19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - 12 Eylül darbecileri tara- fõndan 17 yaşõnda idam edilen Erdal Eren’in avukatõ İsmail Sami Çakmak, “12 Eylül’le hesaplaşacağız” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Çakmak, “Erdal Eren’in ismini kullanmak tamamen bir demo- golojidir, samimiyetsizliktir. Anayasa değişikliğinde ‘evet- hayõr’a gelinceye kadar nerdeydiler?” dedi. AKP’nin “12 Eylül’ün bir ürünü ve devamı” olduğunu kaydeden İsmail Sami Çakmak, iktidarõn “sivil darbenin nasıl yapılacağı konusunda” veriler ortaya koyduğunu söyledi. Bu iktidarõn 12 Eylül darbecilerinden hesap sormasõnõn fiilen ve anayasa değişikliğiyle de olsa hukuken olanaksõz olduğunu vurgulayan Çakmak, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Bu anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılması Evren’e yargı yolunu kesin- likle açmamaktadır. 15. madde dokunul- mazlık maddesi değil, sorumsuzluk maddesidir. Bu madde kaldırıldığı tak- dirde geçmişe dönük, herhangi bir so- rumluluk durumu söz konusu olmaz. Bu sorumsuzluk maddesi olduğu için işlen- miş veya işlenecek bir zamanaşımından da bahsedilemez. Gerçekten 12 Ey- lül’den hesap sorulmak isteniyorsa, ana- yasaya bir madde konarak, bunların ne- rede, nasıl ve ne şekilde yargılanacağı belirlenmelidir. Burada kesinlikle sami- mi değiller. Hesap sormanın yolunu aç- mıyorlar ve bu değişiklikle 12 Eylül’den hesap sorulamaz. Bu anayasa değişikliği de 12 Eylülcülerin yargılanması bir ya- na tamamen bağımlı, sözden çıkmaya- cak bir yargı yaratma projesidir. Bu bir sivil darbe girişimidir. 12 Eyül darbeci- lerine tanınan sorumsuzluk, şimdi ikti- dar partisi için anayasaya konuluyor. Yani 12 Eylül anayasasındaki geçici 15. madde bundan sonraki iktidar için kalı- cı 15. maddelere zemin hazırlıyor. Bu nedenle hesap soracağız şeklindeki be- yanlar tamamen yalan, aldatmaya yöne- liktir, demogolojidir.” Erdal Eren’in adõnõ kullanmanõn tama- men “demogoloji” ve “samimiyetsizlik” olduğunu kaydeden Çakmak, “Bugüne ka- dar neredeydiler? Erdal Eren, Necdet Adalõ veya diğer asılanların hesabı so- rulmaz. Anayasa değişikliğinde ‘evet- hayõr’a gelinceye kadar nerdeydiler? Anayasaya evet dendiği takdirde sol ör- gütlere, devrimcilere ağır darbe vura- caklar. Hesap soracağız yalanı altında, devrimcilere yem atılıyor. Devrimcilerin bu oyuna gelmemesi lazım. Ülkücülere de yem atılıyor. Bu hesap sormaya değil, tam tersine kalıcılığı sağlamaya yönelik bir adım. Ülkücülerden asılanlar da ol- du. Onlara yönelik propaganda da aynı. Kesinlikle samimi değiller. Ölü üzerin- den böyle istismar yapılması kefen soyu- culuktur. Erdal Eren’in ölüsünün üze- rinden siyaset yapıyorlar” görüşünü kay- detti. 12 Eylül’de insanlarõn hangi suçtan yattõklarõnõ bildiğini anlatan Çakmak, Er- genekon davasõna atõf yaparak, “Ama bu- gün insanlar niye yattığını bilmiyor. En yakın örneği Mustafa Balbay içeride. Ne- dir suçu? 12 Eylül’de ben bu davanın savcısıyım diyen bir başbakan ortaya çıkmadı. Başbakan, Ertuğrul Günay ba- basının cenazesine gidemedi dedi. Peki, bilim adamı Mehmet Haberal babasının cenazesine gidebildi mi?” diye konuştu. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yazarımız Ali Sirmen rahatsızlığı nedeniy- le bugünkü yazısını yazamamıştır. Muhalefet idam edilen gençleri anarak oy isteyen Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösterdi ‘Evren’den ne farkõn var’ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) - MHP lideri Devlet Bahçeli, son grup toplantõsõnda gözleri dolarak idam edilen gençleri anan Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn konuşmasõyla ilgili olarak “Siyasi tarihimize kara bir il- kesizlik, riyakârlık, siyasi sahte- kârlık ve münafıklık örneği olarak geçecektir” açõklamasõnõ yaptõ. Bah- çeli, “Siyasi sahtekârlık tiyatrosu- nun aktörü, sahte, yalan gözyaşla- rı, siyaset kalpazanlığı” sözleriyle de Erdoğan’õ hedef aldõ. CHP TBMM Grup Başkanvekili Kemal Anadol da Erdoğan’õn uygulamalarõnõn darbe dönemleri gibi olduğunu vurgulaya- rak “Başbakan, ağlama numarala- rını İstanbul Belediyesi’nin şehir ti- yatrolarında yapsın. Sen 12 Eylül çocuğusun, Kenan Evren’den ne farkın var?” dedi. Bahçeli, dün yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada “Türk milletinin yalan göz- yaşları döken Başbakan’ın siyasi tü- kenişinin hazin tablosunu ibretle iz- lediğini” bildirdi. Bahçeli, “Başba- kan, bütün ümidini Türk milletini son bir kez aldatarak referandum- da evet çıkmasını sağlamaya ve kendisini koruma altına alacağını hesapladığı yandaş yargı düzenle- mesini yaparak hazin akıbetten kurtulmaya bağlamıştır” dedi. Bah- çeli, “Başbakan’ın aynı gün Hak- kâri Çukurca ve Van’da PKK terör saldırıları sonrası toprağa düşen ye- di şehidimiz karşısında bu kadar duygulanmaması, gerçek niyetlerin ne olduğunu bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur” dedi. Basõn toplantõsõ gerçekleştiren Ana- dol da 12 Eylül döneminin sõkõntõla- rõnõ kendisinin de yaşadõğõnõ ancak si- yaset malzemesi yapmadõğõnõ kay- detti. Daha önce 12 Eylül’cülere yar- gõ yolunu açacak anayasanõn geçici 15. maddesinin kaldõrõlmasõ için ça- lõşma başlattõklarõnõ, ancak AKP’nin konuya duyarsõz kaldõğõnõ kaydetti. Erdoğan’õn 12 Eylül döneminde Er- tuğrul Günay’õn cezaevinden baba- sõnõn cenazesine gitmesine izin ve- rilmediği yönündeki sözlerine de atõfta bulunan Anadol, şöyle konuş- tu: “O dönemde Ertuğrul Bey’in bir avukatı bendim, diğeri de Ön- der Sav’dı. Sen o zaman Günay’ı da tanımıyordun. İnsanlıktan nasibin varsa, insafın varsa ucuz siyasetin peşini bırak. Mehmet Haberal’ın babası öldü, cenazesine gönderdin mi? Biraz vicdanın varsa cevap ver. Kuddusi Okkõr’ı, Ergenekon’un ka- sası suçlamasıyla hapse attırdın. Öl- düğünde cenazesini belediye kal- dırdı. 100. Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalõ, ‘Ben namuslu adamõm, şerefimle ya- şadõm, şerefimle ölürüm’ diyerek intihar etti. Bunların hesabını na- sıl vereceksin?” Okay: Sivil dikta anayasası CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Parti Sözcüsü Hakkı Süha Okay da CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantõsõndan sonra yaptõğõ açõkla- mada, 12 Eylül’ü kendi dünyalarõn- da hissetmeyenlerin duygu sömürü- süyle, gözyaşõyla, mağdur edebiya- tõyla geçmişte yaşadõklarõ kimi siyasi başarõlarõ yine aynõ koşullarda ya- kalayacaklarõnõ zannettiklerini belirti. Okay, “Ancak 12 Eylül nasıl bir dikta anayasası ise 12 Eylül’de oylanacak anayasa değişiklikleri de AKP’nin sivil diktasının anayasa- sıdır... 12 Eylül’de babasının ce- nazesine gidemediği örnek göste- rilenler var ama bugün sıkıyöne- tim yok, olağanüstü hal yok ama olağandışı bir hukuksuzlukla tu- tuklu olanlar da babalarının ce- nazelerine maalesef katılamamış- lardır. Bunun en somut örnekle- rinden biri de maalesef Sayın Meh- met Haberal’dır” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Erdoğan, grup toplantõsõnda 12 Eylül’de idam edilen 4 genci örnek göstererek milletvekilleriyle birlikte ağlarken; hükümeti döneminde benzer uygulamalarõyla dikkat çekti. Erdoğan, 12 Eylül darbecilerinden hesap soru- lacağõnõ belirtirken; darbeyi yapan eski Cumhur- başkanõ Kenan Evren, Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül tarafõndan Çankaya Köşkü’nde ağõrlan- dõ. Hükümet, anayasa paketiyle 12 Eylül darbeci- leriyle hesaplaşacağõnõ ileri sürerken zamanaşõmõ nedeniyle darbeci komutanlarõn yargõlanmasõ mümkün gözükmüyor. Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’õn 12 Eylül mağduru olduğunu, cezaevin- deyken babasõnõn cenazesine bile izin verilmedi- ğini söyledi. Ergenekon davasõ kapsamõnda tu- tuklu bulunan Mehmet Haberal’õn babasõnõn ce- nazesine katõlmasõna izin verilmedi. Yine sanõk- lardan Ümit Sayın’õn ölüm döşeğindeki 85 ya- şõndaki annesini son kez görmek istedi ama izin verilmedi. Ergenekon’un finansörü olduğu ileri sürülen Kuddusi Okkır, tutukluyken kanser ol- du, tedavisinin tam olarak yapõlamamasõ nede- niyle yaşamõnõ yitirdi. Erdoğan, “Necdet Adalõ’yı idam eden mahkemenin reisi masum olduğu- nu iddia etti ama fayda etmedi” dedi. Ergene- kon davasõnda yargõlanan gazetemiz yazarõ Mus- tafa Balbay ve Tuncay Özkan başta olmak üze- re pek çok tutuklunun tahliye taleplerini mahke- me başkanlarõ haklõ bulurken, 2’ye karşõ 1 oyla tutukluluk halleri devam ediyor. TÜREY KÖSE ANKARA - 12 Eylül askeri darbesinden son- ra Mamak Cezaevi’nde yatan ve idam istemiyle yargõlanan dönemin MHP Genel Sekreter Yar- dõmcõsõ Yaşar Okuyan, “Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının ülkücüleri etkile- meyeceğini, referandumda yüz bin kere ‘ha- yõr’ diyeceklerini” söyledi. Okuyan, “Sayın Başbakan’ı, Diyarbakır, Metris cezaevlerin- de yatanlar listesinde göremedim, Mamak’ta da rastlamadım. Benim adıma avukatlık yapmasına gerek yok. Ağladığına göre, refe- randumda ‘hayõr’ çıkacak” dedi. Okuyan, 12 Eylül sonrasõnda gördüğü işken- celeri, yaşadõklarõnõ “O Yıllar” adõyla kitaplaş- tõrdõ. Erdoğan’õn grup konuşmasõnda son mek- tubunu okuduğu Mustafa Pehlivanoğlu’nun idamõ sürecindeki tanõklõğõnõ da anlattõ. Oku- yan, şunlarõ söyledi: “Solda, sağda binlerce insan Diyarbakır, Mamak, Metris’te zulüm, işkence gördü. İşkence sonunda öldürülen 150’yi aşkın genç var. Bu zulümler işlenir- ken, sağ-sol demeden binlerce insana zulme- dilerken Sayın Başbakan’ı Diyarbakır Ceza- evi’nde yatanların listesinde göremedim, Metris listesinde göremedim, ben Mamak’ta yatıyordum orada da rastlamadım. Sayın Başbakan’a soruyorum, siz o dönem nere- deydiniz? Siz kendinizi o kadar zavallı duru- ma koyuyorsunuz ki, insanların duygularını tahrik ederek, adeta oy dileniyorsunuz. Ben kendi adıma söylüyorum, benim çektiğim çi- leyi, ıstırabı Başbakan bilmez. Benim adıma avukatlık yapmasına gerek yok. Zaten zama- naşımı var, çıkarılan yasalar geriye doğru iş- lemez. Yargılanamazlar.” Erdoğan’õn adõnõ andõğõ gençlerden ülkücü Hüseyin Karamahmutoğlu’nun kafasõna dip- çik vurularak öldürüldüğünü anõmsatan Okuyan, “Sayın Başbakan’ın mantığıyla konuşursak bu genç 1987’de öldürüldü, o zaman Cum- hurbaşkanlığı Köşkü’nde Kenan Evren otu- yordu, Başbakanlık makamında Turgut Özal. Tam sayfa ilanlarda Menderes, Özal’ın ya- nında sizin fotoğrafınız konulacak. Kamuo- yuna ‘demokrasi kahramanlarõ’ diye takdim ettiğiniz insanlardan olan Özal’ın başbakan- lığı döneminde bu genç başına dipçik vurula- rak öldürülecek. Semra Özal’ı ziyaret ede- ceksiniz. Kenan Evren Çankaya Köşkü’nde ağırlanacak. Samimi olmak gerek” dedi. ARINÇ: HİÇ KİMSE BAŞBAKANI SAMİMİYET TESTİNE TUTMAMALI SEDAT KURT DENİZLİ - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn grup toplantõsõndaki konuşmasõnda gündeme getirdiği 12 Eylül kurbanlarõndan Necdet Adalı’nõn ağabeyi Gökhan Adalı, “Erdoğan tüm kutsalları sömürdüğü gibi bu konuyu da sömürüyor. Timsah göz- yaşları döküyor. Necdet yaşasaydı refe- randumda ‘hayõr’ oyu vermekle kalmaz, halkını bu konuda ikna etmek için de ge- ce gündüz çalışırdı” dedi. 12 Eylül’ün idam sehpasõna çõkardõğõ 50 gençten ilkiydi Necdet Adalõ. Ankaralõydõ. Şa- ir Nevzat Çelik, ünlü şiiri “Şafak Türkü- sü”nü ona yazdõ. Necdet Adalõ’dan geriye, de- rin bir acõ kaldõ. Adalõ ailesi bu acõyõ 30 yõl- dõr taşõyor. Necdet’e ve onu ölüme götüren da- vasõna saygõsõzlõk etmemek adõna bugüne dek röportaj tekliflerini kabul etmeyen aile, Başbakan Erdoğan’õn ön- ceki gün grup toplantõsõnda yaptõğõ konuşma ve yaşa- nanlarõn ardõndan, 30 yõllõk suskunluğunu bozdu. Gökhan Adalõ, AKP’nin grup toplantõsõnda yaşa- nanlarõ samimi bulmadõğõ- nõ belirterek “Yaşasaydı Erdoğan ve AKP’ye kar- şı çıkardı” dedi. Ağabey Adalõ’ya göre Nec- det Adalõ ve 12 Eylül’de idam edilen diğer gençler, Başbakan Erdoğan tarafõndan siyasi malzeme yapõldõ. “Bütün kutsalları sö- mürdüğü gibi bu işi de sömürüyor. Şimdiye kadar aklı neredeydi? Samimi değil” di- yerek Başbakan Erdoğan’õ eleştiren Adalõ, “Necdet yaşasaydı referandumda ‘hayõr’ oyu kullanmakla kalmaz, halkımızı hayır oyu kullanmaları için ikna etmek için de ge- ce gündüz çalışırdı” diye konuştu. Erdoğan’õn sistematik propagandalar hazõrlayan profes- yonel bir ekip tarafõndan eline tutuşturulan metni okuduğunu ve bu nedenle asla samimi olamayacağõnõ vurgulayan Adalõ, konuşmasõ sõrasõnda gözyaşlarõna hâkim olamamasõyla il- gili de “Dikkat edin o sırada milliyetçi bir gencin mektubunu okuyordu. Ağlama sah- nesi tamamen MHP tabanını AKP’ye kay- dırmak için kurgulanmış bir sahnedir. Yoksa samimi değiller. Bunlar timsah göz- yaşları” yorumunu yaptõ. AKP’yi 12 Eylül’ün sivil uzantõsõ olarak gördüklerini dile getiren Gökhan Adalõ, şunlarõ söyledi: “Biz yıllardır konuşmuyorduk. Ancak mecburen ko- nuşmak zorunda kaldık. Biz Adalı ailesi ola- rak konuyu gündeme getirmezken bizden izin almadan Başbakan’ın Necdet’i bir si- yasi malzeme yapması ailemizi de derinden üzdü. Necdet’den özür dilesinler.” Necdet Adalõ’nõn ağabeyi Erdoğan’õn timsah gözyaşlarõ döktüğünü söyledi ‘Yaşasaydı hayır derdi’ Erdal Eren’in avukatõ Çakmak Başbakan Erdoğan’õ ‘samimiyetsizlikle’ suçladõ ‘Ölü üzerinden siyaset’ OKUYAN: AVUKATLIĞIMI YAPAMAZ ‘Erdoğan oy dileniyor’ AKP’nin görmedikleri Erdal Eren 12 Eylül darbecileri tarafından 17 yaşında idam edildi. Necdet Adalı CİHAN ORUÇOĞLU/ DENİZ TATARER TEMUR Başbakan Tayyip Erdoğan’õn 12 Eylül dö- neminde idam edilenlerin ismini anmasõ, şiirler ve idam edilenlerin mektuplarõnõ okuyarak ağ- lamasõna, 12 Eylül mağdurlarõndan ve sivil top- lum kuruluşlarõndan tepki geldi. Erdoğan’õn darbenin yarattõğõ mağduriyetlerin üstünü örttü- ğünün altõnõ çizen darbe mağdurlarõ, “Hükü- met gerçekten samimiyse başta cunta şefleri olmak üzere sorumluların toplumla yüzleş- mesini sağlasın. Geçici 15. maddeyi ‘zamana- şõmõ’ kapsamının dışına çıkarsın” dediler. 78’liler Vakfõ Başkanõ Celalettin Can, Baş- bakan’õn darbe döneminde yaşanan mağrudi- yetleri referandum öncesinde gündeme getir- mesinin samimi olmadõğõnõ söyledi. Geçiçi 15. maddenin iptal edilmesine ilişkin düzenle- menin yeterli olmadõğõnõn altõnõ çizen Can, “Bu maddenin kaldırılması mağdurların kişisel hak arayışlarının önünü açar. Oysa ki 1980-1983 arasında yaşanan kitlesel, sis- temli insan hakkı ihlallerine karşı bireysel hak aramak yetmez. Başta cunta şefleri ol- mak üzere sorumluların ifadesi alınarak sorgulanmalıdır” diye konuştu. Mağdurların hakkı gasp ediliyor 78’liler Yönetim Kurulu Üyesi Feyyaz Ya- man ise hükümet ve muhalefet eliyle 12 Ey- lül’ün gerçek mağdurlarõnõn haklarõnõn gasp edildiğini belirtterek “12 Eylül, kurban ri- tüeli içinde bir taraftan yüceltilirken diğer taraftan da tüm içeriği boşaltılıyor. Ger- çek mağduriyetler ise maskeleniyor” dedi. Erdoğan’õn 12 Eylül’de yaşanan insan hakkõ ihlallerini “insan acısına” indirgediğini de ifade eden Yaman, “12 Eylül bir insan acısına indirge- nirse, toplumsal bellek ve vicdan muhasebesine gidilemez” dedi. 4 general ne olacak? Darbe sonrasõnda ağõr işkencelere maruz kalarak 5 yõl cezaevinde yatan Yunus Bircan, “AKP’liler, darbe döneminde görev alan sivil ve dev- let görevlilerini yargılamaktan bah- sediyor. Ama darbeyi gerçekleştiren 4 general üzerindeki zamanaşımı me- selesine açıklık getirmiyor” dedi. “Darbe anayasası kalksın” 12 Eylül darbesinin ardõndan 9 yõl bo- yunda cezaevinde yatan Hasan Erkul ise “Anayasa referandumu olmasaydı Başba- kan Erdoğan, Erdal Eren, Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun isimlerini günde- me getirir miydi?” diye sordu. Erkul, Başba- kan Erdoğan’õn bu açõklamayõ yapmadan ön- ce saydõğõ isimlerin ailelerinin dertlerine hiç ortak olup olmadõğõnõ sormak gerektiğini be- lirterek “Darbenin üzerinden 30 yıl geçmiş, bu acıları gündeme getirmek için 30 yıl beklememek lazımdı” diye konuştu. “AKP 12 Eylül ürünü” 68’liler Birliği Vakfõ Başkanõ Sönmez Tar- gan da “Başbakan Erdoğan’ın yandaş topla- mak için gözyaşı dökmesine sanat dünyasın- da ‘rol kesme’ denir. AKP, 12 Eylül’ün bir ürünü değil midir? Yine 12 Mart sürecinde öldürülen devrimci gençler için sevinç çığlık- ları atanlar sizler değil misiniz?” diye sordu. Cumhurbaşkanı Gül, Evren’i Köşk’te ağırladı 12 EYLÜL MAĞDURLARINDAN TEPKİ ? 50 kişi idam edildi. ? 650 bin kişi gözaltõna alõndõ. ? 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. ? 210 bin davada 230 bin kişi yargõlandõ. ? 7 bin kişiye idam cezasõ istendi. ? 517 kişiye idam cezasõ verildi. ? 98 bin 404 kişi örgüt üyeliğinden yargõlandõ. ? 14 bin kişi yurttaşlõktan çõkarõldõ. ? 30 bin kişi mülteci olarak yurtdõşõna gitti. ? 300 kişi kuşkulu şekilde öldü. ? 171 kişi işkenceden öldü. ? Cezaevlerinde 299 kişi öldü. ? 14 kişi açlõk grevinde öldü. ? 95 kişi çatõşmada öldü. 12 EYLÜL BLANÇOSU ‘Sorumlularõ toplumla yüzleştirsin’ Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Erdoğan’õn açõklamalarõnõ muhalefetin “sahte gözyaşı” ve “tim- sah gözyaşı” şeklinde değerlendirilmesiyle ilgili soru üzerine “Hiç kimse Sayın Başbakan’ı samimiyet testine tutmamalı” dedi. CHP liderinin “numara yapıyor” ifadesine tepki gösteren Arõnç, “Hiç kimse niyet okuyucu olmamalı. İnsan, bu tarihlerde ya- şamış ve bu olayları yakınen bilmişse bu fecaati her zaman idrak edecek ve duygulanacaktır” dedi. Kılıçdaroğlu’nun “12 Eylül’ün ürünü olan bir parti, 12 Eylül’le hesaplaşamaz” sözüne de değinen Arõnç, “12 Eylül’den nemalanan partiler varsa bunların başında CHP gelir” diye konuştu. Çelik: Fikretmeyenler, küfredermiş AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik de AKP MYK toplantõsõndan sonra muhalefet liderlerini eleştirdi. MHP liderinin bir yõldõr partisine hakeret ve küfür ettiğini savunan Çelik, “Fikretmeyenler küf- redermiş. Aynı şekilde karşılık vermeyeceğiz. Kı- lıçdaroğlu ve Bahçeli’nin değerlendirmelerini bir siyasetçiye kesinlikle yakıştıramadım” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle