20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
kâr etmeden yeniden başlayabilme gücü bulmak gerekiyordu. Kimi- miz başardık, kimimiz başaramadık bu- nu. YİRMİ BEŞ YIL SONRA EDEBİYAT DÖNÜŞ - 90'lann başlarında, SaitFaikgibi "Yazmasam çüdıracaktım " diyerek yir- mi beş yıldan tazla zamandır terk ettiği- nizyazma döndünüz ve Elveda Alyo- şa 'daki hikâyeleri yazdınız. Yazın haya- tmızda bir milat gibi Elveda Alyoşa. - Sistemin çöküşünü, insanlarm mad- di manevi alt üst oluşlarını, kapitalist dünyanm zafer gösterüerini izlemek, hele de bütün bunları Almanya'da, Ber- lin'de, yani o duvarın hemen dibinde yaşamak hiç kolay değildi benim için. Duvardan kopanlan parçalar büyüklü- ğüne göre 1 Mark'a 2 Mark'a satılıyor- du. Batı'ya geçenlere, yollann iki tarafı- na dizilmiş Batı Almanlar hayvanat bah- çesinde maymunlara atar gibi muz atı- yorlar ve onlar da bu muzları kapıyor- lardı. Sosyalist ülkelerin bayrakları yırtı- lıyor, üzerlerinde tepiniliyordu. Düşü- nün ki yaşınız elliye dayanmış ve geride bıraktığınız bürün bir ömrü üzerine in- şa ettiğiniz değerler sistemi, inançları- nız, ütopyanız yerle bir oluyor. O psiko- lojiyi bir biçimde aşmanı gerekiyordu. Yazmak bir terapi gibi imdadıma yetiş- ti. Yirmi yedi yıl sonra edebiyata dön- düm. Elveda Alyoşa kitabındaki anlatı- lar o günlerin ürünüdür. Önce sadece kendim için yazıyordum. O günlerde sevgili Erdal Öz'e rastladım Frankfurt Kitap Fuarı'nda. Gönder yazdıklarını, basayım, dedi. Onun bir yayınevi kur- duğunu bile bilmiyordum. Gönderdim, bastı, üstelik de o anlatılar 1991 Sait Fa- ik Hikâye Armağanı'nı kazandırdı bana. Böylece edebiyat yazarlığına dönmüş- ol- dum. - 47yıl önceyirmiliyaşlannızın başın- da yazdtğımz bir romanı yeniden yayım- larken bazı tedirginlikleryaşadığınızı ifa- de ediyorsunuz yeni baskının önsözün- de. Neydi bu tedirginlikler ve kitabı ye- niden yayıma hazırlarken birkaç sözcük ve tekrar olan bazı cümleleri çıkarmak dışmda hiçbir değişiklik yapmadığımzı da belirtiyorsunuz... - Belli bir yaşa gelmişseniz ve edebiyat alanında iyi kötü bir yerdeyseniz, 47 yıl önce yazdığınız bir metinden korkarsı- nız. Acemilikler vardır, hele de roman iddiası taşıyorsa mutlaka kurgu zaafları- na sahiptir, dili eskirniştir. Bir de "ka- dın züğürtlemiş, eski defterleri karıştın- yor" gibi tatsız düşünceler doğabilir. Bunlann tedirginliğini duydum. Yine de yayınevimin ısrarlarına dayanamayıp, razı oldum yeniden basılnıasına. Çünkü baktun ki, çok içten bir metin, çok naif ama belli bir dönemi dc olduğu gibi yansıtıyor. Üstelik bugünün gençlerinin hiç bilmedikleri bir dönem. Onsözde belirttiğim gibi metni değiştirmedim; bunu ayıp ve haksız buldum. O zaman öyle yazmışım işte. Ayrıca burada biraz sivri dillilik yapayım: Kimi genç yazarla- nn, bazıları çok satanlar listelerine bile girmiş, en azından kapaklarında bilmem kaçmcı baskı yazan öyle metinlerini okuyorum ki, 47 yıl önce yazılmış bu metinden gocunmam gereksiz diye dü- şünüyorum. Hiç değilse Türkçesi düz- gün ve söylemeye çalıştığı bir söz var. "UMUT VE MASUMİYET ÇAĞIYDI" - 60'lann duyarh, sorgulayan, okuyan, araştıran birgenci olarak dönemin ulu- sal, uluslararası çalkantûarından etki- lenmemeniz veya mücadelenin içinde yer ahnamanız kaçmılmazdı. Bu neden- Oya Baydar. 47 yıl önce yirmili yaşlarınm ba$ında yazdığı romanı yeniden yayımlarken bazı tedlr- ginllkler yaşadığına değiniyor kitabının yeni baskısının önsözünde... 7e, nasıl birgençü Oya Baydar diye sor- mak istiyorum. - Genç Oya Baydar'ın önemli bir özelliği yoktu. Benim kuşağımın çocuk- ları, romandaki gençler gibi boylu bo- yunca atladılar toplumsal-siyasal dalga- ların ortasına. Ben de onlardan biriy- dim. 1960'larve 1970'ler Türkiyesi'nde başka türlü olmak pek mümkün değil- di. Ben umut ve masumiyet çağı diye adlandırınm o dönemi. Toyduk ama umutluyduk, inançlıydık ve alabildiğine masumduk. -1962'de başhyor roman. Ana kişisi de gencecik bir kız. Dönem, dışanda Küba Buhranı, ABD, Rusya, Üçüncü Dünya Savaşı korkuları; içerde 27 Ma- yıs koşulları, siyasal çalkantılar, toplum- sal hareketlilik sarmahnda şekülcnen zorlu bir dönem... Genç kız da bocalı- yor, korkuyor, geleceğe ilişkin sorularla yüklü. "Yirmiyaşmdayım veölmekiste- miyorum " diyor. Sevgiyi, aşkı, cinselliği tanıyor ama içi yarı ölü gibi, çok hüzün- 7ü. Romandaki genç kız ve arkadaşları 1960 gençliğinin tümünûn sureti değil kuşkusuz. Gençyazar Oya Baydar ken- dini referans alarak mı resmediyor o gençliği? - Haklısınız; ben de kitabı okurken, anlatıcı genç kızın neden o kadar boş- lukta, karamsar, hüzünlü, bunalımlı ol- duğunu düşündüm. Doğrusu kendimi öyle bunalımlı hatırlamıyorum pek. Ta- bii her genç gibi çeşitli sorunlarımız, Baydar, yirmi beş yıl ara verdlğl yazın hayatma 'Elveda Alyoşa' adlı öykü kitabıyla 90ların başında gerl döndü. korkularımız, bunalmılarımız vardı ama öyle kapkaranlık değildi içimiz. Belki de 1960'lann hemen başlarında aydm çev- relerde egzistansiyalizm rüzgârları esi- yordu, bundan etkilenmiş olabilirim. Bir de bilinçlenerek toplumsal mücade- leye girmemiz, uğrunda mücadele edile- cek bir amaç edinmemiz, kendi adıma konuşacak olursam 1963'ten sonradır. Romandaki gençlik grubu tabii ki döne- min bütün gençlerinin aynası değil ama epeyce yayguı kesimleri de yansıtıyor. Gençlik her dönem ulaşıknaz hayaller, büyük umutlar peşinde koşar. Bu onla- rm hem güzel yanıdır hem de bir türlü erişememekten doğan bir boşluk duy- gusu ve hüzün de yaratır. AYRIŞMALAR VE ARKADAŞLAR... - "Beıi birkişi değilim, kalabahğım. Ardımda yaşları otuza varmamışlann or- dusu var. Başıboşluğum, avareliğim, şaş- kınhğım içinde binlerce gençten biriyim ben " diyor genç kız. "Bize uğrunda ölü- necek birinanç vermediler. Bize mutlu yannlar vaat etmiyorlar. Yann. ya hepi- mizi birden silip sü'pürecek bir ölüm bombası, ya uzun yülar sürecek umutsuz bir savaş. Ya bir devrim ya da insanm içini kemiren bir korku " diyor. "Bu an- lamsız kavgaların sonu gelecek mi bir gün? Korku yerinihuzura bırakacak mı?" diyesoruyor ardından. Gençlik özü'nde değişmiyor değil mi? Bugünün ne yazık ki tümünde değilse de bir ke- sim gencin katasmda da böylesi sorular üç aşağı beş yukarı aynıyla va- ki... - Savaş Çağı-Umut Çağı'nı yeniden okur- ken beni de şaşırtan bu oldu. Yer yer sanki bu- gün yazılmış gibiydi. Ozellikle de savaş, kav- ga, çatışma ve cepheleş- me ortamı, yarınlara duyulan güvensizlik, yi- ne de umutlu olma ihti- yacı. Kitabın yeniden basılmasını kabul etme- min en önemli nedeni 47 yıl öncesinin bu ina- nılmaz güncelliğiydi. - 28 Nisan 1960 nasü birmilattı 60'larm gençleri için? Romanda da özgürleşiyor gençlik 28 Nisan 'la, bir amaç ediniyor, mücadele, kavga. inanç, daha iyi bir dünya düsturu ve büyüyoruz... Büyüme- nin de romanı bu değii mi? - Büyüme sancılannın romanı diyebi- liriz isterseniz. 1960'daki olaylara; 28 Nisan'a, 27 Mayıs'a gelince... Bugün bu olaylar ve gelişmeler konusunda epeyce farklı düşünüyorum ama o dönemin ko- şullarını ve ortamını siyasal-ideolojik gözlükler takmadan, olduğu gibi gör- meye çalışırsak Türkiye'de toplumsal hareketliliğin yükseldiği, smıf çelişkile- rinin derinleştiği ve mücadeleye yansı- maya başladığı, sol düşüncenin tartışılır, sosyalizm sözcüğünün ağıza alınabilir, sosyalist partilerin kurulabilir hale gel- diği yıllar olduğunu da teslim etmek ge- rek. Gençlik kesimleri, emekçi sınıflar, muhtevası ne olursa olsun özünde düze- ne muhalefet ve isyan anlamında dev- rim düşüncesine ve hareketine ilk kitle- sel adımları o döncmde attılar. Türkiye toplumuyla birlikıe büyüdü bizim ku- şak. Bir sürü hata yaptik; ama daha iyi, daha özgür bir dünya amacına cn güçlü şekilde inandığımız ve o amaca doğru yürümeye çalıştığımız bir dönemdi. - Sonra, dünkü arkadaşlar çok uzağa düşüyorlar birbirlerinden. Düpedüz karşıtlar, hatta düşman oluyorlar birbir- lerine. Süleyman sürüklemedi mi Ab- dullah'ı yerlerde... Bu anlattıklarmız gerçekten yaşadığmız olaylar mı? - Evet, aynşmalar, çatışmalar çok kısa '•*', bir sürede gençleri de karşıt, hatta düş- man cephelere böldü. Romanda anlattık- larım bire bir olmasa da gerçekte yaşa- nan olaylara dayanarak kurgulanmıştır. - Dönemin karmakarışıkhğmı betimle- yen ayrmtılardan biri de, zaman zaman çocukluğuna dönen genç kızın, ailesin- deki değişimleri gözleyişi... Toplumsal dengeler altüst, insanlarya alabildiğine iiberaîleşiyor ya da olanca muhafazakâr- laşıyor. Adnan Menderes'li Demokrat Parti'nin cazibesine kapılanlar, Saidi Nursi'nin izinden gidenler, bir tarafta sola meyleden halk çocukları... Toplu- mun zihnine kovuklar oyuluyor, içine yerleşecekler var değil mi? - Bu, tek tek bireylere bağlı iradi bir gelişrne değil, toplumsal değişmenin ta kendisi. Türkiye toplumu 1950'lerden, 60'lardan sonra daha hızlı bir kapitalist- leşme sürecine girdi, kabuğunu çatlat- maya başladı. Modernleşme o dönemde hızlandı; toplumsal sınıflar belirginleş- meye, "imtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kitle" olmadığımız anlaşılmaya başlan- dı. Kırsaldan şehirlere göç hızlandı ve dramatik değişimler yaşandı. Bu süreç günümüzde de başka bir boyutta ve dü- zeyde sürüyor. Sizin tabirinizle "toplu- mun zihnine o kovukları oyan", top- lumsal değişme sürecinde sahneye çıkan sınıfsal güçlerdir ve tabii ki kendi ikti- darlanna yardımcı olacak ideolojik harçla doldururlar o kovukları. Mesele, kovuklan hangi güçlerin nasıl bir mal- zeme ile dolduracağıdır. - Her yeni neslin birbirine devrettiği umutlar, dilekler, özlemler: Bir türlü ta- mamlanmayan bir bayrak yarışı gibi... Romanm böyle biryönü de var. - Neredeyse elli yıl önce bu kitabı ya- zarken bunları hiç düşünmemiştim, ak- lımın ucundan bile geçmemişti. Ben, "bizleri" anlatmak istiyordum sadece. Ama şimdi okuyunca, size katılıyorum. Her gençlik kuşağı yaşamın acmıasız akışı içinde yoruluyor, sendeliyor, hatta yeniliyor ve umut bayrağını kendisin- den sonraki kuşağa devrediyor. Yaşam ve tarihin akışı dediğimiz şey de bu bit- meyen bayrak yarışı değil mi zaten? • [email protected] Savaş Çagı Umut Çağı-Bir Yirmi Yaş Güncesi/ Oya Baydar/ Can Yaymları/ 136 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1066 SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle