Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - 12 Eylül darbecileri tara-
fõndan 17 yaşõnda idam edilen Erdal
Eren’in avukatõ İsmail Sami Çakmak,
“12 Eylül’le hesaplaşacağız” diyen
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a
tepki gösterdi. Çakmak, “Erdal Eren’in
ismini kullanmak tamamen bir demo-
golojidir, samimiyetsizliktir. Anayasa
değişikliğinde ‘evet- hayõr’a gelinceye
kadar nerdeydiler?” dedi.
AKP’nin “12 Eylül’ün bir ürünü ve
devamı” olduğunu kaydeden İsmail Sami
Çakmak, iktidarõn “sivil darbenin nasıl
yapılacağı konusunda” veriler ortaya
koyduğunu söyledi. Bu iktidarõn 12 Eylül
darbecilerinden hesap sormasõnõn fiilen ve
anayasa değişikliğiyle de olsa hukuken
olanaksõz olduğunu vurgulayan Çakmak,
şu değerlendirmeyi yaptõ:
“Bu anayasanın geçici 15. maddesinin
kaldırılması Evren’e yargı yolunu kesin-
likle açmamaktadır. 15. madde dokunul-
mazlık maddesi değil, sorumsuzluk
maddesidir. Bu madde kaldırıldığı tak-
dirde geçmişe dönük, herhangi bir so-
rumluluk durumu söz konusu olmaz. Bu
sorumsuzluk maddesi olduğu için işlen-
miş veya işlenecek bir zamanaşımından
da bahsedilemez. Gerçekten 12 Ey-
lül’den hesap sorulmak isteniyorsa, ana-
yasaya bir madde konarak, bunların ne-
rede, nasıl ve ne şekilde yargılanacağı
belirlenmelidir. Burada kesinlikle sami-
mi değiller. Hesap sormanın yolunu aç-
mıyorlar ve bu değişiklikle 12 Eylül’den
hesap sorulamaz. Bu anayasa değişikliği
de 12 Eylülcülerin yargılanması bir ya-
na tamamen bağımlı, sözden çıkmaya-
cak bir yargı yaratma projesidir. Bu bir
sivil darbe girişimidir. 12 Eyül darbeci-
lerine tanınan sorumsuzluk, şimdi ikti-
dar partisi için anayasaya konuluyor.
Yani 12 Eylül anayasasındaki geçici 15.
madde bundan sonraki iktidar için kalı-
cı 15. maddelere zemin hazırlıyor. Bu
nedenle hesap soracağız şeklindeki be-
yanlar tamamen yalan, aldatmaya yöne-
liktir, demogolojidir.”
Erdal Eren’in adõnõ kullanmanõn tama-
men “demogoloji” ve “samimiyetsizlik”
olduğunu kaydeden Çakmak, “Bugüne ka-
dar neredeydiler? Erdal Eren, Necdet
Adalõ veya diğer asılanların hesabı so-
rulmaz. Anayasa değişikliğinde ‘evet-
hayõr’a gelinceye kadar nerdeydiler?
Anayasaya evet dendiği takdirde sol ör-
gütlere, devrimcilere ağır darbe vura-
caklar. Hesap soracağız yalanı altında,
devrimcilere yem atılıyor. Devrimcilerin
bu oyuna gelmemesi lazım. Ülkücülere
de yem atılıyor. Bu hesap sormaya değil,
tam tersine kalıcılığı sağlamaya yönelik
bir adım. Ülkücülerden asılanlar da ol-
du. Onlara yönelik propaganda da aynı.
Kesinlikle samimi değiller. Ölü üzerin-
den böyle istismar yapılması kefen soyu-
culuktur. Erdal Eren’in ölüsünün üze-
rinden siyaset yapıyorlar” görüşünü kay-
detti. 12 Eylül’de insanlarõn hangi suçtan
yattõklarõnõ bildiğini anlatan Çakmak, Er-
genekon davasõna atõf yaparak, “Ama bu-
gün insanlar niye yattığını bilmiyor. En
yakın örneği Mustafa Balbay içeride. Ne-
dir suçu? 12 Eylül’de ben bu davanın
savcısıyım diyen bir başbakan ortaya
çıkmadı. Başbakan, Ertuğrul Günay ba-
basının cenazesine gidemedi dedi. Peki,
bilim adamı Mehmet Haberal babasının
cenazesine gidebildi mi?” diye konuştu.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Yazarımız Ali Sirmen rahatsızlığı nedeniy-
le bugünkü yazısını yazamamıştır.
Muhalefet idam edilen gençleri anarak oy isteyen Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösterdi
‘Evren’den ne farkõn var’ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet)
- MHP lideri Devlet Bahçeli, son grup
toplantõsõnda gözleri dolarak idam
edilen gençleri anan Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn konuşmasõyla ilgili
olarak “Siyasi tarihimize kara bir il-
kesizlik, riyakârlık, siyasi sahte-
kârlık ve münafıklık örneği olarak
geçecektir” açõklamasõnõ yaptõ. Bah-
çeli, “Siyasi sahtekârlık tiyatrosu-
nun aktörü, sahte, yalan gözyaşla-
rı, siyaset kalpazanlığı” sözleriyle de
Erdoğan’õ hedef aldõ. CHP TBMM
Grup Başkanvekili Kemal Anadol da
Erdoğan’õn uygulamalarõnõn darbe
dönemleri gibi olduğunu vurgulaya-
rak “Başbakan, ağlama numarala-
rını İstanbul Belediyesi’nin şehir ti-
yatrolarında yapsın. Sen 12 Eylül
çocuğusun, Kenan Evren’den ne
farkın var?” dedi.
Bahçeli, dün yaptõğõ yazõlõ açõkla-
mada “Türk milletinin yalan göz-
yaşları döken Başbakan’ın siyasi tü-
kenişinin hazin tablosunu ibretle iz-
lediğini” bildirdi. Bahçeli, “Başba-
kan, bütün ümidini Türk milletini
son bir kez aldatarak referandum-
da evet çıkmasını sağlamaya ve
kendisini koruma altına alacağını
hesapladığı yandaş yargı düzenle-
mesini yaparak hazin akıbetten
kurtulmaya bağlamıştır” dedi. Bah-
çeli, “Başbakan’ın aynı gün Hak-
kâri Çukurca ve Van’da PKK terör
saldırıları sonrası toprağa düşen ye-
di şehidimiz karşısında bu kadar
duygulanmaması, gerçek niyetlerin
ne olduğunu bütün çıplaklığıyla
ortaya koymuştur” dedi.
Basõn toplantõsõ gerçekleştiren Ana-
dol da 12 Eylül döneminin sõkõntõla-
rõnõ kendisinin de yaşadõğõnõ ancak si-
yaset malzemesi yapmadõğõnõ kay-
detti. Daha önce 12 Eylül’cülere yar-
gõ yolunu açacak anayasanõn geçici
15. maddesinin kaldõrõlmasõ için ça-
lõşma başlattõklarõnõ, ancak AKP’nin
konuya duyarsõz kaldõğõnõ kaydetti.
Erdoğan’õn 12 Eylül döneminde Er-
tuğrul Günay’õn cezaevinden baba-
sõnõn cenazesine gitmesine izin ve-
rilmediği yönündeki sözlerine de
atõfta bulunan Anadol, şöyle konuş-
tu: “O dönemde Ertuğrul Bey’in
bir avukatı bendim, diğeri de Ön-
der Sav’dı. Sen o zaman Günay’ı da
tanımıyordun. İnsanlıktan nasibin
varsa, insafın varsa ucuz siyasetin
peşini bırak. Mehmet Haberal’ın
babası öldü, cenazesine gönderdin
mi? Biraz vicdanın varsa cevap ver.
Kuddusi Okkõr’ı, Ergenekon’un ka-
sası suçlamasıyla hapse attırdın. Öl-
düğünde cenazesini belediye kal-
dırdı. 100. Yıl Üniversitesi Genel
Sekreter Yardımcısı Enver Arpalõ,
‘Ben namuslu adamõm, şerefimle ya-
şadõm, şerefimle ölürüm’ diyerek
intihar etti. Bunların hesabını na-
sıl vereceksin?”
Okay: Sivil dikta anayasası
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ
ve Parti Sözcüsü Hakkı Süha Okay
da CHP Merkez Yönetim Kurulu
toplantõsõndan sonra yaptõğõ açõkla-
mada, 12 Eylül’ü kendi dünyalarõn-
da hissetmeyenlerin duygu sömürü-
süyle, gözyaşõyla, mağdur edebiya-
tõyla geçmişte yaşadõklarõ kimi siyasi
başarõlarõ yine aynõ koşullarda ya-
kalayacaklarõnõ zannettiklerini belirti.
Okay, “Ancak 12 Eylül nasıl bir
dikta anayasası ise 12 Eylül’de
oylanacak anayasa değişiklikleri de
AKP’nin sivil diktasının anayasa-
sıdır... 12 Eylül’de babasının ce-
nazesine gidemediği örnek göste-
rilenler var ama bugün sıkıyöne-
tim yok, olağanüstü hal yok ama
olağandışı bir hukuksuzlukla tu-
tuklu olanlar da babalarının ce-
nazelerine maalesef katılamamış-
lardır. Bunun en somut örnekle-
rinden biri de maalesef Sayın Meh-
met Haberal’dır” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Erdoğan, grup toplantõsõnda 12 Eylül’de idam
edilen 4 genci örnek göstererek milletvekilleriyle
birlikte ağlarken; hükümeti döneminde benzer
uygulamalarõyla dikkat çekti.
Erdoğan, 12 Eylül darbecilerinden hesap soru-
lacağõnõ belirtirken; darbeyi yapan eski Cumhur-
başkanõ Kenan Evren, Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül tarafõndan Çankaya Köşkü’nde ağõrlan-
dõ. Hükümet, anayasa paketiyle 12 Eylül darbeci-
leriyle hesaplaşacağõnõ ileri sürerken zamanaşõmõ
nedeniyle darbeci komutanlarõn yargõlanmasõ
mümkün gözükmüyor.
Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul
Günay’õn 12 Eylül mağduru olduğunu, cezaevin-
deyken babasõnõn cenazesine bile izin verilmedi-
ğini söyledi. Ergenekon davasõ kapsamõnda tu-
tuklu bulunan Mehmet Haberal’õn babasõnõn ce-
nazesine katõlmasõna izin verilmedi. Yine sanõk-
lardan Ümit Sayın’õn ölüm döşeğindeki 85 ya-
şõndaki annesini son kez görmek istedi ama izin
verilmedi. Ergenekon’un finansörü olduğu ileri
sürülen Kuddusi Okkır, tutukluyken kanser ol-
du, tedavisinin tam olarak yapõlamamasõ nede-
niyle yaşamõnõ yitirdi. Erdoğan, “Necdet Adalõ’yı
idam eden mahkemenin reisi masum olduğu-
nu iddia etti ama fayda etmedi” dedi. Ergene-
kon davasõnda yargõlanan gazetemiz yazarõ Mus-
tafa Balbay ve Tuncay Özkan başta olmak üze-
re pek çok tutuklunun tahliye taleplerini mahke-
me başkanlarõ haklõ bulurken, 2’ye karşõ 1 oyla
tutukluluk halleri devam ediyor.
TÜREY KÖSE
ANKARA - 12 Eylül askeri darbesinden son-
ra Mamak Cezaevi’nde yatan ve idam istemiyle
yargõlanan dönemin MHP Genel Sekreter Yar-
dõmcõsõ Yaşar Okuyan, “Başbakan Tayyip
Erdoğan’ın konuşmasının ülkücüleri etkile-
meyeceğini, referandumda yüz bin kere ‘ha-
yõr’ diyeceklerini” söyledi. Okuyan, “Sayın
Başbakan’ı, Diyarbakır, Metris cezaevlerin-
de yatanlar listesinde göremedim, Mamak’ta
da rastlamadım. Benim adıma avukatlık
yapmasına gerek yok. Ağladığına göre, refe-
randumda ‘hayõr’ çıkacak” dedi.
