22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
YücelKayıranla KrîtiğinToprağında1 üzerine 'Doğruyu söylemekten ödün veremem' ideoloji ve dünya görüşüne dayalı şiire karşı felsefi şiiri savunan Yücel Ka- yıran açtığı kanaldan devam ediyor. şairin, bugünlerde Kritiğin Toprağın- da adlı yeni bir kitabı çıktı. Şiir eleştirisinin krize girdiğini savunan Kayı- ranla yöntemi üzerine bir söyleşi yaptık. o Coşkun SENOL -K itabm adından başhıyahm ister- sen. neden kritik? Eleştiri sözcüğü dururken neden kritik sözcüğünü öne çıkanyorsun? - Kritiği eleştiri sözcüğüne karşı bir tavır olarak çıkarrmyorum. "'' Evet eleştiri sözcüğü kritik keli- mesine karşıhk önerildi ve tutmuş bir kelimedir de. Ancak her yeni keli- menin bir kavramlaşma süreci vardır ve bu kavramlaşma sürecinin yazgtsı da, öneıildiği kelinıenin yazgısmdan farklı gelişiyor. Eleştiri kelimesi kavramlaşma sürecinde, kritik kavrarmnın anlam ala- nından farklı bir içeriğe doğru sürük- lenmiştir. Eleştiri kelimesi, memnuni- yetsizlik bildiren bir anlam katmanıyla doldurulmuş durumda. Bir şeyi o şey -\- yapan tcnıel niteliklerin belirlenmesi, o şeyin sınırlannın gösterilmesi ve ona ait olanla ona ait olmayanın ayırr edilmesi anlamında kullanılmıyor eleştiri. Oysa kritik kavramımn anlarnı budur. Türk- çenin günlük kullanımında eleştiri, da- ha çok olumsuzlukların gösterilmesi anlamında kullanılıyor. Hele şu "yapıcı eleştiri", "yıkıcı eleştiri" iiadelerini ha- tırlarsak... Yani Türkçedeki eleştiri sözcüğü kritik kavrammdan bağımsız- laşarak, kritik kavrammdan iarklı bir kavrom haline gelnıiş durumda. Benim yaptığını ise dalıa çok kriti.Şc dcnk dü- şüyor, eleştiri sözcüğündeki içeriğe de- ğil, her ne kadar yer yer eleştiri sözcü- ğünü kullansam da. "ELEŞTİRİ ÜTOPYA TASARIMINDAN HAREKETLE YAPILIYOR" - Kitabm admda, sanki biri Batı ya, diğeri Doğu ya işaret edcn iki kavram bir araya gelmiş gibi... - Kritik ve toprak kavramlarının gü- nümüzdeki kültürel bağlamları bakı- mından öyle düşünülebilir. Hele "top- rağım" kavramını hesaba katarsak, bir "biz" durumundan, dolayısıyla biz ve onlar karşıthğından söz etmiş oluruz. Ancak toprak kavramı yani Grekçe "topos'". "utopos"un. yani ütopyanın karşıtıdır, Batı'nın değil. Benim için önemli olan nokta burası. Ütopyalar bir tür gelecek hakkında hayali tasarımları dile getirir ve bu ölçiide de ideolojik bir karaktere sahiptir. Eleştiri, yaygın olarak bir "olması gereken" düşünce- sinden, yani ütopya tasarımmdan hare- ketle yapılıyor. Oysa "kritik", olması gerekenden hareketle yapılan şey değil, olandan hareketle yapılan bir şeydir ve olanın ne olduğunu belirleme işlemidir. SAYFA 4 Ha, bir şiire olmamış diyorsak, o şiirin olması gereken bir tasarımını göz önünde bulundurarak o şiire olmamış demiyoruz, o şiirin kendinde bulunan- ların olmamışhğmı gördüğünıüz için o şiire olmamış diyoruz. - Kitabmm önsözünde, buradaki ya- zılarm "belli bir yöntemle yazıldığmı Ve bu yöntemin de 'elenklios'yöntemi" ol- duğunu söylüyorsun. Nedir 'elenkhos'? • "Elenkhos", ince eleyip sık dokuma anlamına gclen, Gıekçc bir sözcük. Elenkhos, Platon'ıın, özellikle gençlik diyaloglarında kullandıgı yöntem. Bir tür çapraz sorgulamayla sağlam kabul edilen ama temelsiz ve kendi kendisiyle çelişkili argümanlann alaşağı edilişi. Ancak bilindiği gibi bu diyaloglarında Platon pek kendi görüşlerini dile getir- mez daha çok rakibin argümanlarmm lemelsizligini göstermeye çalışır. Ama benim asıl amacım, konu edindiğim şairin şiirinin neliğini irdelemek. Ama bunu yapmaya başlamadan önce de metnin önündeki kiri pası temizlemck, metnin üstündeki ideolojik veya mitsel argümanlan, alaşağı etmek gerekir. Do- layısıyla elenkhosu, ben bir ön-yöntem olarak kullanıyorum. Kritik konusu cdindiğ'imiz metnin önünde bulunan ve metni açıklamaya ilişkin olduğu söyle- ııen kam ve yargıların, daha doğrusu hurafenin gerçekte o metni ne kadar açıkladığını sorgulamaya yönelik bir ön-yöntem. Diyeceksiniz ki her şair ve- ya her metin, bir mit ve hurafe içinde mi yer alır. Evet, maalesef öyle. Örne- ğin, bir şair imgesinin oluşması demek, bir şair mitinin veya bir şair hurafesinin oluşması demek. Adam, Istiklal Marşı- nı Koruma Derneği kuruyor mesela, nedcn? - Bir tür polemik değil mi bu yön- tem? Hayır, polemik değil. Polemik, her şeyden önce iki kişi veya grup arasında yapılan bir kavga. Polemiğin rcmelinde, bir tür benlik davası yer alır. Polemik peşinde koşanlar, doğruyu bulmak veya hakikatin ne olduğunu aramak yerine, kendisine rakip olarak scçtiği kişinin yargısını ne pahasma ohırsa olsun, saç- ma ve öncmsiz göstermek peşindedir. Dolayısıyla polemikte. bir düşüncenin savunulmasmdan çok rakip olarak gö- rülen kişinin hakkından gelmek csastır. Benim burada yaptığım polemik değil, başka bir şey. Bir şairin şiirini irdeler- ken, irdeleme sürecine geçmeden önce, o şairle ilgili daha önce ileri sürülmüş yargı veya kanıların sağlam olup olma- dığını sınamak, bıınların mit olup ol- madığmı sorgulamak ve mitsel olanı alaşağı etmek. Bilgisel olanla hurale olanı birbirinden ayırmak da denilebilir buna. Yücel Kayıran, şiire felsefeyle bakmanın ne demek olduğunu. yazmakta olduğu "Eleştiıinin Ontolojisi" adılı kltabımda ele alacak. "HER KUŞAK KENDİ MİTİNİ OLUŞTURUR" - Eleştiriye aydmlanmacı bir işlev yüklüyorsun ama bu arada^ eleştirinin, şairler hakkında oluşturulmuş haliha- zırdaki imgelerme güvenmemesi gerek- tiğini de söylemiş olmuyor musun? - Felsefi kritiğin amacı, mite ve hura- feye karşı bilgi ürctmek. Aydınlanma, on sekizinci yüzyılda değil, Aııtik Yu- nan felsefesinde başlar. On sekizinci yüzyılın bize öğreıtiği, kritiğin veya kri- tik anlamındaki eleştirinin, aydınlan- nıanın daimi motoru olduğudur. Şair- ler, efsane olmak ister ve süreldi mit ve hurafe yaratır. Kusursuz varlıklarmış gibi sunarlar kendini. Kendilerinin, se- çibniş, işaretlenmiş insan olduğunu söyler. O\'sa onlar da birçok insan gibi aslında puranın, sıatünün ve karşı cin- sin peşinde koşaı*. lnsanın kendisini ku- sursuz gösterıne çabası her tür mitsel veya hurafe olanın temclini oluşturur. Kendilerini kusursuz olarak göstermeye çalıştıkları için de eleştiriye tahammül edenıez. Kim taralından oluşturulmuş olursa olsun, hiçbir kanıya, hiçbir mite güve- nemeyiz. Her kuşalt kendi mitini oluş- turur. Sürekli mit oluşumu içinde yaşa- rız. Bu nedenle kesintisiz-aydınlanma için, eleştiriden vazgeçemeyiz ve bu ko- nuda kimseye güvenemeyiz. Nâzım Hikmet'in, vatan haini olduğu ve kendi milletine ihanct ettiği hurafesini kim oluşturdu sanı- yorsunuz ve dahası bu hurafe- nin oluşturulmasına kim seyir- ci kaldı sanıyorsunuz. - Sen bu yöntemin aynı za- manda Marksist bir karaktere sahip olduğunu söylüyorsun. Marksizm bu yöntemin nere- sinde? - Şöyle söyleyeyim. liakkm ne olduğu konusunda, eksiksiz tanım hâlâ Platon'a ait. Platon, "ona ait olanın ona verilmesi- dir" der hak için. Ben, bana ait olanın bana verilmesini talep ederken, bir hak talebinde bu- lunuyorum. Ama bu çoğu za- man yeterli olmaz. Başkasmda olduğu söyleııen ancak onun doğasınıla mevcut olmayan ama onu yapıştırdaıı, atfedilen bir nitelemenin ondan sökülüp ahnmasmı da ralep ediyorum. Işte bu ikinci nuelik Marksist karakteri dile getirir. - Laam, Derrida, Levinas gi- bi çağdaş filozofiar dururken senin Aristoteles'i, Platon 'u, yanieski Yıınan lelsefesini ... kendine çıkışnoktasıyap- L;;! C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 6 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle