Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
22 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Tobin Vergisini Kur İstikrar Fonu önerilerine yakõn bulan ihracatçõlar sõcak paraya karşõ yeni önlemler istiyor
Ekonomi Servisi - Türkiye İhra-
catçõlar Meclisi (TİM) Başkanõ Meh-
met Büyükekşi, son günlerde eko-
nomi çevrelerinde yeniden tartõşõl-
maya başlanan Tobin Vergisi öneri-
sinin, daha önce gündeme getirdikle-
ri ve Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’a ilettikleri “Kur İstikrar Fonu”
taleplerini desteklediğini ileri sürdü.
Bilindiği gibi Amerikalõ Nobel
ödüllü iktisatçõ James Tobin, ilk kez
1971’de, “sıcak para” dediğimiz
spekülatif amaçlõ ve çok kõsa vadeli
sermaye hareketlerinin kõsmen fren-
lenmesi halinde döviz kurlarõnda olu-
şan dengesizliklerin önlenebileceğini
ileri sürmüş, bunun için de sõcak pa-
ra girişlerine küçük bir vergi getiril-
mesini önermişti.
TL’nin sürekli olarak değerlendiğini
ve sõcak para girişinin bir türlü kont-
rol edilemediğini düşünen TİM, bu or-
tamda ihracatçõlarõn uluslararasõ re-
kabete dayanmalarõnõn giderek zor-
laştõğõnõ ve sorunun “cendereye”
dönüştüğünü düşünüyor.
Sorunu Başbakan’a da ilettik
Bu çerçevede açõklama yapan Bü-
yükekşi, “İhracatçı aleyhine her ge-
çen gün daha da şiddetlenen cen-
dereden çıkış için Kur İstikrar Fo-
nu kurulmasını ilk defa Başbakan’a
yaptığımız 10 Nisan 2010 tarihli
bir sunumda talep ettik. Talebimi-
zi genel kurulumuzda kamuoyu ile
de paylaştık. Biz Türkiye’ye giren kı-
sa vadeli sermaye kazançlarına bir
vergi konmasını ve bu kaynağın da
ihracatçıların kur riskini hedge ede-
cekleri bir mekanizmada kullanıl-
masını talep ettik” dedi.
“Geldiğimiz noktada dalgalı kur
rejiminin çalışma ve uygulanma
şekli sorgulanmalı, Merkez Ban-
kası’nın dalgalı kur rejimi yönetimi
yeni şartlara adapte edilmelidir”
diyen TİM Başkanõ, mevcut kur reji-
mi içindeki araçlarõn da tam olarak kul-
lanõlmadõğõnõ düşündüklerini belirte-
rek Merkez Bankasõ’nõn 30 milyon do-
larlõk günlük alõmõ 50 milyon dolar ve
50 milyon Avro’ya çõkarmasõnõ ve dö-
viz rezervlerini arttõrmasõnõ önerdi.
‘Dalgalõ kur’un yeni şartlara adapte edilmesini isteyen TİM Başkanõ Büyükekşi,
Merkez Bankasõ’nõn 30 milyon dolarlõk günlük alõmõnõ 50 milyon dolar ile 50
milyon Avro’ya çõkarmasõnõ ve döviz rezervlerini arttõrmasõnõ önerdi.
Fiat iki ayrõ
şirkete bölündü
ASLI KAYABAL
İtalyan otomobil üreticisi Fiat, sa-
nayi ve otomobil olmak üzere iki ba-
ğõmsõz şirkete ayrõlõyor.
Nisan ayõnda duyurulan plan yö-
netim kurulu tarafõndan onaylandõ.
Böylece, Chrysler ile işbirliği ya-
pacak küresel bir otomobil şirketi de
meydana gelmiş oldu.
Öte yandan, geçen yõl ikinci çey-
rekte 168 milyon Avro zarar eden
Fiat, bu yõl söz konusu çeyrekte 90
milyon Avro kâr etti. Şirketten ya-
põlan açõklamada, kârõn toparlan-
masõnda, otomobil ve tarõm aletle-
ri bölümlerinin satõşlarõndaki artõşõn
katkõsõ olduğu bildirildi.
Fiat yönetimi, iki bağõmsõz şirke-
tin stratejik ve finansal bir tercih ol-
duğuna dikkat çekerek her ikisinin-
de Fiat çatõsõ altõnda kalkõnacağõnõ
vurguladõ.
Fiat Doblo’nun 1 milyonuncusu, Sana-
yi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Koç
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mus-
tafa V. Koç ve Tofaş CEO’su Ali Pan-
dır’ın da katıldığı bir törenle “Türk
Kahvesi” rengiyle Bursa’daki fabrika-
da üretim bantlarından indirildi.
14 milyar dolarlık araç
HAKAN AKARSU
BURSA - 1 milyonuncu Fiat Dob-
lo “Türk Kahvesi” rengiyle To-
faş’õn Bursa’daki fabrikasõnda üre-
tildi. Törende bir konuşma yapan Koç
Holding Yönetim Kurulu Başkanõ
Mustafa V. Koç, “Fiat Doblo, To-
faş için büyük bir gurur kaynağı ve
Türk otomotiv tarihinin çok önem-
li bir kilometre taşıdır. Türk mü-
hendis ve işçisinin üretim kalitesi-
ni dünyaya ispatlamıştır” dedi.
Müşterilerine sunduğu kalite, do-
nanõm ve fonksiyonel avantajlarla yõl-
lardõr ulusal düzeyde en çok tercih
edilen model unvanõna sahip olan Fi-
at Doblo’nun yeni neslinin 8 yõl da-
ha üretileceğine dikkat çeken Mus-
tafa V. Koç şöyle konuştu: “Yine 1
milyon adetten fazla üretilecek ye-
ni Fiat Doblo’nun yüzde 70’ini
Tofaş çeşitli dünya pazarlarına
ihraç edecek. Bu sayede ise Tür-
kiye’ye 6.3 milyar dolarlık ihracat
getirisi elde edilecek olması hem
Tofaş’ın hem de Fiat Doblo’nun
önemini ve gücünü açıkça göster-
mektedir.”
Sanayi ve Ticaret Bakanõ Nihat
Ergün’ün de katõldõğõ törende, Tofaş
CEO’su Ali Pandır 7 bin kişiyi aş-
kõn dev Tofaş Ailesi’nin elbirliğiyle
sarõldõğõ projenin sonuçlarõnõ gör-
mekten duyduğu gurur ve mutluluğu
dile getirirken Fiat Doblo ile bugü-
ne kadar yaklaşõk 7 milyar dolar ih-
racat geliri elde ettiklerini de açõkla-
dõ. Fikri mülkiyet haklarõ Tofaş’ta
olan yeni Fiat Doblo’nun bir Ar-Ge
başarõsõ olduğunu da vurgulayan
Pandõr şöyle devam etti:
Yeni Fiat Doblo’nun gelişti-
rilmesinde Türk ürün geliştirme ve
tasarõm uzmanlarõnõ aktif rol almõş
olup gerek Tofaş’õn ve gerekse pro-
je kapsamõndaki yerli yan sanayinin
araç geliştirme kabiliyetleri arttõrõ-
larak gelecekteki yeni projelerin
Türkiye’ye çekilebilmesi imkânõ
yükseltilmiştir.
Yeni Fiat Doblo projesi ile ma-
vi ve beyaz yaka olmak üzere 1500
kişiye yeni iş imkânõ sağlanmõştõr.
Buna yan sanayi, bayi ve tedarik zin-
cirindeki diğer halkalarda ilave edil-
diğinde yaratõlan istihdam 9 bin ki-
şiyi ulaşmakta hatta aşmaktadõr.
İlk Fiat Doblo’yu ürettiğimiz
2000 yõlõnda Tofaş Ar-Ge’sinde ça-
lõşan sayõmõz 150 iken şimdi 450’ye
ulaştõ. Ar-Ge harcamalarõmõz yõlda 15
milyon TL iken şimdi 150 milyon
TL’ye ulaştõ. Tasarõm ve test yet-
kinliğimiz ise küresel standartlara gö-
re yüzde 80 seviyesine ulaştõ.
Bugün cirosunun yüzde 5’i se-
viyesinde Ar-Ge yatõrõmõ yapan To-
faş Ar-Ge merkezi yetkinlik seviye-
si ve bünyesindeki laboratuvarlarõn
yüksek teknolojisi, çeşitliliği ile Fi-
at’õn dünya genelinde üçüncü, Av-
rupa’da ise ikinci sõrasõnda yer al-
maktadõr. Türkiye’de ise net bir bi-
çimde birinci sõrada bulunmaktadõr.
8 yõl ömür öngörüsü esasõna
göre yaklaşõk 1.000.000 adet üre-
tilmiş olacak.
Tofaş Bursa Fabrikasõ’nda 1 milyonuncu Fiat Doblo’yu ‘Türk
Kahvesi’ rengiyle üretti. 10 yõllõk sürede yaklaşõk 7 milyar dolar
ihracat geliri sağlayan Fiat Doblo’nun yüzde 70’i ihraç edilecek.
Mustafa V. Koç, 8 yõlda Türkiye’ye 6.3 milyar dolarlõk ihracat
getirisi sağlayacağõnõ söyledi.
‘Hükümetin önceliği
bir kez daha siyaset’
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Hollandalõ ulus-
lararasõ banka ING, hükümetin
Mali Kural’õ ertelemesiyle ilgili
olarak “Anlaşılan o ki ülke 12
Eylül referandumuna ve 2011
genel seçimine hazırlanırken
bir kez daha siyaset hükümetin
önceliğini aldı” değerlendirmesini
yaptõ. Bankanõn raporunda, Mali
Kural’õn eksikliğinin TL’yi küre-
sel risklere karşõ daha kõrõlgan
hale getireceğine dikkat çekildi.
ING’nin 19 Temmuz tarih ve
“Türkiye: Yerel Odaklanma”
başlõklõ raporunda şu ifadelere
yer verildi:
Mali Kural olmayınca har-
camalar artacak: Maliye Baka-
nõ 16 Temmuz’da uzun süredir
beklenen Mali Kural Yasa Tasa-
rõsõ’nõn Meclis’in tatile gireceği 23
Temmuz’dan önce görüşülme-
yeceğini teyit etti. Biz (Mali Ku-
ral gereği) bu yõlki hõzlõ büyümeyi
yansõtacak şekilde 2011 bütçe-
sinde harcamalarõn kõsõlmasõnõ
beklerken Bakan, bütçenin orta
vadeli program doğrultusunda
hazõrlanacağõnõ açõkladõ.
Hükümetin önceliği siyaset:
Meclis’in Mali Kural Tasarõsõ’nõ,
2011 bütçesinin sunulmasõndan
önce çõkarmasõ olasõ değil. Anla-
şõlan o ki ülke 12 Eylül referan-
dumuna ve 2011 genel seçimleri-
ne hazõrlanõrken, bir kez daha si-
yaset hükümetin önceliğini aldõ.
Kredi notu artışına gecikme
freni: Fitch, JCR ve Moody’s,
Mali Kural’õn gecikmesi konu-
sunda, genel olarak uygulamaya
bakõlmasõ gerektiğini belirtirken
bunlardan JCR ve Moody’s, “Ki
kredi artışı olasılığının düştüğü”
yorumunda bulundu.
Piyasalar daha oynak olacak:
Enflasyon ve büyüme değişkenleri
ve küresel risk iştahõ ile beraber
politik gelişmelerin piyasa eği-
limlerini belirlemesi bekleniyor.
Piyasalar yõlõn geri kalan döne-
minde daha oynak olacak.
TL kırılgan hale gelecek: Ye-
rel politika faizleri, faizlerin da-
ha uzun bir dönem boyunca dü-
şük seviyede seyredeceğine işaret
ettiği için, Mali Kural’õn eksikli-
ği, yakõn gelecekte, TL’yi küresel
risklere karşõ daha kõrõlgan hale
getirecek.
Ekonomi Servisi - Avusturya
Havayollarõ’nõn yayõnõ Succeed
dergisi, Sabancõ Holding Yönetim
Kurulu Başkanõ Güler
Sabancı ile gerçekleştir-
diği röportaja kapak ha-
beri olarak yer verdi.
“Türkiye’nin önder
kadını” başlõğõ ile verilen
ve Sabancõ’nõn “Ekono-
mi dünyasının en etkili
kadınları arasında, Av-
rupa’nın en başarılı şir-
ketlerinin birinin tepe-
sinde yer alıyor” şek-
linde değerlendirildiği rö-
portajda, Sabancõ’nõn
Türk iş dünyasõ, ekonomi
ve Sabancõ Holding’e yönelik de-
ğerlendirmeleri yer aldõ.
Güler Sabancõ, dergideki röpor-
tajõnda şu noktalara dikkat çekti:
Türkiye pazarõna girmekten
korkan Batõlõ şirketler, önümüzde-
ki dönemde dün-
yanõn en hõzlõ geli-
şen ekonomilerin-
den birinde yer al-
ma fõrsatõnõ kaçõrdõ.
Bu yõl ekono-
mideki belirsizlik
bir önceki yõla na-
zaran daha düşük
olacak.
Hedefimiz,
ihracat miktarõnõn
1.1 milyar ve yatõ-
rõmlarõmõzõn 1.6
milyar dolar olma-
sõ yönünde. 2010’da çalõşan sayõ-
mõzõn yaklaşõk 58 bin civarõnda ol-
masõnõ bekliyoruz.
AYEDAŞ’a çifte ödül
Ekonomi Servisi - Türkiye’deki elektrik dağõ-
tõm hizmetinde müşteri memnuniyetine katkõ
sağlamak amacõyla TEDAŞ Genel Müdürlü-
ğü’nce düzenlenen ‘Şirketler Arası TEDAŞ
Halkla İlişkiler Proje Yarışmasında’ Anado-
lu Yakasõ Elektrik Dağõtõm AŞ (AYEDAŞ) üç
ayrõ dalda da birinci oldu. Onlarca projenin ya-
rõştõğõ yarõşmada AYEDAŞ; ‘En Başarılı Tah-
silat Sistemi Geliştirme’, ‘Müşteri Memnuni-
yeti En Yüksek Şirket’ ve ‘Çalışan Memnu-
niyeti En Yüksek Şirket’ kategorisinde birin-
cilik, ‘En İyi Sosyal Faaliyet ve En İyi Kam-
panya’ dalõnda ise üçüncülük kazandõ.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Başbakan’ın Gözyaşları
soner@cumhuriyet.com.tr
Uzun evliliklerde eşlerin birbirleriyle
benzeştikleri bilinir. Başbakanımız ve eşleri
giderek artan oranlarda kameralar karşısında
ağlamada birbirleriyle yarışır ya da sıraya girer
oldu. Profesyonel sanatçıların, hele de
tiyatrocuların ustalık ölçütleri arasında, soğan
kullanma gibi hillelere başvurmadan kitlenin
gözleri önünde ağlayabilmek de vardır.
Gözyaşının etkisi, samimiyet ölçütü,
söylenebilmiş en inandırıcı sözlerin üstündedir.
Anımsayacaksınız Başbakan Erdoğan’ın “one
minute” şovunda da eşi Emine Hanım’ın hıçkıra
hıçkıra ağladığı görüntüler ekranlara yansımıştı.
İsrail’e meydan okumanın simgesi Başbakan’ın
bu çıkışı sırasında Emine Hanım’ın neden hıçkıra
hıçkıra ağladığının açıklamasına ilişkin en küçük
bir ipucu, benim de fikrim yok. Nedense olup
biteni engelleyememe, Başbakan’ın öfkesini
oturduğu yerden frenleyememe çaresizliği
izlenimi vermişti. Sonucu üzerinde seçim
anketleri değerlendirmesini yapan uzmanlar
birleşiyorlar, AKP’ye en azından birkaç puan
birden kazandırdığını söylüyorlar...
Başbakan Erdoğan’ın 12 Eylül idamlarını
gündem yaparak, referandum için “evet” oyu
istediği konuşması sırasındaki son ağlaması, ister
istemez iki gündür medyamızın gündeminde,
tabanlarından oylarının çalınması hesaplanan
solcu ve milliyetçi kökenden siyasi parti,
demokratik örgütlenmelerin elleştirilerinin
odağında... “Hayır”cılar Erdoğan’ın ağlamasının
duygu sömürüsü işlevli, içtenlikten uzak,
profesyonel bir taktik olduğunu,
gerekçelendirerek kamuoyuna anlatmaya
çalışıyor...
Öncelikle 12 Eylül’cülerden hesap sorulması
yasağını ortadan kaldıran geçici maddenin
referanduma konu AKP taslağında, anayasa
metninden çıkarılmış olmasının hukuki sonuçları
olmayan en simgesel, siyaseten kullanılmaya
elverişli bir değişiklik olduğunun altı çiziliyor.
AKP’yi iktidar yapan gelişmelerin önünün 12 Eylül
darbesi ile açıldığının çok sayıda nedeni
anımsatılıyor. 12 Eylül askeri darbesi solu silindir
gibi ezerken, dengeci görüntü için suça bulaşmış
ülkücü gençlik, siyasal örgütlenmelerinin de
üzerine giderken, siyasal İslamcıların özenle
önlerinin açıldığı da anlatılıyor.
Başbakan Erdoğan’ın 12 Eylül odaklı
referandum şovuna tepkilerde bire bir AKP’nin,
Başbakan Erdoğan’ın siyasal, döneme ilişkin
kökenlerine, tavırlarına da inilerek verilen
örneklerle AKP’nin iktidarını borçlu olduğu 12
Eylül ile hesaplaşma gibi bir amacının söz
konusu olmadığının altı çiziliyor..
Doğal olarak Başbakan Erdoğan’ın çoğunluk
iktidarı, sorumluluğunda yaşam hakları ellerinden
alınanlar, insan hakları ayaklar altında
çiğnenenlere ilişkin sorular yöneltiliyor. Başbakan
Erdoğan’ın, 12 Eylül’ün insanlık, hukuk dışı idam
infazlarından biri solcu, biri sağcı iki gencecik
insanın idamları üzerinden profesyonelliği,
ustalığı tartışılmaz duygu sömürüsü yaparken,
iktidarının sorumluluğunda olan aynı gün
öldürülmüş şehitlerin analarını ağzına almaması,
ağlamaması üzerinden bir sorgulamayı yapmak,
yumuşak karnından vurmak istemiyorum.
Ancak sorumlu iktidar olarak, referanduma da
konu olan yargı bağımsızlığı, özel yargı yaratma
operasyonu üzerinden önemli bir sorum var.
Bugün DİSK’in sevgi ve saygıyla anmak istediğim
genel başkanlarından Kemal Türkler’in
katledilişinin 30. yıldönümü. Cinayet zanlılarından
birinin yargılanabilmesi, cezalandırılabilmesi
sürecine ilişkin mührü zamana uğratma tablosu
girişimi gözlerimizin önünde yaşandı. Doğrudan
hükümetin sorumluluğundaki Adalet
Bakanlığı’nca, kamu görevlileri eliyle zanlının
mahkemeye getirilmemesi sağlandı. Adaleti
taraflı olarak işletmeyen Erdoğan hükümeti
sorumluluğundaki bu gelişmelerin hesabını kim
verecek?
Başbakan Erdoğan son günlerdeki
söylemlerinde bile Ergenekon davasında yargısız
infaz niteliğinde tutuklananlar üzerinden siyaset
yaparken, denetimlerindeki özel yargıyı keyfi
kullandırmanın hesabını vermek şöyle dursun
avukatlığını üstlenirken Balbay, Özkan simge
yargısız infaz olarak ağır cezaya dönüşmüş
tutuklu gazetecilerin listesi gün gün kabarırken
Haberal’ın tutukluluk kararı ile sadece özgürlüğü,
insan hakları, adil yargılanma hakkının değil,
sağlığının, yaşamının tehdit altında tutulduğunu
ortaya koyan üst yargı kararı üzerine
söylemediğini bırakmadı. Korumasındaki özel
suçlu yargılamaya sahip çıkarak hasım ilan ettiği
üst yargıyı, kararını eleştirdi.
Öncelikle iktidarının sorumluluğunda hesabını
vermek zorunda olduğu insanların yaşam
haklarını korumak, adaletin işlemediği yüz binler
için adil yargılama düzenini sağlamak, çoğunluk,
güçlü iktidar olarak engelleyebileceği, önlemini
almamakla suç ortağı konumuna düştüğü
anaların gözyaşlarını dindirmek zorunda değil mi?
Sabancõ Succeed
dergisinin kapağõnda
Kur rejimi cendereye döndü
Mali Kural’õn ertelenmesini değerlendiren ING Bank’a göre
TL, küresel risklere karşõ kõrõlgan olacak, Türkiye’nin kredi
notunu arttõrmasõ olasõlõğõ güçleşecek.
Bursa’da
istihdam da
geriledi
ihracat da
Ekonomi Servisi - Bursa Ticaret
ve Sanayi Odasõ’nõn (BTSO) “Bur-
sa’daki 250 Büyük Firma Araş-
tırması”na göre, Bursa’nõn ilk 250
büyük firmasõnõn yüzde 26’sõnõ oluş-
turan otomotiv ana ve yan sanayi fir-
malarõ, cironun da yüzde 49’unu
elinde bulunduruyor. Tekstil ve kon-
feksiyon sektörü ise yüzde 21’lik
payla ikinci sõrada yer aldõ. Şirket-
lerin 2009’da yaptõklarõ net ciro tu-
tarlarõ esas alõnarak oluşturulan araş-
tõrmada, OYAK Renault birinci,
TOFAŞ ikinci, Bosch üçüncü sõra-
da yer aldõ.
Araştõrmanõn bulgularõ şöyle:
2009 itibarõyla ilk 250 firmanõn
toplam cirosu, önceki yõla yüzde 1.3
gerileyerek 33 milyar 785 milyon li-
raya indi. Toplam brüt katma değer
yüzde 2.6’lõk artõşla 4.4 milyar lira-
ya, öz sermayeleri yüzde 11.5’lik ar-
tõşla 11.1 milyar liraya, net aktifle-
ri toplamõ yüzde 4.9’luk artõşla 25.9
milyar liraya, vergi öncesi dönem
kârlarõ yüzde 40’lõk artõşla 1 milyar
369 milyon liraya ulaştõ.
Buna karşõlõk toplam ihracatla-
rõ yüzde 20’lik azalõşla 8.4 milyar do-
lar, üretimden satõşlar ise yüzde
2.3’lük azalõşla 25.3 milyar lira oldu.
250 firmanõn sağladõğõ istihdam
bir önceki yõla göre yüzde 6.5 geri-
leyerek 96 bin 603 kişiye düştü.
En fazla istihdam sağlayan
sektör, 35 bin 262 kişiyle otomotiv
ana ve yan sanayi olurken, tekstil ve
konfeksiyondaki firmalar da 24 bin
30 kişiye iş imkânõ sağladõ.
BTSO Yönetim Kurulu Başka-
nõ Celal Sönmez, şirketlerin geçen
yõl sağlanan vergi kolaylõklarõ ve
verimlilikle ayakta kaldõğõnõ, re-
kabet gücünü arttõracak yeni bir
büyüme stratejisine ihtiyaç duy-
duklarõnõ söyledi.