Katalog

CMYB C M Y B 22 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yargı Bağımsızlığı Sağlanacak mı? [email protected] Dışarıdan çocuklarına çok düşkün olduğu görüntüsünü veren bazı annelerin gerçek yak- laşımlarını anlatmak için şu fıkrayı yinelerler. Çocuklarına birer yumurta haşlayıp kendisi için haşlamayan anne çocuklarına dermiş ki: “Ananıza yarımşar yumurta verin de ananız taş yesin.” Çocukların yaşları küçük olmalı ki dolmayı yutarlar, anne de çocuklarının sayısının yarısı kadar yumurtayı afiyetle mideye indirirmiş. Anayasa tartışmaları sırasında özellikle Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili mad- de eleştirilince, yinelene yinelene basmakalıp haline dönüşen açıklamaları anımsayalım. “Adalet Bakanı, siyasal hesap verebilirliği sağlamak için Kurul’da kalıyor. Ancak yetkisi Kurul’un genel kurulunda üye olarak görev yap- makla sınırlı...” Bu açıklamayı yeterli sayarsanız, 12 Eylül’de- ki halkoylamasında “evet” demenin gerekçele- rinden birine de sahip olursunuz. Ama, “Acaba öyle mi?” diye irdeleme gerek- sinimi duyarsanız, doğal olarak anayasayı de- ğiştiren yasayı okumalısınız. Yürürlükteki mad- deyi de atlamadan. Yürürlükteki madde şöyle der: “Adalet Bakanlığı’nın merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıların muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanı’na aittir.” Söylenenlere göre Adalet Bakanı’nın yetkisi azaltılmış ya. Değişikliği okumadan önce sanır- sınız ki, Adalet Bakanı’nın yetkisi azaltıldığına göre bu fıkra kaldırılmış ve atama yetkisi yük- sek kurula bırakılmıştır. Bilmem sizin de gözleriniz, benimkilere ben- zer biçimde fal taşı gibi açılır mı? Basit bir deneme yapalım ve değişiklikteki fıkrayı birlikte okuyalım. “Adalet Bakanlığı’nın merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştı- rılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçi- leri, muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanı’na aittir.” Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üst düzey yöne- ticilerine ve kendilerini iktidar partisinin yetkili görevlileri sayarak ekranlarla gazetelerde boy gösterenlere kulak verirseniz anayasa değişikli- ğinin, Türkiye’nin en önemli eksiği olan yargı ba- ğımsızlığını gerçekleştirmek için yetkilerden bile nasıl fedakârlık yapıldığını öğrenirsiniz(!). Böylece son aşamanın yargı bağımsızlığına ulaşabilmek için halkoylamasında “evet” oyu verilmesi olduğuna da inanırsınız. Ama okursanız anlarsınız ki kazın ayağı hiç de öyle değildir. ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn (MEB), ilköğretim ve ortaöğretim haftalõk ders saatlerinde yaptõğõ yeni düzenlemeyle, ilköğretim 1., 2. ve 3. sõnõflarda haftalõk zorunlu ders saati sayõsõ toplamõ 25, 4. ve 5. sõnõflarda ise 26 ders saatine indirildi. Genel ve Anadolu liselerinde halen uygulanmakta olan “fen bilimleri”, “sos- yal bilimler”, “türkçe-matematik” ve “yabancı dil” alanlarõ kaldõrõldõ. Genel Müdürlüğü ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlõğõ’nõn koordineli çalõşmalarõ sonucunda hazõrlanan “İlköğretim Okulu Haftalık Ders Çizelgesi” gelecek eğitim-öğretim yõlõ olan 2010- 2011 öğretim yõlõndan itibaren uygulanacak. Ye- ni hazõrlanan “İlköğretim Okulu Haftalık Ders Çizelgesi”ne göre, ilköğretim okullarõnõn, hafta- lõk zorunlu ders saati sayõsõ toplamõ 1., 2. ve 3. sõ- nõflarda 25’e, ilköğretim 4. ve 5. sõnõflarda ise 26 ders saatine indirildi. Buna ilave olarak ilköğre- tim 1., 2. ve 3. sõnõflarda 5, ilköğretim 4. ve 5. sõ- nõflarõnda 4 ders saati “Serbest Etkinlikler” ya- põlacak. İlköğretim 6., 7. ve 8. sõnõflarda ise seç- meli ders saati sayõsõ ile birlikte haftalõk ders saa- ti sayõsõ toplamõ 30 olacak. Düzenlemeyle hafta- lõk ders saati sayõsõ ilköğretim 1-3. sõnõf Türkçe derslerinde 12’den 11’e, 1-3. sõnõf hayat bilgisi derslerinde 5’ten 4’e, 4-5. sõnõf Fen ve Teknoloji derslerinde 4’ten 3’e, 8. sõnõf T.C. İnkõlap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde 3’den 2’ye indirildi. Birden 2’ye çıktı İlköğretim 6-8. sõnõf beden eğitimi dersleri ise 1’den 2’ye çõkarõldõ. Bakanlõk, ilköğretim 1-5. sõ- nõflarda sõnõf öğretmenleri tarafõndan rehberliğin gerekli olduğu her zaman ve sosyal etkinliklerin ise “serbest etkinliklerle” birlikte yapõlmasõ amacõyla “rehberlik ve sosyal etkinlikler” dersi için ayrõlan haftalõk 1 ders saatini kaldõrdõ. Öğretim programõ hazõrlanmakta olan “Vatan- daşlık ve demokrasi eğitimi” dersi 2010-2011 öğretim yõlõnda ilköğretim 8. sõnõfta “seçmeli”, 2011-2012 öğretim yõlõndan itibaren de aynõ sõ- nõfta “zorunlu” ders olarak okutulacak. İlköğretim 4-5. sõnõflarda okutulmakta olan “trafik güvenliği” derslerinin öğretim program- larõ birleştirilerek 2012-2013 öğretim yõlõndan iti- baren sadece 5. sõnõfta haftada 1 ders saatinde uy- gulanacak ve 4. sõnõfta bu dersten boşalan 1 ders saatinde de “serbest etkinlikler” yapõlacak. Haftalõk ders saatlerine yeni düzenleme FİGEN ATALAY İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, Ar-Ge Üniversitesi olmak istediklerini söyledi. Prof. Dr. Şahin, “Bilim ve teknoloji alanında ülkemize katkıda bulun- mak istiyoruz. ABD’de binlerce üni- versite var, 60-70 kadarı Ar-Ge üni- versitesi. Rusya’da 12, Malezya’da 6 Ar-Ge Üniversitesi var. Ar-Ge Üniversitesi olmak isteyenler için kriterler ortaya konulur. Bu kri- terlere uygun olduğunu düşünen üniversiteler başvurur” dedi. Öğretim üyesi yetiştirme seferberli- ği yapmak istediklerini, yeni kurulan üniversitelere hoca yetiştirmek için yurtlar yaptõklarõnõ anlatan İTÜ Rek- törü, “Projenin uzun vadede yurt- dışına beyin göçünü azaltacağı da bir gerçektir. Ancak şu ana kadar üniversitelerden 10’a yakın başvu- ru oldu. Bu sayı çok yetersiz, üni- versiteler araştırma görevlisi yolla- mıyor” dedi. İTÜ’de, 17 bin lisans, 8 bin yüksek lisans öğrencisi bulunduğunu belir- ten Rektör Şahin, lisans kontenja- nının artmasını istemediklerini söy- ledi. Üniversitede 24 saat açõk kütüp- hane bulunduğunu, öğrenci projeleri- ne büyük destek verildiğini anlatan İTÜ Rektörü, “Önümüzdeki yıl İngilizce eğitim de başlıyor, her bölümün İn- gilizcesi de olacak ve isteyen İngilizce eğitimi seçebilecek” dedi. DPT’den 49 milyon TL kaynak İstanbul Teknik Üniversitesi ile Devlet Planlama Teşkilatõ, yüksek- öğretim kurumlarõnõn öğretim üyesi ih- tiyacõnõ karşõlamak, araştõrmacõ ve bi- lim insanõ yetiştirmek üzere bir proje başlattõ. İlk aşamada yeni kurulan 23 üniversiteyi kapsayan program için 5 yõlda 700 araştõrmacõ ve bilim insanõ yetiştirilmesi planlanõyor. Proje için 5 yõllõğõna 49 milyon TL kaynak aktarõldõ. İlk aşamada araştõr- ma görevlilerinin aileleri ile birlikte yerleşke içinde konaklayabileceği 140 kişilik yurdun yapõmõna başlandõ. Programa, belirlenen 23 üniversiteden İTÜ’nün yüksek lisans ve doktora şartlarõnõ yerine getiren öğrenciler başvurabiliyor. Program, yurtiçi ve yurtdõşõ lisansüstü eğitim programla- rõnõn harmanlanmasõyla elde edilmiş bir model olduğu için araştõrma görevli- lerinin bir yõl boyunca yurtdõşõnda yürütecekleri çalõşmalar da destekle- necek. Araştõrma görevlileri, prog- ram bitiminde kendi üniversitelerine öğretim üyesi olarak atanacak. Araştõrmacõ ve Bilim İnsanõ Yetiş- tirme Programõ’nõn (ARBİYEP) bilim ve teknoloji üretmenin yanõ sõra istih- dam sorununa da çözüm olacağõnõ belirten İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mu- hammed Şahin, şunlarõ söyledi: “Üniversitelerimizin asli görevle- rinden biri de genç ve dinamik nü- fusumuza meslek edindirmektir. Bunun için de her türlü ekonomik sı- nırlamaya rağmen üniversiteleri- mizi güçlendirmek zorunluluğu or- taya çıkmaktadır. Üniversitelerimi- zin görevlerini yerine getirebilmesi için ülke ihtiyaçları doğrultusunda, kendi üniversitelerimizde, yeterli sayıda nitelikli öğretim üyesi ve araştırmacı yetiştirmek büyük önem taşımaktadır. Bu model ülkemizin dışa bağımlılığını en aza indire- cek bir ulusal teknoloji ve endüstri tabanının kurulmasını sağlayacak ve hatta rekabet gücümüzü arttırıcı, katma değeri yüksek ürünlerin ih- racatına yönelik bir ekonomiye ge- çişi sağlayacaktır. ” İTÜ’nün yeni projeleri İTÜ Nano Teknoloji Uygulama Araştırma Merkezi - 25 milyon TL bütçesi olan bu merkez için yeni bir bi- na tahsisi yapõldõ, temiz oda kurma ça- lõşmalarõ başlatõldõ. Ulusal yüksek başarımlı he- saplama merkezi- 46 milyon TL bütçesi olan bu merkezde, süper bil- gisayarlar yer alacak. İTÜ Ayazağa Kampusu’nda inşaatõna başlanan Merkez, Türkiye’deki tüm kamu ve özel kurum ve kuruluşlara hizmet ve- recek. 6 bin 660 metrekarelik akõllõ bi- na inşaatõnõn tamamlanmasõnõn ar- dõndan, işletilmesi için TÜBİTAK’la işbirliği yapõlacak. Berlin’de İTÜ Kampusu İTÜ’nün Berlin’de açacağõ üniver- site, mühendislik alanlarõ ağõrlõklõ ola- cak. Bu konuda Almanya Eğitim Ba- kanõ ile işbirliği anlaşmasõ imzalandõ. Üniversitenin 2011-2012 öğretim yõlõnda açõlmasõ planlanõyor. İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ŞAHİN: İTÜ BERLİN’DE KAMPUS AÇACAK Araştõrma üniversitesi olmak istiyoruz REKTÖR’DEN ÖĞRENCİLERE MEKTUP İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, üniversite adaylarına yaz- dığı mektupta, günümüzün bilim ve teknolojiye dayalı bilgi toplumu ve rekabetçi ortamında, kişileri öne çıkaran en önemli etkenin, al- dıkları eğitimin kalitesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Şahin, “İTÜ, 237 yıllık köklü geçmişi ile ev- rensel bilimin, teknolojik geliş- melerin, topluma katkı sağlayan projelerin öncüsü olarak dünya ile yarışan bir araştırma üniversite- si olarak çalışmalarını sürdür- mektedir” dedi. 17 bin 500 lisans, 7 bin lisans üstü öğrenci, 430’u profesör ol- mak üzere 2 bin 200 öğretim ele- manı bulunan İTÜ’de, bölümlerin hepsinin uluslararası eşdeğerlik- leri olduğuna dikkat çeken Rektör, gençlere, “Sizler de yaratıcı, katı- lımcı, yabancı dil bilen, çalışmalarıyla gündem yaratan, ileri tekno- lojilere hâkim, araştırma yetenekleri gelişmiş, sosyal ilişkileri güçlü gençler olarak dünyanın kaderinde rol oynamak istiyorsanız, sizi İTÜ ailesinin bir ferdi olmaya davet ediyorum. Sizinle birlikte üniversite- miz, var oldukça insanlığa ve ülkesine yararlı, mesleki etiğe sahip Ata- türkçü mezunlar yetiştirmeye devam edecektir” çağrısında bulundu. Kõlavuzdaki 49 programõn yanlõş olduğunun ortaya çõkmasõnõn ardõndan LYS sonuçlarõnda da hata çõktõ ÖSYM’de hata üstüne hata ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), üniversiteye gi- riş sisteminin ikinci basamağõ olan Lisans Yerleştirme Sõnavlarõ’nõn (LYS) sonuçlarõyla açõklanan yer- leştirme puan türlerinden Yerleştir- me Matematik Fen-4’ün (Y-MF-4) alanõnda başarõ sõralamalarõnõn ha- talõ hesaplandõğõnõ açõkladõ. Özellikle mühendislik alanlarõnda yerleştirme yapõlacak Y-MF-4 puan türüne gö- re tercih yapacak adaylarõn doğru so- nuçlarõ dikkate almasõ gerekiyor. ÖSYM’den, ÖSYS Kõlavu- zu’ndaki 49 programõn yanlõş ol- duğunun ortaya çõkmasõndan son- ra bir hata itirafõ daha geldi. ÖSYM bu kez LYS sonuçlarõyla birlikte duyurulan yerleştirme puan türle- riyle ilgili bir hata yapõldõğõnõ bil- dirdi. Y-MF-4 puan türünde ala- nõnda başarõ sõralamalarõnõn yanlõş olduğunun belirlendiğini açõklayan ÖSYM, Y-MF-4 puanõyla alanõn- da tercih yapacak adaylarõn doğru başarõ sõralarõnõ internetten öğre- nebileceklerini kaydetti. ÖSYM açõklamasõnda adaylara gönderi- lecek sonuç belgelerinde Y-MF-4 başarõ sõrasõnõn doğru değerinin yer alacağõ kaydedildi. MF-4 ile mühendislikler tercih ediliyor Özellikle mühendislik alanõndaki yükseköğretim programlarõnda oku- mak isteyen adaylarõn Y-MF-4 pu- an türüne göre başarõ sõralamalarõ- nõn doğru değerine göre tercih yap- malarõ gerekiyor. Üniversiteli olmak isteyen adaylar MF-4 puan türüne göre 90 farkla yükseköğretim prog- ramõnõ tercih edebiliyor. Bilgisayar mühendisliği, elektronik mühen- disliği, elektrik ve elektronik mü- hendislikleri yalnõzca MF-4 puan tü- rüne göre tercih edilebiliyor. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan, MF-4 puan türünde Türkçe Matematik (TM) alanõndan giren adaylarõn başarõ sõrasõnõn yer almadõğõnõ, TM alanõndan giren adaylarõ da MF-4 puan türüne kat- tõklarõnõ belirtti. TM alanõndan giren adaylarõn MF-4 puan türünde bir programõ tercih edebildiklerini kay- deden Yarõmağan, şunlarõ dile ge- tirdi: “Geçen sene Sayısal-2’de TM alanından giren adaylar da vardı. Geçen seneki sayı Sayısal- 2’de 400 bine yakın, bu seneki sa- yı daha küçük. Bu sene MF’den TM’cileri çıkarınca 230 bine ini- yor sayıları. Öyle olduğu için öğ- renciler yanlış yorum yapabilirler diye TM alanından giren adayla- rı da katarak başarı sırasını ye- niden hesapladık. Bu daha ger- çekçi oldu. Öğrenciler tercih ya- parken yanlış yorum yapabilirler, ‘Ben buraya rahatlõkla girebilirim’ diyebilirler. Oysa giremezler, öy- le bir yanılgı olmasın diye... Yok- sa yanlış hesaplama değil, öğren- cileri yanıltmamak için yaptık.” Eğitim Servisi - Fen Bilimleri Ders- haneleri Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, son hatadan sonra ÖSYM’ye güvenin iyice sarsõldõğõnõ söyledi. Öğrenci ve velilerin isyanda olduk- larõnõ belirten Yeşilyurt, “Bu kadar olamaz. Üst sıralarda bulunan aday- lar için sorun yok ama daha gerile- re gidildikçe oynamalar olacak. Ba- şarı sıralamaları daha da düşecek. Bu durum, öğrencilerde hayal kırıklığı yarattı. Tercih listeleri yeni baştan yapılacak. Üst üste hatalar nede- niyle adayların ÖSYM’ye güvenleri çok sarsıldı” dedi. ÖSYM’YE GÜVEN SARSILDI ALANLAR KALKTI Üniversite adaylarõ 26 Temmuz-6 Ağustos tarihleri arasõnda tercih yapacak Tercihinizi şansa bırakmayın Eğitim Servisi - Üniversite adayla- rõ, bugünlerde “doğru tercih listesi” hazõrlama telaşõndalar. Uzmanlar aday- larõ, “Tercihlerinizi yaparken ileri- de mutlu olabilmeniz için çok dik- katli olmanız gerekiyor” diyerek uyarõyorlar. Tüm Özel Öğretim Kurumlarõ (TÖ- DER) rehberlik uzmanlarõ, adaylarõn hem tercih hem de ek kontenjan dö- neminde neler yapmalarõ gerektiğini şöyle sõraladõlar: Öğrencilerin tercih listelerini oluş- tururken sõklõkla yaşadõklarõ sorun, seçecekleri yükseköğrenim program- larõnõ nasõl sõralayacaklarõyla ilgili ol- maktadõr. Bu noktada adaylarõn kafa- sõ karõşmakta, neyi kõstas alacaklarõnõ bilememektedirler. Kimisi girmek is- tediği programlarõ en yüksek puandan en düşük puana göre sõralamakta, ki- misi önce tõp fakültelerini, sonra mü- hendislikleri, sonra işletmeleri sõrala- makta, kimi aday üniversitenin bu- lunduğu ile göre sõralama yapmakta, ki- misi devlet üniversitelerini önce, vakõf üniversitelerini sonra yazmaktadõr. Bu konuda tek bir doğru yöntem vardõr. O da adayõn gerçekten okumak istediği bölümleri, en çok okumak is- tediğinden başlayarak sõralamasõdõr. Yani istek sõrasõnõ yapmasõdõr. Bu tip bir listede düşük bir programdan sonra ondan daha yüksek puanlõ bir program gelebilir. Birçok kişi bu du- rumun hatalõ olduğunu, yüksek puanlõ programõn düşük puanlõ programõn üs- tüne yazõlmasõ gerektiğini, aksi du- rumda “ölü tercih” yapõlmõş olacağõnõ söylemektedirler. Adaylar şunu bilmelidir ki, hiçbir tercih ölü değildir. Böyle bir itiraz man- tõk alanõndan yapõlabilir. Yani, puanõ- nõz yetmediği için düşük puanlõ prog- rama giremediğinize göre bundan son- ra yazmõş olduğunuz daha yüksek pu- anlõ programa da giremeyeceksiniz demektir. Ancak adaylar şunu unut- mamalõdõr; üniversite programlarõnõn taban puanlarõ yõldan yõla değişmek- tedir. Puanlar bazõ yõllar artõş bazõ yõllar azalõş gösterebilmektedir. Bu nedenle düşük puanlõ bir programdan sonra yaz- mõş olduğunuz daha yüksek puanlõ bir program, o yõlki tercihlere bağlõ olarak daha düşük bir puana gerileyebilir. Ya- ni listenizde ölü tercih asla olamaz. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, tercih edilen programlarõn pu- an dağõlõmõnõn açõkta kalma riskini en aza indirecek şekilde geniş tutulmasõ- dõr. Ancak bu durum tercih listesinde derinlik yaratmak adõna hiç gidilmek istenmeyen bir programõn listeye ek- lenmesi gerektiği şeklinde algõlanma- malõdõr. Puan aralõğõ olarak dar bir tercih lis- tesi oluşturmuş adayõn, herhangi bir programa yerleşememe riskini de gö- ze alõyor olmasõ gerekir. Sınav sonuçlarõnõn açõklanmasõndan sonra gençlerin bir bölümü yeni baş- langõca adõm atarken, büyük çoğunlu- ğu da hayal kõrõklõğõ yaşayabilir. An- cak henüz her şeyin bittiğini düşün- meyin. Ek kontenjan döneminde şan- sõnõzõ yeniden deneyebilirsiniz. Ek kontenjan, on binlerce gence daha üniversiteli olma şansõ tanõyor. MEB katsayõyõ etkisiz kõldõ MAHMUT LICALI ANKARA - Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn (MEB) ortaöğ- retimde yer alan alanlarõ 2010- 2011 eğitim-öğretim yõlõndan itibaren kademeli olarak kal- dõrõlmasõna ilişkin kararõ, üni- versiteye geçiş sisteminde “alan içi” ya da “alan dışı” tercihlerde kullanõlan katsayõ oranlarõnõn etkisizleştirilmesi anlamõna gelirken, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Mer- kezi (ÖSYM) alanlarõn kaldõ- rõlmasõyla adaylarõn hangi kri- tere göre puanlarõnõn hesap- lanacağõnõ henüz bilmiyor. MEB, üniversiteye geçiş sisteminde adaylarõn ağõrlõk- lõ ortaöğretim başarõ puanla- rõnõn (AOBP) hangi katsayõ oranõyla çarpõlacağõnõ belirle- yen ve üniversitelere yerleş- tirmelerde etkili olan ortaöğ- retimdeki alanlarõn kademeli olarak kaldõrõlmasõnõ karar- laştõrdõ. 2010-2011 eğitim- öğretim yõlõndan itibaren 10. sõnõflarda alan uygulamasõ ya- põlmayacak. MEB’in bu kararõ ortaöğretimin yanõ sõra üni- versiteye geçiş sisteminin de sil baştan değişmesine neden olacak. Genel liseler ve Ana- dolu liselerindeki “Fen Bi- limleri”, “Sosyal Bilimler”, “Türkçe Matematik” ve “Yabancı Dil” alanlarõnõn kaldõrõlmasõyla söz konusu li- se türlerinde okuyan öğrenci- lerin üniversiteye yerleştirme sõrasõnda belirlenen AOBP’le- rin neye göre hesaplanacağõ netlik kazanmadõ. MEB, alan- lar yerine liselerde ortak ders- lerin yanõ sõra öğrencileri he- defledikleri yükseköğretim programõna hazõrlayan seç- meli derslere yer verecek. Adaylar alanlarına göre tercih yapıyor Mevcut düzenlemeye göre bir aday, kendi alanõnda tercih yaparsa AOBP 0.15 katsayõ oranõyla, alan dõşõ bir tercih yapmasõ durumunda ise AOBP 0.12 katsayõ oranõyla çarpõlõyordu. Alan içi ve alan dõşõ tercihlerde adaylar 3 ile 15 puan arasõnda puan kaybõ ya- şõyor. Aradaki fark adaylarõn kendi alanlarõnda tercih yap- malarõnõ teşvik ederken, aday- larõn alanlarõ dõşõnda tercih yapmalarõnõn önünü kesiyor. Ortaöğretimdeki alanlarõn kalkmasõyla birlikte ÖSYM, alan içi tercihlerde 0.15, alan dõşõ tercihlerde 0.12 olan kat- sayõ oranlarõnõ hangi kritere göre ve nasõl uygulayacağõnõ ise henüz bilmiyor. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Ya- rımağan, MEB’in kararõnõn ardõndan adaylarõn AOBP’le- rinin neye göre hesaplanaca- ğõnõn henüz belli olmadõğõnõ belirtti. Alanlarõn tamamõnõn kaldõrõlmasõyla alan içi - alan dõşõ tercihlerdeki puan farkõ- nõn da ortadan kalkacağõnõ ifade eden Yarõmağan, okul türlerine göre alanlarõn belir- lenebileceğine işaret etti. İlköğretim ve ortaöğretim