Okuyan, 12 Eylül sonrasõnda gördüğü işken-
celeri, yaşadõklarõnõ “O Yıllar” adõyla kitaplaş-
tõrdõ. Erdoğan’õn grup konuşmasõnda son mek-
tubunu okuduğu Mustafa Pehlivanoğlu’nun
idamõ sürecindeki tanõklõğõnõ da anlattõ. Oku-
yan, şunlarõ söyledi: “Solda, sağda binlerce
insan Diyarbakır, Mamak, Metris’te zulüm,
işkence gördü. İşkence sonunda öldürülen
150’yi aşkın genç var. Bu zulümler işlenir-
ken, sağ-sol demeden binlerce insana zulme-
dilerken Sayın Başbakan’ı Diyarbakır Ceza-
evi’nde yatanların listesinde göremedim,
Metris listesinde göremedim, ben Mamak’ta
yatıyordum orada da rastlamadım. Sayın
Başbakan’a soruyorum, siz o dönem nere-
deydiniz? Siz kendinizi o kadar zavallı duru-
ma koyuyorsunuz ki, insanların duygularını
tahrik ederek, adeta oy dileniyorsunuz. Ben
kendi adıma söylüyorum, benim çektiğim çi-
leyi, ıstırabı Başbakan bilmez. Benim adıma
avukatlık yapmasına gerek yok. Zaten zama-
naşımı var, çıkarılan yasalar geriye doğru iş-
lemez. Yargılanamazlar.”
Erdoğan’õn adõnõ andõğõ gençlerden ülkücü
Hüseyin Karamahmutoğlu’nun kafasõna dip-
çik vurularak öldürüldüğünü anõmsatan Okuyan,
“Sayın Başbakan’ın mantığıyla konuşursak
bu genç 1987’de öldürüldü, o zaman Cum-
hurbaşkanlığı Köşkü’nde Kenan Evren otu-
yordu, Başbakanlık makamında Turgut Özal.
Tam sayfa ilanlarda Menderes, Özal’ın ya-
nında sizin fotoğrafınız konulacak. Kamuo-
yuna ‘demokrasi kahramanlarõ’ diye takdim
ettiğiniz insanlardan olan Özal’ın başbakan-
lığı döneminde bu genç başına dipçik vurula-
rak öldürülecek. Semra Özal’ı ziyaret ede-
ceksiniz. Kenan Evren Çankaya Köşkü’nde
ağırlanacak. Samimi olmak gerek” dedi.
ARINÇ: HİÇ KİMSE BAŞBAKANI SAMİMİYET TESTİNE TUTMAMALI
SEDAT KURT
DENİZLİ - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn grup toplantõsõndaki konuşmasõnda
gündeme getirdiği 12 Eylül kurbanlarõndan
Necdet Adalı’nõn ağabeyi Gökhan Adalı,
“Erdoğan tüm kutsalları sömürdüğü gibi
bu konuyu da sömürüyor. Timsah göz-
yaşları döküyor. Necdet yaşasaydı refe-
randumda ‘hayõr’ oyu vermekle kalmaz,
halkını bu konuda ikna etmek için de ge-
ce gündüz çalışırdı” dedi.
12 Eylül’ün idam sehpasõna çõkardõğõ 50
gençten ilkiydi Necdet Adalõ. Ankaralõydõ. Şa-
ir Nevzat Çelik, ünlü şiiri “Şafak Türkü-
sü”nü ona yazdõ. Necdet Adalõ’dan geriye, de-
rin bir acõ kaldõ. Adalõ ailesi bu acõyõ 30 yõl-
dõr taşõyor. Necdet’e ve onu ölüme götüren da-
vasõna saygõsõzlõk etmemek adõna bugüne
dek röportaj tekliflerini kabul etmeyen aile,
Başbakan Erdoğan’õn ön-
ceki gün grup toplantõsõnda
yaptõğõ konuşma ve yaşa-
nanlarõn ardõndan, 30 yõllõk
suskunluğunu bozdu.
Gökhan Adalõ, AKP’nin
grup toplantõsõnda yaşa-
nanlarõ samimi bulmadõğõ-
nõ belirterek “Yaşasaydı
Erdoğan ve AKP’ye kar-
şı çıkardı” dedi. Ağabey Adalõ’ya göre Nec-
det Adalõ ve 12 Eylül’de idam edilen diğer
gençler, Başbakan Erdoğan tarafõndan siyasi
malzeme yapõldõ. “Bütün kutsalları sö-
mürdüğü gibi bu işi de sömürüyor. Şimdiye
kadar aklı neredeydi? Samimi değil” di-
yerek Başbakan Erdoğan’õ eleştiren Adalõ,
“Necdet yaşasaydı referandumda ‘hayõr’
oyu kullanmakla kalmaz, halkımızı hayır
oyu kullanmaları için ikna etmek için de ge-
ce gündüz çalışırdı” diye konuştu. Erdoğan’õn
sistematik propagandalar hazõrlayan profes-
yonel bir ekip tarafõndan eline tutuşturulan
metni okuduğunu ve bu nedenle asla samimi
olamayacağõnõ vurgulayan Adalõ, konuşmasõ
sõrasõnda gözyaşlarõna hâkim olamamasõyla il-
gili de “Dikkat edin o sırada milliyetçi bir
gencin mektubunu okuyordu. Ağlama sah-
nesi tamamen MHP tabanını AKP’ye kay-
dırmak için kurgulanmış bir sahnedir.
Yoksa samimi değiller. Bunlar timsah göz-
yaşları” yorumunu yaptõ. AKP’yi 12 Eylül’ün
sivil uzantõsõ olarak gördüklerini dile getiren
Gökhan Adalõ, şunlarõ söyledi: “Biz yıllardır
konuşmuyorduk. Ancak mecburen ko-
nuşmak zorunda kaldık. Biz Adalı ailesi ola-
rak konuyu gündeme getirmezken bizden
izin almadan Başbakan’ın Necdet’i bir si-
yasi malzeme yapması ailemizi de derinden
üzdü. Necdet’den özür dilesinler.”
Necdet Adalõ’nõn ağabeyi Erdoğan’õn timsah gözyaşlarõ döktüğünü söyledi
‘Yaşasaydı hayır derdi’
Erdal Eren’in avukatõ Çakmak Başbakan Erdoğan’õ ‘samimiyetsizlikle’ suçladõ
‘Ölü üzerinden siyaset’
OKUYAN: AVUKATLIĞIMI YAPAMAZ
‘Erdoğan
oy dileniyor’
AKP’nin
görmedikleri
Erdal Eren 12 Eylül darbecileri tarafından 17 yaşında idam edildi.
Necdet Adalı
CİHAN ORUÇOĞLU/
DENİZ TATARER TEMUR
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn 12 Eylül dö-
neminde idam edilenlerin ismini anmasõ, şiirler
ve idam edilenlerin mektuplarõnõ okuyarak ağ-
lamasõna, 12 Eylül mağdurlarõndan ve sivil top-
lum kuruluşlarõndan tepki geldi. Erdoğan’õn
darbenin yarattõğõ mağduriyetlerin üstünü örttü-
ğünün altõnõ çizen darbe mağdurlarõ, “Hükü-
met gerçekten samimiyse başta cunta şefleri
olmak üzere sorumluların toplumla yüzleş-
mesini sağlasın. Geçici 15. maddeyi ‘zamana-
şõmõ’ kapsamının dışına çıkarsın” dediler.
78’liler Vakfõ Başkanõ Celalettin Can, Baş-
bakan’õn darbe döneminde yaşanan mağrudi-
yetleri referandum öncesinde gündeme getir-
mesinin samimi olmadõğõnõ söyledi. Geçiçi
15. maddenin iptal edilmesine ilişkin düzenle-
menin yeterli olmadõğõnõn altõnõ çizen Can,
“Bu maddenin kaldırılması mağdurların
kişisel hak arayışlarının önünü açar. Oysa
ki 1980-1983 arasında yaşanan kitlesel, sis-
temli insan hakkı ihlallerine karşı bireysel
hak aramak yetmez. Başta cunta şefleri ol-
mak üzere sorumluların ifadesi alınarak
sorgulanmalıdır” diye konuştu.
Mağdurların hakkı gasp ediliyor
78’liler Yönetim Kurulu Üyesi Feyyaz Ya-
man ise hükümet ve muhalefet eliyle 12 Ey-
lül’ün gerçek mağdurlarõnõn haklarõnõn gasp
edildiğini belirtterek “12 Eylül, kurban ri-
tüeli içinde bir taraftan yüceltilirken diğer
taraftan da tüm içeriği boşaltılıyor. Ger-
çek mağduriyetler ise maskeleniyor”
dedi. Erdoğan’õn 12 Eylül’de yaşanan
insan hakkõ ihlallerini “insan acısına”
indirgediğini de ifade eden Yaman,
“12 Eylül bir insan acısına indirge-
nirse, toplumsal bellek ve vicdan
muhasebesine gidilemez” dedi.
4 general ne olacak?
Darbe sonrasõnda ağõr işkencelere
maruz kalarak 5 yõl cezaevinde yatan
Yunus Bircan, “AKP’liler, darbe
döneminde görev alan sivil ve dev-
let görevlilerini yargılamaktan bah-
sediyor. Ama darbeyi gerçekleştiren
4 general üzerindeki zamanaşımı me-
selesine açıklık getirmiyor” dedi.
“Darbe anayasası kalksın”
12 Eylül darbesinin ardõndan 9 yõl bo-
yunda cezaevinde yatan Hasan Erkul ise
“Anayasa referandumu olmasaydı Başba-
kan Erdoğan, Erdal Eren, Necdet Adalı ve
Mustafa Pehlivanoğlu’nun isimlerini günde-
me getirir miydi?” diye sordu. Erkul, Başba-
kan Erdoğan’õn bu açõklamayõ yapmadan ön-
ce saydõğõ isimlerin ailelerinin dertlerine hiç
ortak olup olmadõğõnõ sormak gerektiğini be-
lirterek “Darbenin üzerinden 30 yıl geçmiş,
bu acıları gündeme getirmek için 30 yıl
beklememek lazımdı” diye konuştu.
“AKP 12 Eylül ürünü”
68’liler Birliği Vakfõ Başkanõ Sönmez Tar-
gan da “Başbakan Erdoğan’ın yandaş topla-
mak için gözyaşı dökmesine sanat dünyasın-
da ‘rol kesme’ denir. AKP, 12 Eylül’ün bir
ürünü değil midir? Yine 12 Mart sürecinde
öldürülen devrimci gençler için sevinç çığlık-
ları atanlar sizler değil misiniz?” diye sordu.
Cumhurbaşkanı Gül, Evren’i Köşk’te ağırladı
12 EYLÜL MAĞDURLARINDAN TEPKİ
? 50 kişi idam edildi.
? 650 bin kişi gözaltõna alõndõ.
? 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
? 210 bin davada 230 bin kişi
yargõlandõ.
? 7 bin kişiye idam cezasõ istendi.
? 517 kişiye idam cezasõ verildi.
? 98 bin 404 kişi örgüt üyeliğinden
yargõlandõ.
? 14 bin kişi yurttaşlõktan çõkarõldõ.
? 30 bin kişi mülteci olarak
yurtdõşõna gitti.
? 300 kişi kuşkulu şekilde öldü.
? 171 kişi işkenceden öldü.
? Cezaevlerinde 299 kişi öldü.
? 14 kişi açlõk grevinde
öldü.
? 95 kişi çatõşmada
öldü.
12 EYLÜL
BLANÇOSU
‘Sorumlularõ
toplumla
yüzleştirsin’
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Erdoğan’õn
açõklamalarõnõ muhalefetin “sahte gözyaşı” ve “tim-
sah gözyaşı” şeklinde değerlendirilmesiyle ilgili soru
üzerine “Hiç kimse Sayın Başbakan’ı samimiyet
testine tutmamalı” dedi. CHP liderinin “numara
yapıyor” ifadesine tepki gösteren Arõnç, “Hiç kimse
niyet okuyucu olmamalı. İnsan, bu tarihlerde ya-
şamış ve bu olayları yakınen bilmişse bu fecaati
her zaman idrak edecek ve duygulanacaktır” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun “12 Eylül’ün ürünü olan bir
parti, 12 Eylül’le hesaplaşamaz” sözüne de değinen
Arõnç, “12 Eylül’den nemalanan partiler varsa
bunların başında CHP gelir” diye konuştu.
Çelik: Fikretmeyenler, küfredermiş
AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik de
AKP MYK toplantõsõndan sonra muhalefet liderlerini
eleştirdi. MHP liderinin bir yõldõr partisine hakeret ve
küfür ettiğini savunan Çelik, “Fikretmeyenler küf-
redermiş. Aynı şekilde karşılık vermeyeceğiz. Kı-
lıçdaroğlu ve Bahçeli’nin değerlendirmelerini bir
siyasetçiye kesinlikle yakıştıramadım” dedi.