19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Kadınsorunu, ‘cinsel”bir ayrımcılığadayanır; dünyaçapında ve hep günceldir.Nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasındaderin bir eşitsizlik güdülür;çapı, ülkesinegöre değişmek üzere, çalışma yaşamında, eğitimde, siyasaliktidarıpaylaşmada, daha da vahim olanı kadınların,yine toplumlara göre farklı,korkunç bir cinselaçlığın,bu arada dinmez bir şiddetin sultasındayaşaması:Aileiçi şiddet, töre cinayetleri kadınlarıntarihi, genel tarihtenolduğu gibierkeklerin tarihinden de ayrılmadan, her ikicinsineşitliğine doğru ağır ağır yürümüş birtarih; 19.ve 20. yüzyıllardanberi yaşanan da bir devrimdir;“Kadınlar Devrimr!ServerTanilli’ninde önemle belirttiğigibi;ona karşıçıkmakmümkün değilve bu devrime gecikerekde olsa,Türkiyede katıldı.Busüreçte, kesinve radikaladımlarıatan da, Aydınlanma’dangelen, bağımsız,laikve demokratikCumhuriyet’tir, kazandırdığıda başta MedeniYasave kadınların davasınaaçılan ufuklardır. Kadınlarınbaşta islamcılar olmaküzere yeminli düşmanlarıda var ve kadın yazıktırkihala “ikinci sınıf”ülkemizde.Yollarıasıl açacak olan, her şeyden önce kadınların bilinçlenmesive eylemiolacak kuşkusuz.Tanilli kadınların,kadınlarımızında, bu uğurda, ne olursa olsun savaştıklarınıyazıyor kitabında.ServerTanilliileNe OlursaOlsunSavaşıyorlar adlıkitabınıkonuştuk. CI Gamze AKDEMİR Sayın Tanilli,2006 yılındabasılan Ne — Olursa Olsun Savaşıyorlaradlı eserinizinçalışn>alarınızın içinde apa vrı bir veri biliyorum. Bu kitapta. “kadın sorunu “mı başh başına konu ediııınişriniz. Yalın dille hiç dolan dırmadan sorarsaksizce kadın sorunu nedir ve neye dayanır? - Kısaca, kadın sorunu, “cinsel” bir dayanır. Nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasında derin bir eşitsizlik güdülür: çapı, ülkesinegöre değişmek üzere, çalışma yaşamında, siyasal iktidarı paylaşmada... Aile içinde şiddet, töre cinayetleri bundan doğar. KADININDOĞASı’.‘EBEDİ KADIN’DiYEBIRŞEYYOKTUR - Gerçekten fizvolojik davanaklar mıydı ön planda - Hayır, kadının doğıısından değil, tarihten gelen bir durumdur söz konusuitiliş. “Kadının doğası”, “ebedi kadın” diye bir şey yoktur; “kadın olarak kadın olunur!” Ote kadınların tarihi, genel tarih - ten olduğu gibi erkeklerin tarihinden de ayrılmadan, her iki cinsin eşitliğine doğru ağır ağır yürümüş bir tarihtir; 19 ve 20. yüzyıllardan beri yaşanan bu tarihe de. “Kadınlarııı Devrimi” olarakbakılıyor. - Bu gelişmelere bakıp Türki ve‘de olup biteni nasıl özetlemeli? - Şöyle: Batı’da söz konusu devrime, gecikerek Türkiye de katılmıştır. Bu süreçte, kesin ve radikal adımları da, Aydınlanma’ dan gelen, bağımsız, laik . NI OLUIA OLSUN SAVAŞIYOALAR ve demokratik Cumhuriyet’tir: kazandırdığıda, başta MedeniYasa ve kadınlarrn davasına açılan ufuklardır.Ozellilde McdemYasa devrimini bir yana koyarak, hiçbir adım atılamaz. - Konu bundan ibaret mi? - Ulkemizde, kadın özgürlük hareketinde,1980’lerlc başlayan ve Avrupa’dakirüzgarlara duyarlı değişimin getirdiği zenginliğe de sahip çıkmalı hiç kuşkusuz. - Ne var ki, ülkemizde varım yüzyılı aşan laik ve deınokratik Time karşı bir direniş de görüyoruz. Başta da Is1amcılar, erkek-kadın direniyor.Ne demeli bu tavra? - Türkiye’de, kültürün her konusunda,Cumhuriyet’in her konusunda venilildere olan düşmanlığı biliyoruz. Ozellikic İkinci Dünya Savaşı’nın bitişindenbaşlayarak, bunu tanıyoruz. Gerçekten, 2000’lere girerken, korkulanda başa geldi. 2002 Kasım’ında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarageçti. “Muhafazakarlık” etiketi altında da, ulusal birikimi tasfiye ve bireyci kazanç bulunuyordu. “Muhafazakarlıklauyutup lihcrallikle soymak”da çok geçmeden gerçekleşti. Bu savrulmaya, devlet kadrolarını A’dan Z’ye imam hatip mezunlarıyla ve tarikatçilarla doldurmaya kadar başka sapmalan da ekleınei. Böyle bir iktidarın, kadın hareketimizin, 1980’lerdc gerçekleştirdiği değişimi daha ilerilere götürmesi düşünülebilir mi? - Türki ve‘de,kadrnların odağında, evlilik ve aileilişkileriver alır; değişen Türkiye’dedeğişenaile de, ve aileilişkilerine damgasını vuruyor.Bunlara eklenerekneleri 1 hatırlatmalı: Ul1kemiz, kahredici - çelişkiler içinde. Kabaran yoksul kitleve,gitgide ‘““4 işsiz milvonlar eki enmiştir mi? - Ekonominin - sürekli büyüdüğühaberleri bu insaııları doyurmuyor; onun sonucudur ki, evlilikler de “kriz”e girdi, boşanmalar katlanarakarttı, icralar ve intiharlar çoğaldı. Bir dc, aşırı nüfus artışı ve köylerden kentlere akan denetimsiz göç korkutuyor.Böyle bir ortamda, yülderin ağırlıgını taşıyacak olanların kadınlarınomuzları değil midir? Tarım kesimindekikadınların derdine, kentlerde başkaları ekleniyor. Dışarıda, örneğin Almanya’da kadınlarımızın, kız çocuklarınsoruları diz boyu... - Ya Küıı :m:ılaı? — Onların yaşamı, acılarla dolu başkabir yaşam demek. Onu. -biliyoruz- din de ezdi, ağa da. Başucunda terör ağlatır ya da töre cinayetlerinde katledilenkadınların, kızların cenazeleri. • - “Töre cinavetleri” evet, kuşkusuz terörün en serwrisi... - Toplumumuzda kadın, ailenin içinde olsun ya da olmasın, açık bir sörnürünün, korkunç bir cinsel açli• ğın, bu arada dinmez bir şiddetinsul•tası altında. Kadın, kaçma ile de kurtulanııyor;“töre cinayetleri”, kendisiniarayıp buluyor ve iıısanlığı da aşağılıyor.Son olarak, yakın zaman önce Adıyaman’ın bir köyünde -ömrünün baharında- Medine’ve yapilanları unutmak mümkün mü?Olayların incelenmesindeerkeklere çıkarılan “zimmet” gerçekten korkunçtur ve çok cepheidir. Bu zimmete karşı ceza yasalarının sövleyeceği vardır, ama bir noktaya kadar! Olsun, cezanın yıldırmagücüne başvurmak da gerekiyor. Ozellikle “töre cinayetleri”ni, -yürürlüktekigörünüşüyle- birkaç yıllık bir infaz hikayesivle kapamak iğrenç. Da- • hası var: Yargıçlar, “namus” cinayet!erindeindi rim yapıyor, yani verdiği cezanın miktarını azaltıyor. Neden? Erkek egemen kültürün bir başka yargısımı ortadaki? “KADINSIZ,KASVETLIVEMAÇO BİRMECLİS” - verdiği emeği de hatırlanıarnakolur mu? Kadınlar ne koşullardane pahasına ç’alışıyor ülkeınizde? - Kalkınmayla birlikte, kadın, hem eğitim olanaklarına daha kolay ulaşabiliyorhem de edindiği donanma sonucuekonomik özgürlüğünü kazanmaşansını yakahyor. Ne var ki, öğrenimdüzeyi yükseldikçe iş bulma olanaklarıartsa da, evlilik, kadınlar için sosyal güvence kazandıran bir kurum olına niteliğini bugün de koruyor, dolayısıylaevlendikten sonra çalışmama hala yüksek. Bu arada yürürlükteki öğretim sistemi, iş yaşamının ihtiyaç duyduğu nitelikte emek sunulmasını engelliyor. - Kadınların eğitimden aldıkları payınasıl yorumlu vorsun uz? - Cumhuriyet devriminin, milli eğitimdeaçtığı çığırı biliyoruz. Cumhuriyet,1940’lara kadar olan dönemde, erkeklere de kadınlara da elinden geleniyaptı. Sonraki yıllar ise bir sapma yılları ve sonucu da şu: Kadınların eğitim olanaklarından yararlanmada bir eşitsizlik açık. Bu eşitsizlik ise sınıfsal,bölgeler ve kir-kent arası farklıhklardangeliyor; onlara tutucu ideolojilerinetkilerini de katmali. İktidar- ların bugüne değin giderernedikleri eğitimde cinsel eşitsizlik, kırsalda, özellikle de Doğu’da ve Güneydoğu’dakorkunç boyutlarda ve günahımda başta kız çocukları çe- ServerTanilliyle1Ne OlursaOlsunSavasıyorlar’üzerine ii ‘Kadınsız demokrasiolmaz’ SAYFA 4 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1071
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle