" açılan davaları öğrenen TEMA Vakfı, Zeytinli Adası ve Göcek ile ilgili davalara müdahil olma talebinde bulundu. Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 08 Kasım 2006 tarihinde Göcek ile ilgili davada TEMA Vakfı’nı ormanların koruyucusu olarak kabul edip davaya taraf olmasını hükme bağladı, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın ormanlar aleyhine açtığı davayı ise reddetti. TEMA Vakfı konuya ilişkin yapılan açıklamada, bu gelişmeyi doğal varlıkların korunması adına mücadele eden çevre kuruluşları için bir milat olduğuna değinilerek, "Mahkemenin verdiği karar ile TEMA Vakfı’nın adli davalarda da ormanların koruyucusu sıfatıyla taraf olabileceği hükme bağlanmış ve sonuçta hukuk sayesinde Göcek Ormanları, TEMA Vakfı’nca korunmuştur" denildi. 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle