22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ muştu: ‘Paşa Baba, ya ağaca kurt düşer de içten içe çürürse...’” Erk Acarer, Osmanlı’nın çöküşüne neden olan olayları bu tarihi roman eşliğinde irdeliyor ve okura sunuyor. Karikatür Müzeleri Yöneticiler Buluşması/ Yayına Hazırlayan: Atila Özer/ Anadolu Üniv. Yayını/ 132 s. 30 Eylül2 Ekim 2009 günleri arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi, uluslararası bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Dünyanın 10 ülkesinden karikatür müzelerinin yöneticileri, üniversite bünyesindeki Karikatür Sanatını Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin düzenlediği toplantılarda, kendi işleyişleriyle ilgili sunumlar yaptılar. Kitabın iki bölümden oluştuğu söylenebilir. İlk bölümünde, temsilcileri buluşmaya katılmış olan müzelerin tanıtıldığı kitap, merkezin ve Eğitim Karikatürleri Müzesi’nin Başkanı Prof. Atila Özer tarafından yayına hazırlandı. İkinci bölümde ise, Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi’ne genişçe yer ayrılmış. Kurulduğu Aralık 2004’ten bu yana açılan sergiler hakkında fotoğraflar, karikatürler eşliğinde ayrıntılı dökümler veriliyor. Çağdaş Rus Öyküsü Antolojisi/ Çeviren ve Yayına Hazırlayan: Engin Toprak/ İkaros Yayınları/ 360 s. İkaros Yayınları’nca dolaşıma sokulan “Çağdaş Rus Öyküsü Antolojisi”nin en dikkat çekici özelliği Rusçadan doğrudan çevrilmesi ve öykülerdeki iklimin kültürel ortaklıkları içermesi. Ayrıca antolojide Natalya Tolstaya, Sergey Dovlatov, Dina Rubina gibi Rus edebiyatının daha önce Türkçeye kazandırılmamış, Rus yazın dünyasını kasıp kavuran yeni kuşak büyük öykücülerine yer verildiği gibi Puşkin, Gogol, Dostoyevski, Nabokov gibi daha önce Türkçeye kazandırılan, fakat ‘eksik’ ve ‘iyi okuyamamaktan’ kaynaklanan yanlış yapılmış çevirilere de yer verilmiş. Buna, Aleksandr Sergeyeviç Puşkin’in Maça Kızı ve Gogol’ün Burun’u örnek gösterilebilir. Sönmemiş Dizeler/ Hulki Aktunç/ Yapı Kredi Yayınları/ 160 s. “Sözcük sözcükle konuşur/ konuşur bağrışır savaşır/ adını ararken söner bir şiir/ uyaklar uyakların yankısı/ sağır sözcük aksak dize/ od biter köz biter kül biter/ iki dize birbirleriyle konuşur/ dizeler dizelerle konuşur/ biri yanıp sönünce biter şiir/ söz kuytusunda bekler/ sönmemiş dizeler.” Hulki Aktunç “Sönmemiş Dizeler” isimli kitabıyla şiirseverlerle buluşuyor. Orpheus’a Soneler/ Rainer Maria Rilke/ Çeviren: Yüksel Özoğuz/ Yapı Kredi Yayınları/ 84 s. Rainer Maria Rilke’yi Alman şairler arasında “yirminci yüzyılın ilk büyük şairi” katına yükselten ve modernist şiirin köşe taşlarından biri olan “Dua Saatleri Kitabı”nı geçtiSAYFA 48 ğimiz yıl okurlarıyla buluşturan Yapı Kredi Yayınları, bu kez, Rilke’nin “mistik iç dünyası”nın bütün serüveninden damıtılmış sözleri, “Orpheus’a Soneler”i yayımlıyor. İki bölümden ve elli beş soneden oluşan “Orpheus’a Soneler”, kendi içinde bir bütün oluşturuyor ve okuru, bütüncül bir okumaya, çözümlemeye zorluyor. “Duino Ağıtları” ile birlikte, modernist hareketin başyapıtlarından biri olan “Orpheus’a Soneler”, ilk kez Türkçede, Yapı Kredi Yayınları’nda… Türlerin Kökeni/ Charles Darwin/ Çeviren: Öner Ünalan/ Evrensel Basım Yayın/ 552 s. Charles Darwin, Türlerin Kökeni’yle canlıların ortak atalardan evrilerek çeşitlendiği düşüncesini ortaya koydu. Türlerin Kökeni’nin bu yeni basımı, aynı zamanda dinselliği siyasetin aracı haline getiren bir hükümet zamanında gerçekleşti. Darwin’in doğumunun 200., Türlerin Kökeni’nin yayımlanmasının da 150. yılında Türkiye, insan olmanın vazgeçilmez koşulu olan özgürlükleri, demokratik yaşamı, insan haklarını, yoksulluğu ve cehaleti tartışıyor. Bu bağlamda Türlerin Kökeni’ni yeniden okumak, Darwin’e ve hepsinden önemlisi bilime yapılan saldırılar karşısında büyük önem taşıyor. Shantaram/ Gregory David Roberts/ Çeviren: Banu Taylan Öğüdücü/ Artemis Yayınları/ 862 s. “Aşk, kader ve yaptığımız seçimler hakkında bildiklerimi öğrenmem çok uzun sürdü, dünyanın pek çok yerini dolaşmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirlenmiş halde işkence görürken kavradım.” Artemis’in yeni kitabı Shantaram, Gregory David Roberts’ın kendi deneyimlerini anlattığı bir kendini bulma hikâyesi. Kahraman kendisini, eroin yüzünden ideallerini kaybetmiş bir devrimci, işlediği suçlar yüzünden güvenilirliğini kaybetmiş bir filozof ve yüksek güvenlikli bir hapishanede ruhunu kaybetmiş bir şair olarak tanımlıyor. Ancak hayatı boyunca verdiği yanlış kararlar ve kaybettiğini düşündüğü onca şey, onu sonunda ait olduğu yere getiriyor. Baharat kokulu, kalabalık Bombay sokaklarına. Hindistan’ın en özel şehirlerinden Bombay, “Shantaram”da bir karakter olarak can buluyor. Karmaşasıyla bir yandan iç ısıtırken gecekonduların çarpıcı gerçekleriyle okuru yüz yüze getiriyor. Atatürk’ün Gizli Kurtuluş Planları Parola: Nuh/ Sinan Meydan/ İnkılâp Kitabevi/ 576 s. Atatürk’ün 19 Mayıs öncesi kurtuluş hazırlıkları ve planları… Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın altyapısını, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmadan çok önce hazırlar. Kurtuluş Savaşı, Atatürk’ün, 13 Kasım 1918 ile 16 Mayıs 1919 tarihleri arasında İstanbul’da yaptığı çalışmalar sonunda Şişli’deki evinde hazırladığı ‘gizli kurtuluş planları’ doğrultusunda yürütülür ve başarıya ulaştırılır. Dinsel metinlere göre Nuh Peygamber, ‘büyük tufan’ öncesinde bir gemi inşa ederek dünyadaki canlı türlerinden birer örnek alıp yeryüzünde hayatın devam etmesini sağlar. Bu nedenle o, insanlık tarihinin en büyük kurtarıcısı kabul edilir. 20. yüzyılın başlarında Türkiye’nin de karşı karşıya olduğu tufanda emperyalist güçler, Türk ulusunu tarihten silmenin hesaplarını yaparken, ortaya çıkan Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma vapuruyla Anadolu’ya geçip Kurtuluş Savaşı’nı başlatır ve Türk ulusunu bu ‘emperyalist tufandan’ kurtarır. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk’e gizli ad olarak, ‘tufan ve kurtuluşun’ simgesi olan ‘Nuh’ verilir. Sinan Meydan bu kitabında, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı hazırlıklarını ve gizli planlarını anlatıyor. Yazarın “Atatürk’ü Doğru Anlamak İçin, Nutuk’un Deşifresi” adlı kitabı da yine İnkılâp Kitabevi aracılığıyla okurla buluşuyor. Kolpa/ Ece Erdoğuş/ Doğan Kitap/ 144 s. “Şimdi uzanarak bir gece daha geçirmeliyim, sonra belki bir gece daha Tanrı, bu ıssız yerde, kuru toprağın üzerine serilmiş uyuz köpeğin hâlâ canlı olduğunu fark edip onu vurana dek; sayıklamalarını susturup sanrılarını silerek acısını dindirmek için. Tek hamlede şakağından içeri dalacak bir çılgın kurşunla. Küçük tok bir patlama ve ince bir inilti... ve gittikçe artarak boşalacak kan... Gözlerim son bir sinir kasılmasından yeni sıyrılmış olacak. Ağzım aralık, alt dudağım yana eğik duracak; kalan salyalarımı dökebilmem ve sahiden esaslı bir it gibi ölebilmem için...” “Kolpa”, şiir ve öykü çalışmaları da bulunan Ece Erdoğuş’un ilk romanı... Evlerimiz Poyraza Bakar/ Ethem Baran/ Doğan Kitap/ 122 s. Hasan Ali Toptaş’ın “Ethem Baran’ın öyküleri, ıssız taşra şehirlerinde yaşayan insanların acılarına, bıyık altı gülümsemeye yol açan tuhaf hallerine, bunalımlarına, hayallerine, yaralarına ve tutkularına değinen, bunu yaparken de sesini hiç yükseltmeyen öyküler. Sıradan hayatın derin ayrıntıları üzerinde gezinirken alnında kaynağının ışıltısını taşıyan, bozkır rüzgârlarıyla dolu telaşsız ve vefalı bir dili var Ethem Baran’ın. Bu vefa sadece edebiyatın geçmişine değil, aynı zamanda kurda kuşa, börtüye böceğe, toprağa taşa… Bu nedenle Ethem Baran’ın öykülerinde insan, abartısız ve samimi bir şekilde hep büyük resmin içine resmediliyor. ‘Evlerimiz Poyraza Bakar’, Ethem Baran dilinin büsbütün şenlenip ballandığı bir kitap” yorumunu yaptığı “Evlerimiz Poyraza Bakar”, Doğan Kitap tarafından okurla buluşturuluyor. Horozu Düşen Hayat/ Özcan Erdoğan/ İkaros Yayınları/ 62 s. “Günümüzün teknolojik imkânlarından da faydalanılarak dünyanın öte ucundaki bir olay, durum vs. hakkında fazlasıyla bilgi edinme imkânı söz konusudur. Şair bu duruma olan tepkisini, duyarlılığını şiirinin içinden mi göstermelidir, başka bir eylemde veya etkinlikte mi bulunmalıdır? Bu tartışılır. Poetik ve estetik kaygılar göz ardı edilmeden kurulacak bu izlekteki bir şiir önemlidir elbette. Ancak söz konusu şiirle şair/şiir yargılanıyorsa bu çok tehlikeli bir durumdur. Şair başkaldırandır. Şiir biriciktir, ilk sözdür. Başkasından talimatla alınmaz. Ki gerçek bir şair/şiir duyarlılığında yaşanmış dünya gerçekleri; ister istemez bireyin yazdığı şiirdeki acıyla, bunalımla, yalnızlıkla ve o devinimle alttan alta imgeleme bir şekilde yansımış ve bir patlamayla çıkmıştır ortaya.” “Şiir bir tetik boşluğuydu belki hayatın: can alacak bir hassasiyetle can vermeye... Aza çalışıyordum; az bir boşlukla çok büyük bir boşluk yaratmaya, az şey ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1029
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle