23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B NAZLI PEKTAŞ B u yõl üçüncüsü düzenlenen Uluslarara- sõ Sinop Bienali, kentin belleğine ilişkin bir kavramla sanatçõlarõ Sinop’a davet et- ti: “Gizli Anılar, Kayıp İzler”. Kente dair izleri; ona ait hikâyeler, kokular, ses- ler, nefesler, dalgalar ve karanlõklar belirler. Si- nop, belleği oldukça derin izler taşõyan bir kent. Sakladõklarõ dayatõlan küreselleşme modeline direnmeye devam ederken Sinopale bu direnişe Sinop’ta yaşayanlarõn da dahil olduğu sanatsal üre- tim modeli ile destek oluyor. Bu yõl Sinopale’ye The Virtual Museum of Avant-garde, Ziya Azazi, Maria Ikonomopou- lou, Hülya Karakaş, Ludwig Kittinger, Georg Klein, Sıtkı Kösemen, Ronan McCrea, Els van- den Meersch, Daniele Pezzi, Mali Weil Per- formance Project, Masa Project, Maria Pa- padimitriu, Declan Clarke, Işıl Eğrikavuk, Gül- sün Karamustafa, Fiona Marron, Ferhat Öz- gür, Sarah Pierce ve Tayfun Serttaş’õn, arala- rõnda bulunduğu 30 sanatçõ ve sanatçõ grubu ka- tõlõyor. Kentin görünmeyen yüzleri sanat eserine dö- nüşürken Sinop’ta 6 yõl önce başlayan uluslararasõ sanat üretimi, yerel bir özveri örneği olmanõn öte- sine geçerek, çağdaş sanat alanõnda uluslararasõ düzeyde prestij alanõ yaratõyor. Sinopale’nin yaratõcõsõ Prof. T. Melih Görgün Sinopale 3’ü ayrõntõlarõyla anlattõ. - Sinop Bienali’nin en içinden bir kişi ola- rak Sinopale’nin nasıl bir ruhu var? - Her şeyden önce Sinop’la sürekli diyalog ha- linde olan bir bienal bizimkisi. Burada iş üretmeye gelen sanatçõlar kentle sürekli iletişim içindeler. Sinopale, sivil toplumu güçlendirmeye yönelik bir çalõşmadõr. Bu noktada diyalog ve paylaşõm çok önemli. Sinopale’yi benzer etkinliklerden ayõran en önemli şey kültür ve sanat bağlamõnda yerel ve uluslararasõ düzeyde işbirliğini amaçlamasõdõr. Gerçek bir imece ruhu var diyebiliriz - Küratöryal danışma kurulunuz çok güç- lü. - Sinopale 3’te, Beral Madra, Vittorio Urbani, Nike Baetzner, Rana Öztürk, Branko Fran- ceshi, Vaari Claffey, Hande Sağlam’õn bulun- duğu danõşma kurulumuzda aynõ ruhla çalõşõyo- ruz. Burada tek adam meselesi yok. - Peki, sponsorlarla ilişki? İmece ruh kendini sermaye karşısında nasıl koruyor? - Bizim sponsor- larla olan ilişkimiz hâkim olan kapitalist sis- temden farklõ. Parayõ bastõrõp her istediğinin sa- hibi olabilecek bir iktidar yaratmõyoruz. Sinopa- le eklemlenmiş parçalardan oluşuyor. Çoğunlukla Sinop’ta bulunan kişi ve kurumlarõ destekçi ola- rak davet ediyoruz. Bütçemiz tahmin edilenden ve var olanlardan çok düşük. - “Gizli Anılar, Kayıp İzler” kavramsal çerçevesi içinde, burada hiç yaşamamış sa- natçılar bu bellek ile bağı nasıl kurdu? - Sanatçõlar hazõrlandõklarõ, Sinop’a dair konularõ burada kaldõklarõ 10-15 gün boyunca kentte ya- şayanlara anlattõklarõnda kõsa süre içinde kendi yar- dõmcõlarõnõ kendileri buldular. Üretim aşamasõn- da da hep beraberdiler. Topladõklarõ bil- giler ve yaşayan kentlilerle birlikte orta- ya yapõtlar çõktõ. “Otel Nokul” bunun için iyi bir örnek. Maria Papadimitriu, tarihi Sinop hapisha- nesinin 40 yõldõr içinde bulunan terk edil- miş mahkûm taşõma aracõnõ tek kişilik bir otele dönüştürdü. Nokul buraya ait çok özel bir çörek. Her Sinoplunun belleğinde önem- li bir yeri var. Misafirperverlik alanõna da ait bir yiyecek. Sanatçõ geleneksel bir yiyeceğin birleştirici gücünü öylesine fark etmiş ki bu- nu kamusal alanda çevresiyle birlikte dü- zenlediği bir çalõşmaya dönüştürdü. - 3 bienal, 6 yıl. Sinoplular için bu süreç nasıl geçti? - Sinopale ithal bir gösteri değil. Atölye ça- lõşmalarõ, sergiler, üretim aşamalarõ perfor- manslar kentlinin doğrudan doğruya katõldõğõ bir süreç. Bu sene Hülya Karakaş 12 Eylül sõ- rasõndaki kadõn hikâyelerini buldu ve oyunlaş- tõrdõ. Oyuncular da Sinoplu kadõnlar. 30 bin nü- fuslu kent merkezi kentlerini ve kendilerini keşfediyor. - Peki, üretilen yapıtlar da birbirleriyle ko- nuşuyor mu? - Yapõtlarõn tamamõ neredeyse birbirini bütün- lüyor. Sanatçõlarõn hepsi Sinop’a dair farklõ bir ko- nuyu ele alsa da imecenin ruhuna uyan bir yön- temle birbirleriyle konuşarak ürettiler. Karşõlõk- lõ diyaloğa bağlõ üretim Sinopale’nin ayõrõcõ özelliği. İş bitse de anlamlanmaya devam ediyor. Sanatçõ yapõtõnõ “Sinopale’de üretilmiştir” no- tuyla istediği her yerde sergileyebilir. Taşõnabi- lir bellek bu yolla yayõlõyor. Sinopale’de kentin görünmeyen yüzleri sanat yapõtlarõna dönüşüyor Ludwing Kittinger “Tüm Geride Kalanlara”, 2010 yerleştirme. Bu yõl üçüncüsü düzenlenen UluslararasõSinop Bienali 4Eylül’e kadar sürecek. 30 sanatçõ ve sanatçõ grubunun katõldõğõ Sinopale’yi, yaratõcõsõ MelihGörgün anlattõ. ‘Efsane İstanbul’ sergisi uzatıldı Kültür Servisi - Sabancõ Üniversitesi Sakõp Sabancõ Müzesi’nin (SSM) ev sahipliği yaptõğõ “Efsane İstanbul: Bizantion’dan İstanbul’a - Bir Başkentin 8000 Yõlõ” sergisi, gördüğü yoğun ilgi nedeniyle 26 Eylül tarihine kadar uzatõldõ. Bizantion’dan Nea Roma’ya, Constantinopolis’ten İstanbul’a; Bizans ve Osmanlõ İmparatorluklarõna başkentlik yapmõş İstanbul’un 8000 yõllõk tarihine õşõk tutan serginin küratörlüğünü SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, tasarõmõnõ ise Çek mimar Boris Micka üstleniyor. Gizli anõlar, kayõp izler Kültür Servisi - Geçen günlerde Kahire’de bir müzeden Vincent Van Gogh’a ait bir tablonun çalõnmasõnõn ardõndan, müzelerin güvenlik önlemleri tartõşõlmaya başlandõ. BBC Radio 4’da bir programa katõlan Metropolitan Polisi Sanat Birimi eski dedektiflerinden Charles Hill, yaşanan hõrsõzlõk olaylarõna hiç şaşõrmadõğõnõ, her zaman aynõ hikâyenin tekrarlandõğõnõ söyledi. Mayõs ayõnda Paris’teki Modern Sanatlar Müzesi’nden beş tablonun çalõndõğõ soygunda, müzenin alarmlarõnõn ve güvenlik kameralarõnõn çalõşmadõğõnõ söyleyen Hill, Kahire’de de 43 güvenlik kamerasõndan sadece 7’sinin çalõştõğõnõ açõkladõ. Hills, Kahire ve Paris örneklerinin, müze yönetimlerinin güvenliğe neden daha fazla önem vermeleri gerektiğinin somut örnekleri olduğunu belirtti. Kültür Servisi - Geçen temmuz ayõnda Wylie Telif Ajansõ’nõn 20 modern klasik yapõtõ yal- nõzca e-kitap olarak, Amazon.com üzerin- den 9.99 dolardan satõşa sunmasõnõ sağlayan ve başta dünyanõn en büyük İngiliz yayõn- evi Random House Inc.’in büyük tepkisi- ne neden olan anlaşmada geri adõm atõldõ. Random House Inc. ve Wylie Telif Ajansõ, ön- ceki gün yaptõklarõ açõklamada, Random House’un yayõn haklarõna sahip olduğu 13 kitabõn, Wylie ve Amazon.com’un yaptõğõ anlaşmadan çõkarõldõğõnõ açõkladõ. Kitapla- rõn elektronik ortamdaki haklarõna da sahip olduğunu iddia eden Random House, ki- taplarõn ‘özel olmayan kaynaklardan’, yani Amazon’un yanõ sõra Barnes & Nob- le.com gibi başka dijital kitaplar satan site- ler üzerinden satõlacağõnõ belirtti. Anlaşmanõn ilk hali nedeniyle daha önce Wylie Ajansõ ile tüm iş ilişkilerini durduracağõnõ açõkla- yan Random House, yeni açõklamasõyla iliş- kilerin artõk normale dönebileceğini, bu so- runu geride bõraktõklarõ için memnun ol- duklarõnõ belirtti. Amerikan Kitapçõlar Birliği CEO’su Oren Te- icher, bu gelişmenin güzel bir haber oldu- ğunu söyledi. Okuyucularõn Wylie yazar- larõnõn e-kitaplarõna artõk daha fazla kay- naktan ulaşabileceğini vurgulayan Teic- her, tekelciliği hiçbir zaman destekleme- diklerini belirtti. e-kitap tekelciliğineveto AMAZON.COM’DAN GERİ ADIM 26 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr Kültür Servisi - Geleneksel kültürümüzde önemli bir yere sahip olan, ancak zamana ye- nik düştüğü her yõl daha fazla hissedilen bay- ramlar, önceki gün açõlõşõ gerçekleştirilen “Geçmişten günümüze bayramlar” isimli karma fotoğraf sergisiyle bir kez daha hatõr- latõlmaya çalõşõlõyor. Bayram geleneğini, geç- mişten günümüze 75 fotoğraflla anlatan ser- gide, Ara Güler, Fatih Pınar ve Cengiz Kah- raman gibi tanõnmõş birçok fotoğrafçõnõn yanõ sõra Yapõ Kredi Arşivi’nden Selahattin Giz Koleksiyonu’ndan eserler yer alõyor. Sergide iki adet eseri yer alan Ara Güler’in de açõlõşõ- na katõldõğõ “Geçmişten Günümüze Bay- ramlar” sergisi 31 Ağustos’a kadar The Marmara Pera Otel’in fuaye alanõnda ziya- retçileri ağõrlayacak. Sanat müzelerine güvenlik uyarõsõ Apollon Tapõnağõ’nõn ikizi mi bulundu? AYDIN (AA) - Didim’de Apollon Tapõnağõ çevre- sinde yapõlan kaçak kazõdan yola çõkõlarak ger- çekleştirilen kazõyla Artemis Tapõnağõ’na ait olabileceği tahmin edilen duvara ulaşõldõ. Didy- ma Antik Kenti Kültür ve Turizm Bakanlõğõ Temsilcisi Ferhan Büyükyörük, kazõ ekibinin, duvarõn devamõnda ve çevresinde başka bir ya- põnõn olup olmadõğõnõ araştõrdõğõnõ belirterek şu ana kadar bulunan duvarõn, mitolojik zamanda Apollon’un ikizi olarak bilinen Artemis Tapõna- ğõ’nõn duvarõ olabileceğinin tahmin edildiğini açõkladõ. Didyma Antik Kenti Restorasyon Ekibi Başkanõ Alman Arkeolog Christoph Kronewirth ise Apollon Tapõnağõ’nõn korunma koşullarõn- dan yakõnarak, tapõnağõn zaman içinde deprem, doğa şartlarõ, yağmacõlar ve turistler nedeniyle insanlarõn tahribatõna maruz kaldõğõnõ söyledi. Deniz Gönenç Sümer yaşamını yitirdi Kültür Servisi - Tiyatro oyuncusu Deniz Gönenç Sümer (26) bir süredir teşhis edilemeyen virüs hastalõğõ nedeniyle Ankara Hacettepe Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamõnõ yitirdi. Dün Kocatepe Camisi’nde kõlõnan öğle namazõnõn ardõndan Karşõyaka Mezarlõğõ’nda toprağa verilen oyuncu, aralarõnda Tiyatro Z, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun da bulunduğu tiyatrolarda rol aldõğõ oyunlarõn yanõ sõra “Büşra” ve “Gökten Üç Elma Düştü” isimli sinema filmleri ve dizilerde de rol aldõ. Sümer, 2006/2007 sezonunda sahnelenen “Inishmaan’õn Sakatõ” isimli oyundaki rolüyle “Lions Kulübü Kerem Yõlmazer Gençlik Özel Ödülü” ve “Sadri Alõşõk Gençlik Ödülü” almõştõ. Günter Grass’tan son otobiyografi Kültür Servisi - Nobel ödüllü Alman yazar Günter Grass, Der Spiegel dergisine verdiği röportajda, son kitabõ “Grimms’ Words: A Declaration of Love”õn son otobiyografi kitabõ olduğunu açõkladõ. 82 yaşõndaki Grass, “Benim yaşõmda bir sonraki baharõ görmek bile şaşõrtõcõdõr ve ben bir kitabõn ne kadar zamanda biteceğini bilirim” diyerek, yeniden hayatõnõ yazmaya yetecek kadar vaktinin olduğuna inanmadõğõnõ belirtmiş oldu. Ölümden korkmadõğõnõ da sözlerine ekleyen Grass, son kitabõnda Grimm Kardeşler’in hikâyelerini kendi hayatõnõn politik ve sosyal yanlarõnõ anlatmak için kullanmõş. Richard Lester 40 yıllık arşivini bağışladı Kültür Servisi - “A Hard Day’s Night” ve “Help” isimli Beatles filmlerinin yönetmeni Richard Lester 40 yõllõk arşivini İngiliz Film Enstitüsü’ne (British Film Institute) bağõşladõ. 78 yaşõndaki yönetmen Lester’õn arşivinde Beatles filmlerinin senaryo taslaklarõnõn yanõ sõra 60 kutuyu aşkõn mektup, senaryo, not ve fotoğraflar da bulunuyor. Superman ve The Three Musketeers filmleriyle önemli gişe başarõsõna imza atan Lester’õn arşivinde Audrey Hepburn, Raquel Welch ve Charlton Heston gibi Hollywood yõldõzlarõnõn da mektuplarõ bulunuyor. İ zmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB) 31 Ağustos-6 Eylül tarihlerinde İs- panya’ya konuk oluyor. 2010 yılı Antonio Medio Sezonu kapsamında, Gijon kenti Jovellanos Tiyatrosu’nda üç temsil sunacak olan İZDOB, 2 Eylül’de Halit Ziya Uşaklıgil’in aynı adlı romanından uyarlanan “Aşk-ı Mem- nu” adlı iki perdelik opera ile 4 ve 5 Eylül’de de Carl Orff’un “Carmina Bura- na” adlı yapıtının balesini sahneleyecek. Etkinlik kapsamında çeşitli Türk bes- tecilerin eserlerinin seslendirileceği iki de konser yapılacak. İZDOB İspanya yolcusu ‘Nerede o eski bayramlar...’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle