Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T yıllık Cumhuriyet okuru… Şu anda 38 yaşında. 12 yıl25 dır “politik bir davadan dolayı hapishanede“. Dört yıldır tek kişilik bir hücrede. “…geçerli olan mahkeme kararına göre ömür boyu tek başı(n)a tutularak, ölünceye kadar hapis cezası çekece(k).” Suçunun tam olarak ne olduğunu bilmiyorum; yazmamış. Dört yıl boyunca ayda en çok bir ya da iki kez aile ya da avukat ziyareti için hücre dışına çıkarılmış. “(İnsan) Bu süre içinde hiçbir insana ‘günaydın’, ‘iyi akşamlar’, ‘afiyet olsun’, ‘Şu konuda ne düşünüyorsun?’, ‘Benim düşüncem şudur.’ gibi ‘normal’ yaşamda gayet sıradan diyalogları hiç yaşamamışsa sonuç ne olur? Hukuki durumu ne olursa olsun bir İNSAN bunlara katlanmak zorunda bırakılırsa ne olur?” diyor. “Hipertansiyon, depresyon ve klostrofobi” hastalıkları olduğu heyet raporuyla “teşhis ve tespit” edilmiş. Sekiz ay önce iki bileğini de keserek intihar girişiminde bulunmuş. Kollarına dikiş atılıp, kendi kanına bulanmış hücreye geri getirilmiş. “Zaman zaman duyarlı, demokrat, ilerici yayınevlerine, yayıncılara, akademisyenlere mektuplar yazarak durumumu iletiyorum ve sadece yazılı materyaller istiyorum. Ne yazık ki onda bir veya onda iki oranında karşılık bulabiliyorum. Oysa benzer ideal ve felsefeye inanan büyük bir aile olduğumuza inanıyorum. Her şeye rağmen buna halen inanıyorum. Bakınız gerici ya da faşist kesimler, gruplar birbirilerine nasıl da sahip çıkıyorlar, koruyup kolluyorlar. Peki tam tersine, aydınlık, umutlu bir geleceğe inanan, en azından böyle söyleyen ilerici, demokrat, vatansever, onurlu, namuslu insanlar neden birbirlerine yeterince sahip çıkmıyorlar?” diye soruyor. Edebiyata özel ilgisi var. Şiir, öykü, deneme türlerinde çalışmaları olmuş. “Şeyh Bedrettin ve Osmanlı’da halk isyanları” konusunu araştırmış. En büyük gereksinmesi mektup ve kitap. Edebiyat, bilimkurgu, Anadolu cumhuriyet tarihi, halk müziği gibi alanlara ilgi duyuyor. Ama bu konulardaki yayınlara ulaşması kolay değil. Babası işçi emeklisi, ayda 600 lira alıyor ve kira ödüyor. Adı: Süleyman Erol. Adresi: 1 No’lu F Tipi Hapishane ATEK10 Hücre Şirinyer – İzmir. şkı Memnu” dizisinde Elif “intihar etmiş”. Haber böyle iletiliyor: “Elif intihar etti.” Gazeteciler de böyle soruyorlar: “Elif Hanımın intihar ettiği doğru mu?” Oysa biraz ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER 15 EKİM PERŞEMBE sonra, “Gözünü açtı” diye haber verilecek. İntihar etti, “öldü” demektir. Demek ki neymiş, intihar etmemiş; intihar girişiminde bulunmuş ya da intihara teşebbüs etmiş. “Aşkı Memnu” konusunda Adil İzci’nin de söyleyecekleri var: Rastlantıyla izlediği bir bölümde “…. modumda değilim”, “Kal geldi!” gibi sözler geçiyormuş. “Nasıl, tam Halit Ziya’ya uygun ‘bugüne uyarlamalar’, değil mi? Geçen yıl Yeşilköy’deki Halit Ziya Uşaklıgil Parkı’nın acınacak halini, kıyısındaki çöp kutularını, sağında solundaki atıkları görünce, üstadın kemikleri kim bilir nasıl sızlıyor demiştim. Meğer daha da beteri olacakmış. Benden iyi bildiğinizi söylememe gerek yok; Halit Ziya modern romanımızın kurucusudur; en önemli yapıtlarından birinin getirildiği konumsa ortada… Bu para pul hırsı bizi kendine bu kadar mı esir edecekti?” Park deyince… Ben de okul dönüşü, Beşiktaş’a inerken, yolumu Barbaros Bulvarı’ndaki Yahya Kemal Parkı’ndan geçirip Yahya Kemal’in heykeline bakarım. Nedense heykel, Yahya Kemal’e İstanbul trafiğini izletmek üzere konumlanmıştır. Üstat o parkta otursaydı, gürültücü taşıtlara bakmak yerine, eminim ki yüzünü denize çevirir, “Üsküdar’ın dost ışıkları”nı görmeyi yeğlerdi. Parka son aylarda at üstünde bir Fatih Sultan Mehmet heykeli de kondu. Oysa park, Yahya Kemal Parkı. Yahya Kemal, yıllardır bir eli havada kalmış olarak oturur orada. Anlamsız biçimde uzanmış elinde bir baston sapı vardır. Bastonun kendisi nerede? Kim bilir! Yahya Kemal’in elindeki o sapa bir baston eklemek, çok da zor olmasa gerek. Bu görev de herhalde Beşiktaş Belediyesi’ne düşüyordur. how TV, akşam haberleri: “Michael Jackson hayranları S Haydarpaşa Gar İstasyonu’nda buluştu.” Gar istasyonu mu? Daha neler! Ya Haydarpaşa Garı’dır o, ya da Haydarpaşa Tren İstasyonu. Gar, “tren istasyonu” demek değil mi zaten? apı Kredi Yayınları’ndan iki cilt olarak yayımlandı: “genç Y olmak”. Her ciltte 80 yazardan 80 öykü yer alıyor. Demek ki toplamda 160 yazardan 160 öykü. Bunun için 160 yazarın öykü kitapları taranmış, gençlerin ve çocukların zevkle okuyacakları, en çok gençleri ve çocukları anlatan öyküleri seçilmiş; yazarların kısa yaşamöyküleri eklenmiş, kitap haline getirilmiş. Bu külfetli işin üstesinden gelen kişi: Nursel Duruel. Ama çok ciddi bir haksızlık yapmış. Kendisini almamış kitaba. Olmaz ki! O kitapta Nursel Duruel olmalıydı; onun tam da aranan ölçütlere uygun öyküsü, “Geyikler, Annem ve Almanya” mutlaka bulunmalıydı. Kendisini kayırdığı sanılmasın diye kendisine haksızlık yapan bu anlayışı iyi tanıyorum. Günümüzde geçerli olan, “Ben varım; benden başkasının hiçbir önemi yok.” anlayışına ne kadar aykırı bir tutum! Yapma sevgili Nursel. Sensiz eksik kalmış o kitaplar, söyleyeyim. üseyin Tüzün’ün Donkişot Şiir’den çıkan kitabının adı: H “Takvim Şiirleri”. Bu kitaptan “ayak izleri”: “yüzünde ayak izleri gören çöl / sordu tedirgin // karanlıkta biri mi 21 EKİM ÇARŞAMBA 18 EKİM PAZAKR 19 EKİM PAZARTESİ “A 15 EKİM CUMA geçti beni / ben uyurken // yanıtladım gururla / çölün ucundaki kayadan // o bendim taklamakan”. Karabük Kültür ve Sanat Derneği Tay Dergisi Yayınları arasında çıkan iki kitap: Hüseyin Özmen’den “sevda gülden konuş(t)ur” ve Döndü Açıkgöz’den “Söylediğin Türkülere Ne oldu”. Özmen’in kitabından bir alıntı: “güneş ay’a devrediyor / ay güneş’e / dünya’yı / eksilmez ki rahmeti // geceye yâr ediyor da gündüzü / paylaştırıyor yıldız yıldız / günyüzlülerin / ayça yüreklerindeki / gülaydınlı / sevdayı”. Bu dörtlük de Döndü Açıkgöz’den: “Sen yaşadığım en güzel mevsim / Dokunuver renklerime arada bir / Ansızın açılan kapıdan / Kadınına gelmiş gibi gir”. Hasan Akarsu’nun şiirleri Öğretmen Dünyası Yayınları tarafından kitaplaştırılmış: “Kar Yağıyor Şiirden”. Yergi şiirleri de var kitapta; ama ben üç dizelik “Kalmak” şiirini alacağım: “Ne değin / Överseniz övün / Herkes yazdığıyla kalacak!” ? www.feyzahepcilingirler.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru “Yasemenli Mektup” adlı yapıtı yaratan şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, Hera Şiir Kitaplığı’nca yayımlanan aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “Ğ/47” harfi ipucu olarak yerine konmuştur. 1 E 2 C 3 J 4 B 5 G 6 G 7 F 8 J 9 C 10 E 11 G 12 G 13 G 14 G 15 G 16 G 17 B 18 B 19 G 20 C Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU rimi / yüreği dünyayla anlaştıran / ‘Ben bir iççekişim’ diyen yüreği. / ‘bütün ölümleri öldüm / sonsuz olan yalnız umutsuzluk. / ... ... ...” (Ahmet Oktay’ın “Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi”nden. 21 B 22 B 23 J 24 F 25 J 26 C 27 A 28 D 29 D 30 G 14 30 6 15 37 77 5 67 11 12 13 31 E 32 G 33 E 34 H 35 E 36 J 37 G 38 B 39 H 57 62 10 32 16 19 J 40 I 41 B 42 I 43 H 44 H 45 H 46 D 47 51 D 52 C 53 D 54 C 55 A 56 E 57 Ğ 48 I 49 I 50 H. Sırtında bir kese bulunan canlı. G 58 E 59 H 60 C 39 69 45 34 43 44 59 61 C 62 G 63 C 64 E 65 A 66 B 67 G 68 F 69 H 70 E I. “... İntrat” (ağaç arasında anlamına gelen ve Romalıların 22 Mart’ta düzenledikleri Altis Şenliği’ni belirten deyim). Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Vermezse ... ne yapsın kel Mahmut” (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 71 C 72 B 73 J 74 B 75 D 76 I 77 G 49 48 40 76 42 55 65 27 B. “Bir dev gibi seviyordu dev. / Ve elleri öyle büyük işler için / hazırlanmıştı ki devin, / yapamazdı yapısını / çalamazdı kapısını / bahçesinde ... / hanımeli / açan evin.” (Nâzım Hikmet Ran) mündeki bir dağlık kütle. J. ABD’de, Virginia eyaletinde bir liman kenti. 1 56 33 70 64 31 58 35 F. “Endre ...” (Macarların ünlü şairi). 3 36 23 50 25 73 8 26 54 20 71 60 52 61 2 63 9 D. Fikret Otyam’ın “Gide Gide” genel başlığı altında topladığı röportaj kitaplarından birisi. 7 24 68 1028. sayının çözümü: A. YÜZBAŞI 74 21 4 38 18 66 17 72 22 41 C. Doğu Anadolu Bölgesi’nin Hakkâri bölü 28 75 53 51 29 46 E. Tüylü olma durumu. G. “Kim söz ediyor afyon ekicilerinden? / Afyon. İmgelemdeki büyük çığlık / ve gayri insani / bütün gürültüleri durduran / ve dindiren acıları. Afyon / De Quincey’in ölüler bi Şiir: “inanamazsın, inanamaz / yıkılır düşersin yerlere / ve kan akar kalbinden / inanamazsın, inanamaz!” SAYFA 51 NIN KIZI, B. ANNA KARENİNA, C. SELİM İLERİ, D. AZİZ NESİN, E. KANKAN, F. MARMARA, G. ENDAMIN, H. YAŞAR, I. VANDAL, J. EN. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1029 Halit Ziya Uşaklıgil