25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
men olmasıdır. Burada özellikle belirtmek istediğim bir şey var. Boran’ın akademik kariveri 1947’de siyasilerinhukuk dışı uygulamaları sonucuakademik hayattan ayrılmak zorunda kalması ile sona ermiştir. - Kuşkusuz, ırkçılarla hayatının sadeceerken döneminde bütün ünde mücadele ettiği maluın. Bu bağlamda hayatının çeşitli evrelerinde ırkçılar ile hümanist yurtseverler arasındaki avrışmadaBoran ‘inkonumunu ı’e adımları birkaç temel örnekle maddelersek... - 1939-1945 yılları, Ikinci Dünya Savaşıdönemi, Türkiye’de ırkçı düşünceningüç kazandığı vıllardı. Bu gidişatı tersine çevirme arzusuyla yayımlanan önce Adımlar ve Yurt ve Dünya sonra Tan ve GörüşleMeki yazıları, dersleri, seminerleri, üniversiteden uzaklaştırılması,Barış Davası, TBMM’deki mücadelesi,12 Mart’ta aldığı 15 yılhapis cezası,12 Eylül’deki sürgün yılları... Boran’ınhayatının tamamı örnektir. - Boran TKP ile ilişkilerini ne düzlemdetuttu? - Boran’ın üye olup olmadığı konusunda yıllarca tahminler yapıldı. Konunun netlik kazanması ancak Boran’mEkim Devriıni’nin 60. yıl kutlamalarıiçin Sovyetler Birliği’ne gittiğindeyaptığı bir söyleşibandınm açığa çıkmasındansonra oldu. Kayda geçirilen söyleşide Boran 1942’de TKP’ye girdiğiniaçıklamıştı. Boran’ın Amerika’dan “...bir toplumu değiştirmek geliştirmek istiyorsanız örgütlü bir biçimde çalışmamız,bir örgüt içinde olmamız lazım. Yani bir parti içinde çalışmannz gerek” sonucuna vararak döndüğünü düşünürsekyolunun TKP ile kesişmemesi düşünülemezdi.Ama Zeki Baştımar’dan başkakimseyle temas kurmadığı için deşifreolmamıştı. - 1948’deAnkara 4. Aslive Ceza Mahkemesi‘ndeneden vargılanmıştı, hakkındayapıları suçlamalar nelerdi? lid yıl süren davayı sonucuyla birlikte mutlaka konuşnıahvız. - Nedeni fakültede verdiği seminerlerde,konferanslarda ortaya koyduğu düşünceleriydi. Derslerdc anlatuklarıydı.Yani bilimsel çalışmalarıydı. Somut olarak söylemek gerekirse suçlamalar; “Seminerlerde kominizmi methetmek”, “Konferanslarda Rus rejimini methetinek”,“İptidai ccmiyetlerde mülkiyet hakkı olmadığı için bunlarm modern cemiyetlerden daha üstün olduğunu söylemek”, “Şahsi bir kırgınlık yüzündenbir talebenin tezini okumamak”tı. Bu suçlardan yargilanıvordu. Mahkemedekisavunmasında fakülte içindeki ırkçı hocalarla öğrencilerin, fakülte dışındakisiyasilerleişbirliği yaptığını, hiçbirkanun, nizam, usul tanımadan açılan davaları ve üniversite yetkili kurullarınınsiyasibaskilara nasıl boyun cğdiklerinianlattı. iki yıl süren davadan beraat etti. Ama fakültedeki görevinden açığa alındı ve maaşmın üçte birini almaya mahküm edilerek yoksulluğa itildi. Eşi Nevzat Hatko da kadrolardaki yeni düzenlemelergerekçe gösterilerek işten çıkarıldı.Neden kendisinin düzenleme kapsamına alındığını sorduğunda da “Sen de ıuuun Behice Boran’la evlendin”yanıtı verildi. BORAN-AYBARÇELiŞMESİ - DP de içeri attı Behice Boran’ı. sonra1951 TKP tutı.rklamalaı-ısonrasında 26 Mayıs 1971 TIP tutuklamalar,, 1 1979 tutuklamalar:... Liste ne zık böyle uzavıp gidiıvr. Bu tutukluluklarınıneden ve süreleriı’leözetler misiniz? - 1948’de, üniversitedeki tasfiye sırasında,ikiyıl süren dava sonunda beraat ettiği halde açığa alınarak üniversiteden uzaklaştırıldı. 1950’deTBC’yikurarak DP iktidarının Kore’ye asker gönderme uygulamasının ülke çıkarlarına uygun olmadığı görüşünden hareketle Meclis’e telgraf çektiği ve “Aziz Türk Hallunıt” başlıklı bir bildiri bastırıp dağıttığı için hakkında dava açıldı. Uzun bir yargılamasürecinden sonra 1 yıl3 ay hapis, 5 ay da İstanbul ve Kocaeli illeri mıntıkasındaikamete mecbur tutulmak suretiyleemniyet nezareti altında kalmak cezasına Cezasını tamamlayıp evinde yeni bir yaşama başlayan Boran serbest kalışından üç ay yirmi beş gün sonra 1951 TKP tutuklamaları olarak bilinen operasyona dahil edilince “gizli komünist partisine üye olmak” suçundanyeniden tutuklandı. Ancak Boran bunu hiç kabullenmedi ve delil yetersizliğindenbir süre sonra serbest bırakıldı. Sonraki tutukluluğı.ı 12 Mart darbesindensonradır. 26 Mayıs 1971‘de tutuklandıve 15 yıla mahküm oldu. Suçu malum... 1 Mayıs 1979’da sokağa çıkma yasağına uymadığı, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na aykırı harekette bulunduğu için tutuklandı. 12 Eylül 1980’de yurtdışma çıkışmdan sonra 14 Ekim 1979 seçimlerinde TRT’de yaptığı iki ayrı konuşmada komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle gıyabındayargdandı ve 8 yıl 9 ay ağır hapis cezasma çarptırıldı. - 1968’de TIP’tevaşanan Boran-Aybarçeişmesinin nedeni neydi? - Boran-Aybar ayrılığı konusunda yıllardır süregelenve doğru olmayanbir kanı var. 0 da 1968’de SSCBve Varşo‘aPaktı silahlı kuvvetlerininaskeri bir operasyonlaÇekoslovakya SosyalistCumhuriyeti’ndeki mevcut düzeni reforme etme iddiasındaki McxandreDubçek’i yönetimdenuzaklaştırması konusunun Aybar tarafındaneleştirilmesi ve bu nedenle Boran ve arkadaşlarınınAvbar’a cephe aldığı iddiaları. Konunun esası şu: Yaklaşan1969 seçimleri nedenivleGenel Başkan Mehmet Ali Aybar’ın daha çok oy alarak iktidarolma, olamasa dahi iktidarın en güçlü alternatifiolma konusundaki samimi inancını belirterek kitlelerinbilincindeki antikomünistşartlanmayı kıracak bir söylem aravıçıiçine girmesiydi. Ilk bakışta “Iyi ya! Ne var bunda?” diye düşünülebilir. Ama Aybar emekçi kitleleri kolayca etkileyip hızla peşindensürükleyecek bir üslubu da beninısemişti. DP gibi davranma,parti anıbleminin değiştirilnıesi,yeni söylenilerinin uygulamada da kendini göstermeyebaşlaması üstelik tüm bunları parti organlarında tartışarakdeğil de fiilibir durum yaratarak gerçekleştirmesi sadeceBoran’ın değil, Sadun Aren, Nihat Sargın gibi pek çok partilinin ve genç kuşak partilinin tepkisini çekmişti. Boran, Aybar’a olan dostluk duygularındandolayı tavır almakta en çok tereddüteden kişi olmuş, Aybar’la olan anlaşmazlığın çözümü konusunda çaba göstermişti. Tam o günlerde Çekoslovakyaoperasyonunun gerçekleşmesi basında“Prag baharı TIP’i böldü” şeklindealgilanmasına nedenolmuştur. Boran’ıno günlerde Sovyetler’içok ağır bir dilleeleştiren işgalikınayan bir yazısıMilliyet gazetesinde yayırnianmıştır. - Boran, 12 Mart’ı nasıl yorumladı, nasıl değerlendirdi? - 12 Mart’a bakıldığında çok açıkça ve kesinlilde gerçek vardır. 0 da hem öncesinde hem de sonrasında 12 Mart olayına en doğru teşhisi Behice Boran’ın koyduğu. Boran,12 Mart’m bir hayli öncesinden be-• ri burjuvazinin ve iktidarlarının demokratiközgürlükleri kısıtlama, işçi sınıfınınpolitik ve ekonomik mücadelesini ve örgütsel hareketini bastırma, toplumundemokratildeştirilmesi sürecini durdurma girişinılerinin güçlendiğine• dikkat çekmiş; asker-sivilkesimin bir bölümünde bir küçük burjuva radikalizminingeliştiğini, 27 Mayıshareketine benzer ama daha devrimci, daha kararlı bir askeri müdahale ile ülkenin politik, ekonomik ve sosyalsorunlarına çözüm getirileceğine inanıldığını ve “devrimci cunta”nın gerçekleştirilmesi yolları arandığını söylemişti. Boran, öteden beriözellikle 1950’den sonra kapitalizmi koruma ve geliştirmede anlaşmakla be1raber, devlet mekanizmasına sahip çık- BORAN’IN12 MARTVEBALYOZ TEŞHİSİ ma konusunda devleti yürütme yetkisini kendisinde gören asker-sivilkadrolar ile bunların “vcsavet”inden kurtulmak, kadroları doğrudan kendi emrine alıp devleti doğrudan kendi başına yürütmekisteyen hurjuvazi arasında bir çekişmeninsüregeldiğini, 1971 öncesi sivil-askerradikal kesimin de bu çelişkiyi sürdürdüğünü ama bu defa iktidarı ele geçirerek birtakım reformlar, kendi deyimleriyle“devrim“lerle düzen değişik-• liği hayalleri kurduklarını ve bunun sonucundaordu kadenıelerinde radikal bir hareket geliştiğinive gittikçe sesini • duyurduğunu ve 12 Mart mubtırasınm bu radikal kanadın harekete geçmesi sonucunda gerçekleştiğini söylüyor. Boran9-15 Mart’ta sol hatta başlayan hareketin12 Mart muhtırası makasmdan geçirilip hat değiştirilerek sağ’da raya oturtulduğunu 15 Mart’tan sonra ordu kadrolarında yapılan temizlilde nisan sonlarında başlatılan “BalyozHarekütı” ile sürdürüldüğü tespitini yapıyor. Bu şimdilerde çok söylenir ama Boran bunuolayların yaşandığı günlerde öncesindeve sonrasında Türkiye’nin geleceğininağır bir tehlike içine düşürüldüğü tespitini yapmış, ısrarla yayımladığı bildirilerle12 Mart’ı ve ona farklı bakışları,değerlendirişleri tahlil eden yazılarıyla,mesajlanyla, demeçleriyle hem iktidarıhem de iyimser beklenti içinde olanları uyarmıştır. Bir ltalyan gazeteci, 12 Mart’ta rejim dışı bir müdahalenin karşısında yer alan Behice Boran’a o günlerde “sizegöz açtırmayan, üzerinizebozkurt sürülerini salan AP iktidarınakarşı niçin 12 Mart muhtırasına des•tek olmuyorsunuz? “diye sorar. Boran da gazeteciye “Toplumdaki yeni oluşumlarıdeğerlendirmede ve bu oluşumlarkarşısında izleyeceğimizyolu tespit etmede biz sosyalistlerekutupyıldızı görevini görecek objektif kıstas nedir?” diye sorar ve cevabı da yine kendisi verir:“Bu oluşumların işçi ve müttefiki emekçi smıflarm ekonomik ve politik hareketini nasıl etkileyeceğidir. Her hal ve şartta işçi sınıfının ekonomik ve politikhareketinin bağımsız varliğmı sürdürmesişarttır. Bu imkanı veren veya güçlendiren yeni oluşumlar sosyalistlercedesteklenir, kısıtlayan veya yok eden gelişmeler desteklenmez.” Bence bu kutupyıldızınıher zaman iyi izlemeliyiz.• Behice: “Bir Devrimci... Bir Kadın... Bir Anne...”! Emel Koç/ Destek Yayınevi!464 s. EmelKoç,BehiceBoranın hayatının tamamınınÖrnekolduğunu belirtiyor. Boranın toplumunu aydınlatmak ve değlstirmek lçlnnasılbir yol izlenmesigerektiği sorusunun yanıtını sosyolojide değil Markslzmdebulduğunu söylüyor EmelKoç. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1071 SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle